Gençlik Sorun Çıkarmak İçindir | Fight For My Way: Hayalleri İçin Savaşanların Dizisi | Burcu Babal
20’li yaşlarını devirmeye kısa zaman kalmış olanlarınız ya da çoktan 30’ları, 40’ları görmüş olanlarınız, sorum size: çocukluk hayallerinizi en son ne zaman düşündünüz? Kendinize hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz bir hayat yaratmayı başarabildiniz mi yoksa yalnızca hayatın sizi getirdiği noktada mısınız? Asıl soru şu: çocukluk hayalleriniz ile şimdiki hayatınızın gerçekleri arasında, ne kadar derin bir uçurum var?
Biraz karanlık bir başlangıç olmuş gibi görünüyorsa da aslında tam tersi, bugün size umut dolu, insanın içini ısıtan, büyümenin, bir yetişkin olmanın sancılarıyla boğuşmanıza yardımcı olacak bir “kendini iyi hisset” dizisinden bahsedeceğim: Fight For My Way.
Bayram tatilinde stream yapacak yeni bir k-drama arıyordum ve *Viki’de (bundan daha sonra detaylı bahsedeceğim) karşıma çıkan Fight for My Way’den yana denedim şansımı. İtiraf etmeliyim, Fight for My Way’i izlemeye başladığımda diziyle ilgili olarak bildiğim tek şey vardı; o da baş rol oyuncusu Park Seo-Joon’un daha önce Kill Me, Heal Me isimli dizide yer alan oyunculardan biri olduğu. Eğer hoşuma gitmezse bırakma düşüncesiyle başladım izlemeye ancak ilk 12 bölümü neredeyse bir gün içerisinde izlediğim düşünülürse –kaldı ki kalan 4 bölüm henüz yayınlanmadığı için izleyememiştim- doğru tercih yaptığım açıkça görülüyor.
Final bölümü henüz 11 Temmuz Salı günü yayınlanan Fight for My Way, Kore Ulusal kanallarından KBS’de yayınlanan ve yönetmenliğini Lee Na-Jeong’un yaptığı, senaryosunu ise Im Sang-Choon’un yazdığı 16 bölümlük bir romantik-komedi-drama. (Yönetmen Lee Na-Jeong, en sevdiğim Kore dizilerinden birisi olan Oh My Venus’ün de yönetmeni ki ben bu ayrıntıyı da çok sonra fark ettiğimi söylemeliyim.)
2006 yılında ana karakterlerimizin lise hallerini göstererek başlayan dizi, saygıdeğer bir sporcu olma hedefi olan genç ve yetenekli tekvandocu Ko Dong Man (Park Seo-Joon), onun sunucu olma hayalleriyle mikrofonu elinden bırakmayan çocukluk arkadaşı Choi Ae Ra (Kim Ji-Won) ve ortak arkadaşları Kim Joo Man (Ahn Jae-Hong) ve Baek Seol Hee’i (Song Ha-Yoon) tanıtıyor bize önce. Ancak günümüze geldiğimizde, gerçeklerin çocukluk hayallerinden çok daha farklı olduğunu görüyoruz: bir VIP müşteri gibi içeri giren Ae Ra aslında o AVM’nin danışmasında çalışmakta, beyaz önlüğü ile karşımıza bir doktor edasıyla çıkan geçmişin gelecek vaat eden tekvandocusu Dong Man bir böcek ilaçlama uzmanı olmuş; güzelliği ve endamıyla başarılı bir iş kadını gibi ofise giren Seol Hee aslında bir Çağrı Merkezi çalışanı, takım elbisesi ile sanki bir çetenin ele başı gibi karşımıza çıkan Joo-man ise Seol Hee’nin çalıştığı TV alış veriş kanalında satın alma uzmanı olarak çalışıyor.
Yıllar içerisinde arkadaşlıklarını sürdürmeyi başaran bu “Fantastik Dörtlü”, karşı dairelerde oturdukları Seul’de birbirlerine destek olarak hayatta kalmaya çalışıyorlar. Seol Hee ve Joo-man 6 yıldır birlikteler ama henüz bir evlilik tarihi kararlaştırmış değiller, Ae Ra içten içe bir terslik olduğunun farkında olsa da maddi-manevi kendini çok yıprattığı bir ilişki içerisinde, Dong Man ise artık bahsetmekten özellikle kaçındığı spor kariyerinin gölgesinde, şansını görücü usulü randevularda denediği sıkıcı bir hayat yaşamakta.
Eğer sıkı bir k-drama takipçisi iseniz eninde sonunda şu durumdan sıkılacağınız gün gelecektir; Kore dizileri çoğunlukla en uçtaki karakterlerin hikayesini anlatır: inanılmayacak derecede zengin olanların ve bunun karşısında sefalet içerisinde yaşamaya çalışan çok ama çok fakir insanların hikayesini. Fight for My Way işte bu noktada hikayenin daha en başında farkını ortaya koyuyor; bu dizide en zenginler ya da en fakirler yok, bu dizide sadece senaristlerin sürekli yazmayı göz ardı ettiği orta sınıf var – yani bizler.
Şu duruma hemen hepimizin aşina olduğunu sanıyorum; hepinizin hayalini kurduğu bir iş olsa da zaman içerisinde düzen sizi bu hayallerden vazgeçmek zorunda bırakıyor çünkü o sırada yalnızca hayatta kalabilmeye odaklanmış oluyorsunuz: yemek yemek, kiranızı ödemek ve bir şekilde yaşamaya devam etmek zorundasınız. İşte bu açıdan, Fight for My Way’i izlediğim ilk andan beri aklımda şu düşünce var: bu hikaye pek çoğumuzun kendi hayatıyla ilişkilendirebileceği bir hikaye, karakterler ise bir o kadar kolayca özdeşleşilebilecek karakterler.
Kuvvetli aile bağları, büyüklere gösterilen büyük saygı ve muhafazakar bir toplum olarak tanıdığımız Kore de, pek çok sosyo-kültürel gelişmenin etkisiyle toplumsal olarak bir değişim geçiriyor ki bunun olumlu ve olumsuz pek çok etkisi sıralanabilir (ancak bu bizim yazımızın konusu değil). Fight For My Way’de de işte bu yeni Kore gençliğini izleme fırsatı bulabiliyoruz. Bir defa bu dizide ailelerin hikayeye dahiliyeti oldukça sınırlı, dizi net olarak 20’li yaşların sonundaki 4 gencin karakter gelişimi ve hikayesi ile ilgilendiğinin altını çiziyor. Ve işte bu 4 karakter de ailelerinden bağımsız olarak, arkadaşlarının varlığı ve desteği ile kendi hayatlarını kurmaya çalışan modern bireyler. Yaşadıkları sıkıntılar, günümüz gençliğinin günlük sıkıntıları. Hayata büyük hayaller ile başlıyor, günlük dertler içerisinde bu hayallerden uzaklaşıyor, iyi bir iş sahibi olsak ve iyi-kötü hayatımızı idare ettirecek para kazansak bile kendimize dair beklentilerimiz çok farklı olduğundan, bulunduğumuz noktada büyük mutsuzluklar yaşayabiliyoruz.
İşte ana karakterlerimizin de “yaşadıkları hayata artık daha fazla tahammül edemedikleri” noktada dizimizin asıl hikayesi de başlıyor. Dong Man, spor kariyerini bitirmesine sebep olan olayla yüzleşmekten daha fazla kaçınamıyor ve ringlere dönüyor: bu sefer bir MMA (Mixed Martial Arts) dövüşçüsü olarak. Ae Ra yaşadığı haksızlık sebebiyle iş yerinde karşılaştığı muameleye daha fazla katlanamıyor ve Dong Man’ın da teşvikiyle işini bırakıp, yeniden sunuculuk için iş başvuruları yapmaya başlıyor. Seol Hee ve Joo-Man çifti ise bireysel çıkmazlarının da etkisiyle, ilk defa ilişkilerinin temelini sarsacak bir sorun ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar –ki bu ikisi için de hayattan ne beklediklerini sorgulatacak ve büyük değişimler geçirmelerine sebep olacak nitelikte. Tüm bunlar yaşanırken 6 yaşından beri birbirlerini tanıyan Dong Man ve Ae Ra, birbirlerine karşı hissettiklerinin yalnızca arkadaşlıkla sınırlı olmadığını keşfedip, farklı bir maceraya doğru adım atıyorlar.
Açıkçası Fight For My Way’i izlemeye başladığımda, en başta da dediğim üzere herhangi bir beklenti içerisinde değildim. İlk bölümden itibaren özellikle baş kahramanlarımız Dong man ve Ae Ra olmak üzere tüm karakterlerini ayrı ayrı seveceğim bir dizi ile karşılaşmak benim için güzel bir sürpriz oldu. Dizi ne dramayı abartıyor, ne de ağdalı romantizm ile insanın içini bayıyor. Hikaye gelişimi yapay veya zorlama değil, diyaloglar hikaye ile beraber akıp gidiyor.
Pek çok K-Drama takipçisinin en sevdiği diziler arasında yer alan ama benim bir türlü ısınamadığım Kill Me Heal Me dizisine dair en sevdiğim şey olan Park Seo-Joon’un, Fight For My Way’deki Ko Dong Man performansı gerçekten çok başarılı. Bu rol sanki onu düşünelerek yazılmış diye düşünmekten kendimi alamadım, hem karakteri hem de Park Seo-Joon’un oyunculuğunu çok sevdim. Choi Ae Ra karakterini canlandıran Kim Ji-Won’u pek çoğunuz 2016 yılının sevilen & en çok izlenen dizilerinden Descendants of the Sun’dan hatırlıyor olabilirsiniz. Ben henüz bu diziyi izlemediğimden, kendisini Le Min Ho ile beraber yer aldığı The Heirs dizisinden hatırlıyorum ki orada bana çok donuk, mimiksiz bir oyuncu gibi gelmişti. Ancak şimdi anlıyorum ki, doğru rol karşısına çıktığında gerçekten harikalar yaratabiliyormuş. Park Seo-Joon ve Kim Ji-Won’un kimyası tutmuş, gerçekten çok sevimli bir çift olmuşlar. (Dizinin senaristi Im Sang Choon, bir MMA dövüşçüsü ve onu ringdeyken içi acıyarak izleyen sevgilisiyle alakalı bu hikayeyi yazarken gerçek bir dövüşçü olan Choo Sung Hoon ve eşi Yano Shiho’dan dolaylı yoldan esinlendiğini açıkladı geçtiğimiz günlerde.) Zaten Ae Ra Kore dizilerinde görmeye alışkın olmadığımız bir kadın karakter, ayakları yere basan, bağımsız, güçlü. Ae Ra ve Dong man’ın hem arkadaşlıkları hem de sevgili oldukları dönemde aralarındaki ilişki iç ısıtan nitelikte, hem sürekli birbirlerine takılmalarına, laf dalaşlarına gülüyorsunuz hem de bu çifti sevmeden edemiyorsunuz. Bu arada şunu da özellikle belirtmek istiyorum ki Fight My Way evreninde birbirini seven genç çiftler birbirlerine dokunmaktan çekindikleri, her öpüşmeleri sanki dünyanın sonunu getirecekmiş gibi davrandıkları bir hayal aleminde yaşamıyorlar: Ae Ra ve Dong man her normal birbirine aşık genç çiftin olduğu gibi birbirlerine her fırsatta sarılıyor, öpüşüyor; tutkulu bir romantizm yaşıyorlar. K-drama dünyasına yeni giriş yapanları uyarmak lazım, gerçekçi bir öpüşme izleyebildiğiniz Kore dizileri gerçekten sınırlıdır, hele ki evlilik öncesi cinsel ilişki ciddi bir tabudur. Bu açıdan modern hayatın gerçek ilişkilerini dürüst bir şekilde yansıtmak bakımından Fight My Way herşeyi doğru şekilde yapıyor.
Mutluluk yalnızca hayallerimizi gerçekleştirdiğimizde, hedeflerimize ulaştığımızda kavuşacağımız bir şey mi yoksa odaklanmış şekilde o hedeflere doğru zorlukla ilerlerken sahip olduğumuz güzellikleri ve potansiyel mutluluğu kaçırıyor muyuz? Fight For My Way, biraz da bunun üzerinde durup, sıkmadan, yormadan, içinizi umut ile doldurarak sizin de biraz yavaşlamanızı ve sahip olduğunuzun farkında bile olmadığınız küçük mutlulukları görmenizi sağlıyor. Son 3 bölüm, dizinin kalanıyla karşılaştırıldığında biraz beni hayal kırıklığına uğratmış olsa da karşımızda kesinlikle hafiflemeye ihtiyaç duyduğumuz şu yaz günlerine uygun bir dizi var.
Not 1: Eğer Kore dizilerini legal olarak ve kaliteli şekilde izlemek istiyorsanız size 2 site tavsiye edebilirim. Biri yazıda da bahsi geçen Viki, diğeri de Dramafever. İki sitede de Kore dizilerini İngilizce altyazı ile izleme şansınız bulunuyor. Eğer dizi sırasında reklam izlemek istemiyorsanız, aylık cüzi rakamlara üyelik alabilirsiniz. Viki de bazı diziler için Türkçe altyazı seçeneği de bulunuyor ayrıca Çin, Japonya ve Taywan dizilerine de ulaşmanız mümkün.
Not 2: Dizide vahşi kapitalizmin etkisi altındaki Kore’de iş hayatının zorluklarına dair pek çok ipucu bulunuyor, özellikle iyi bir iş bulabilmek için doğru insanları tanımak gerektiğinin altı çiziliyor. Ülkemiz ile de paralellik gösteren bu durum aslında çok acımasız bir gerçeğin yansıması. Eğer ilginizi çekiyorsa “South Korea’s Brain Drain” isimli şu makaleye bir göz atabilirsiniz.
Not 3: Dong man’ın ringe çıktığı sahnelerin girişinde çalan şarkı, şu sıralar Dünya gündemini oldukça meşgul eden BTS isimli K-Pop erkek grubuna ait. (Video altta)
https://www.youtube.com/watch?v=1zqom_q59lo
Dizinin 15. bölümünün yayınlanacağı gün, BTS grubundan Kim Taehyung (aka V), grubun orijinal Twitter hesabı üzerinden “Lütfen yayını çabuk başlat. Bekleyen çok insan var. #FightforMyWay #15.bölüm” şeklinde alttaki gibi bir tweet atarak, diziye destek verdi.
빨리 방송시작해주세요! 기다리는사람 너무많아요 #쌈마이웨이#15회 pic.twitter.com/U3Ej2BID1U
— 방탄소년단 (@BTS_twt) July 10, 2017
BTS, Time dergisine göre şu anda internet aleminin en etkili 25 isminden biri, bu açıdan atılan tweet dizinin tanıtımı açısından büyük önem arz ediyor. Fight For My Way’in baş rol oyuncusu Park Seo-Joon ve BTS grubunun vokali Kim Taehyung gerçek hayatta arkadaşlar ve geçen sene yayınlanan Hwarang isimli tarihi dizide birlikte yer almışlardı.
Trailer 1:
https://www.youtube.com/watch?v=QGKyTPXREko
Trailer 2:
https://www.youtube.com/watch?v=NlfMJ1N9PXo
Trailer 3:
https://www.youtube.com/watch?v=HG6LgUmQ8UM
Trailer 4:
https://www.youtube.com/watch?v=q3Odtw5suqw