Hayallerimdeki/Kâbuslarımdaki Gelecek: 5 Kore Bilimkurgu Dizisi
Bu yazı, Episode Dergi’nin 26. sayısında yayınlanmıştır.
Kore dizileri ana odağını çoğunlukla romantizm ve dram üzerinde tutuyor olsa da farklı türleri denemekten, pek çok farklı tarzı tek bir dizi içerisinde kullanmaktan da asla çekinmiyor. Ben de size biraz “spesifik” diyebileceğimiz bir liste hazırladım. Bu listede hayali bir gelecek kurgusuna yer verilen 5 Kore bilimkurgu dizisini sizler için seçtim.
Alice
Zamanda geri gitme şansınız olsaydı tam olarak hangi ana gider ve neyi değiştirirdiniz? Eminim buna benzer şeyleri hepimiz hayatımızda en az bir kez düşünmüşüzdür. Bunun mümkün olabileceği bir gelecek hayal edin. Bu ilk bakışta çok iyi gibi görünen fikir, nasıl sonuçlar doğururdu dersiniz?
2050 yılındayız. Alice isimli bir organizasyon, geçmişe seyahati olanaklı kılmıştır. “Kehanet Kitabı” isimli bir kitabın ortaya çıkması ise işleri karıştırır. Alice, bu kitabın yanlış kişilerin eline geçmesini önlemek amacıyla Yoo Min Hyuk ve Yoon Tae Yi’yi 1992 yılına gönderir. Kitabı ele geçirmelerinden kısa bir süre sonra Tae Yi, Yoo Min Hyuk’un çocuğuna hamile olduğunu fark eder ve 1992 yılında kalıp ismini değiştirerek çocuğunu burada büyütmeye karar verir. Bu çocuk, yani Park Jin Gyeom, günümüzde başarılı bir polistir. Ülkede tuhaf olaylar yaşanmaya başlar. Jin Gyeom bu olayları araştırmaya başlayınca, yıllar önce kaybettiği annesine çok benzeyen bir fizik profesörüyle yolları kesişir.
16 bölümlük dizi geçtiğimiz sonbaharda SBS kanalında yayınlanmıştı, şu anda tüm bölümleri Netflix Türkiye’de izlenebilir. Başrollerde Kim Hee Sun, Joo Won, Kwak Shi Yang, Lee Da In ve Kim Sang Ho yer alıyor. Dizinin aksiyon sahneleri oldukça başarılı. Zamanda yolculuğun bir terapi yöntemi olarak kullanılması fikri yaratıcı. Ancak dizinin ilerleyen bölümlerde temposunu yitirdiğini ve zaman yolculuğu, paradokslar, paralel evrenler konusundaki mantık hatalarıyla pek de iyi bir iş ortaya koyamadıklarını ekleyeyim.
My Holo Love
Yalnızlığınızı paylaşacak, sizin yanınızda olacak kişi gerçek biri olmasa, yalnızca sizin görebileceğiniz yapay zekâ tarafından yaratılmış bir hologram olsa yine de kabul eder misiniz? My Holo Love’ın konusu, dizinin isminden biraz kendini açık ediyor aslında. İşindeki başarısını özel hayatına taşıyamayan, yönetici yardımcısı olarak çalışan bir kadın olan Han So Yeon ilginç bir hastalıktan mustariptir. Prosopagnozi ismi verilen bu hastalık sebebiyle kendisi insanların yüzlerini tanıyamaz, hatırlayamaz, birbirinden ayıramaz. Han So Yeon’a, içinde Holo adında bir holografik yapay zekâ asistanı bulunan bir prototip gözlük verilir. So Yeon, hayatında tanıyabildiği ilk yüz olan Holo’ya âşık olur. Tabii kendisi Holo’nun, gözlüğün yaratıcısı Go Nan-Do baz alınarak oluşturulduğunu bilmemektedir. Go Nan-Do ise neredeyse kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı, çok zeki ama izole bir karakter. Kişiliği de Holo’nun yansıttığından çok daha farklı. Han So Yeon, Holo’ya âşık olurken Go Nan-Do da Han So Yeon âşık olmaya başlar.
My Holo Love aslında yıllardır alışageldiğimiz bir aşk üçgeni içeriyor: Bir kadın, âşık olduğu hologram, hologramın arkasındaki gerçek adam… Zamanında Her filmini beğendiyseniz bu dizinin de hoşunuza gideceğini düşünüyorum.
Dizi geçtiğimiz yıl Şubat ayında bir Netflix orijinali olarak 12 bölüm halinde yayınlandı. Dizide başrollerde Yoon Hyun Min ve Go Sung Hee yer alıyor.
Love Alarm
Öyle bir telefon uygulaması düşünün ki, 10 metre içerisinde sizi seven birisi varsa alarm çalarak size bildiriyor. İnsanların gerçek duygularını ister istemez açık eden böyle bir uygulama olsaydı dünyamız nasıl bir yer olurdu acaba?
Love Alarm’da hikâyenin merkezinde neşeli görüntüsünün ardında trajik bir geçmiş saklayan Kim Jo Jo isimli bir lise öğrencisi yer alıyor. Ailesini daha çocukken kaybeden güzel ve akıllı bir genç kız olan Kim Jo Jo’nun hayatı oldukça zorludur. Teyzesinin yanında yaşayan Jo Jo okula giderken part time işlerde de çalışmaktadır. Hem Love Alarm uygulamasının kullanılmaya başlanması hem de aynı anda okulun popüler çocuğu Hwang Sun Oh ile onun en yakın arkadaşı Lee Hye Yeong’un Kim Jo Jo ile ilgilenmeye başlaması, üç karakterin de hayatını sonsuza dek değiştirecektir.
Netflix orijinal dizisi olan Love Alarm, 8’er bölümlük iki sezon olarak yayınlandı. Love Alarm’ın başrollerini Kim So Hyun, Jung Ga Ram ve Song Kang paylaşıyor. Temelinde yine bir aşk üçgeni barındıran dizi “Sevgi neydi?” sorusunu sorduruyor izleyene. Dizinin karakterlerin antipatikliği, hikâyedeki boşluklar ve karakterlerin verdiği anlamsız kararlar sebebiyle epey eleştirildiğini de ekleyelim. Yine de Kim Jo Jo’nun kimi seçtiğini merak ediyoruz ama…
Sisyphus: The Myth
Tam olarak 12 Monkeys ve Terminator arası bir hissiyata sahip olan, listemizdeki Alice ile de benzer taraflara sahip bir dizi Sisyphus: The Myth. “Geçmişteki bir olaya müdahale ederek onu değiştirip geleceği kurtarmak mümkün olabilir mi?” üzerinden kurgulanan bir hikâyeye sahip Sisyphus: The Myth.
Quantum and Time isimli şirketin kurucusu ve CEO’su Han Tae Sul, artık Kore dizilerinden alışık olduğumuz şekilde, “zeki ama sorunlu” bir karakterdir. Şirketi kurmuş ve büyütmüş olsa da fevri davranışlarıyla sürekli şirket hisselerinin düşmesine sebep olmaktadır. Han Tae Sul bir gün inanılmaz bir olaya tanık olur ve gerçeğe ulaşmak için tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta kendisine Kang Seo Hae eşlik edecektir. Bu esrarengiz kadın, gelecekteki distopik bir dünyada hayatta kalmayı başarmış ve bir amaçla günümüze gelmiştir.
Gizemli bavullar, “Siyah Giyen Adamlar”, ışınlanma teknolojisinin keşfi, biraz “Yok artık!” dedirten aksiyon sahneleri… Sisyphus: The Myth oldukça sürükleyici bir dizi. Bazı sahnelerde CGI biraz sırıtsa da distopik Kore görüntüleri ve bu zaman diliminde yaşananları izlemek heyecan yaratıyor. Başrollerde Jo Seung Woo, Park Shin Hye, Sung Dong Il, Tae In Ho, Chae Jong Hyeop ve Jung Hye In yer alıyor. 16 bölümlük dizi henüz nisan ayının başında final yaptı ve şu anda Netflix Türkiye’de izlenebilir.
SF: 8
Listemizdeki en aykırı, en sert iş. SF:8 bir bilimkurgu-antoloji serisi… Bu mini dizi projesi, her biri birbirinden bağımsız bir hikâyeye, farklı yönetmen ve oyunculara sahip 8 bölümden oluşuyor. Yani “Kore’nin Black Mirror’a cevabı” olarak düşünülebilir.
Serinin 40’ar dakikalık bölümlerinin yönetmenleri; Kim Eui Seok, Roh Deok, Min Kyu Dong, Ahn Gooc Jin, Oh Ki Hwan, Lee Yoon Jung, Jang Cheol Soo ve Han Ka Ram. SF8’de pek çok yıldız isim ve oyuncu yer alıyor. Super Junior grubundan Choi Siwon, Lee Yeon Hee, EXID grubundan Hani, Moon So Ri, Kim Bo Ra, David Lee, Uee, Lee Shin Young ve Lee Dong Hwi bu isimlerden bazıları.
Birbirlerinden bağımsız hikâyeler anlatan SF8 bölüm isimleri ise şöyle: Empty Body, Blink, White Crow, Baby It’s Over Outside, Joan’s Galaxy, The Prayer, Female Shaman ve Love Virtually.
Her biri oldukça karanlık ve vurucu olan bu dizi bölümleri yakın gelecekte geçen hikâyeler anlatıyor. Yapay zekâ (AI), artırılmış gerçeklik (AR), sanal gerçeklik (VR), robotlar, oyun, fantezi, korku, süper güçler ve afetler dizinin üzerinde durduğu konular arasında yer alıyor.
Dizinin en ilgi çekici olan bölümünün “Joan’s Galaxy” olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın ince toz ile kaplandığı bir gelecekte hayatta kalabilmek ve uzun bir ömrün tadını çıkarabilmek için doğum sırasında aşılanmanız gerekmektedir. Peki, böyle bir dünyada aşılanmanız gerekirken hastanedeki bir hata sebebiyle aşılanmadığınızı ve yaşayacak sadece birkaç yılınız kaldığını öğrenseniz ne yaparsınız? Hayatın, yaşanılan her anın kıymeti üzerine güzel bir hikâye…