Elçin Zehra İrem ile Lidya Karakterini Konuştuk | Söyleşi
Hicran ve Kardeşlerim dizilerinden tanıdığımız başarılı oyuncu Elçin Zehra İrem ile buluştuk. Elçin Zehra İrem ile Kardeşlerim dizisinde canlandırdığı Lidya karakteri, oyunculuk kariyeri ve yer aldığı projeler üzerine konuştuk.
Merhaba, şimdilerde Kardeşlerim dizisinde Lidya karakterine hayat veriyorsunuz. Nasıl dahil oldunuz projeye, o süreci öğrenerek başlamak istiyorum.
Merhaba, menajerim ile birlikte gelen projelerden Lidya’ya karar verdik. Lidya karakterini heyecan verici ve ilgi çekici buldum. Bundan önceki işlerimde hep iyi karakteri oynadım ama kötü karakter oynamayı da istiyordum. Yönetmen görüşmesinde Serkan Hoca’yla tanıştım, her şey çok güzel geçti ve ardından Lidya karakterini canlandırmak için sete çıktım.
Lidya karakteri çokça eleştiriliyor. Eskiden özellikle, kötü rol oynadıkça daha da kötüsü gelir, oyuncuya yapışırdı o. Ne düşünüyorsunuz bu konuda, hâlâ böyle bir durum var mı sizce?
Ben öyle olacağını düşünmüyorum; sadece kötü roller ile tanınmadığım için öyle geliyor olabilir. Bence bir oyuncu her rolü oynayabilmeli. Kalpten hissederek aldığım bir rolü hakkıyla yapmak için elimden gelenin fazlasını yaparım, bu sebeple nasıl bir bakış açısı olduğu pek umursadığım bir nokta değil, işimi çok seviyorum.
Hakkınızda okuduğuma göre ilk kez 2022 yılında bir dizide rol almışsınız. Şu ana kadar da sanırım beş ayrı projede yer aldınız. Bir yıl içinde çok güzel bir sayı, tebrik ediyorum. Nasıl geçti bu sene?
Beni hem geliştirdi, hem büyüttü. İlk setin atmosferini, başrolü oynayarak yaşamak daha büyük bir heyecandı. Benim için büyük bir şans ve bunun için mutluyum.
Tiyatro oyunlarında yer aldığınızı öğrendim. Bu konuda konuşmak istiyorum biraz. Tiyatrodan sonra dizi oyunculuğundaki uzun set saatleri ve tabii ki görünürlük zorladı mı sizi? Hangisiyle devam etmek isterdiniz?
Tiyatro ve dizi oyunculuğunu birbirinden ayrımak benim için mümkün değil. İkisininde çok ayrı, çok tatlı bir atmosferi var.
Oyunculuk serüveninizin tam olarak nerede başladığını merak ediyorum. Oyuncu olmak hep hayaliniz miydi?
Bir düğünde başladı. Her zaman aklımda olan, istediğim bir şeydi dizi oyunculuğu, bunu inkar edemem. Bir menajerin beni bir düğünde görüp seni bir dizi için yönetmen görüşmesine götüreceğim demesiyle oldu. İlk projemde başrol olarak bulunduğum Hicran ile başladım.
Bir düğünde başlamış olması hayli ilginç. Tebrik ediyorum 🙂 Peki eğitiminize oyunculuk üzerinden mi devam ediyorsunuz?
Oyunculuk sürekli kendini geliştirdiğin bir meslek ve sonu olmadığını düşünüyorum.
Lidya’ya geri dönersek eğer, nasıl hazırlandınız Lidya karakterine? Onunla empati kurabiliyor musunuz?
Kariyerimin bu güzel yolculuğunda, Lidya’ya hazırlanırken ilk ona hak verdim. Elbette empati kuruyorum, onu anlamaya çalışıyorum. Neyi ne için yaptığını, neden yaptığını ve en önemlisi kim için yaptığını anlamaya çalışıyorum.
Kardeşlerim’de birçok usta oyuncunun yanı sıra yaşıtlarınızla da birlikte yer alıyorsunuz. Diziyi takip edenler de merak ediyordur eminim, set ortamınız nasıl, nasıl geçiyor set günleri?
Setteki herkes o kadar sıcak ki… Sete çıktığım ilk günden bugüne kadar oyuncu arkadaşlarım, ekip ve yönetmenim ile birlikte çok güzel bir enerji yakaladık. Aslında onlar enerjiyi çok güzel yakalamışlar, bende buna dahil oldum ve bu çok değerli.
İleride birlikte çalışmak istediğiniz bir yönetmen, ya da canlandırmak istediğiniz özel bir rol var mı?
Spesifik bir rol yok. Hissettikten sonra her şeyi oynarım, işimi çok sevdiğimden dolayı canlandırcağım karakter üzerine uzun uzun çalışmalar yapmayı severim. Diyeceğim o ki her şey olabilir hayatta…
Dizi veya film oyunculuğuna, tiyatroya hatta genel olarak mesleğe dair idealleriniz nelerdir? Neyi hayal ediyorsunuz?
En büyük idealim; oyunculuğumun, insanların kalplerine işleyişinin mükemmelliği ile anılmak. Hayal güzel bir şey evet ama ben çok onu yapabilen biri değilim yani en azından işimde böyle biriyim. Yaşayıp görmek isterim. Öncesinde bir hayale dalmamaya çalışırım.