Başka Sinema Ayvalık Film Festivali Başlıyor I N. Levent Tanıl

 Başka Sinema Ayvalık Film Festivali Başlıyor I N. Levent Tanıl

[highlight]Sinema salonlarımızda 2013’ten beri etkili bir rüzgâr esiyor; Başka Sinema. Ulusal ve uluslararası bağımsız film gösterimleriyle kendi seyirci kitlesini oluşturmayı başaran oluşum, sinemaseverlerin karşısına bu kez de yepyeni bir festivalle çıkmak üzere…[/highlight]

Kariyo & Ababay Vakfı ana sponsorluğunda yarın başlayacak Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, Türk ve dünya sinemasına dair değerli eserleri film tutkunlarıyla buluşturacak.

Başka Sinema direktörü Azize Tan’ın yönetiminde 5 gün boyunca sürecek festivaldeki filmler; Vural Sineması, Ma’adra Binası ve Sanat Fabrikası salonlarında gösterime sunulacak.

Festival boyunca Ayvalık’ın sonbaharda daha da güzelleşen eşsiz dokusu ve Başka Sinema’nın oluşturduğu kaliteli film izleme keyfinin bütünleşeceğini düşünüyorum.

Programı ve ekibiyle olgun bir izlenim uyandıran Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nde seyirciyle buluşmaya hazırlanan bazı önemli filmlere kısaca değinelim:

Yol Kenarı

Yönetmen Tayfun Pirselimoğlu, insanla ölümü sorgulayan filmler çekmeye devam ediyor. Pus, Saç, Ben O Değilim gibi karakterlerin karanlıklarını anlatan yapımlarla kendi tarzını oluşturan yönetmenin son filmi Yol Kenarı, geçen aylarda izleyiciyle buluşmuştu. Ercan Kesal, Tansu Biçer, Nalan Kuruçim gibi isimlerin rol aldığı ve siyah-beyaz formatta çekilen film, kıyametin yakın olduğu bir zaman diliminde, çaresizliği tadan bir grup insanının deccali bekleme öyküsünü anlatıyor.

Anons

Uzak İhtimal ve Yozgat Blues ile kendine has bir sinema dili oluşturan Mahmut Fazıl Coşkun, üçüncü uzun metrajı Anons‘da çok karakterli bir darbe parodisi anlatıyor. 1963 senesinin bir yaz gecesinde ihtilal duyurusu yapmaya çalışan bir grup askerin başından geçen olaylara değinen yapım, son olarak Adana Film Festivali’nden de ödülle dönmeyi başardı.

Sibel

Adana Film Festivali’nde En İyi Film, En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerine ulaşan Sibel, ıslık diliyle iletişim kuran genç bir kızın hayatını anlatıyor. Damla Sönmez ve Emin Gürsoy’un sergilediği performansla övgüler alan filmin yönetmenleri Çağlar Zencirci ve Guillume Giovanetti.

Güvercin

İstanbul Film Festivali 2018’in Ulusal Yarışma En İyi İlk Film ve En İyi Özgün Müzik ödüllerini kazanan Güvercin, yurtdışında da adını duyurdu. Banu Sıvacı’nın yönettiği film, hayatını ölmüş babasından kalan kuşlarla geçiren Yusuf adındaki bir gencin gerçek dünyayı tanıma aşamalarını anlatılıyor.

Halef

Başka Sinema’nın şu sıralar vizyonda da yer verdiği Halef, yönetmen Murat Düzgünoğlu’nun üçüncü sinema filmi. Televizyon sektöründe farklı işlere de imza atan yönetmen, özellikle Neden Tarkovski Olamıyorum? filmiyle sektörle kendi kariyerine dair ironiler içeren bakış açıları getirmişti. Halef, portakal hasadı için Adana’ya gelen Mahir’in yıllar önce bir kazada ölen ağabeyinin reenkarnasyonu olduğunu iddia eden bir adamla tanışmasını anlatıyor.

Tuzdan Kaide

Burak Çevik’in ilk sinema filmi Tuzdan Kaide‘de Esme Madra, Elit İşcan, Nihal Koldaş, Nazan Kesal, Nalan Kuruçim gibi önemli isimler rol alıyor. 30 yaşlarında kendisini hayattan soyutlayarak mağarada yaşayan münzevi bir kadının şehre yaptığı ender ziyaretlerde ikiz kardeşini arayışını anlatan film, yönetmenin deyişiyle asli unsurları mekân, diyalog ve kadraj olan yeni bir anlatım yöntemi çabası…

Dört Kenarlı Üçgen

Müzisyen ve ressam Mehmet Güreli’nin 2008 senesinde çektiği Gölge filminden 10 sene sonra bir kez daha yönetmenlik yaptığı Dört Kenarlı Üçgen‘in senaryosu Görkem Yeltan’a ait. Salah Birsel’in romanından uyarlanan film, siyah beyaz ilerliyor. Arkadaşları tarafından “Gözlemci” adıyla anılan kendi halinde bir tütün deposu bekçisini anlatan film, 25. Adana Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film Müziği Ödülü’ne layık görüldü.

The Favourite (Sarayın Gözdesi)

Festivalin açılış filmi The Favourite (Saray’ın Gözdesi), Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos imzasını taşıyor. Köpek Dişi, The Lobster ve son olarak Kutsal Geyiğin Ölümü ile olumlu eleştiriler alan Lanthimos, Hollywood macerasını başarıyla sürdüren isimlerden. Her ne kadar The Lobster ile yakaladığı ivmeyi bir sonraki yapımında çok fazla sürdüremese de, bir dönem filmi atmosferinde ilerleyen Sarayın Gözdesi, şu sıralar pek çok sinefilin en fazla merak ettiği yapımlar arasında.

Pity (Zavallı)

Dünya prömiyerini Sundance’te yapan Babis Makridis’in yönettiği Pity (Zavallı), Yunan sinemasının son zamanlardaki en başarılı örnekleri arasında gösteriliyor. Film, her zaman mağduriyeti arzulayıp acısıyla mutlu olmaya çalışan bir adamın öyküsünü anlatıyor. Bu tanım bile Makridis’in gilmini heyecanlı kılmaya yetecek ölçüde… Fragmandaki atmosfer ve almış olduğu ödülleri göz önünde bulundurduğumuzda Zavallı‘yı festivalin muhakkak izlenilmesi gereken yapımları arasında göstermek uygun olacaktır.

Ash Is Purest White (Kül En Saf Beyazdır)

Kül En Saf Beyazdır filmine dair ülkemizde yapılan ilk yorumlar, filmin Zeki Demirkubuz’un Masumiyet ile Kader filmlerini andıran bir havaya sahip olduğu yönünde. Çin sinemasının en önemli yönetmenlerinden Jia Zhang Ke, toplumun dışında kalan iki karakterin 16 yıla yayılan şiddet dolu aşk hikâyesini anlatıyor. Aşkı epik ve trajedilerle dolu bir ilişki üzerinden anlatan yönetmen, birçok filminde olduğu gibi doğduğu toprakların değişimine odaklanmaktan vazgeçmemişe benziyor.

3 Faces (3 Hayat)

İran’daki yasaklara film çekerek direnen bir yönetmen Cafer Penahi… Olaylı 2009 seçimleri sonrasında uzun bir süre cezaevinde kalan Penahi, film yapmaktan men edilmiş, yönetmenin ülkeden çıkışı da yasaklanmıştı. Fakat buna rağmen içindeki sinema aşkını yaşatan başarılı yönetmen, önce evinin salonunda, sonrasında da bir taksi direksiyonunda çektiği yapımlarla Avrupa’daki birçok festivali ayağa kaldırmayı başardı. 2015 senesinde çektiği Taksi Tahran filmi sonrasında Cannes 2018’e Üç Hayat‘la giden Penahi, İran’daki devrim öncesi, günümüz ve gelecek kaygıları üzerinden işlediği üç kadının hayatını anlatıyor.

The Man Who Killed Don Quixote (Don Kişot’u Öldüren Adam)

Usta yönetmen Terry Gilliam, 20 seneyi aşkın bir süredir çekemediği ve çekilememe hikâyesini belgeselleştirdiği Don Kişot projesini en sonunda bitirdi. Cervantes’in ölümsüz romanı Don Kişot‘tan yola çıkarak uyarlanan Don Kişot’u Öldüren Adam, kendisini Don Kişot zanneden bir adamla kahramanın uyarlamasını çeken bir reklam yönetmeninin karşılaşmasını anlatıyor. Film seneler boyunca birçok sıkıntıdan dolayı yarıda bırakılmak zorunda kaldı. Bununla birlikte son olarak yayın hakları sorunlarıyla da uğraşan Gilliam’ın bu merak uyandıran yapımı, Ayvalık’taki festival izleyicisiyle iki farklı seansta buluşmaya hazırlanıyor.

The House That Jack Built (Jack’in Yaptığı Ev)

Lars Von Trier sineması, her geçen dönem daha sert ve çok daha içinden çıkılması zor öykülerle şekilleniyor. Bana göre yönetmeni şaha kaldıran film Dogville‘dir. Dogville sonrasını ise yönetmenin kişisel çılgınlıkları izledi… Danimarkalı yönetmenin 2015’te iki film olarak sunduğu Nymphmaniac serisi sonrasında çıkardığı yeni filmi Jack’in Yaptığı Ev, Cannes 2018’in en eleştirilen yapımlarından birisi oldu. Pek çok seyircisinin yarıda bıraktığı, büyük tepkiler alan yapımında Trier, Jack adında bir seri katilin 12 yıla yayılan hayatına odaklanıyor. Fragmanında rengini açıkça belli eden film, Matt Dillon’ın performansıyla da merak uyandırıyor.

On The Waterfront (Rıhtımlar Üzerinde)

Sinema tarihinin başyapıtlarından Rıhtımlar Üzerinde, Marlon Brando’yu sinema perdesinde izleme şansını yakalayamamış olanlar açısından büyük bir fırsat. 1954’te çekilen Elia Kazan imzalı film, hanesinde toplam 6 Oscar heykelciği bulunduruyor. Boksör eskisi Terry Malloy’un giderek derinleştirdiği ahlaki ikilemine yoğunlaşan bu önemli başyapıt için festival yönetiminin, filmin Güvercin filmi ile birlikte izlenilmesini gerektiğine dair bir de notu var…

Levent Tanıl

1989 Kocaeli doğumlu. Lunaparkta çalıştı. Bir dönem fotoğrafçılıkla ilgilendikten sonra sinema yazıları yazmaya başladı. 2016’da Esin Erden'le yazdıkları ilk çocuk kitabı "Zürafa'nın Benekleri" YKY'den çıktı. Şu sıralar metin yazarlığının yanı sıra Episode Dergi’de yazıyor.

Related post