Korkusuz Bir Viking Kadınının Portresi: Lagertha I Cenk Tan

 Korkusuz Bir Viking Kadınının Portresi: Lagertha I Cenk Tan

[highlight]Vikings‘de 5. sezonunun ortasındayız. Dizi, her ne kadar Ragnar Lothbrok karakteri üzerine şekillenmiş olsa da yalnız değil. Yanında tipik bir Viking kadınını temsil eden Lagertha var. Bu yazıda genel anlamda Vikinglerdeki kadın modellerini ve özel olarak Lagertha karakterini mercek altına alıyorum…[/highlight]

History kanalının efsanevi dizisi Vikings, yine binlerce izleyiciyi ekran başına toplayacak gibi. Gerçekçi kostümleri, şiddetli savaş sahneleri, otantik savaş aletleri ve usta oyunculuklarıyla dizi, izlenmeye değer bir yapım.

M. S. 9. yüzyılda, Norveç’in küçük kasabası Kattegat’ta yaşayan Ragnar Lothbrok’un kasabadan İngiltere kıyılarına, oradan da denizaşırı topraklara kadar uzanan hikâyesine tanıklık ediyoruz. Normalin çok üzerinde bir zekâ ve liderlik ruhuna sahip Ragnar, kasabadaki iktidar boşluğunu sezerek, liderini düelloya davet eder ve akabinde muzaffer olarak tahta oturur. Fakat Ragnar’ı asıl efsane kılan olay, onun kendine has bir navigasyon yöntemi sayesinde Vikingleri Norveç kıyılarından İngiltere’ye ulaştırmasıyla başlar. İskandinavya’nın çorak topraklarından İngiltere’nin verimli topraklarına ilk kez ulaşan Vikingler, burada Hristiyan anglo-sakson kavimleriyle karşı karşıya gelir. Fiziksel olarak üstün ve korkusuz, savaşçı bir topluluk olan Vikingler, İngiltere’de bulunan çeşitli kilise, manastır ve hanelere baskınlar düzenleyerek çocuk, kadın, yaşlı demeden karşılarına çıkan herkesi katleder ve sahip oldukları her şeyi yağmalar. Ortaçağ İngiltere’sinde adeta terör estiren acımasız Vikingler yüzünden çeşitli manastır ve kiliselerde şu Latince duaya sıkça rastlanılmış: A furore Normannorum libera nos, Domine (Ulu Tanrım, bizi Kuzeylilerin gazabından koru.) Bu söz, durumun vahametini açıkça gözler önüne seriyor.

Vikings dizisinde her ne kadar kurgu onun üzerine şekillenmiş olsa da Ragnar Lothbrok, bu yolda yalnız değil. Kanadalı oyuncu Katheryn Winnick’in canlandırdığı Ragnar’ın eşi Lagertha karakteri, dizinin kurgusunda çok önemli bir yere sahip. Ragnar’a delice aşık olan ve ondan Bjorn isimli bir erkek çocuk doğuran Lagertha, tipik bir Viking kadınını temsil eder. Bu yazıda genel anlamda Vikinglerdeki kadın modellerini ve özel olarak Lagertha karakterini mercek altına alacağım.

Viking kadınları, her daim erkeklerin yanında

Savaşçı bir topluluk olan Vikingler, İskandinavya’nın soğuk ve tarıma elverişsiz çorak topraklarında yaşamış. Geçim kaynağı olarak balıkçılık ve küçük çaplı ticaretle uğraşan bu kavim, her daim yeniliğe açık olmuş. Kuzeyin uzun boylu, güçlü kudretli savaşçılarına yine kendileri gibi güçlü kuvvetli ve cesur olan güzel kadınlar eşlik etmiş. Norse toplumlarında Viking kadınlarının dönemin koşulları uyarınca erkeklere yakın bir statülerinin olduğunu söylemek doğru olur. Karanlık Ortaçağ Avrupa’sında başta hıristiyan topluluklar olmak üzere pek çok kavimde kadınlar, arka planda kalmaya mahkûm edilmiş, ezilmiş ve çoğunlukla ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüştür. Vikinglerde ise bu durum, ciddi anlamda farklılıklar gösterir. Viking kadınları, yeri geldiğinde evinde çocuklarını büyütmüş, yeri geldiğinde de baskınlara katılarak erkeklerin yanında savaşmış. Erkekleriyle balta sallamış, kamp kurmuş ve gerektiğinde hayatlarını feda etmekten geri kalmamışlar. Bunu Vikings dizisinde de net bir şekilde görüyoruz. Vikingler, Kattegat’tan teknelerle İngiltere’ye giderken beraberlerinde kadınları da götürür. Bu kadınlar, erkeklerin arkasında değil, yanında savaşır. Bu yüzden onlar da erkekler gibi silahlı ve teçhizatlıdırlar. İngilizcede Shieldmaiden, İskandinav kültüründe de Skjaldmö adı verilen savaşçı kadınlar, Norse Mitolojisi’ne ait saga ve mitlerde önemli bir yere sahip. Hiçbir Viking savaşçısı, sefer veya baskınlarda kadınların varlığını sorgulamaz, tam aksine onları bir bütünün önemli bir parçası olarak görür. Bu yüzdendir ki Viking toplumunda kadınlar, pasif değil aktif bir konuma sahiptir ve zaman zaman kararlar verebilir ve inisiyatif kullanabilir. Dolayısıyla Viking kavimlerinde diğerlerinde olduğu gibi bir cinsiyet ayrımı sözkonusu değildir. Sözkonusu olan, kolektif ve savaşçı ruh halidir. Vikingleri farklı kılan başka bir unsursa, kolektif anlayışı benimsemiş olmaları. Bu anlayışın yaratmış olduğu birlik ve beraberlik sayesinde rakiplerinin bir adım önünde olmayı başarmışlar.

Ragnar önde, Lagertha hemen arkasında…

Dizide tüm bunları net bir şekilde gözlemlemek mümkün. Vikinglerde kolektif iş bölümü mevcut. Uygun görülen yerlerde kamp kurulur ve kadın-erkek demeden elbirliğiyle tüm ihtiyaçlar ortak bir şekilde karşılanır. Baskına veya cepheye gidilirken kadınlar da aynı erkekler gibi balta ve kalkanlarını kuşanarak erkeklerin yanında çarpışır. Oysa ki bu durum hıristiyan Saksonlarda ve Frank kavimlerinde sözkonusu değildir. Defalarca Saksonlarla çarpışan Ragnar ve onun Vikingleri, çoğunlukla hıristiyanları ezip geçmiş ve böylece büyük bir üne kavuşmuştur. Dizide Ragnar’ın Wessex Kralı Ecbert’e karşı verdiği mücadele anlatılıyor. Açıkça görebiliyoruz ki dönemin Sakson askerleri, sadece erkeklerden oluşuyor. İngiltere’de büyük başarı elde eden Ragnar, ardından gözünü Frank Krallığı’na yani Paris’e diker. Paris’i defalarca kuşatan Vikingler, sonunda galip gelir.

Vikinglerde cinsiyet rolleri, çoğu kez iç içe geçmiş

Viking kadınlarının yaşadıkları dönem itibarıyla üstlenmiş oldukları roller, diğer toplumlarınkine nazaran oldukça radikal ve sıradışı. Viking kadınlarının hayattaki görevleri, salt çocuk doğurmak/bakmak ve evi çekip çevirmekten ibaret değil. Onlar, erkeklerin üstlendikleri pek çok görev ve rolü üstleniyor. Örneğin silah yapabilir, çadır kurabilir, alet kullanabilir, yönetici konumuna dahi gelebilirler. Vikinglerin lideri, kral olabileceği gibi kraliçe de olabiliyor. Önemli mevkilere gelerek hayati kararlar verebilir ve gerektiği yerde yargıç rolünü üstlenip adaleti sağlayabilirler. Bu bağlamda Vikinglerde cinsiyet rollerinin net olmamakla birlikte çoğu kez iç içe geçtiğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Lagertha, Ragnar’a aşkla bağlı ama…

Güçlü, güzel, gururlu, iradeli Lagertha

Tarihçiler, Ragnar karakterinin gerçekten yaşayıp yaşamadığını tartışa dursun, Lagertha karakterinin yaşamış olduğundan emin olabiliriz. Dizide yaratılan kurgusal karakter, her ne kadar tarihsel olarak yaşamış kişiden oldukça farklı olsa da, somut ve inandırıcı temellere dayandırılmış. Lagertha, Ragnar’a deliler gibi aşık olan ve onunla evlenerek Bjorn isimli bir erkek çocuk dünyaya getiren sadık bir Viking kadını. Evli olduğu süre boyunca her daim Ragnar’ın arkasında olur ve onu her türlü koşul altında destekler. İktidarı ele geçirince Ragnar’la birlikte kraliçe olarak hüküm sürer. Ama her daim Ragnar’a sadık kalan muazzam iradeli Lagertha için Ragnar’ın Aslaug isimli asil kadını kuma olarak eve getirmesi, bardağı taşıran son damla olur. Son derece güçlü ve gururlu bir kişiliğe sahip Lagertha, bunu kaldıramaz ve oğlu Bjorn’la birlikte Kattegat’ı terk eder. Yine de yeni bir yaşam kuran Lagertha’nın kalbinde Ragnar her daim olacaktır ve onu asla unutamayacaktır. Oğlu Bjorn’u uzaklarda büyüten Lagertha, yerleştiği yeni kasabada önce sakin bir yaşam kurar, ardından kasabanın liderini alt ederek Earl yani yerel lider konumuna yükselir. Uzun bir aradan sonraysa Kattegat’a geri dönmeye karar verir. Bjorn’un gerçekte Aslaug’un oğlu olduğu tarihçiler tarafından kanıtlanmıştır. Gerçekte Lagertha’nın Ragnar’dan üç çocuğu olduğu bilinior: İsimleri bilinmeyen iki kız çocukla oğlu Friedleif…

Lagertha, Aslaug’u (üstte) alt etmek için geri dönüyor ve onu deviriyor.

Asil duruşunu ve güçlü iradesini asla elden bırakmayan Lagertha, İngiltere’ye baskına giden Ragnar’ın gönlünü kazanmak ve Kraliçe Aslaug’u devirmek ister. Lagertha, kendi onuruna sahip çıkan ve doğru bildiği her şeyin peşinden giden bir karakter. Savaşçı olmasının yanı sıra kadınlığıyla da barışık. Onun için savaşçı olmak demek, kadınlığından taviz vermek anlamına gelmiyor. Gerektiği yerde tatlı, sevecen ve yufka yürekli olabiliyor. Lagertha’nın en önemli özelliği, herhangi bir kalıba sığmayan derinliğe sahip bir karakter olması. Cinsellik dahil olmak üzere hayatı boyunca verdiği tüm kararları kendi iradesiyle alıyor ve başkaları tarafından yönetilmeyi asla kabul etmiyor. İlişkilerinde tutarlı fakat yönetilen değil yöneten taraf olmayı tercih ediyor. Sırasıyla Ragnar, Earl Sigvard, Earl Kalf, Kral Ecbert ve son olarak da muhafızı Astrid ile duygusal ilişki yaşıyor. Sadece Ragnar tarafından aldatılıyor ve sadece bu ilişkiden kırık bir kalple ayrılıyor. Birlikte olduğu tüm erkekler arasında Ragnar’ın çok özel bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Lagertha, Ragnar’ın ölümünü öğrendiği sahnede şu çarpıcı sözleri söyler:

“Tanrıların bize ne göstereceğini kim bilir Ragnar? Ama bunu gerçekten hayal edemiyorum. Eğer cennete gittiysen asla tekrar görüşemeyeceğiz. Fakat yine de Odin’in rüzgâr gibi yetişip seni kurtaracağını ve seni ait olduğun yere, Valhalla’ya götüreceğini düşünüyorum sevgili Ragnar. Ve orada, Valhalla’da tekrar buluşacağız. Savaşacağız, içeceğiz ve birbirimizi sonsuza dek seveceğiz.”

Lagertha, savaş meydanında…

Adeta bir kadınlar iktidarı

Tüm bunlarla birlikte Lagertha, son derece zeki bir stratejist çünkü geleceğe yönelik yaptığı hamleler, onu her zaman ileriye taşıyor. Aynı anda becerikli bir kadın ancak her insan gibi o da bazen hatalar yapabiliyor. Attığı her adımla iktidara bir adım daha yaklaşan Lagertha, 4. sezon itibarıyla yerine gelen Aslaug’u devirmeyi başarır ve Kattegat’ın kraliçesi olarak tekrar tahtına oturur. Aslaug karakteri ile Lagertha arasında tam bir zıtlık yaratılmaya çalışıldığını görebiliyoruz. Birinin savaşçı ve yaman olduğu yerde diğeri evcil ve pasifize edilmiş konumda. Her iki karakteri izlerken bu zıtlık adeta izleyicinin gözünün içine sokuluyor. Ayrıca Lagertha, kendisi gibi savaşçı ve istikrarlı olan Torvi ve Astrid gibi diğer güçlü kadınlar tarafından korunuyor. Kattegat’ta gücü ele geçiren Lagertha, muhafızlarıyla birlikte adeta bir kadınlar iktidarını kuruyor. Her ne kadar Lagertha’nın iktidarı Vikingler arasında kabul görse de erkekler rahat durmayacak ve onu devirmeye yönelik çabalar devam edecek.

Sonuç itibarıyla Vikinglerde kadınlar, dönemin diğer kavimlerine oranla çok daha önemli bir yere sahip olmuş. Cinsiyet eşitliği ifadesi, dönem için pek uygun olmasa da Vikingler, basmakalıp cinsiyet rollerinden sıyrılabilen ve kadın-erkek demeden savaşçı rolü altında ortak bir kimlik oluşturmayı başarabilmiş bir kavim. Lagertha, bu açıdan en güzel modellerden biri. O, rol model bir Viking kadını. Savaşçı, eş, anne, lider, kraliçe gibi önemli rolleri benimseyerek halkına başarıyla önderlik ediyor. Eminim ki Lagertha önceden de olduğu gibi izleyicileri yine büyülemeyi ve şaşırtmayı sürdürecek…

Cenk Tan

Denizli doğumlu. Hacettepe Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı mezunu. Sosyal Bilimci, Edebiyatçı ve Sinema Sevdalısı. 20 yılı aşkın süredir edebiyatla iç içe. Aynı zamanda sadık bir Rock müzik dinleyicisi. Bilimkurgu tutkunu. Aldous Huxley, Jules Verne, H.G. Wells, J.G. Ballard gibi yazarları pek sever. Astrofizik ve felsefe gibi alanlara da ilgi duyar. Pamukkale Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalında Doktora adayıdır. Çalışma Alanları ütopya/distopya edebiyatı, bilimkurgu, postmodern/çağdaş edebiyat, ekoeleştiri, sinema ve kültürel incelemeler.

Related post