Netflix, The Night Agent’ın 2. Sezonunun Yeni Fragmanını Paylaştı
Herkes Bir Gün Türk Dizisi İzleyecek
Geçmişindeki imparatorluğu tarihe gömerek cumhuriyetle yönetilmeyi seçmiş bir ülke düşünün. Kurulduğu günden beri de yüzünü dünyaya dönmüş ve hep dünyayla entegre olmayı denemiş bir ülke… Bu yıl kuruluşunun 100. yılını kutlayan Türkiye’den bahsediyorum. Avrupa ve Ortadoğu’nun arasında olduğu için stratejik öneme sahip ama arafta kalmışlığın karmaşasını bünyesinde taşıyan fakat köprü olmanın zenginliğini de hikâyelerine yansıtabilen ülkeden… Türkiye artık dünyada fırtına gibi esiyor. Üstelik bunu yumuşak güçle, dizileriyle yapıyor.
İspanya’dan Tanzanya’ya, Japonya’dan Rusya’ya, Şili’den Bangladeş’e, İtalya’dan Amerika’ya, Vietnam’dan Kore’ye, Brezilya’dan Hindistan’a 6 kıta, 150 ülkede Türk dizileri izleniyor. Yayınlandığı ülkelerde hayatı durduran, izleyicisine ilham olan, kadınları harekete geçiren ve bazı ülkelerde de sırf bu nedenle yasaklanan Türk dizilerinin geçmişinin sadece 50 yıllık olduğunu biliyor musunuz?
Dünyaya Satılan İlk Dizi Aşk-ı Memnu’ydu
Türkiye’nin ilk dizisi 1974 yılında yayınlanan Kaynanalar’dı. Dünyanın ilk sit-com dizi örneklerinden biri olan Kaynanalar, 32 yıl boyunca ekranda kalmayı başardı. Fakat hiç şüphe yok ki Türkiye’yi etkisi altına alacak ve onu dünyaya açacak sihir, drama olacaktı.
TRT, 1975 yılında yedi günlük yayın hayatına başladığında Türk halkını, etkisi yıllarca sürecek yerli drama dizileriyle tanıştırdı. Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu romanı, Halit Refiğ yönetmenliğinde büyülü ekrana aktarılırken dramalar ülkeye ilk kez göz kırpıyordu.
Başrollerini Müjde Ar, Salih Güney, Şükran Güngör, Neriman Köksal ve Itır Esen’in oynadığı Türkiye’nin ilk drama dizisinin oyuncuları şöhretle tanışırken Bihter ve Behlül’ün yasak aşkı tartışılır olmuştu. Çünkü bu dizide herkes kendisine yasak olana âşıktı. Zaten Aşk-ı Memnu “yasak aşk” demekti. Türk sinemasından aşina olduğumuz, “Müsaitseniz annemler size oturmaya gelecekler,” cümlesi o yıllarda aslında, “Müsaitseniz annemler size Aşk-ı Memnu izlemeye gelecekler,” demekti. Aşk-ı Memnu yayınlandığında sokaklar boşalıyordu. Kıskançlık, entrika, intikam ve zenginlikle bezenmiş bu hikâye bugünün tabiriyle iyi reyting anlamına geliyordu. O yıllarda da altı bölüm yayınlanmasına rağmen ülkeyi birbirine katmıştı.
Dünyaya Satılan İlk Dizi Oldu
Aşk-ı Memnu, 1981 yılında Fransa’ya satıldı. Türkiye’nin dünyaya sattığı ilk diziydi Aşk-ı Memnu, o yıllarda sadece az sayıda Fransız izleyebildi… Fakat 34 yıl sonra farklı oyuncularla yeniden uyarlandığında bir fenomene dönüştü. Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ’un başrollerini oynadığı dizinin yayınlandığı perşembe günleri nefesler tutuluyor, sokaklar sessizleşiyor, hayat adeta duruyordu. Herkes Bihter ve Behlül’ün yasak aşkına kapılıp gidiyor, reytingler uçuşa geçiyordu. Aşk-ı Memnu’nun bu başarısına dünya da sessiz kalamadı. 2011 yılından itibaren onlarca ülkede yayınlandı, ardından senaryo hakları alınarak pek çok ülkeye uyarlandı. Amerika’da İspanyolca yayın yapan Telemundo kanalına uyarlanan ve Pasion Prohibida adıyla yayınlanan Aşk-ı Memnu, “Yabancı Dilde Amerika Primetime Yayınları” kategorisinde Emmy adayı bile oldu. Aşk-ı Memnu, 14 yıl önce final yapmasına rağmen her yıl tekrarı yayınlanmaya devam etti ve her defasında reytinglerde ilk 10’a girmeyi başardı. Türkiye ve dünya bu yasak aşkı fazlasıyla sevdi.
Gümüş, Ortadoğu’yu Birbirine Kattı
1981-2001 arasında Türkiye hiçbir dizisini dünyaya satamadı. Zaten o yıllarda kimsenin aklına da bir Türk dizisinin dünyada izlenebileceği gelmiyordu. Her proje Türk izleyicisi düşünülerek hazırlanıyordu. 2001 yılında Kenan İmirzalıoğlu’nun başrolünü oynadığı, Türkiye’deki terörü durdurmak iddiasıyla yola çıkan Yusuf Miroğlu’nun kahramanlık hikâyesini anlatan Deli Yürek dizisine Kazakistan talip oldu. Bölüm başı 30 dolardan 113 bölümü satın aldılar. O gün için bile çok ucuza gitmişti dizi ama bir yerden Türk dizisi için dünya serüveninin kapısını açmak gerekiyordu. 7 yıl boyunca maalesef o kapıyı açan olmadı. Ta ki 2008’e kadar… Başrollerinde Kıvanç Tatlıtuğ ve Songül Öden’in rol aldığı, görücü usulüyle evlilik, ataerkil düzen ve o sistemde gittikçe güçlenen kadının hikâyesi olan Gümüş dizisi Ortadoğu’ya satıldı. Ancak dizi istenen reytinglere ulaşamadı. Bu hikâyenin Ortadoğu’da tutacağına çok emindi yayıncılar, sorunun ne olduğunu da anlamadılar. Daha sonra bir yayıncı Mısır Arapçasıyla yayınlanan diziye Suriye’de Arapça dublaj yaptırdı ve o versiyonu yayınladı. İşte o yayın Türk dizilerinin önce birkaç ülke, ardından da kıtalara yayılacak dünya serüvenini başlattı.
Boşanma Davalarının Sayısı Artıyordu
Arapça konuşulan tüm ülkelerde Gümüş hayatı durdurmuş ve Gümüş’le Mehmet’in zorlu aşkı insanlarda adeta hipnoz etkisi yaratmıştı. Gümüş’ün görücü usulüyle evlendirilişi, kocası Mehmet’e platonik aşkı, Mehmet’in ölen eski sevgilisine hâlâ aşık oluşu, ataerkil sistemin temsilcisi dedenin bu evlilikteki baskısı ve zamanla Mehmet’in Gümüş’e âşık olması, Gümüş’ün kendi ayaklarının üzerinde duruşu, Mehmet’e boyun eğmeyişi, birey olma mücadelesi kadınlara ilham oldu. Kendi hayatlarıyla özdeşleştirdikleri Gümüş’ün, kocası Mehmet’e boşanmayı teklif etmesi ise Ortadoğu’yu birbirine kattı. Müslüman kadınlar olarak bugüne kadar cümle içinde bile kullanamadıkları “boşanma” başka bir Müslüman ülke olan Türkiye’de normaldi. Kadınlar kendi haklarını arayabiliyor, çalışabiliyor, bir evlilikte mutsuzlarsa boşanabiliyorlardı. Bu, kadınların farkındalığını artırıyordu. Ve artık Ortadoğu’da yeni bir dönem başlıyordu. Kadınlar, “Benim de adım var,” diyordu.
Boşanma davalarının sayısı da her geçen gün artıyordu. Tabii bu durum Türk dizilerinin bazı ülkelerde yasaklanmasına sebep oluyordu. Fakat yasaklar izlenmesine engel olamıyordu. Televizyon yoksa internet vardı, hatta o da yasaklanırsa VPN’le Türk dizileri izleniyordu.
Kilometrelerce Onur ve Şehrazat Kuyruğu
Gümüş’ün açtığı kapıdan daha sonra Binbir Gece girdi. Hasta çocuğunun ameliyat parasıolan 150 bin doları birkaç saat içinde bulmak zorunda olan ve gittiği her kapıdan ret cevabını alan Şehrazat, patronu Onur’dan buparayı istediğinde, “150 bin doları sana veririm ama bir geceyi benimle geçireceksin,”cevabını aldı. Oğlunun yaşaması için hiçbirseçeneği kalmayan Şehrazat, Onur’un teklifini kabul etti ve oğlunun hayatını kurtardı.Ama yaşanan bu kirli gece, ikisinin de hayatını bambaşka noktalara götürdü. Aşk ve nefret arasında sıkışan bir ilişki yaşadılar ve sonunda birbirlerine aşklarını itiraf ettiler. İştebu hikâye; Ortadoğu’da başlayıp kelebek etkisiyle Balkanlar’dan Amerika’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya yüzlerce ülkede yayınlandı.Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’i dünyada bilinen şöhretler haline getirdi. Dizinin yayınlandığı ülkelere gittiklerinde kilometrelercekuyruklar oluşturan hayran kitlesi yarattı.Ortadoğu ve Balkanlar’da reklam filmlerinde oynamalarını sağladı.
Dizi final yaptıkça yeniden başlıyordu. İnsanlar Şehrazat ve Onur’u izlemeye doyamıyordu. Türk halkı Brezilya dizileriyle büyümüştü. Brezilya’ya satılan ilk Türk dizisi de Binbir Gece oldu. Arjantin’de kadınların Onur sevgisine karşılık Los Pugliese adlı müzik grubu “Bıktık Senden Onur (El Cuarteto de Onur)” isimli bir şarkı bile yaptı. Ama Onur’un onlara başka bir sürprizi vardı. Padişah olacaktı ve Türkler Latin Amerika’yı fethedecekti.
Fatmagül: “Asla Yalnız Yürümeyeceksin”
Binbir Gece’nin ve Aşk-ı Memnu’nun açtığı kapıdan daha sonra öyle bir Türk dizisi girdi ki, aslında Latin Amerika’da Türk dizileri bombasını o patlattı. Bu hikâye bir yöneticinin merak duygusunun zaferiydi aslında! Şilili bir televizyon yöneticisi MIPCOM fuarındaki bir stanttan CD alır. O CD’den Türkçe Fatmagül’ün Suçu Ne dizisi çıkar. İzlediği diziden bir şey anlamayan ama prodüksiyon kalitesini ve oyunculukları beğenen yönetici, Şili Türk Konsolosluğu’na gider ve “Bu dizi ne anlatıyor?” diyerek çeviri yaptırır. Etik sorunların aşk için engel teşkil etmesi, hem yakınlığı hem de mesafeyi dengelemesi ve tecavüze uğrayan bir kadının mücadelesini görünce diziyi alır ve kanalında yayınlamaya başlar. Dizi izlenme rekorları kırınca bu defa tüm Türk dizilerine gözünü diker ve yapımcıların kapısını aşındırır. İzlenme oranları daha da artar. Diğer Latin Amerika ülkeleri bunu fark edinc Türk dizisi sihrini bu kez Güney Amerika’ya bırakır. Fatmagül’ün Suçu Ne tüm dünyada en çok izlenen Türk dizilerinden biridir. Özellikle final bölümünde kadın örgütlerinin Fatmagül’ün tecavüzcülerine karşı kazandığı davada onu desteklemesi dizinin unutulmaz sahnelerinden biridir. Bugün Netflix’te yayınlanan ve Fatmagül’ün İspanyol uyarlaması olan Alba, 150 milyon saat izlenmeye ulaşmıştır. Çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin, bir kadın tecavüze uğradığında hep yalnız hisseder. Fatmagül’ün ise tüm kadınlara mesajı nettir: “Asla yalnız yürümeyeceksin.”
”Bir gün tüm dünya Türk dizisi izleyecek!”
Sultan Süleyman 80 Ülkeyi Fethetti
“Destur, Sultan Süleyman geliyor.” Muhteşem Yüzyıl’ın Türkiye’de yayınlanan ilk tanıtımında duyduğumuz bu cümle kısa sürede tüm dünyada yankılandı. Gerçekten de öyle oldu! Bugün dünyaya en çok ihraç edilen Türk dizisi Muhteşem Yüzyıl! Bugüne kadar 80 ülkede ekrana geldi ve 500 milyondan fazla izleyiciye ulaştı. Her ülkede reytinglerin altını üstüne getirdi. Her finalde tekrar başladı. Yerel üretimlerin çoğunu durdurdu. Hatta Pakistan ve Bangladeş’te dizi ve sinema sektörü işsiz kaldıkları gerekçesiyle Muhteşem Yüzyıl’ın yasaklanmasını istediler. Halit Ergenç ve Meryem Uzerli’nin başrolünü oynadığı dizi; Rusya’dan Meksika’ya uzun bir yolculukta her ülkede başka bir tepkiyle karşılaştı. Bir cihana hükmederken Hürrem karşısında aşktan güçsüzleşen Kanuni Sultan Süleyman’ın hikâyesi kadınları kendinden geçirirken dünyada Hürrem birlikleri oluştu. Güçlü erkeğin arkasındaki “o” kadın olmak milyonlarca kadını tatmin etmişti. Meryem Uzerli bir diziyle dünyanın en hızlı şöhretlerinden biri oldu. Rusya’da yayınlanan ilk Türk dizisi Muhteşem Yüzyıl’dı. Dizi hem Türkiye’de hem de dünyada dönem dizilerinin fark edilmesini sağladı. Onu Kösem takip etti. Osmanlı tarihinin en güçlü kadını olan Kösem Sultan’ı anlatan dizi dünyada bir de Kösem modası yarattı.
Kuruluş Osman 38 Ülkede İzleniyor
Kadınlar Türk dizisi müptelası olur da erkekler durur mu? Kurtlar Vadisi, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Diriliş Ertuğrul, Payitaht Abdülhamid, Kuruluş Osman, Uyanış Büyük Selçuklu, Alparslan: Büyük Selçuklu, Çukur Güney Amerika, Ortadoğu, Balkanlar, Afrikave Orta Asya’yı kasıp kavurmaya devam ediyor. Hatta Venezuela Devlet Başkanı, Diriliş Ertuğrul’u izlediği anları sosyal medya hesabından paylaştıktan sonraTürkiye’ye gelerek seti ziyaret etti. Bangladeş’te çalan her 10 telefondan 9’unun müziği Diriliş Ertuğrul’ken Kuruluş Osman, 38 ülkede izleniyor.
Avrupa Romantizm Arıyor
İlk dizisini Fransa’ya satan Türkiye, Avrupa’ya açılma hayali için uzun süre bekledi. 2007 yılında final yapan Yabancı Damat’la Yunanistan’a adım attı. Gaziantepli Nazlı’yla Yunan Niko’nun aşkı Türk-Yunan ilişkilerini bile pozitif ibreye çevirdi.
Türklerin Avrupa’da yükselişi ise romantik hikâyelerle oldu. Başrollerinde Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu’nun rol aldığı, sıradan bir kızla sıradışı bir erkeğin peri masalını aratmayan aşkını anlatan Kiraz Mevsimi, İtalya’ya satılan ilk diziydi ve ülkede izlenme rekoru kırdı. Özge Gürel’in Can Yaman’la oynadığı Dolunay da aynı hızla İtalya’da yayına girdi. İtalyan Lisesi mezunu olan Can Yaman’ın hayranlarıyla İtalyanca konuşması kariyerini bambaşka bir noktaya taşıdı, İtalyanlar Can Yaman’ı adeta bağrına bastı. Yaman, Demet Özdemir’le Erkenci Kuş’ta rol aldığında ise ülkeyi birbirine kattı. İtalya’da reklamlarda oynadı, filmlerde rol aldı ve fırsatlar ayağına sunuldu. Can Yaman artık İtalya’da yaşıyor.
Erkenci Kuş daha sonra İspanya’ya satıldı ve orada da izlenme rekoru kırdı. İspanya, Türk dizilerini keşfetmişti. Kerem Bürsin ve Hande Erçel’in rol aldığı Sen Çal Kapımı, İspanya’da bambaşka bir fırtına yarattı. Öyle ki, bugün neredeyse tüm gün Türk dizisi yayınlayan bir kanal var İspanya’da!
Aile Dünyaya Satıldı Bile
Sadakatsiz’den Adını Feriha Koydum’a, Aşk Laftan Anlamaz’dan Öyle Bir Geçer Zaman ki’ye, Hercai’den Bir Zamanlar Çukurova’ya, Paramparça’dan Sıla’ya, Yargı’dan Kardeşlerim’e liste uzayıp gidiyor. Ve hergeçen gün yeni bir Türk dizisi eklenmeye devam ediyor. 2023’te yayın hayatına başlayan Yalı Çapkını, Kızılcık Şerbeti, Aile dünyaya satılmaya başlandı bile… Yayınladıkları her ülkede de ses getiriyorlar.
Latin Amerika’da En Çok Sen Çal Kapımı İzlendi
HBO Latin Amerika yılın ilk günü 2023’te en çok izlenen pembe dizilerini (telenovela) açıkladı. İlk 10 listesinde 9 tane Türk dizisi vardı. İlk sırada Sen Çal Kapımı yer aldı. Onu Sadakatsiz, Yargı, Aşk Mantık İntikam, Kadın, Mucize Doktor, Kara Sevda, Kızım ve Baraj dizileri takip etti. Ayrıca Kara Sevda’dan sonra Yargı dizisi de IEMMY ödülü aldı.
Bugün Suudi Arabistan’dan İspanya’ya, Rusya’dan Arjantin’e yapım şirketleri Türk senaryolarına yöneliyor. Kendi hikâyelerini Türk senaristlere yazdırıp Türk yönetmenlerin İstanbul’da çekmesini talep ediyorlar. Görünen o ki, Türk hikâye anlatıcılığı hem reyting getiriyor, hem de prodüksiyon olarak daha ucuza mal oluyor.
Neden İzliyorlar?
Araştırma şirketi Eurodata verilerine göre; ülkelerin ithal ettikleri kurmaca yapımların yüzde 25’ini Türkiye menşeli yapımlar oluşturuyor. Dünyada Türk dizisi izleyenlerin büyük çoğunluğunu 30 yaş üstü, eğitimli kadınlar oluşturuyor. Dizilerin anlatım hızını, müziklerini, prodüksiyon kalitesini, gizemli finalleri, güçlü dramatik kreşendoları ve imkânsız aşkların etik nedenlere dayanmasını sevdiklerini söylüyorlar. Oyuncularda ise ilk önce fiziksel görüntülerine, daha sonra yeteneklerine bakıyorlar.
Bugün Türk dizileri 150 ülkede yayınlanıyor ama görünen o ki, dünya güçlü kadınların sisteme kafa tutuşuna, erkeklerin, padişahın bile aşk karşısında çaresiz kalışına, entrikaya, kahramanlık hikâyelerine ve sonunda hep iyilerin kazanmasına daha çok ilgi gösterecek ve Türk dizilerinin dünya serüveni devam edecek. Bir gün tüm dünya Türk dizisi izleyecek!
Bu yazı, Oya Doğan tarafından kaleme alınmış ve Episode Dergi’nin 54. sayısında yayımlanmıştır.