Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Evan Rachel Wood: İstediğiniz Her Şey, Korkunun Diğer Tarafında
[highlight]Zor bir çocukluk geçirdi, 10 yıl kadar önce iki kez tecavüze uğradı, yaşadığı travma onu intihara kadar sürükledi… Ama Westworld‘ün yıldızı Evan Rachel Wood, travmayı güce çevirmeye çalışanlardan. Bugün dimdik ayakta ve mağdurların sesi olmaya odaklanmış durumda. Aktris, “İstediğiniz her şey, korkunun diğer tarafında,” diyor…[/highlight]
Evan Rachel Wood, kısa bir süre önce duygusal bir yoğunluk yaşadı: ABD Kongresi’nde ifade vererek kararlı bir şekilde cinsel şiddetten sağ kurtulmanın nasıl bir his olduğunu anlattı.
Kendini aile içi şiddet ve cinsel saldırı kurbanı olarak tanımlıyor. 10 yıl kadar önce iki kez tecavüze uğramış. Önce istismarcı bir partner tarafından daha sonra da bir barda…
Depresyon, bağımlılık, agorafobi ve karabasanlarla boğuştuğunu söyleyen Wood, intihara kalkışmış ve en sonunda kendisine uzun dönemli travma sonrası stres bozukluğu teşhisi konmuş. Bu cinsel saldırılar onda hâlâ her gün hissettiği zihinsel bir yara açmış. Şimdiyse kendini toplamaya çalışıyor. “Hayatım kesinlikle hiç beklemediğim bir yöne doğru gidiyor,” diyor ve ekliyor: “Ama oluruna bırakıyorum. Bu dönemde bir seçim yapmam gerektiğini düşünmüyorum. Bu tam da yapmam gereken şey.”
“Westworld” ile gelen değişim
Bu gidişat, Westworld‘de canlandırdığı Dolores karakteriyle karşılaştırıldığında konu benzerliği açısından örtüşüyor. Western temalı bir eğlence parkında geçen bilimkurguda ziyaretçiler, parktaki insan benzeri robot misafirlerle en gizli fantezilerini gerçeğe dönüştürebiliyor. Dolores de suiistimal edilmiş masum bir robotken etrafındaki karanlığa karşı koyup o karanlıktan çıkmak için savaşıyor.
İlk sezonu eleştirmenlerden övgü alan Westworld‘ün yeni sezonu için de beklentiler büyük. Anthony Hopkins, Ed Harris ve Jeffrey Wright gibi yıldız oyuncuların rol aldığı HBO dizisi, Wood’un hayatını tamamen değiştirmiş. Sadece kariyerinde atağa kalkmasına yardımcı olduğu için de değil -ki bundaki rolü azımsanamaz-, Dolores karakterini canlandırmak, onu kendi mücadelesini verebilmesi için cesaretlendirmiş. “Onun yolculuğu, başıma gelen birçok şeye ayna tuttu, bana daha önce sahip olduğumu bilmediğim bir güç verdi,” diyor aktris…
Dizinin arkasındaki harika çift Lisa Joy-Jonathan Nolan için Wood, çok yönlü bir oyuncu. 1987 doğumlu oyuncu, çocukluğundan beri kamera karşısında. Thirteen gibi ergenlik çağı filmlerinden True Blood‘daki vampir kraliçe rolüne kadar çok farklı karakterleri canlandırdı. İkili, onu Dolores’in 2. sezonda yaşayacağı değişimlerin ve tatlı intikamını almaya çalışırken başına gelen kötülüklerin altından kalkabileceğini bildikleri için seçmiş. “Evan’ın karakteriyle hataları olan, travmalarla ve üzüntüyle dolu bir geçmişe sahip ama bunu aşabilmiş bir karakteri incelemek istedim,” diyor Lisa Joy ve devam ediyor: “Bana göre bu, ilham verici bir hikâye, insanlara bir şeyler öğretebilir. Evan, hayal ettiğimden daha fazlasını verdi. İnsan olarak ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Performansının zayıf göründüğü bazı kısımlarda ya da karakterinin hata yaptığı anlarda, bazen kahramanların bile duraksadığını görüyorsunuz. Keşke ben büyürken de böyle bir kahraman olsaydı.”
Acı verici ama iyileştirici…
Wood ise, 2017 Kadın Yürüyüşü’ne katılmasından sonra Kongre’de ifade vermek üzere ikinci kez gittiği Washington’da hiç de kahraman gibi hissetmemiş kendini. “Daha önce belki en fazla üç kişiye söylediğim olayları dillendirdiğime inanamıyordum. Gerçeküstü olaylar yaşadığımda içimi dökmek üzere kendimi eğitmiştim, bu aynı zamanda yaptığım iş,” diyen Wood, çok korkmuş olmasına rağmen seslerini duyuramayan mağdurları temsilen orada olmak istemiş.
“Westworld‘den önce yaşadıklarım yüzünden ağlayamamıştım bile. Savunma mekanizmam, uyuşup daha kararlı ve güçlü bir şekilde yoluma devam etmekti. Ne yaşadığımı ilk sezon bittikten sonra anladım,” diyor. En sonunda ağladığında duygularını şu sözlerle ifade ediyor: “Bu, şeytan çıkarma ayini gibiydi; çok acılı ama aynı zamanda iyileştirici.”
Arkadaşı Linda Perry’ye göre Evan çok güçlü: “Onun en sevdiğim yanı, kendine hassas olmak için izin veriyor, bundan korkmuyor ve bu bence çok güçlü olmayı gerektiren bir durum. Olduğu yerde durup “Ben buyum ve hayatımı böyle geçireceğim. Ya kabul edin ya da işime karışmayın’ diyebiliyor.”
Anne olunca iç sesini bulmuş
Aktrisse, bu pozisyonu elde edebilmek için çok çabaladığını anlatıyor. Babasının tiyatro işlettiği Kuzey Carolina’da oyunculuğa başlamış. Ebeveynleri o 9 yaşındayken ayrılınca oyuncu koçu annesiyle Los Angeles’a taşınmış. İstikrarlı kariyerine dönüp baktığında o günleri şöyle hatırlıyor: “Dünyaya yeterince iyi hazırlanamadığımı hissediyordum. Bütün hayatım boyunca ‘Ne yapmamı istersiniz ve kim olmamı istersiniz?’ sorularını sorup durdum. O kadar kendime güvensizdim ki değerli olduğumu düşünmüyordum.” Ancak 20’lerinde, özellikle de anne olduktan sonra kendi sesini bulabilmiş. 2016 seçimleri de onu harekete geçmeye ve oğluna örnek bir birey olmaya itmiş.
Birkaç yıl önce Jamie Bell ile evliliğinden doğan 4,5 yaşındaki oğlunu büyütmek için sakin bir yer ararken Nashville’e taşınmış. Eski bir arkadaşı hariç çok az kişiyi tanıyormuş ve hayranlarının ya da magazin basınının gözlerinden uzakta kalmayı başarmış.
Hâlâ sıklıkla Los Angeles’a gidiyor, Utah Çölü’nde Westworld‘ü çekiyor. Dolores’in 2. sezondaki değişimiyle ilgiliyse sır vermekten kaçınıyor: “İntikam hissiyle dolmamak için çok uzun süre çaba sarf ettim. Haliyle karakterimin bunu kesinlikle hak ettiğini bilmeme rağmen, bundan zevk almaya çalışmak epey zordu.”
https://www.youtube.com/watch?v=sjVqDg32_8s
Amacı her zaman travmayı güce çevirmeye çalışmak olmuş. Özellikle #MeToo hareketinden sonra Westworld‘ün kendisine verdiği gücü, her mağdurun elde etmesini umuyor. Onların da seslerini duyurabilmelerini ve güç kazanmalarını diliyor. Son sözü şu: “İstediğiniz her şey, korkunun diğer tarafında…”
New York Times’dan derlenmiştir…
Çeviri: Sena Özkurt