Oscar ödüllü yıldızları zirveye taşıyan ve dünyanın en saygın oyuncu koçlarından biri olarak tanınan Ivana Chubbuck, yeniden İstanbul’a geliyor. Ivana Chubbuck Masterclass, 15-16 Aralık tarihlerinde Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleşecek. Episode derginin basın sponsoru olduğu bu etkinlik için pek çok ünlü isim, şimdiden yerini ayırtmış. Psikoloji ve davranış bilimine dayalı oyunculuk tekniklerini öğreten oyuncu koçu ile kullandığı teknik ve iyi oyuncular üzerine konuştuk.
Oyunculara koçluk yapma vizyonunuzu gerçeğe dönüştürmek için çok çalıştınız. Nereden başladınız ve tüm bunları nasıl gerçekleştirdiniz?
Ivana Chubbuck: Hayattaki misyonumun insanların acılarıyla, zorluklarıyla ve korkularıyla güçlenebileceklerini anlamalarına yardımcı olmak olduğunu hissediyorum. Ve dünyanın gerçek gücünü anlamasına yardımcı olmanın en iyi yolu sanattır. Varoluş sebebim eğitimci olarak dünyanın sanat yoluyla güçlenmesini kolaylaştırmaktır. Öğretmen olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum.
Üniversitede davranış bilimi, psikoloji ve kültürel antropoloji okudum. Hayatı çoğaltmanın en iyi yolu, insanların yaptıklarını neden yaptığını, neye öncelik verdiklerini ve neyin “ihtiyaç” yarattığını gerçekten anlamak için bilimden yararlanmaktır. Davranış bilimi, psikoloji ve kültürel antropoloji (tarihteki kültür bilimi) Chubbuck Tekniği’nin temelini oluşturur. Sonuç olarak Chubbuck Tekniği’nin benimsediği şey, karakterin travmalarını, acılarını, güvensizliklerini ve korkularını alıp bunları kullanmasıdır. Örneğin Gal Gadot ile ders çalışmam, onun başına gelenleri alıp bu olayların “kurbanı” olmayı bırakıp, bunun yerine kendini güçlü hissetmek üzerineydi. Onu uluslararası üne kavuşturan yapımın Wonder Woman olması rastlantı değil bence.
Akademi Ödülleri konuşmasında bir aktörün adınızı söylediğini duyduğunuzda ne düşündünüz, nasıl hissettiniz?
Ivana Chubbuck: Benim için öğrencilerim ailem gibidir. Onlar benden öğreniyor ama ben de onlardan öğreniyorum. İyi bir öğretmenin asla öğrenmeyi, keşfetmeyi ve gelişmeyi bırakmaması gerektiğine inanıyorum. Halle Berry ve Charlize Theron tarafından takdir edildiğimde sanki çocuklarımın benim yardımımla mükemmelliğe ulaşmasını izliyordum. Onların yeteneklerinin övgüsünü almıyorum, onların doğuştan gelen yönlerini bileyip besliyorum. Bu gerçekten simbiyotik bir süreç. Övülen kariyerler kazandıran performanslar yaratma konusunda gerçek bir ekip oluyoruz. Aktörler eğitimlerine çok şey katıyor, bazen de çok fazla yük. Sorunları, hassasiyetleri ve işlerinde bir sonraki aşamaya yönlendirilmeleri gerekiyor.
Ivana Chubbuck: “Tembel olan, işini yapmayan ve başarılı olamayan harika oyuncular gördüm. Ve çok az yeteneği olan ya da hiç yeteneği olmayan, eğitimlerde çok çalışan ve uluslararası bir yıldız haline gelen aktörler gördüm. Her şey iş ahlakıyla ilgili.”
Oyunculuk eğitimi verirken karşılaştığınız en büyük engeller nelerdir?
Ivana Chubbuck: Korku, insanların kendilerini tam olarak açığa vurmalarını engeller. Ancak gerçek bir sanatçı, korkuyu cesaret bulmanın ilham kaynağı olarak görür. Korkularını ve güvensizliklerini katmanlar halinde görmek, eserlerinde kullanacağı renkleri üç boyutlu ve kendine özgü yaratmak sanatçının elindedir. Şans ya da kaderin başarı denkleminin bir parçası olduğunu düşünen insanlar, bunu başarılı olmamak için bahane olarak kullanıyorlar. Başarılı insanlar ve başarılı olması amaçlananlar, yaklaşımlarında proaktiftir. Bu şekilde kendi şansınızı yaratırsınız ve kaderiniz sizin kontrolünüzde olur. Kendimi tekrar etme riskini göze alarak yine kendimi tekrar edeceğim; çok çalışmak, risk almak ve cesur olmak başarının reçetesidir.
Sizce bir aktörün başarılı olmasına izin vermeyen ana hata nedir? Başka bir bakış açısıyla da bir aktörü büyük yapan nedir?
Ivana Chubbuck: Çoğu teknik, duyguyu oyunculuğun ana noktası haline getirir. Tekniğim duyguyu yani acıyı, travmayı, güvensizlikleri, korkuları almaya ve bunları hedefinizi yenmek ve kazanmak için gerçek yakıt olarak kullanmaya dayanır. Çoğu insan acıyı, sorunlarını, korkularını ve benzerlerini üstlenir ve bununla birlikte kendini yok eder. Ona mağlup olurlar. Acının çözüm bulma ve gelişme konusunda proaktif olmak için güçlü bir itici güç olduğuna inanıyorum. Yani benim tekniğim karakterin acısını alıyor ve sonra oyuncu bunu kişiselleştiriyor ve şu sonuca varıyor: “Sadece acıma rağmen değil, bu acı sayesinde kazanacağım!”
Hayatta da kötü şeyler olduğunda ona yenilmeyin, bunun yerine kendinize şunu sorun: Bundan ne öğrenmem gerekiyor, bununla nasıl büyüyebilirim? Creed’de Sylvester Stallone ile çalıştığımda Stallone’nin oğlu Sage’in birkaç yıl önce öldüğünü biliyordum. Hiçbir ebeveyn böyle bir kaybı çözemez ve çoğu, acının daha da büyümesine izin verir. Ona, oğlunu işinde kullanacağımızı söyledim. Senaryoya göre ayrı yaşayan bir oğlu vardı, hem karısını hem de en iyi arkadaşını kaybetmişti. New York Times’tan alıntı yaparsak: “Bay Stallone, rolüne hazırlanmak için Ivana Chubbuck’ı işe aldı; Bayan Chubbuck onu derin sondaj yapmaya zorladı.” Ve böylece Creed ile ikonik film Rocky de dahil olmak üzere herhangi bir rolde kazandığından daha fazla ödül kazandı.
Dünyadaki herhangi bir aktör için Hollywood gidilmesi gereken bir yer mi?
Ivana Chubbuck: Neden? Hayır, içinde yaşadığımız teknoloji dünyasında ve dünya çapında kişisel kasetlerle erişilebilen seçmelerde Hollywood’da yaşamak zorunda değilsiniz. Ancak Hollywood’un ülkenizdeki çalışmalarınızda ne görmek istediğini anlayan biriyle çalışın veya Los Angeles’a gelin ve benimle ve okulumla çalışın çünkü oyuncular, yazarlar ve yönetmenler için büyük işler bulma konusunda büyük bir üne sahibiz.
bu işe yeni başlayan gençlere söyleyecek sözünüz var mı?
Ivana Chubbuck: Çalış, çalış, çalış. Ve içsel çalışmanla ilgili seçimlerinde risk al. Dünyanın dört bir yanında akredite Chubbuck öğretmenleri ve Hollywood okulumda kişisel çevrimiçi ve stüdyo derslerim var. Ayrıca Chubbuck Tekniği’nin bir parçası olarak sevgi dolu ve destekleyici bir topluluk var. Film, televizyon ve sahne endüstrisinde önemli bağlantılar kurmanıza yardımcı olacak çok sayıda oyuncu, yönetmen, yazar ve yapımcı var. Chubbuck Okulları sadece öğrenme yeri değil, önemli bir topluluğun da bulunduğu yerdir. Birbirimize yardım ediyoruz; bu destekleyici ve sevgi dolu bir topluluktur.
Sizce iyi oyuncu/kötü oyuncu diye bir şey var mı?
Ivana Chubbuck: Hayır, tembel olan, işini yapmayan ve başarılı olamayan harika oyuncular gördüm. Ve çok az yeteneği olan ya da hiç yeteneği olmayan, eğitimlerde çok çalışan ve uluslararası bir yıldız haline gelen aktörler gördüm. Her şey iş ahlakıyla ilgili. Tekrar söyleyeyim mi? İnsan başarıyı kazanır, şansını kendisi yaratır, çalışmak önemli!
Ivana Chubbuck ile gerçekleştirdiğimiz bu röportaj, Episode Dergi’nin 59. sayısında yayımlanmıştır.
