Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Başka Sinema Ayvalık Festivali Günlükleri I Sibel: Etkili Oyunculuklarıyla Bir Hayli İyi
[highlight]Sibel, Karadeniz’in uzak köylerinden Kuşköy’de özgün bir iletişim dili oluşturan insanlar arasında kendi kimliğinin peşine düşen genç bir kızı anlatıyor. İnsanların iletişim biçimi olarak kuş dili (ıslık dili) yöntemini de tercih ettiği bu köy, filmin bütününü şekillendiren önemli bir mekân oluyor…[/highlight]
Baskıcı toplumlar ve farklı olanı ötekileştirme eylemlerine tanıklık ettiğimiz filmde Damla Sönmez’in hayat verdiği Sibel karakteri, Kuşköy’de hayatını sürdüren dilsiz bir kadın. Ancak buna rağmen ıslık yöntemiyle derdini yansıtmaya çaba gösteren bu genç kadın, ne olursa olsun toplum tarafından ötekileştirmekten kurtulamayan insanlar arasında…
25. Adana Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Film ödüllerini kazanan Sibel, Çağlar Zencirci ve Guillaume Giovenetti’nin yönetmenliğinde şekilleniyor. Kendi içindeki meseleyi anlatan bir öykü izlenimi sunsa da olabildiğince geniş bir anlatı diline sahip filmde, Sibel’in koşuşturmaları eşliğinde varlığını oluşturan hayat izlenimlerine tanıklık ediyoruz.
Kendine ait bir sinema dili kurmayı başarmış
Kendisini köy halkına ispatlayıp kabul ettirmek adına sırtında tüfek ormanda kurt arayışındaki Sibel’in hayatı, karşısına Ali adında bir asker kaçağının çıkmasıyla tamamen değişir. Seneler boyunca hor görülen, engelleri kusur olarak kabul edilen bu genç kadın, hem kendini hem de filmin seyircisini pek çok sorgulamayla baş başa bırakmaya başlıyor.
Bu noktada Sibel için, insanı farklı zaafları ve önyargılarıyla anlatan bir film tanımında bulunulabilir. Bir kadın hikâyesi olması ve kendine ait bir sinema dili kurması da filmi daha evrensel bir boyuta taşımış. Damla Sönmez ile Emin Gürsoy’un uyumlu oyunculukları, Erkan Kolçak Köstendil ve Meral Çetinkaya gibi isimlerin tutarlı katkıları sayesinde hızlı akıp giden kurgusu, Zencirci-Giovenetti ortaklığının verimli bir filmle sonuçlanmasını sağlamış.
Damla Sönmez ile Emin Gürsoy’a dikkat
Toplumun ne dediğini umursayıp o söylemlere göre hareket etme zorunluluğu duyan baba karakteri de önemli bir konuma sahip film içinde. Köyün muhtarı ve bakkalı da olan baba, kızlarına karşı sevgisi ve güvenini her zaman güçlü tutmaya çalışsa da, yine toplumsal tacizlerin getirdiği ağırlıkla tam tersi bir tutum uygulamaya çalışıyor film boyunca. Tabii burada Emin Gürsoy’un oyunculuğu fazlaca ağır basıyor. Kariyerini uzun bir dönem Egeli rolleriyle sürdüren deneyimli oyuncu, Sibel‘de mevcut kapasitesini ortaya çıkarmayı başarmış.
Sonuç itibarıyla Sibel, anlatmak istediğini gereksiz sapmalara maruz bırakmadan anlatabilen bir yapım. Yönetmenlik başarısı ve etkili oyunculukları, bir hayli iyi. Ayrıca kadının kadına verebileceği manevi zararlara tanıklık edebileceğiniz yeni bir sinema örneği. Sinema salonunda izleme imkânınız varsa eğer vizyona girdiği dönem bu deneyimi yaşamanızı öneririm…