Miray Daner & Boran Kuzum: “En Güzel İletişim Yolu, Sanat”

 Miray Daner & Boran Kuzum: “En Güzel İletişim Yolu, Sanat”

Türkiye’de dönem dizilerine bir misyon yükleniyor, tarihi öğretmek gibi.

Boran: Bence didaktik işin içine girerse o belgesele doğru evrilir. Akan bir hikâyenin içinde tabii ki bazı tarihi olaylara ya da kişilere değinmiş oluyoruz. Derdimiz, şu tarihte şu oldu, bu tarihte bu oldu olsa belgesel çekilirdi zaten. Didaktiklik seviyesinin iyi korunması lazım.

Miray: İzleyiciye tarihi bir kurguyu yaşadığımız çağda anlatmanın da bir dozu, bir ölçüsü var tabii. Vatanım Sensin de işgal yıllarını anlatırken bu önemli zaman dilimini onu yaşayanların hayatlarla, mesajlarla aktarılıyor izleyiciye. Dili, dini ya da milleti ne olursa olsun aslolanın vicdan ve insanlık olduğunu karakterler üzerinden anlatmaya çalışıyoruz. 

İzlerken ya da oynarken sizi en çok etkileyen sahne neydi?

Boran: Son bölümlerde çektiğimiz patlama sahnesi çok etkiledi. Kanlar içinde, harap olmuş şekilde yatan üst üste bedenler… Gerçek olmadığını bilsem de o görüntü çok etkiliyor insanı, çok etkilendim.

Miray: Ben de patlama sahnesinden çok etkilendim. Ayrıca halkın toplanıp mücadele ettiği sahnelerde çok etkileniyorum. Çok içinde oluyorum, gerçekten heyecanlanıyorum. Bir de bir bayrak sahnemiz var, o sahnede beni çok etkiledi. 

Yönetmenlerinden oyuncu kadrosuna deneyimli ve önemli sanatçılarla çalışıyorsunuz. Set neler öğretiyor?

Boran: Yönetmenlerimiz Yağmur Taylan, Durul Taylan, Burak Arlıel, üçünün de reji dili çok farklı. Ayrı ayrı deneyimleyebilmek çok öğretici tabii ki. Oyuncu kadrosu çok kuvvetli, keyifle çalışıyoruz.

Miray: Böyle bir ekiple çalışmak muhteşem. Mesela Halit Ergenç’le karşılıklı olan sahnelerimizde kilitleniyorum, sürekli o anın içinde oluyorum. Ekip olarak da birbirimizin önünde olmak gibi bir derdimiz olmadığından birbirimizle paslaşıyor, alanı birbirimiz için hep genişletiyoruz; bu, izleyiciye de yansıyor.

Boran: Senan (Kara) ile çalışırken, yani anne-oğul sahnelerinde çok keyif alıyorum. Senan da bir şey oynarken paylaşmayı çok seviyor. Dizide genel olarak kimse kendi oyununun derdinde değil zaten, sahneyi yükseltme derdinde. O yüzden oyun alışverişi çok güzel ilerliyor.

O da çok belli oluyor gerçekten. İzleyiciye geçiyor…

Boran: Bir oyuncunun oynarken farklı bulabileceği bir sürü malzeme var karakterlerde. Bu da karakterlerin dolu yazılmasından, bir şeye hizmet etmesinden kaynaklanıyor bence. Söylenen sözler çok güçlü, sahnelerdeki bakışlar bile çok güçlü. O yüzden de çok fazla insana dokunabiliyor gerçek bir iş olduğu için bence.

Miray: Her bölümümüz sinema filmi tadında diye düşünüyorum, çekerken de izlerken de. Tüm karakterlerin kendi içindeki derinlikleri ve çekim dili izleyiciyi etkiliyor. 

Hilal ve Leon’un bu kadar sevileceğini düşünüyor muydunuz?

Boran: Ben bu kadarını düşünmüyordum.

Miray: Ben de bu kadarını beklemiyordum. Ama şu anda Hilal ve Leon’un “Hileon” adlı çok ateşli bir kitlesi var. 

Kıyamet kopuyor Twitter’da. Takip ediyor musunuz?

Boran: Ben çok takip etmiyorum.

Miray: Sosyal medyadan uzak kendisi. Ben bakıyorum telefon elimde oldukça.

Boran: Sosyal medyada aktif olmamı istiyor izleyenler, ihtiyaç duymadım öyle bir şeye. Her hafta dizimizi yapıyoruz zaten. Bence en güzel iletişim yolu, sanat.

Özlem Özdemir

1984 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu, aynı bölümde yüksek lisans yaparken eğitim yayıncılığı alanında çalışmaya başladı, iki yıl sonra kültür yayıncılığı alanına geçti. Bilim ve Gelecek dergisinde Yazı İşleri Müdürü, Esen Kitap'ta Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. SoL gazetesinin bilim eki BilimsoL'a ve kitap ekine katkı sundu. Mylos Yayın Grubu'nun kurucularından. Episode ve 221B'nin yayın yönetmeni.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir