Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Doctor Who Sözlüğü
Doctor Who’nun adını sıkça duymaya başladınız, ilginiz çekti ve izlemeyi düşünüyorsunuz ama “bilim-kurgu işleri çok karışık, bi’ ton terim var.” diye düşünüyorsanız bu galerimiz tam size göre. 50 asırlık bir mazisi olan Doctor Who’ya başlarken bilmeniz gereken her şeyi “Doctor Who Sözlüğü” ile hızlıca öğrenebilir ve bu efsanevi diziye 1 adım önde başlayabilirsiniz.
TARDIS
“Doctor Who denince akla gelen ilk şey nedir?” diye sorsak büyük bir çoğunluk “O mavi telefon kulübesi” cevabını verecektir. İşte o kulübenin adı TARDIS. TARDIS’in açılımı “Time And Relative Dimension In Space” yani “Uzaydaki Zaman ve İzafi Boyut” olmakla beraber, bu tanımla hiçbir işimiz yok. Çünkü Tardis kendi kendine bir tanımdan ibaret olacaktır diziyi izledikçe. TARDIS’le ilgili en önemli nokta içinin dışından büyük olması. Bu da birazdan öğreneceğimiz Zaman Lordları’nın en belirgin özelliklerinden biridir. Doctor, TARDIS’I ödünç aldığını iddia etmektedir ancak ödünç aldığını düşünen sadece kendisidir. TARDIS, zamanda ve uzayda yolculuk eder. TARDIS, bir ruha, zekaya ve kişiliğe sahiptir. TARDIS, bütün dilleri tercüme etme yeteneğine sahiptir. TARDIS, umuttur. TARDIS, beklediğimiz gemidir. Peki neden mavi bir polis kulübesi şeklindedir? Birazdan öğreneceğiz.
Sonik Tornavida
TARDIS’le birlikte Doctor Who’nun ikonlaşmış araçlarındandır. Doctor asla silah taşımaz çünkü onun tornavidası vardır. Sonik tornavida, Doctor’un eli ayağıdır. Yeri geldiğinde maymuncuk, yeri geldiğinde check up makinası, yeri geldiğinde navigasyon aleti, yeri geldiğinde de hesap makinasıdır. Her Doctor’un kendine ait bir sonik tornavidası vardır. İsviçre Çakısı’nın Gallifrey versiyonu denebilir. Eğer sonik tornavida Doctor’un cebindeyse korkulacak bir şey yoktur. Tabi karşısında tahta bir kapı yoksa. Teknolojinin kitabını tek başına yazan sonik tornavida, tahta karşısında çaresizdir. Zira doğa, teknolojiden daha güçlüdür.
NOT: Capaldi, sonik gözlük de çok tatlı, sana da çok yakışıyor eyvallah ama artık lütfen dön tornavidaya!
Psişik Kağıt
“Kural 1: Doctor, yalan söyler!” der River Song. Doctor yalan söyler ve çoğu zaman bunun için yardımcılığını “psişik kağıt” yapar. Aslında bomboş bir kağıt olan bu “belge” Doctor’un vizesidir. Psişik kağıda bakan kişi, hayal gücü doğrultusunda o boşluğu istemsizce zihninde doldurur ve bütün kapılar açılır Doctor’un önünde. Kimi zaman kral, kimi zaman polis, kimi zaman müfettiş, kimi zamansa kütüphane görevlisi olduğu zannedilir. Psişik kağıt, çok zeki ve çok aptal insanlar üzerinde etkisizdir. Hayal gücü olmayan insanlar da kağıda baktıklarında boş olduğunu söylerler. Doctor’un düşmanları psişik kağıda karşı kendilerini geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bütün bunları yapan psişik kağıt üstüne bir de Doctor’a mesaj iletebiliyor.
Time Lord
Doctor, Dünyalı değildir. Doctor, insan da değildir. Hepimizden daha Dünyalı, hepimizden daha insan olsa da o aslında Time Lord yani Zaman Lordu’dur. Bu ismi almalarının sebebi tahmin ettiğiniz üzere zamana hükmetmeleridir. Doctor’un zamanda yolculuk edebilmesinin sebebi de tam olarak budur. Zaman Lordları’nın en belirgin özellikleri 2 kalbe sahip olmalarıdır. Ortalama ömürleri 1500 yıldır. Ölümü kandırmanın yolunu bulmuşlardır. Uzay’ın en zeki ırkıdırlar ve Doctor’un iddiasına göre satranç da onların icadıdır. Zaman Lordları’nın insanlara benzediği iddiasına Doctor “Hayır, insanlar Zaman Lordları’na benziyor.” şeklinde cevap verir. Time Lord’un kadın versiyonu ise “Time Lady” ismini alır.
“Tüm galaksilere tepeden bakan evrendeki en eski ve en kuvvetli ırk.” -Doctor
Gallifrey
Doctor’un yani Zaman Lordları’nın gezegeninin ismidir. Eski zamanlarda bu gezegen için “7 sistemin ışıldayan Dünyası” denmiştir. Bir TARDIS sahibi olmak istiyorsanız gitmeniz gereken tek yerdir. TARDIS’te de olduğu gibi, bu gezegende her şeyin içi dışından büyüktür. 2 tane Güneş’e sahiptir ve gökyüzü turuncudur. Yönetim şekli önemsizdir çünkü Doctor geldiğinde kuralların bir önemi kalmaz. Gallifrey gezegeniyle ilgili daha fazla bilgi vermek spoiler ihtimali taşıdığı için bu kadarıyla idare edeceğiz.
Rejenerasyon
Zaman Lordları’nın ölümü kandırdıklarından bahsetmiştik, bunun yolu ise rejenerasyon. Bir Time Lord, ölüm esnasında vücudundaki tüm hücreleri yenileyerek yepyeni bir görüntüyle tekrar hayata döner. Yarım asırdan uzun süredir devam eden Doctor Who’nun en kilit noktası da rejenerasyondur. 1. Doctor William Hartnell’in çalışamayacak kadar yaşlanması ancak dizinin yüksek reyting alması üzerine yapımcıların kurnazlığıyla ortaya çıkmıştır. Bu vesileyle Doctor değişmiş ancak Doctor Who’nun hikayesi devam etmiştir. Geride kalan yıllar ise bize Savaş Doktoru dahil olmak üzere 13 ayrı Doctor’u sunmuştur. Normal şartlar altında bir Zaman Lordu’nun 12 rejenerasyon hakkı vardır. Tabi Doctor normal şartlar altında yaşamıyor ve bu konuda daha fazla bilgi vermek spoiler olacaktır. Her rejenerasyon sonrası sadece fiziksel değil kişilik olarak da değişimler olmaktadır. Bu yüzden her Doctor, kendi tarzıyla diziye dahil olmaktadır.
Companion
Doctor asla tek başına seyahat etmez, etmemeli de zaten. Doctor’a Tardis’te eşlik eden kişilere ise Companion (Yol arkadaşı) denmektedir. Doctor, yol arkadaşlarını Dünya’dan seçer. Her Doctor Who hayranının hayalidir, mavi kulübenin gelişi ve onunla uzaklara gitmek. Her yolculuk zamanda ve uzayda seyahat etmek amacıyla başlar ancak doya doya gezip eğlenmek mümkün değildir, bir sorun mutlaka çıkar ama hiçbir companion “Ne işim var burada?” diye sitem etmez. Doctor’un yol arkadaşı, yapayalnız adamın tek dayanağıdır. Doctor, yol arkadaşı için, yol arkadaşları da Doctor için gözünü bile kırpmadan hayatını tehlikeye atabilir.
Hiçbir companion yeni geldiği sırada sevilmez. Çünkü Doctor bizim değerli çocuğumuzdur ve yeni gelen kişiye bir görümce edasıyla yaklaşırız. Ancak gelişleri gibi gidişleri de olay olur ve herbirini gözyaşlarıyla uğurlarız.
Bukalemun devresi
TARDIS’le ilgili kafalara takılan en önemli soru “Tamam da abi neden mavi bir polis kulübesi?” oluyor. Bunun tek sebebi Doctor’un tembelliğidir. TARDIS, içerisinde bir bukalemun devresi barındırmaktadır. Bu da indiği ortama uyum sağlayarak, gittiği mekan ve zamana uygun olarak en dikkat çekmeyecek kamuflaj ile görünmesine neden oluyor. 1960’lı yıllarda İngiltere’ye inen TARDIS, polis kulübesi şeklini alır. Bu iniş sırasında Doctor yine bir şeyleri yanlış yaparak bukalemun devresini bozar ancak onu tamir etmez. Aradan yıllar geçmesine rağmen TARDIS hala mavi bir polis kulübesi şeklindedir ve kimsenin ilgisini çekmeden istediği yerde durabilmektedir. Bukalemun devresi hâlâ çalışıyor olsaydı, gittiği her döneme ve her yere uygun bir kamuflaj yapmak yapımcılar için çok masraflı olacağından bu da kurnazca bir kaçış yolu olmuştur.
SORU: Bukalemun devresi hâlâ çalışssaydı ve TARDIS, Türkiye’ye inseydi ne şekli alırdı?
Klasik Seri ve Modern Seri
Doctor Who’nun ilk bölümü 1963 yılında yayınlanmıştır. Aradan geçen 53 yıllık sürede ara ara boşluklar vermiş olsa da hâlâ yayın hayatını sürdürmektedir. 850’ye yakın bölümü yayınlanan Doctor Who “En uzun süren bilim kurgu dizisi” olarak Guinness Rekorlar Kitabı’nda kendine yer bulmuştur. Diziye yeni başlayacak olan kişiler ise “1963’ten itibaren mi izlemeye başlayacağız?” sorusunu sormaktadır. İşte burada klasik seri ve modern seri ayrımı ortaya çıkmaktadır.
Doctor Who’nun klasik serisi 1963 yılından 1989 yılına kadar sürmüştür. Bu dönem tam 7 Doctor’a TARDIS’in kapılarını açmıştır.
1996 yılında 8. Doctor bir televizyon filmiyle karşımıza çıkmıştır.
2005 yılında 9. Doctor’la birlikte modern seri başlamıştır.
Gerek eski bölümlerin dönem itibariyle kalitesi olsun, gerek BBC’nin arşivlerinden kaynaklı kayıp bölümler olsun klasik seriyi tam anlamıyla izlememize olanak sağlamıyor. Bu sebepten ötürü 2005 yılında başlayan modern seriyle diziye başlamanızı tavsiye ediyorum. Doctor Who’nun yeniden doğuşu olarak da adlandırılan bu seriyi izledikten sonra ister istemez ulaşabildiğiniz klasik seri bölümlerini de izlemek isteyeceksiniz zaten. Modern seride sık sık klasik seriye selam gönderilse de “Ben bu kısmı anlamadım.” diyeceğiniz noktalar çok az sayıdadır. Diziye modern seriyle başlayan kitlenin çoğunluğu nedeniyle yazarlar açıklama yapmayı ihmal etmezler bölüm içerisinde.
Whovian
Doctor Who hayranlarına verilen isimdir. İlk bakışta “Belieber” ya da “Directioner” gibi çocuksu bir fan topluluğu ismi gibi dursa da, özellikle İngiltere’de saygı gören, kabullenilmiş bir kelimedir. Tarihte sözlüğe giren ilk fan grubu ismi olan Whovian, Oxford sözlüğünde de kendine yer bulmuştur.