3 Body Problem: Fermi Paradoksu, Contact’ın İlk Temas Konsepti ve Seyir Zevki Yüksek Bir Adaptasyon
Cixin Liu, Uzakdoğu’nun önde gelen ve dünya çapında popüler olan bilimkurgu yazarlarından. 3 Body Problem (3 Cisim Problemi) romanıyla Çin’e tarihteki ilk Hugo Ödülü’nü kazandıran Cixin Liu, metinler ve disiplinler arası çalışmasıyla da övgüyü hak eden bir isim. Tabii Cixin Liu, Remembrance of Earth’s Past (Dünyanın Geçmişi) serisiyle üne kavuştuktan sonra birçok yapımcı ve stüdyo, uyarlamalar için kolları sıvadı. Hatta 3 Body Problem‘ın yayınlanmayan 3D filmi bile bulunuyor.
Fenomen seri Game of Thrones‘un yaratıcıları David Benioff ve D.B. Weiss devreye girdikten sonra işler daha farklı bir hal aldı. Netflix‘in bu seri için bölüm başına ayırdığı 20 milyon dolarlık devasa bütçe de prodüksiyonun daha da merak edilir olmasını sağladı. George R.R. Martin’in “bilimsel ve felsefi tartışmaların eşsiz bir karışımı” olarak tanımladığı 3 Body Problem, uzun bir bekleyişin ardından da yayınlandı.
Yalnız Netflix adaptasyonuna geçmeden önce Cixin Liu’nun romanından bahsetmekte fayda var. Öncelikle 3 Body Problem ve serideki diğer romanlar “hard science fiction” (katı bilimkurgu) türünde yer alan eserlerden yani bilimsel doğruluk ve mantık üzerine karakterize edilen çalışmalardan. O yüzden 3 Body Problem’da matematik, teorik fizik, astronomi, astrofizik, astrobiyoloji gibi alanlara dair yoğun terimler ve tanımlamalar yer alıyor.
Zaten kitap da ismini üç nokta kütle parçacıklarının karşılıklı kütle çekim etkileşimleri altındaki hareketinden ve astrodinamikte çok çeşitli durumları kapsayan klasik bir sorundan alıyor. Kitapta çok fazla bilimsel teşhir bulunduğundan kitabı okurken zorlanmamak için de görelilik teorisi, sicim teorisi ve kuantum dolanıklığı gibi konularda fikir sahibi olmak gerekiyor.
“3 Body Problem‘ın ayrıntılarla dolu edebi bir damarı da bulunuyor.”
Çin’in “Kültür Devrimi” esnasında başlayan roman, farklı zaman akslarında akıyor ve birbirine bağlı hikâyeler örüyor. Cixin Liu, katmanlı bir anlatı inşa ederken felsefe, psikoloji, tarih, teknoloji alanlarındaki birikimini de gösteriyor. Bu açıdan 3 Body Problem‘ın ayrıntılarla dolu edebi bir damarı da bulunuyor. Elbette romanın esas nüvesini de Fermi Paradoksu ile Carl Sagan’ın Contact (Mesaj) romanı oluşturuyor.
Dünya Dışı Yaşam Arayışı ve Herkes Nerede?
Homo sapiens olarak evrimimiz ve alışkanlıklarımız gereği gezegenimizdeki yaşamımıza uygun büyüklüklere alışkınız. Fakat evrenin işleyişi ve varoluşu bizim algımızın çok ötesinde vuku buluyor. Şöyle ki sadece Samanyolu galaksimizde 200-400 milyar yıldız bulunuyor. Bize en yakın galaksi olan Andromeda galaksisinde ise yaklaşık 1 trilyon yıldız yer alıyor. Gözlenebilir evren içinde de en azından 100 milyar galaksi olduğu düşünülüyor.
Bununla birlikte bilim dünyasında bazı fikir ayrılıkları bulunsa da Güneş benzeri yıldızların sayısının da tüm yıldız sayısının %5’i yani yaklaşık 500 kentilyon olduğu söyleniyor. Dünya’daki gibi hayatı destekleyebilecek ve sıvı su içerebilecek Dünya benzeri bir gezegenin ise bu Güneş benzeri yıldızların %50’sinin yörüngesinde bulunduğu ifade ediliyor.
“İyi ama… Herkes nerede?” Atom çağının mimarlarından olan ve Manhattan Projesi’nin üyesi olarak tanınan Enrico Fermi, bu meşhur soruyla da hatırlanıyor. Fermi Paradoksu ise uzayın boyutlarını göz önünde bulundurarak başka gelişmiş medeniyetlerin varlığının yüksek ihtimalle olduğunu ileri sürüyor ama bu medeniyetlerle neden iletişim kuramadığımızı sorguluyor. Zaman ve uzayın büyüklüğü, zaman etkisi, ışık hızı, diğer medeniyetlerin iletişim tarzı ya da sessiz kalmak istemeleri de bu paradokstaki ana konu başlıkları arasında yer alıyor.
Fermi Paradoksu ile bağlantılı olan SETI (Search for Extraterrestrial Intelligence) yani Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması da evrendeki başka medeniyetlerin izlerini aramak için başlatılan önemli bir proje olarak biliniyor. Dünya genelinde de birçok SETI projesi bulunuyor ve bu projeler radyo dalgaları ya da diğer elektromanyetik sinyaller vasıtasıyla evrendeki başka zeki varlıkların izlerini sürüyor.
Tam da bu noktada ünlü astronom ve astrobiyolog Carl Sagan’a parantez açmak gerekiyor. 1985’te yayımlanan “hard science fiction” türündeki Contact (Mesaj) romanı Sagan’ın SETI’deki çalışmalarına dayanıyor ve insanlığın dünya dışındaki başka medeniyetlerin olası keşfine nasıl tepki vereceğine dair bir bakış açısı sunuyor. İlk temas konsepti açısından hayli mühim olan bu eserin Robert Zemeckis tarafından uyarlanan filmi de kült stasünde yer alıyor.
Fermi Paradoksu’nu irdeleyen Contact, 3 Body Problem için de bir dayanak noktası oluşturuyor.
Romanın Çekirdeğini Alan Bir Uyarlama
Netflix’in 3 Body Problem uyarlaması, Çin’deki Kültür Devrimi esnasında Kızıl Muhafızlar’ın bir infaz sekansıyla açılıyor. Doğrusu çokça tartışılan bu plan, hikâye için önemli bir işaretleme olarak karşımızda duruyor ve doğrudan romandan alınan bir bölüm olarak dikkat çekiyor. Hatta Cixin Liu’nun romanın Çince baskısında bu infaz sahnesini en başa koymak istediği ama Çin’deki sansüre takılmaması için editörü tarafından bu bölümün kitabın ortalarına alındığı da biliniyor. Daha sonra kitabın İngilizce versiyonu yayımlanırken bu bölüm Cixin Liu’nun izniyle en başa alınıyor.
Ye Wenjie’nin içindeki intikam ateşini yakan ve insanlığa inancını kaybetmesini sağlayan bu açılış, hikâyenin devamı için Wenjie’nin motivasyonunu da tanımlıyor. Ancak serinin yaratıcıları David Benioff, D.B. Weiss, Alexander Woo, romandaki şemayı büyük oranda değiştirmiş ve daha küresel bir forma sokmuş. Elbette bunda Netflix formüllerinin, politik doğruculuğunun da büyük bir etkisi bulunuyor.
Hikâyenin İngiltere’ye taşınması ve Oxford 5’lisi olarak ifade edilen bir grubun oluşturulması da direkt bu durumla ilintili fakat kurulan şema çalışıyor, yapılan dramatik değişiklikler de işe yarıyor. Özellikle Saul-Auggie-Jin-Will ve Jack’ten oluşan Oxford 5’lisinin arkadaşlık ilişkileri de olay örgüsünde önemli bir yere oturuyor.
Bir yandan da Cixin Liu’nun parlak fikirlerini, teorik tartışmalarını ve farklı zaman akslarında gelip giden karmaşık roman kurgusunu ekrana taşımak gerçekten zorlu bir görev. Amma velakin David Benioff, D.B. Weiss, Alexander Woo kitaptaki yoğunluğu seyrelterek bunun üstesinden geliyor.
Açıkçası kitaplardaki kapsamlı tartışmalar da seride bulunmuyor, serideki birçok konu da hafif şekilde geçiliyor. Hatta bazı bilimsel tartışmaların yüzeysel işlendiğini belirtmeliyim. Örneğin Güneş’in yansıtma gücü kullanılarak San Ti’ye ulaşılması üstünkörü geçilen konulardan. Keza San Ti’nin sofonları kullanarak her şeyden haberdar olmasında ve kurdukları iletişimde de bazı açıklanamayan pürüzler bulunuyor.
Yine de bu tür aksaklıklara rağmen 3 Body Problem serisi iyi bir temele ve dramatik çatışma üzerine oturuyor. Özellikle serinin uzaylı istilasını tartışmaya açtığı yer önemli. Bu konuda tamamıyla insanlıktan yana bir tutum sergilenmiyor, türcülük yapılmıyor ve böylesi bir durumda yaşanabilecekler mercek altına alınıyor. İnsanlığın özüne dair de farklı önermeler bulunuyor.
Arkadaşlık teması da iyi işlenen konuların başında geliyor. Dünya daha üstün bir türle savaşa hazırlanırken hayata ve insan olmaya dair mesajlar veriliyor. Will Downing’i canlandıran Alex Sharp da tüm hüznüyle ve hissettikleriyle serinin gizli yıldızı olarak parlıyor. Bu açıdan David Benioff, D.B. Weiss’ın Game of Thrones numaraları, senaryodaki dönemeçler ve karakterleri kullanma biçimi de seyir zevkini yükseltiyor.
Sonuç olarak 3 Body Problem, Cixin Liu’nun romanının çekirdeğini alan ve seyir zevki yüksek bir uyarlama olarak karşımızda duruyor. Serinin damarlarındaki Contact–War of the Worlds melezliği de oldukça çekici. 3 Body Problem’ın gelecek sezonlarının daha iyi olması da muhtemel.