Bu Sezon Türk Dizileri Kutsallığa Çomak Sokuyor

2024 yılının eylül ayında yeni diziler ekranda arz-ı endam ederken, bu sezonun konseptini de belirlediler. Bu sezon intikam temasına imkânsız aşk eşlik ediyor. Ve bu ikili yan yana gelip kutsallaştırılan anne, baba, aile, adalet kavramlarına da çomak sokmayı başarıyor.

Eskiden içerikler sezonlara saklanır ve yılın en gösterişli projeleri iddialı dönemlerde yayına verilirdi. Mesela Türkiye için sezon demek eylül ayı demekti. Ancak son yıllarda bunun da modası geçti. İyi bir içerik seyirciyle buluşmayı kafaya koyduysa kendisine zamansız ve sezonsuz bir akım yaratmayı başarıyor. Fakat geleneklerden de kolay kolay vazgeçilmiyor. Eylül ayıyla beraber ekranda iddialı projeler arz-ı endam etmeye başladı. Türkiye’nin en ünlü oyuncularının oynadığı, en iyi kalemlerinin senaryosunu yazdığı, en başarılı yönetmenlerinin çektiği projeler bize bu yılın konseptinin de fotoğrafını çekti.

Şimdi Moda İntikam Hikâyeleri

2024 Eylül ayı dizileri bize gösterdi ki, Türk dizileri bu sezon kutsallık kavramına kafa tutacak. Merkezine koyduğu kutsal kelimesinin etrafını örecek ve sonunda bir sorgulama yaratacak. Aslında bu akımı geçen yıl Aile, Kızıl Goncalar, Kızılcık Şerbeti dizileri başlatmıştı. Söylenmeyeni söyleyen, dokunulmayana dokunan, konuşulmayanı konuşan bu diziler yeni dizilerin de önünü açtı. O nedenle bu sene başlayan her dizi bize kutsal annelik kavramını, ailenin kutsallığını, adaletin kutsal duruşunu, zenginliğin kutsanmasını sorgulatır oldu. Bu yılın bir diğer modası ise intikam hikâyeleri… Ülkenin kaybolan adaleti dizilerde de kendisine yer buluyor. Hayatın, ülkenin, devletin sağlayamadığı adaleti dizi kahramanları kendileri sağlıyor. Tabii ki hikâyenin ana kozu imkânsız aşk sosuyla…

Başarılı Dizilerin Replikası Gibi

Gelelim bu sezon başlayan Türk dizilerinin bize ne vaat ettiğine… Öncelikle bu sezon başlayan her dizinin geçmişte yayınlanan başka bir işe çok benzemesi gerçeği önümüzde duruyor. Bu da bize aslında geçmişe bir özlem olduğunu gösteriyor. Başka bir deyişle geçmiş garanti demek… Önceden başardığın bir şey sana gelecekte de başaracağını söyler. Bu sezonun dizileri de geçmişte tutmuş, yüksek reytinglere imza atmış ve yurt dışına satılmış başarılı dizilerin az farklı replikası gibi… Yani tutması garanti işleri az farkla ve başka oyuncularla izliyor gibiyiz.

Ezel’e Selam Çakıyor

Bu sezonun iddialı dizilerinden ilki Bir Gece Masalı… Yayınlandığı her bölüm reytinglerini artırarak yoluna devam ediyor. Burak Deniz ve Su Burcu Yazgı Coşkun’un başrolleri paylaştığı dizi; babasının ölümünün ardından tıpkı babası gibi polis olan ve intikam almak için Denizli’ye dönen Mahir’in babasının katilinin kızına âşık olma hikayesini konu ediniyor. Merkezine imkansız aşk, intikam ve adalet kavramlarını oturtan dizi ailelerin töreleri, kendi istekleri için çocuklarına zulüm etmesine de parmak basarak kutsal aile kavramını eleştiriyor.

Babalık kavramını yerle bir eden, kutsal ata, baba meselesinin içinden bıçak gibi geçen bir diğer dizi Deha… Aras Bulut İynemli, Onur Saylak, Uğur Polat, Melis Sezen’in başrolleri paylaştığı dizi; iyilikle kötülüğü üstün zekalı baba-oğul üzerinden bir savaşa sokuyor… At izi bazen it izine dolansa da sezonun gelecek vaat eden intikam hikayelerinden biri Deha! Ezel’e de selam çakıyor sanki…

Çöpten Çıkıp İntikam Alıyor

Bu yılın bir diğer intikam hikayesine Leyla: Hayat… Aşk… Adalet… dizisi imza atıyor. Cemre Baysel, Alperen Duymaz; Halil İbrahim Ceylan, Yiğit Kirazcı ve Gonca Vuslateri’nin başrolleri paylaştığı dizi; babası öldürülen Leyla’nın üvey annesi tarafından çöplüğe bırakılmasıyla başlıyor. Çöpten çıkıp yükselen Leyla üvey annesinden intikam almak isterken onun oğluna aşık oluyor. İmkansız aşkın intikam engeline takıldığı dizide her hafta reytingini yükseltmeye devam ediyor.

İntikam konusuna Kapadokya’dan katılan bir diğer dizinin adı Siyah Kalp. Ece Uslu, Aras Aydın, Hafsanur Sancaktutan’ın başrolleri paylaştığı dizi; doğurduğu ikizleri babaannelerine bırakıp yok olan ve zengin bir adamla evlenip Kapadokya’nın varlıklı gelinlerinden birine dönüşen Sumru’nun hikayesini anlatıyor. Daha doğrusu ikizleri Nuh ve Melek’in annelerinden intikam alma öyküsünü izliyoruz. Dizi kutsal annelik kavramını sorgularken, anneleri tarafından istenmeyen çocukların hayatta nasıl köklenemediklerini de gözler önüne seriyor.

Maalesef Tutunamadı

İsmail Ege Şaşmaz ve Rabia Soytürk’ün başrolleri paylaştığı, büyük bir trafik kazasının ardından güçlünün adaleti satın aldığı ve güçsüzün yok edilmeye çalışıldığı düzende bir intikam hikayesini anlatıyordu Kör Nokta. Geçmiş zaman kullandım, zira dizi başlar başlamaz kısa sürede reytinglerde tutunamadığı için final kararı verildi. Burada güçlü ailenin oğluyla yanlarında çalışan ailenin kızı sevgiliydi. Güçlünün güçsüzle adalet savaşında aşıklar yan yana durdular, imkansızlık ortadan kalkınca reytinglerde tutunamadı.

Bir diğer reyting kurbanı ise Kötü Kan oldu. Ertan Saban ve Damla Sönmez’in başrolleri paylaştığı dizi, eski bir polis memurunun bir yandan mafyayla savaşını, diğer taraftan babalık sınavını ekrana taşırken imkansız aşk sosunu savaştığı ailenin kızıyla kullandı ama maalesef tutunamadı.

Reytingle Savaşını Sürdürüyor

İki farklı kültürden gelen Deniz ve Arhan’ın gizem, intikam, entrika, ailenin kutsallığı ve imkansız aşk temalarında yaşamaya çalışmasını anlatıyor Güzel Aşklar Diyarı. Burak Berkay Akgül, Özgü Kaya, Halil Ergün ve Meltem Cumbul’un başrolleri paylaştığı dizi; reytinglere karşı savaşını sürdürüyor.*

İrem Helvacıoğlu ve Şükrü Özyıldız’ın başrolleri paylaştığı Karadut ise ünlü bir kişisel gelişim uzmanının kendi hayatındaki başarısızlığını gözler önüne seriyor. Kutsal aile, ata kavramlarına bu dizide de çomak sokuluyor. Dizi reytingle savaşına devam ediyor.*

Toplumun Aynası

Geçen sezondan devam eden dizilerde eklenince ekranda bir intikam şöleni yaşanıyor. Şölen diyorum zira Türk dizilerinde intikam sevgiden, yolsuzluk adaletten, zenginlik fakirlikten, güçlü güçsüzden daha fazla kutsanıyor. Haliyle diziler toplumun aynası oluyor.

*Oya Doğan’ın “Bu Sezon Türk Dizileri Kutsallığa Çomak Sokuyor” yazısı Episode’un 58. sayısında yayımlanmıştır. Yazı yayımlandığında iki dizi de devam ediyordu.