House of Cards | Ya Başkanlık Ya Claire

[button url=”https://episodedergi.com/ozel-dosya-house-of-cards” size=”large”]Bu yazı, House of Cards özel dosyası kapsamında yayınlandı. Dosyanın tamamına ulaşmak için tıklayın![/button]

[blockquote size=”fourth” align=”left” byline=”Defne Akman”][/blockquote]Sevilen dizi House of Cards’ta Robin Wright tarafından canlandırılan First Lady Claire Underwood ekranların en efsanevi karakterlerinden biri. Claire Underwood, çelikten bir kadın. Öyle alışık olduğumuz kırılgan, zarif, edilgen, kocasının gerisinde kalmayı kabullenmiş, kendini hayır işlerine veren, kendisine çizilen sınırların içinde kalacak bir kadın değil. Frank Underwood ile birbirlerine tam anlamıyla denkler; birlikte dünyanın kaderini değiştiriyor, kasırgalar estiriyorlar.

Claire her zaman First Lady olmaktan daha fazlasını isteyen bir karakter, bu yüzden ABD Başkan Yardımcısı oldu zaten. Kocasının gölgesi olmakla yetinmeyeceğini biliyoruz; kısır yapıp mevlit okuyacak, hastane açılışına katılıp vakıf yemeğine gidecek hali yok herhalde. Doğal olarak dünyadaki mümkün en yüksek mevkiyi hedefleyecek; bu, kocasını yerinden etmeyi gerektirse bile. Belki de beşinci sezon Claire’in sezonudur, ister misiniz Claire, Frank’in kuyusunu kazan kişi olsun?

Claire Underwood ve Giyim Kuşam

Claire Underwood dünyanın en şık, en tarz sahibi, en hayranlık uyandırıcı kadını. Kalem etek, topuklu ayakkabı, blazer ve gömlek; onu en güçlü gösterecek kıyafetleri biliyor. Bir kere bile onu salaş dökük gösterecek bir kıyafetle göremezsiniz. Tişört bile giyse üzerinde üniforma gibi durur. Beyaz Saray’ın mutfağında (orası evleri oluyor haliyle) kocasıyla sandviç yerken bile stilettoyla gezen bir kadından bahsediyoruz. Ölse onu düz ayakkabı ya da mantar topukla göremezsiniz. Spor hariç tabii.

Çünkü Claire için estetik, konfordan daha önemli. Karşımızda güç için her şeyini feda etmiş bir kadın var; ailesini, kişisel isteklerini hatta ruhunu bile. Tavşanlı terliklerle evde dolaşacak kadın değil Claire. Acısından ölse, 41 derece ateşle yansa bile öyle gerektirdiği için dimdik, sopa yutmuş gibi yürür topuklularıyla.

Zeki ve Çevik Sporcu Claire

Claire, Beyaz Saray’ın bahçesinde yaptığı sabaha karşı koşularında hem sinir stres atıyor, hem şeklini şemalini koruyor hem de kocasıyla iki dakika yalnız kalıyor. Disiplin iyidir, TV izlerken cipse abanacağınıza bence siz de yapın.

Çoluk Çocuk Mevzuları

Clarie’in annelik konusunda sürekli değişen fikirleri var; genel anlamda çocuk istemiyor aslında ama arada, “Acaba denese miydim?” diye de düşündüğü oluyor. Mamafih Frank de bu işlere meraklı biri değil. Örneğin Cumhuriyetçi adayın ailesini Beyaz Saray’da ağırladıkları zaman o “iğrenç” çocuklar ortalığı yıkarken Claire elbette onları boğmadı hatta adayın İngiliz karısıyla iletişim kurmak için elinden geleni yaptı. Ancak kadın kendini tutamadı, “Çocuk sahibi olmadığınız için pişman mısınız?” diye densiz bir soru sordu. Bunun üzerine arka plandan veletlerin bağırtıları gelirken Claire efsane bir yanıt verdi: “Siz çocuk sahibi olduğunuz için pişman mısınız peki?”

Bu arada çocuk yapmamak Frank’le birlikte verdikleri bir kararken nedense bunu sırtında taşıması gereken kişi hep Claire oluyor. İlle kadını, kürtajların açıklamasını yapmak zorunda bıraktılar mesela.

[button url=”” size=”large”]House of Cards’ın Yeni sezonu, tüm bölümleriyle,  Türkiye’de ilk kez 4K yayın kalitesiyle hafta içi her gün 22.00’de Digiturk 400. kanalda yayınlanacak.[/button]

Çelik Kadın Underwood

Claire Underwood acımasız bir düzenbaz, kararlı bir namzet. Kocası Frank’in tam anlamıyla dengi. Çoğu zaman ondan daha etkili ve güçlü bir karakter üstelik. Claire, son derece zeki bir kadın. Kocasının Zoe Barnes ve Peter Russo’nun ölümünde parmağı olduğunu elbette biliyor ama Frank’in yaptıklarını görmezden geliyor.

Duygularını nadiren gösteriyor, sahte bir gülümsemesi var, neredeyse tüm ifadeleri ağırbaşlı. Claire, Frank gibi insanları öldürmedi ve onun gibi pervasız değil. Frank’e kıyasla çok daha ölçülü, bastırılmış ve tedbirli. Aklından ne geçtiğini çoğu zaman bilemiyoruz.

Underwood’lar ve Üçüncü Taraflar

Underwoodların evliliği, açık evlilik. Bununla birlikte aslında evlilik dışı ilişkileri yok. Yataklarını ısıtan insanlar var, hepsi bu. Claire, fotoğrafçı Adam Galloway’le ateş almalık bir şey yaşadı, Meechum ile olan bir fanteziden ibaretti, biyografi yazarı Tom Yates’e gelecek olursak, bakalım ne kadar ortada olacak? Frank, evlilik dışı maceralara açık ama olur da Yates, başkanın gücüne yönelik bir tehdit oluşturursa kendisine yol gözükür.

Bir Yalnız Kadın: Claire Underwood

Claire mağrur, küstah ve ne yaparsa yapsın kendinde hak gören dokunulmaz bir insan. Hayatında yalnızca birlikte çalıştığı, ondan daha güçsüz ya da daha güçlü insanlar var. Eski arkadaşlarını, meslektaşlarını hiç göremiyoruz. Etrafında Frank dışında onunla eşit olan kimse yok. Onun gücünden ya da nüfuzundan etkilenmeyecek insanları nadiren görebiliyoruz.

Claire’in zengin ve köklü ailesi, her şeyin doğrusunu bilen, ölüm döşeğindeki baskıcı annesiyle ilişkisini gördükçe aslında buzlar kraliçesi olmadığını, yalnızca hayatıyla ilgili meseleleri kontrol etme becerisine sahip biri olduğunu, bunu yaparken de kendini unuttuğunu anlıyoruz. Claire, annesi, kocası, kamuoyu, medya ne gerektirirse, onlar neyi isterse o kişi oluyor.

Beşinci Sezon Claire’in Sezonu

Dördüncü sezonda gördük ki Claire güç delisi, sosyopat bir adamın karısı değil, ta kendisi. Önce ayrıldılar, sonra tekrar birleştiler. Böylece güce tapan iki sosyopatın birlikte çok daha güçlü olduğunu gördük.

Claire sezon finalinde ilk kez kameraya dönüp doğrudan seyirciye bakarak konuştu. Bu, hem iç dünyasını daha çok açacağı hem de belki bir görüşe göre daha da güçleneceğinin işareti. Olur mu olur; belki de yeni başkanımız Claire’dir.