Dizi Tarihine Damgasını Vurmuş 14 Dizi Müziği | Çağla Üren

 Dizi Tarihine Damgasını Vurmuş 14 Dizi Müziği | Çağla Üren

Hayatımızda en büyük yeri kaplayan önemli iki adet sanat pratiği var: Sinema ve müzik. Teknolojinin gelişmesiyle kamera, izleyicilerine hem konser verip hem de öykü anlatabilir hale geldi. Bunun yanı sıra, yarım saatlik diziler ya da Spotify çalma listeleri de sıkışan trafiğin ve ders aralarının vazgeçilmez aktiviteleri halini aldı. Ama konumuz dizi müziği…

Biz de size hem kameraya neler borçlu olduğumuzu göstermek hem de izleyecek dizi önerebilmek amacıyla bir liste hazırladık. Listemiz, aslında oldukça popüler olan birçok yabancı diziye misafir olmuş efsanevi şarkılarla dolu. İster bir diziye başlayıp listeye alamadıklarımızı da keşfedin; isterseniz bir çalma listesi oluşturup daha iyisi gelene kadar bekleyin. Keyifli okumalar.

David Bowie-Life On Mars (Life On Mars)

David Bowie’nin en ünlü şarkılarından biri olan Life On Mars, aynı zamanda diziye adını da veren şarkı.

https://www.youtube.com/watch?v=v–IqqusnNQ

The Byrds- Wasn’t Born To Follow (Orange is The New Black)

Söylemek gerekir ki dizinin müzik seçimleri, karakterlerin tarzı ile her zaman uyumlu oldu. “Silent Noma” bölümünde yer verdikleri The Byrds’e ait bu şarkı da Norma Romano rolünü oynayan Annie Golden ile oldukça uyumlu. Dizinin sıkı izleyicileri hatırlar: Annie Golden’in 1970’lerin punk-rock grubu The Shirts’in vokalisti olduğu öğrenilmişti.

Bob Dylan-It’s Alright Ma (I’m Only Bleeding) (The Sopranos)

Artık Nobel Ödülü’ne de sahip olan Bob Dylan’a ait bu şarkı da, The Sopranos dizisinin final bölümünde Tony’nin annesiyle olan karmaşık ilişkisi anlatılırken çalışıyordu. Kim bilir ne gözler yaşartmıştı…

Joe Cocker- With a Little Help from My Friends (The Wonder Years)

Dizide jenerik müziği olarak kullanılan şarkı, aslında The Beatles’ın “With a Little Help from My Friends”inin bir yorumu. Bize soracak olursanız, kelimenin tam anlamıyla eşsiz bir yorum olmuş. Sonuçta Joe Cocker!

Cream- White Room (Life On Mars)

Cream, 1960’ların blues-rock gruplarından biri. Ancak önemli bir ayrıntıyı bilmek gerek: Eski grup üyelerinden biri Eric Clapton! Şarkı, Life On Mars sayesinde, bir dönem televizyonları da renklendirmişti.

https://www.youtube.com/watch?v=pkae0-TgrRU

White Buffalo-House Of The Rising Sun (Sons Of Anarchy)

Animals gibi efsanevi bir grubun bu şarkısını Bob Dylan dahil birçok ünlü sanatçı yorumladı. En iyilerinden biri de White Buffalo’ya ait. Şarkı aynı zamanda hala t-shirtlerimizde taşıdığımız Sons Of Anarchy dizisinin önemli bir parçası.

Bad Finger-Baby Blue (Breaking Bad)

Bad Finger’in bu şarkısı 1970’lerin unutulan bir şarkısıydı. Ancak Breaking Bad dizisi ve The Departed filminde kullanılması onu tekrar gündeme getirdi. Kısacası kameraya çok şey borçluyuz.

Tom Waits- Way Down İn The Hole (The Wire)

Dizinin yapımcısı ve yazarı olan David Simon, Jazz-Blues karışımı, deneysel şarkının beş farklı versiyonunu jenerik olarak kullandı. Simon da şarkının bir müptelası olmalı. Olunmayacak gibi mi?

The Who- Baba O’Riley (Life On Mars)

Yine bir Life On Mars klasiği… Dizi, Deep Purple’den Neil Armstrong’a dijital bir Woodstock gibi. Bu yüzden tek başına bir müzik listesi hak ettiğini de belirtmek zorundayız. Sıradaki de klasik de The Who…

Yes-Roundabout (Fringe)

Bildiğimiz gibi, dizi tarihinin biricik çılgın bilim adamı Walter Bishop, çok iyi bir müzik dinleyicisi, hatta hastası. 1971 yapımı “Roundabout” da onun seçmelerinden.

https://www.youtube.com/watch?v=-Tdu4uKSZ3M

The Beatles- Tomorrow Never Knows (Mad Man)

Dizide, The Beatles’e ait bu şarkıyı Don Draper ile birlikte dinliyoruz. Yalnız bir fark var: O, plakçalardan dinlerken biz ekranlardan… Şunu da belirtelim ki şarkının kullanılması için grubun yaşayan üyeleri, yapımdan 250 bin dolar istemişler. Şarkı ucuza gitmiş, diyebiliriz.

Frank Sinatra- Love And Mariage (Married With Children)

ABD yapımı 1980’lerin sitkom dizisi Married With Children, Türkiye’de de Ege Aydan ve Yıldız Kaplan’ın yer aldığı Evli Ve Çocuklu uyarlaması ile yer almıştı. Tabi ki uyarlama dizinin jeneriği Frank Sinatra’ya ait değildi.

Waxahatchee- Be Good (The Walking Dead)

Waxahatchee oldukça yeni bir indie grubu. Amerikalı grup, çıkışını 2010 yılında The Walking Dead dizisiyle birlikte yapmıştı.

James Brown- Sex Machine (Treme)

Treme dizisi, 2005 yılında New Orleans’ta yaşanan ve şehrin %80’inin sular altında kalmasına sebep olan Katrina Kasırgası’ndan üç ay sonra yaşanan olayları konu alıyor. James Brown da jazz merkezi olan New Orleans dizisi için harika bir seçim.

Bonus: Let’s Boogie

Çocukluğumuzun polisiye çizgi dizisi Funky Cops, funkçı iki polis memurunun kriminal maceralarını anlatıyordu. Dizinin güzelliği kadar müzikleri de çocukluğuma funk ruhunu aşıladı.

 

Kaynak: WhatCulture.com

Çağla Üren

1994, Bakırköy doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu. Daha önce soL Gazetesi'nde ve Genç Gazete'de (gencgazete.org) görev aldı. Edebiyat eleştirisi dergisi Rozinant'ta ve gençlik dergisi Yeni Yazılar'da yazdı.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir