Sherlock S4B1 İnceleme ve Beyin Fırtınası (Spoiler İçerir) | Koray Sarıdoğan
[hr style=”solid”]
Başlığa yazdık ama işi sağlama alalım: Bu yazı eser miktarda spoiler içerir.
[hr style=”solid”]
Sherlock’un 4.sezonunun ilk bölümüne dair notlar içeren bu yazı, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 2017’nin başlangıcını 31 Aralık gecesi değil 1 Ocak gecesi olarak gören bir Sherlock sever tarafından, güzide memleketimizde yılbaşı gecesini kana bulayan terörün üzüntüsü, öfkesi ve tatsızlığı altında kaleme alındı. Bir edebiyat kahramanına, bir diziye, bir sanat ürününe gönül veren bizim gibi insanların bu dünyada olağanüstü şeylerde gözü yok. Tek istediğimiz daha çok okumak, izlemek, yazmak ve üretmek, hepsi bu. Ölenlerin ve kalanların acısını yaşarken -biliyorum, zor ama- insan türünün gittikçe vahşileşen yanının yok olmasını, ne Türkiye’nin ne dünyada başka bir ülkenin başına bu tür olayların gelmesini diliyorum.
4.sezonun ilk bölümüne, “Six Thatchers”a geçmeden önce bu sezona dair neler bekliyorduk, ne gibi ipuçlarımız vardı, özet geçelim: Sherlock’un en karanlık sezonu olacağını biliyoruz. Benedict Cumberbatch’in deyimiyle “Bir dönem kapanacak, yenisi açılacak.” Öte yandan çekimlerden sızan görüntüler ve fragmanlardaki ipuçlarından, Moriarty’nin halen bir şekilde gölgesi altında olacağımızı biliyorduk. Bu sezona ve “en karanlık sezon” olacağına dair bilgilerin ışığında en çok tahmin edilen, Mary Watson’ın veya Watson’ların bebeğinin ölecek olmasıydı.
Sezonun ilk bölümü, bize iç içe çok sayıda düğüm vermekle birlikte “en karanlık sezon” olacağını da en net şekilde ifade etti.
Tek Bölümde 3 Duygu
90 dakikalık ilk bölüm, üçe bölünerek kurgulanmış gibiydi. İlk yarım saat Sherlock’un sosyal medya bağımlılığına, karakterlerin diyaloglarına bolca güldük. İkinci yarıda, Sherlock’un klasik ritminin ve sertliğinin çok üzerinde bir aksiyon dalgası yaşadık ve son yarım saate girince de yukarıda bahsettiğimiz ipuçlarının ve tahminlerin gerçekleşeceğini anlayarak bölümü bitirmiş olduk.
Her ne kadar Moriarty’ye ve gelecek büyük olaylara, dizinin deyimiyle “Başlayan oyuna” dair ciddi düğümler atıldıysa da izleyicinin kafasına kazınan iki önemli olay; John’un Mary’yi aldatması ve Mary’nin ölümü oldu. Tabii, sosyal medyaya aldatma olayı damgasını vurdu, ayrı konu. Magazin her zaman satar. Dizinin yaratıcıları da bunu gayet iyi biliyor.
Her Şey Ne Kadar Göründüğü Gibi?
Bölüm boyunca olanları anlatarak kantin muhabbeti yapacak değilim. Biraz kafa yorarak izleyenlerle sohbet etmek, beyin fırtınası yapmak istiyorum. Dolayısıyla sayfanın altındaki yorum kutusunu kullanarak teorilerimizi konuşabiliriz.
Her şeyden önce, Watson’ın aldatma konusunun göründüğü gibi olduğunu düşünmüyorum. Öyle olmasını istediğim için değil, Sherlock’un, daha doğrusu Steven Moffat ve Mark Gatiss’in tarzına az çok aşina olduğum için, ikinci kadınla ilgili bize gösterilen şeylerin çok fazla eksik içerdiğini düşünüyorum. Evet, bir yandan “Watson’ı suçlamayın, bir romantizmin peşine düşmüş, olur böyle hatalar,” bir yandan da “Eşin son günlerini yaşarken senin yaptığın iş mi?” dedirtmek istenmiş gibi duruyor.
Ama Sherlock’un yaratıcılarının tarzını biraz biliyorsak, ikinci kadın ve aldatma olayının göründüğü gibi olmadığı iddiasını da savunmak zor olmaz. Bize sadece, otobüste tanıştığı güzel bir kadınla, bir şeyler yaşadıklarına ve sonra Watson’ın olayı bitirmek istediğine dair bir iki karşılaşma ve yazışma gösterildi. Hepsi bu kadar mı yani?
Peki söyler misiniz, bu rakamlar ve o tuhaf isim, açık açık neden verildi bize?
Diyelim ki “telefonda n’aptığını izleyiciye göstermek” istediler. Peki yakın plana geçmesine rağmen numaranın ve ismin kalması ve bu, “Bir şeyleri fark etme” gülüşü nedir?
Bölümün sonunda gelen CD’de Mary’nin “John Watson’ı kurtar!” ısrarı ve vurgusu, otobüsteki kadınla birlikte Watson’ın içine düştüğü birtakım durumlarla ilgili olabilir mi? Aldatma haricinde tabii. Kaldı ki söz konusu CD’nin üzerinde bir Moriarty mottosu olan “Miss me? / Beni özledin mi?” cümlesinin yazması da ayrı bir konu.
Kesin olan bir şey var ki, tüm aksiyonuna rağmen bu, ciddi ve büyük olaylar için altyapının hazırlandığı sıkı bir geçiş bölümüydü. Ve genel tarzı itibariyle Sherlock’ta, sadece Watson’ın eşini aldatması konusuna bu kadar geniş, en azından telefon rakamları ve gizemli isimleri verecek kadar yer ayrılması çok çok düşük bir ihtimal. İlerleyen bölümlerde Mary’nin birtakım şeyler bildiğini, hatta belki de otobüsteki kadından haberdar olduğunu ve büyük bir oyunun parçası olduğunu öğrenmemiz muhtemel.
Üçüncü Holmes Kardeş mi Geliyor?
Sherlock’un 4.sezonu için, orijinal Sherlock Holmes hikâyelerinde adı nadiren geçen üçüncü Holmes kardeşin geleceği, hatta bu rolü Tom Hiddleston’ın oynayacağı da meşhur tahminler arasındaydı. Hiddleston ile Gatiss’in ve diğer bazı Sherlock oyuncularının fotoğrafları da bunu destekledi tabii. Bölümün sonunda, Çin restoranları broşürlerinin olduğu buzdolabında “13th / 13’üncü” notunu bulduktan sonra telefonu kapan Mycroft, telefonda Sherrinford’u istedi.
Bu da demek ki üçüncü Holmes kardeş, bir şekilde bu sezona dahil olacak. Gelgelelim, Holmes kardeşlerinen büyüğü olan Sherrinford Holmes ‘ü Tom Hiddleston’ın canlandıracağı tahmini ne kadar mantıklı, kalan bölümlerde göreceğiz. Bu sahnedeki önemli nokta, Mycroft’un aramadan önce saatine bakması ve buzdolabındaki Asya harfli broşürler diye düşünüyorum. Telefonda “Bekleyebilirim,” demesi de Sherrinford’un saat farkı olan bir Asya ülkesinde olduğu izlenimini verdi bana.
Sherlock’un 4.Sezonu Ne Vadediyor?
İşin komplo teorili tarafını bir yana bırakırsak, 4.sezona dair bu zamana dek kulağımıza fısıldanan her şeyin yerine getirilmekte olduğunu görmenin zor olmadığını söyleyebiliriz. “Yeni bir dönem,” demişlerdi; hiç kuşkusuz John ve Sherlock’un arasına giren Mary’nin ölümü, ilk bölümde geçen eğlenceli “Oyun başladı” ifadesinin sonrasında ciddi bir “Oyun bitti” düzeltmesinin gelmesi, onu koruyacağı sözünü vermesine rağmen Mary’nin Sherlock’u korurken ölmesinin verdiği psikolojik ağırlık derken Sherlock’un bu zamana dek bir karakter özelliği olarak gizlediği insani, duygusal yanlarının ortaya çıkacağını görmek zor değil. Psikolog sahnesinde de bunu gördük zaten.
Öte yandan BBC yapımlarının ve Moffat&Gatiss ikilisinin ölçülü ritmi ve aksiyonunun bu sezonda biraz kırılacağını da görmek zor değil. Aksiyon sahnelerindeki alışılmadık hareketlilik, Sherlock’u yakın dövüşte daha uzun süre ve net hamlelerle görmemiz ve çileden çıkarak bendini aşması için gereken bütün gerekçelerin ilk bölümde verilmiş olması, izleyiciyi soluksuz bırakacak bir 4.sezon vadediyor.
Bakalım “Watson’ı kurtar”, “13’üncü”, Sherrinford, gizemli telefon numarası ve otobüsteki kadın gibi düğümlerin ucu nerelere düğümlenip nerelerde çözümlenecek.
Sherlock’un 4.sezonunun 2.bölümü de önümüzdeki Pazar gecesi saat 01:00’de TLC Türkiye ekranlarında olacak.
Yorumlarınızı, tahminlerinizi yazmaktan çekinmeyin ve Sherlock özel dosyasının diğer yazılarını mutlaka inceleyin:
20 Yorum
Sherlockun orijinal hikayelerimin hepsini okumuş biri olarak yazınızda kafamı karıştıran şey şu orijinal hikayelerde Sherriford adı da üçüncü kardeş muhabbeti de geçmez bunlar sonradan oluşturulan dedikodulardır ama ben asıl hikayelerde üçüncü kardeşin bahsinin geçtiğini hiç hatırlamıyorum aklım mı beni yanıltıyor yoksa bir yanlışlık mı var zira Sherinford Conan Doyle ın Sherlock A vermeyi düşündüğü ilk isimdir sonradan Sherinford Sherlock olmuştur?
Merhaba Yağmur. Yazıda ucunu açık bırakmışım, kafanın karışması normal. “Sherrinford Hope” ismi, Doyle’un Sherlock için aklından geçen ilk isim, doğrudur. Eşi beğenmediği için değiştirmiştir. Orijinal hikâyelerde atıf yapılmaz fakat Sherlock külliyatının önemli bir parçası olarak görülen William S. Baring-Gould’un “Sherlock Holmes of Baker Street” eserinde üçüncü kardeş olarak bahsedildi, ondan sonra birkaç Conan Doyle dışı yorumlamada da bu şekilde geçince “üçüncü kardeş” kalarak, Mycroft’u ortanca kardeş yaptı. 🙂 Hatta Andy Lane’in yazdığı, Sherlock-Watson-Doctor Who-Lovecraft/Cthulhu crossover’ı olan All-Consuming Fire hikâyesinde de yerini pekiştirdi.
Anladım 🙂 bende orijinal hikayelerde bulamayınca yoksa çeviriden kaynaklı türkçe eserlerde mi yok diye şüpheye düşmüştüm cevabınız için çok teşekkürler 🙂
Merhabalar 🙂 İlk olarak böyle bir dergiye ihtiyacımız vardı ve tabi ki de böyle bir platforma onun için teşekkürler yazılarınızı ve sayılarınızı büyük bir zevkle takip edeceğim inşallah. Yukarıda yazdıklarınıza tümüyle katılıyorum diyebilirim özellikle de diğer yazılarda geçen otobüsteki kadın olayına, gerçekten altından başka bir şey çıkacağını bekliyorum bende. Onun dışında Marry’nin ölümünün de bir şekilde sahte olmasını beklemedim değil bölüm sonuna kadar, daha sonrada 2.bölümden yayınlanan fotoğraflarda Marry’i görünce tekrar bir Lazarus olayı mı acaba dedim ama flashback olması da aşırı muhtemel tabi. Bir de en karanlık sezon olacak denmesiyle ölümüne üzülerek ikna oldum gibi her ne kadar John ve Sherlock’un arasına girdiği için ilk başta sevmesem de sonradan Sherlock ile aralarında geçen diyaloglardan dolayı ısınmıştım baya Marry’e. En son da ki ”save John Watson” bence de basit bir istek değil Marry’nin bildiği şeyler var hatta bence Marry mesajları da biliyordu. Fakat burada bence John çok tepki verdi gibi evet üzgündü ve evet Sherlock yemin etmişti ama yardımını istemeyecek kadar uzaklaştırmamalıydı kendinden. Bunun dışında gerçekten ucu açık bir çok olay kaldı özellikle de Moriarty. Ben de Sherlock’un dediği gibi bu şekilde bitmiyeceğini biliyorum yada istemiyorum diyelim. Her ne kadar bu sezon ki kötümüz belli olsa da son en azından son bölümde bütün olayların birbirine bağlanıp Moriarty sorununun da çözülmesini umuyorum ne de olsa bölümün adı ‘final problem’ olarak açıklandı. 3. kardeş meselesini 3. sezon finalinden beridir bekliyordum ben umarım bu sezon görebiliriz ve de Tom Hiddleston’ın oynaması da hoş olur 🙂 Gerçekten çok güzel başladık aksiyon sahneleri,yakın dövüşler,espiriler ve bebek bakan Sherlock umarım güzel bir şekilde bitiririz. Benim ki teoriden çok duygularımı açıklamak gibi oldu ama ihtiyacım vardı. Laters 🙂
Güzel sözlerin için teşekkürler Edanur, görüşmek üzere.)
Merhabalar 🙂 Açıkçası okuduğum bir çok “bölüm çok kötüydü.” yorumlarindan sonra bu yazıyı okumak ilaç gibi geldi, o yüzden değerlendirme için oncelikle teşekkür etmek istiyorum. Gerçi bu tür yorumlar yapan insanların henüz Sherlock’un tek bir sezonuyla 1 bölümmüş gibi yansıtıldığını anlamadığını düşünüyorum, neyse ne desem boş sanırım. Sadede gelirsek benim şöyle bir teorim var. 2 bölümdür üste üste Sherlock hic bir zaman ikizler çıkmayacağını belirtiyor. Açıkçası Mary ile E lakaplı kadının benzerliği dikkatimi çekti. Artı uçakta giderlerken E’nin pencereye yansıması Mary ile simetrikti. Watson’ın bağlantı kurduğu açık ama bu da kafamda Mary’nin bir ikizi mi var sorusunu doğurmuyor değil. IMDb oyuncu listesinde E’yi de göremedim. Ayrıca henüz A.G.R.A. daki bir isim ortaya çıkmış değil. Mary öldüğünü düşündüğünü soylemisti ama onun da hayatta kalmış olabileceğini düşünüyorum. Son olarak hiç bir iz yok ama Irene Adler bu sezon dönsün isterdim. Bir önceki bölüm kadınların üzerinden döndüğü icin bunun arkasında bir kadın olduğunu düşünüyorum. Molly olduğunu düşünenler de olduğunu okudum ama bana ihanet edecek gibi gözükmüyor açıkçası. Benim düşüncelerim böyle. 🙂
Belki siz de belirtmişsinizdir gözden kaçırdıysam affola. Watson son mesajını atıp otobüsten indiğinde, kadının durduğu durağın reklam panosunda Sherlock 4. sezon fragmanındaki abimiz görülüyor.
http://i.hizliresim.com/ErOg1A.jpg
Yazı için ellerinize sağlık. CD’nin üzerindeki “Miss Me?”‘ yazısını Mary Sherlock’un dikkatini çekmek için yazdığını söylüyordu videosunda. Gözden kaçmış olabilir, CD deki yazı için başka bir konu aramamıza gerek yok sanırım.
Yazınız gerçekten harika! Diziyi izlerken aklıma takılan ne varsa yazmışsınız fakat benim aklıma takılan şu Sherlock psikolog ile konuşurken bu iki yönlü bir ilişki derken ne demek istiyordu John’dan mı bahsediyordu yoksa kendinden mi?
Yazi ve degerlendirme cok iyi olmus,ben de ayni sekilde dusunuyorum. Ama sadece sanirim Mycroft un telefon gorusmesindeki ucuncu kardes olayini kacirdim. Bu arada dergi online olarak mi cikiyor? Ilk defa bu dergiyi duydum ve almak isterim. Nereden ulasabilirim?
Selam Ayşegül, yorumun için teşekkürler. Açıkçası psikoloğun söz konusu cümlesinde başka bir anlam olduğunu düşünmüyorum. Klasik bir psikolog sözüdür: “Ben sana açık olacağım, sen de bana olmalısın,” gibi… 🙂 Sevgiler…
Selam Burçak. Yorumun için teşekkürler. Dergi henüz ilk sayısını çıkardı, iki aylık çıkıyoruz. Dolayısıyla 2.sayı Şubat ayında çıkacak. Dergi satan gazete bayileri, kitap mağazaları, süpermarketler ve online siparişle alabilirsin. Ayrıca Sherlock ve polisiye sevenler için kardeş dergimiz 221B Dergi’yi de incelemeni öneririm. 221bdergi.com ve sosyal medyada 221bdergi hesaplarından detaylara ulaşabilirsin. Hatta bu ay özel Sherlock sayısı bile yaptık..
Sevgiler.)
Yazi ve degerlendirme cok iyi olmus,ben de ayni sekilde dusunuyorum. Ama sadece sanirim Mycroft un telefon gorusmesindeki ucuncu kardes olayini kacirdim. Bu arada dergi online olarak mi cikiyor? Ilk defa bu dergiyi duydum ve almak isterim. Nereden ulasabilirim acaba?
Merhaba;
1 hafta önce izlmeye başladım ve artık son olrak 4.sezon 1.bölümü izledim.Bu izlediğim en güzel en başarılı ve en yakışıklı dizi.
Anlayamadığım her sezon 3 bölüm sürüyor,bu sezon kaç bölümden oluşacak merak ediyorum ya da bir sonraki sezon için ne kadar bekleyeceğiz.
Merhabalar, oncelikle bolumu izledigimden beri Marry’in son sahnesi gozumun onunden gitmiyor. Marry’ye karsi asiri sevgim veya nefretim yoktu ama seviyordum ve cidden cok uzuldum. Daha onceden de hic aklima gelmemisti veya bir yerde okumamistim. Aklima takilan Amanda Abbington’in daha bolum yayinlanmaya baslamadan once ayni gun icerisinde RIP Marry Morstan diye tweet atmasi oldu. Bunu cidden anlamlandiramadim ve bu durum icimde birazda olsa umut yesermesine neden oluyor.
Merhaba, yorumunuz için çok teşekkür ederim çok güzel olmuş. Bende birkaç yorum yapmak istiyorum.
Sherlock’un önceki sezonlarını defalarca izledim ama bu sezon Sherlock bana çok pasif geldi ya da beklediğim gibi değildi. İlk planda daha çok Mary ve John vardı. Mesela önceki bölümlerde Sherlock ve Mycroft arasındaki gizli diyaloglar çok geçmezdi ama bu bölümde Sherlock un Mycroft’tan yardım istemesi ammo meselesindeki ipucu gibi sahneleri geçti. Daha sonra Sherlock önceki bölümlerde hisleriyle hareket etmezdi ama bu bölümde eve girince hemen o masaya bakıp tuhaf hissediyorum demesi tuhaftı. İlk sahneler de yaşlı kadın hakkında analiz yapmaması da beni şaşırttı. Evet ilk sahne o kadınla diyaloğu düşündürdü ama o kadınla ilgili bi analiz yapmasını beklerdim. Sherlock bu bölümde bende oluşturduğu profilin dışında bir insandı, normalde tamamen mantığıyla hareket eden birisi olarak bu bölümde fazlasıyla duygusaldı. Bu bölüm daha çok gelecek bölümlere hazırlık gibiydi umarım gelecek bölümlerde beklediğimizden daha fazlasını alırız. Her şeye rağmen yine de güzel bir bölümdü.
Merhabaa 🙂 oncelikle yazı çook guzel
Sonracigima bölüm bana çok karmaşık duygular hissettirmişti. Her şeyin altinda bir bit yenigi oldugunu hissetmeme rağmen herkesin kendinden gecmesi sinirlerime dokunmuştu tabiki ilerleyen bolumlerle birlikte her seyin açıklığa kavuşacağına eminim tek temennim yeni sorunlar ve yeni sezonlarin da gelmesi ❤ Bunlarin disindaaa bölümle ilgili bulabildigim her yorumu okudum ancak kimsenin önemli buldugum bir ayrintidan bahsettigine rastlamadim. Mary Sherlock’u bayilttiginda gordugu goruntude bir kiz cocugu vardı umarim yanlış gormemisimdir Bu goruntu belki bir ihtimal Sherrinford kız???? Diye dusunurttu.Bilemem tabiki ama mofftiss bizi yanıltmaya bir hayli merakli. Bu minik gorusumu de paylasmak istedim 🙂
İyi ettiniz. 🙂 İkiliden her türlü çılgınlık beklenir, şaşırmayız. Bakalım… Sevgiler.)
Merhaba.
Çok gereksiz, belki de İngilizler’e has bir durumdur, bilemiyorum, ama aklıma takıldı. Mary CD’de neden “John Watson’ı kurtar” diye belirtti, bunu merak ediyorum açıkçası. Sonuçta bu mesajı Sherlock’a gönderiyor ve sadece “John’u kurtar” demesi de yeterliydi. Kimden bahsettiği belli yani. Adını soyadını vurgulayarak, acaba Sherlock’un anlayabileceği farklı ve gizli bir mesaj mı vermeye çalışıyordu?
Bir de Mary, Sherlock’un 3. sezonun son bölümünde vurulduğu -yani kendisinin Sherlock’u vurduğu- yerden vuruldu. Ve Sherlock ölmedi. Aynı yerden vurulmuş olmasına rağmen Mary’nin ölmüş olması bana pek de olası gelmiyor açıkçası. Üstelik o esnada Mary yalnız değildi, hastaneye çok rahat yetiştirilebilirdi. Ve biz Mary’nin olay yerinden götürüldüğünü -sağ ya da ölü- görmedik. Hem de Mary’nin bu bölümden anladığımız kadarıyla ölü olması/bilinmesi gerekiyor. Yani bu ölüm olayı bir kurgu olabilir -inşallah-.
Her ikisine de kesinlikle katılıyorum.