Şarkı Değil Aksiyon Lazım!

 Şarkı Değil Aksiyon Lazım!

Dua Lipa, geçen sene Katar’daki Dünya Kupası’nda konser vereceği iddialarına, “Oraya sadece insan hakları şartlarının iyileşmesi durumunda giderim,” diyerek sert bir karşılık vermişti. Popun yeni prenseslerinden olan 27 yaşındaki Lipa, bu hareketiyle rakiplerinin bir adım önüne geçti. Olay tabii ki genç şarkıcının futboldan hoşlanmamasıyla ilgili değil çünkü dünyadaki starlık sistemi böyle işliyor. Çöl sıcağında çalışırken ölen işçilerin hemen ardından hiçbir şey olmamış gibi Katar’a gidip konser verirseniz, seyircinin “Bu şarkıcının kişiliği de şarkıları kadar sabun köpüğü galiba,” diye düşünmesine engel olamazsınız. Hani, devir artık öyle bir değişti ki önceki dönemin starları için söylenen “şarkı yerine esneme sesini piyasaya sürse yine de satar” kalıbı çoktan tarih oldu.

Evet, sabun köpüğü, günümüz pop dünyasını anlatmak için en iyi detay. Bir şarkıya tuttu denebilmesi için toplam dinlenme süresinin bir haftaya gelmesi yetiyor artık. Hepitopu bir hafta ilgi çekmeyi becerebilen şarkı, hit muamelesi görüyor ki bu durum oldukça absürt. Ödül törenlerini görmüyor musunuz? Muhtemelen daha önce hiç dinlemediğiniz şarkılar yılın şarkısı olarak ödüllendiriliyor. Bir ay önce çıkmış şarkılar bu kategoride aday olabiliyor çünkü zaten olay şarkı değil artık, bazı isimlerin yıldızını parlatmak! Zaten günümüzde ödül almak mı yoksa Spotify’da bir klasörün kapağı olmak mı daha önemli, pek kestirilemiyor. Bu yüzden söyleyecek sözü olanlar öne çıkıyor.

Şarkı

Para mı İmaj mı?

Madonna mesela, kendisi sadece bugüne kadar 50 hit şarkı yaptığı için popüler kültür hiyerarşinin en tepesinde değil. İlk çıktığı dönemden beri, kadın sadece bir seks objesi değildir ve istediğinde sizi alt edecek bütün donanıma sahiptir, duygusunu yaymak için çalıştı durdu. AIDS’in geyler tarafından yayıldığının söylendiği ilkel dönemlerde LGBTQI+’ın çok az sayıdaki destekçilerinden biriydi. Seksin tabu olarak görülmesine karşı çıkarak devam ettiği kariyerine yaş ayrımcılığının ne kötü bir şey olduğunu anlatarak yoluna devam ediyor. Pek tabii kendini özgürlük savaşçısı olarak görüp Filistin’e kan kusturan İsrail’deki Eurovision’a katılmasının bir açıklaması yok. Yani bol sıfırlı banknotlar haricinde bir açıklaması yok!

Lady Gaga’nın her ödül töreninde ağlayarak başına gelen kötü bir şeyi anlatıp dikkat çekme çabası boşuna değil. Evet, Gaga hatırlamak istemediği geçmişini nedense hep ödül törenlerinde hatırlıyor. En fazla orada basın olduğu için olabilir tabii. Hakkında en çok haber yapılan korkunç et kıyafetini de Amerikan ordusunda geylere yapılan haksızlıkları dile getirmek için giydiğini söylediğinde kulaklarıma inanamamıştım doğrusu. Born This Way Foundation ile kendini toplumdan farklı hisseden çocuklara yardım eli uzatmasının amacı bile star imajını desteklemek olabilir. Sonuçta ünlülerden her şey beklenir çünkü amaç, geldikleri yeri koruyabilmek.

Şarkı

Günümüzün acı gerçeği şu ki, suya sabuna dokunmayan, ne ayranım dökülsün ne yoğurdum ekşisin diyen kitle yok oluyor. Kendi ülkemize bakıp da rahatlıkla anlayabilirsiniz. 10 sene öncenin popunda nasıl bir rekabet vardı, bilirsiniz. Şimdiyse neredeyse bir tek Gülşen var! Olayı anlamayıp, “Gülşen sadece kıyafetleriyle konuşuluyor,” diyen kitle de az değil tabii. Sonuçta onlar önlerine ne verilirse onu alıyor. Bu özgür tasarımların ülkemizde giderek alanları daraltılan kadınların güç gösterisi olduğunu anlamak herkesin harcı değil. Aynı şekilde 31 yaşındaki genç Ezhel nasıl, neden R&B’nin en tepesinde diye merak eden varsa söylemlerine göz atabilir. Aynı şekilde Mabel Matiz de öyle. Özgürlükleri savunarak en önde ilerliyor. Ülkemiz için cesur denebilen aslında kişisel fikirlerini söyleyen bir star çünkü. Tam da Z jenerasyonun istediği gibi!

Nerede Kaldı Kadın Gücü!

Bu arada tutarlı star da çok az. Son üç albümdür kadın gücü, kadınlara özgürlük rüzgârını arkasına alan Beyonce dört yıldır ilk kez sahneye çıkmak için Dubai’yi seçti! Son albümü Renaissance’ı LGQBT’li amcasına adadığını söyleyen star, kadınlara çok da hak tanımayan, aynı cins birlikteliklerin ölümle sonuçlanabileceği bir ülkede konser verdi. Yani starlar arasında özgürlük konuşmaları paranın miktarına göre ayarlanabiliyor galiba. Ve galiba bize hiç o kadar para teklif eden olmadığı için bu tutarsızlıkları asla anlayamayacağız.

Bu yazı, Episode’un 47. sayısında yayımlanmıştır.

Oben Budak

Basın hayatına Kral TV ve Star'da programlar yaparak başladı. Ardından haftalık Aktüel dergisi ve Harper's Bazaar için çalışmaya başladı. Uzun süre FHM dergisini yönetti. Röportajları bugüne kadar bazı dergi ve gazetelerde yayınlanmaya devam ediyor. Halen Türkiye'nin ilk ve tek dizi kültür dergisi Episode'un Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktadır. Aynı zamanda çok satan Falan Filan adlı kitabın da yazarıdır.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir