Başka Sinema Ayvalık Festivali Günlükleri I Politik Olmayan Bir Darbe Filmi: “Anons”
[highlight]Uzak İhtimal ve Yozgat Blues ile kendisine bol ödüllü bir filmografi oluşturan yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, Venedik’ten Ufuklar Jüri Özel ve En İyi Akdeniz Filmi ödülleriyle ayrılan üçüncü filmi Anons‘ta aksiyonu az, oyunculukları güçlü bir darbe parodisi yaratıyor. Coşkun’un senaryosunu Ercan Kesal’la kaleme aldığı Anons, deneysel hamleler ve 60’lı yılların havasını yansıtan sanat yönetimi sayesinde aksamadan ilerlemeyi başarabilmiş…[/highlight]
Film, 1963 senesinin bir İstanbul gecesinde darbe hazırlığı yapan bir grup askerin başından geçen absürt olaylarla şekil alıyor. İlk iki filminde çok fazla olmasa da Anons‘u mizahi gücü arkasına alarak çeken yönetmen, biçimlendirdiği karakterlerin kabullenmiş tavırları ve dönemi yansıtan ufak sekanslar sayesinde oluşturduğu dünyayı göze batmayacak şekilde perdeye aktarmış.
1963’teki darbe girişimi esnasında gerekli bildirinin radyodan okunması için görevli bir grup askeri tek bir gece boyunca izleyiciye takip ettiren Coşkun, sözkonusu bildiriyi okumaya çalışan askerlerin başına gelen olaylara trajikomik yaklaşımlar kazandırmış.
Yönetmenin özellikle Yozgat Blues filminde duygularını net şekilde dışa vuramayan naif karakterlerine tanık olmuştuk. Anons filminin kahramanlarıysa, her türlü olaya karşı koşulsuz bir kabullenmişlik içinde. Askeriyenin emir komuta zincirini göze batmayacak esprilerle gösteren hikâye, sakin atmosferi ve dönemi yansıtan bakış açısıyla denge buluyor.
Oyunculuklar, filmi güçlü tutan ana etken
Filmin ayrıntılı şekilde incelenecek önemli noktaları da var: Öyle ki darbelerle şekillenmiş bir geçmişe sahip ülkemizde darbeyi süzgeçten geçirilmiş bir mizahla anlatma tercihi duruyor ortada. Suya sabuna dokunmadan, ülkemize yakın ancak bir o kadar da Avrupai izlenimi veren bir hikâye. Yönetmen Coşkun, bu tercihini kadraj yönetiminde sabit kameralarla çıkardığı uzun plan çekimleri ve görsel ayrıntılarla da doyurabilmiş. Bununla birlikte karakterlerin duygu durumlarını en az mimikle aktaran oyunculuklar, anlatılan geceyi politik olmayan bir darbe filmine dönüştürüyor. Nitekim oyunculuklar, Anons‘u güçlü tutan etmenlerden. Murat Kılıç, Albüm sonrasındaki kariyerinde seçici olmaya başladı. Kılıç’a eşlik eden Ali Seçkiner Alıcı, Hayrullah Tahran Alıcı ve Şencan Güleryüz de ordudan tasfiye edilmiş askerlerin ruh hallerini olabildiğince sakin ve abartıdan uzak kalan performanslarla yansıtıyor. Özellikle de Hayrullah Tahran Alıcı’nın ilk sinema filminde sergilediği kompozisyon, muhakkak ki birçok yönetmenin dikkatini çekecektir.
Coşkun’un filmleri arasında bence sonuncu sırada
Elbette ki sinema ve tiyatronun kökü her zaman politik söylemlerle güçlenmiştir. Bu hemen her filmde ister istemez kendisini açığa çıkaran bir kavram. Anons ise, kendi içinde politik olmak yerine karakterlerin hallerine odaklansa da, öyküsünden bağımsız bir şekilde siyasi bir mizah oluşturabilecek yapıda. Bu yönetmenin elinde olmasa da izleyenler arasında hissedilebilecek bir duruma dönüşüyor aslında. Keza filme verilen tepkilerin çoğunluğu da Anons‘un bu topraklarda geçen bir anlatı olmasına rağmen olabildiğince özgünlükten uzak bir işleyişle ilerlemesi oldu.
Son tahlilde Anons, yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun’un şu an için üç filmlik filmografisindeki en iyi sıralamasında üçüncü olarak kabul ettiğim bir film. Ancak kara mizah izlemek isteyenlere iyi gelebilecek bir tür. Ayrıca teknik ve sanat yönetmenliği anlamında sorunsuz, oyunculuklarıyla da kusursuz bir Türk filmi…