İtalyan Sineması ile Randevu
Festivallerin en önemli filmleri İtalyan Kültür Merkezi’nde gösterimde. Sinemaseverler tarafından merakla beklenen geleneksel “İtalyan Sineması ile Randevu”, bugün İstanbul İtalyan Kültür Merkezinde başlıyor.
Bir hafta sürecek etkinlikte İtalyan çağdaş sinemasının son yapımlarını izlemek mümkün olacak. “İtalyan Sineması ile Randevu” pandemiden sonra ilk kez daha da büyüyerek sinema salonlarında yerini alıyor.
İtalya Büyükelçiliği ve İstanbul İtalya Başkonsolosluğu’nun himayesinde, İstanbul İtalyan Kültür Merkezi ve Cinecittà işbirliğiyle düzenlenen çağdaş sinema etkinliği bu yıl Pera / Beyoğlunda Casa d’Italia’da Kültür Merkezi’nin muhteşem art déco salonunda gösterimlerine başlıyor.
Sinematek/Sinema Evi ile yapılan işbirliği sayesinde, filmler Anadolu yakasında, Onat Kutlar Sinema Salonunda da izlenebilecek.
İtalya’da da yeni gösterime girmekte olan yedi filmi kapsayan program, Türkiye’de ilk kez gösterilecek filmlerden oluşmakta ve özgün dilinde Türkçe altyazılı olarak izlenecekler.
Filmler, Venedik Film Festivalinden başlayarak en seçkin uluslararası festivallerin bir parçası olarak 2022 yapımı komedi ve dramlardan oluşmakta.
İtalyan Kültür Merkezi, bu akşam perdesini, Paolo Virzì’nin Kuraklık filmi ile açıyor. Film, Corona’dan daha tehlikeli ve sinsi olan hayatlarımıza saldıran bir virüsden bahsediyor: “Bireycilik”.
Ardından, Cannes Film Festivali’nde yarışarak halk ve eleştirmenler arasında büyük başarı elde eden ve Oskar’da “Yabancı Uzun Metrajlı Filmler Ödülleri”nde İtalya’yı temsil edecek, beş Gümüş Kurdela ödüllü Mario Martone’un Hasret filmi yer alacak.
Programda iki olağanüstü film de yer alıyor. 2020 Strega Ödülünü kazanan Sandro Veronesi’nin aynı adlı romanından uyarlanan yönetmenliğini Francesca Archibugi’nin yaptığı Sinek Kuşu, uysal bir adamın hassas bir portresini çizerek, geçmişinde kalan bir kadına karşı duygularını kontrol edemeyişini anlatıyor.
Uçsuz Bucaksız ise Emanuele Crialese’nin kurgusal otobiyografi, müzikal filmi.
Niccolò Falsetti’nin Limitler adlı filmi, Punk altkültürü ile doksanların sonundaki taşra yaşamının yabancılaştırıcı sükunetinin birleştiği, gelecekle ilgili hayal kırıklığı taşıyan acı bir tada sahip, kahkaha ve nostalji arasında bir komedi.
Marta Savina’nın Geleceğin Kadını, şiddete, zamanının geleneklerine isyanla tepki veren ve kadın mücadelesinin yolunu açma cesaretini bulan, genç kız Lia’nın hikayesi.
Son olarak, Chiara Bellosi’nin Uçan Sandalye filmiyle etkinlik sona erecek. Yönetmenin ikinci filmi olan ve Berlinale 2022’nin Panorama bölümünde dünya prömiyerini yapan film, iki insanı toplumun kenarlarında birleştiren özel bağın anlatıldığı, yozlaşmış Roma banliyölerinin zemininde sert bir büyüme ve dönüşüm hikayesi.