TikTok Dizilerini Yaratıcı Ekibiyle Konuştuk

 TikTok Dizilerini Yaratıcı Ekibiyle Konuştuk

150 dakikalık dizi oluyor da 1 dakikalık dizi neden olmasın? Dünyanın en uzun süreli dizileri gibi, artık en kısa süreli dizileri de bizde diyebiliriz. Paragon Prodüksiyon, kısa video platformu TikTok’ta “funnyhouse tr” hesabında Komşu Kızı dizisini yayınlıyor. Ekibin yeni işi ise Haklısın Aşkım adıyla yayınlamaya başladı. Dizilerin yaratıcı ekibiyle, TikTok maceralarını konuştuk.

TikTok’ta dizi çekme fikri nasıl ortaya çıktı?

TikTok platformuna ilk girdiğimiz zaman dizi ve film kesitlerinden sözlü videolar yapmaya başladık. Daha sonra ekip ve hocalarımızla yaptığımız toplantıda kendi içeriğimizi üretme kararı aldık. TikTok’ta daha önce hiç dizi formatı olmadığını gördük. Farkındalık yaratmak ve bir ilki başarmak istedik. Komşu Kızı’nın senaryoları yazıldı ve çekimleri başladı. İzlenmeleri, geri dönüşleri mükemmel oldu ve bizler de devam ettik. 

Yerli dizi yersiz uzun ama 1 dk da dizi için çok kısa değil mi? Bu fikri bana söyleseniz, olur mu öyle şey tutmaz derdim açıkçası. Fikir ilk ortaya çıktığında ikna etmeniz gereken çok kişi oldu mu? 

Evet, karşı çıkanlar, tutmaz böyle bir şey diyenler çok oldu. 1 dakikada ne anlatabilirsiniz ki diyenler de tabii… Bizler bir cevap vermek yerine, yaptığımız işin doğallığı ve profesyonelliği ile cevabımızı vermiş olduk. 1 dakikada saf aşkla , eski mahalle samimiyeti ile çoğu kişiyi etkilemeyi başardık ve herkesin geçmişine dokunabildik. Sizler de izlediğinizde illa ki kendinizden bir şeyler bulmuşsunuzdur. 

Dikey ekran kullanıyorsunuz, hikaye anlatımında çok kullanılan bir yöntem değil. Zorlukları neler? 

Teknik anlamda bazı sorunlar yaşanıyor tabi ki. Yatay formatta çok rahat bir şekilde istediğiniz görüntüyü ekrana sığdırabilirsiniz ama bunu dikey format daha çok zorlaştırıyor. Aksiyon içeren sahnelerde netlik kaçması sorunu, yakalayamama, sahnenin tekrar çekilmesi olabiliyor. Bazen büyük oyunculuk sergilememiz gerekiyor, minimal oynamak zorunda da kalabiliyoruz. Ama bu format TikTok için ve pofesyonel profil görünümü için daha uygun. 

TikTok’ta oldukça yüksek izlenme rakamlarınız var. Bazı bölüm izlenmeleri, çoğu popüler dizilerin izlenme oranları ile yarışır durumda. Elbette süre avantajı da devreye giriyor ama bu sürekliliği sağlamak da önemli bir başarı. Bu etkileşimi nasıl sağladınız? 

İnsanları geçmiş ile etkilemesi önemli bir etken oldu. Bizler aslında kendi doğallığımız ile ve set içerisinde bir aile ortamı kurduğumuz için, bunu ekrana çok rahat bir şekilde yansıttık. İzleyicilerimiz bizi izledikleri zaman, kendi ailelerinden birisiymiş gibi izleyip sahiplendiler. Eskilerde olduğu gibi her mahallenin bir candan abisi, her aşkında bir komşu kızı vardı. Bunlar bir yana fazlasıyla emek ve gönül verdiğimiz için de tabi. 

Komşu Kızı

Komşu Kızı dizisinde seyircilerin bir anda verdiği tepkilerle işimize devam ettik diyebiliriz. Çünkü diziye gelen eleştiriler %95 olumlu yönde oldu, kötü eleştiri çok çok azdı. Bu da bizim moral ve işe olan motivasyonumuzu her zaman daha verimli hale getirdi.”

Farklı mecralarda da yayınlıyorsunuz diziyi ama en yüksek etkileşim TikTok’ta. TikTok’un bu açıdan farkı ne? 

Biraz önce sizin de bahsettiğiniz gibi süre avantajı burada devreye giriyor. Mesela siz bir çalışansınız, kısıtlı molanızda bir şeyler izlemek için kısa versiyonu mu tercih edersiniz yoksa uzun olanı mı? İzleyicilerimizin zamanları genelde kısa versiyondan yana, bu yüzden ve ilk baştan itibaren TikTok’a özgü bir içerik üretmemiz büyük etken oldu. 

Ekibinizden de biraz bahseden misin? Senaryo yazımı, reji vs kaç kişilik bir ekip yaratıyor diziyi? 

Öncelikle, ilk canlı yayınlarımızı gördüyseniz çok büyük bir ekibiz. Yönetmenimiz, kameramanımız, senaristimiz, ışık ve ses şefimiz, kurgu-montajcımız, kostüm-sanat sorumlumuz… Yani aslında kamera önünde oyuncuları görüyorsunuz ama kamera arkasında da bir o kadar emek veriyor. Çünkü kendi işimiz olduğu için, herkes fazlasıyla işi önemsiyor. Toplamda 25 kişilik bir ekibiz. 

Yaptığın işin tepkilerini de bir şekilde anında almak, eleştirileri ya da beğenileri görmek süreci nasıl etkiliyor? 

Aslında Komşu Kızı dizisinde seyircilerin bir anda verdiği tepkilerle işimize devam ettik diyebiliriz. Çünkü diziye gelen eleştiriler %95 olumlu yönde oldu, kötü eleştiri çok çok azdı. Bu da bizim moral ve işe olan motivasyonumuzu her zaman daha verimli hale getirdi. 

Tüm bu çekimler ve emek bir maliyet de yaratıyor olmalı. Gelir nasıl elde ediyorsunuz? Marka iş birlikleriniz var mı? 

Gördüğünüz gibi bu bir dizi seti ve bir çok çalışanımız var, bu yüzden maliyetleri fazlasıyla yüksek oluyor. Biz bir yapım şirketi olarak dışarıdan alacağımız işler, başarıyı ve izlenmeleri etkilemesin diye 7 ay boyunca farklı bir işe yönelmedik. Gelir kaynağımız TikTok plartformu oldu. Tabii buradan finansal olarak istediğimiz dönüşü elde edemedik. Aslında en üzüldüğümüz nokta hem profesyonel olup hem de bu kadar izlenmeye sahip bir içeriğin marka iş birliği olmaması ve yaptığımız işin maliyetinden daha az bir gelir kazanmamız. Bunun asıl sebebi TikTok platformunda ilk ve tek olmak. Rekabet ortamının olmaması ve muadilimizin olmayışı, diğer TikTok kullanıcılarına göre bizim para kazanmamızı büyük ölçüde etkiliyor. 

İleride projeyi farklı mecralara, platformlara taşıma planınız var mı?

Uzun versiyonu olarak tabii ki böyle bir isteğimiz var, olursa da sevindirici olur fakat böyle bir platforma girsek dahi en başından itibaren aldığımız karar TikTok’ta devam etmek. Biz TikTok platformunda izleyicilerimizle bir aile olduk ve birbirimizi bırakmamaya kararlıyız. 

Yakın zamanda yeni bir projeniz daha başladı. Yeni projelerinizi de anlatır mısınız? 

Yeni başlayan projemizin adı Haklısın Aşkım. Dizimiz yeni evli bir çiftin aralarında yaşananları anlatıyor. Bu projenin amacı farklı bir kitleye de hitap edebilmek ve Komşu Kızı’nda verdiğimiz arada, insanların yine profesyonel bir içerik izlemesini sağlamaktı. 

Siz nasıl diziler izliyorsunuz?

Bizler kalabalık bir ekip olduğumuz için, çok farklı diziler izleyenler mevcut. Ama genel olarak aksiyon, polisiye, dram, romantik-komedi ve komedi, bilim-kurgu türleri en çok izlediklerimiz diyebiliriz. Dizi ürettiğimiz için her türü izlemek bize fazlasıyla katkı sağlıyor.

Onur Bayrakçeken

1994 yılında İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Annesinin başucunda okuduğu kitaplarla okumayı, ilkokul hocasının teşvikiyle yazmayı sevdi. İflah olmaz bir müzik tutkunu. İki şiir kitabı var (devrilmiş fil hüznü, devingen gömüt), bir de "Prekazi: Vurdu, Gol Oldu!" (Mylos Kitap, 2019) nehir söyleşi kitabını hazırladı.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir