Asya’yı Etkisi Altına Alan, Tayland’ın “Boys’ Love” Dizileri
Uzakdoğu’da yalnızca Kore dizi üretmiyor; önce Güneydoğu Asya’yı etkisi altına alan Tayland dizi sektörü, çığ gibi büyüyen global takipçisiyle tüm dünyada adından söz ettirmeye başladı. Ve Tayland bunu, ilk duyulduğunda oldukça niş bir alıcı kitlesi olacağı varsayılan “altkültürle” gerçekleştirdi: Erkekler arasındaki romantik ilişkilerin konu edildiği “Boys’ Love” -yazı boyunca kullanılacağı üzere kısaca BL- ismi verilen yapımlar…
Sadık bir sosyal medya kullanıcısı olarak BL dizilerden haberdardım; Uzakdoğu eğlence sektörünün en başarılı olduğu alanlardan birinin sosyal medya kullanımı olduğu ortada ve hayranlar da özellikle burada varlık gösterebiliyorlar.
Fikir sahibi olmak adına, bir süredir Kore dışındaki Uzakdoğu dizilerine göz atmak istiyordum. Netflix’in yayınladığı Meteor Garden ve A Love So Beautiful isimli Çin dizilerinin ardından ısrarlı tavsiyeler üzerine HIStory2: Crossing the Line isimli BL Tayvan dizisini izledim. Türle tanışmam ve ne kadar yaygın şekilde takip edildiği karşısında küçük çaplı şok geçirmem işte tam olarak bu şekilde gerçekleşti.
Çıkış Noktası Japonya
Yaoi olarak da bilinen “Boys’ Love” Japonya’da ortaya çıkan ve erkek karakterler arasında homo-erotik ilişkilere odaklanan, hedef kitlesi kadınlar olan bir kurmaca medya türü. 1970’li yıllarda Tokyo’da bir grup kadın sanatçı, genç erkekler arasındaki aşkın anlatıldığı ilk yaoi eserler olan mangaları üretir. Mangalar, animeler, diziler, kitaplar, oyunlar ve hayranların yarattığı kurgular, çizimler…
İşte tüm bu eserler yaoi türüne dahil olan farklı medya içeriklerini oluşturuyor. BL diziler popüler olmadan çok önce, yaoi türündeki manga ve kitaplar Asya’da büyük bir okur kitlesine sahipti, 1990’ların başındaysa türün Tayland’a ulaştığı varsayılıyor.*
Tayland’ın yoğun şekilde BL diziler çekmeye başlamasıysa oldukça yeni. 2007’de beklenmedik şekilde büyük bir gişe başarısı elde eden, birbirine âşık iki erkek lise öğrencisinin konu edildiği Love of Siam filmi medya patronlarına bu alanda yatırım yapmak için ilk fikri veriyor. Özellikle 2010 sonrası dönemde BL diziler ardı ardına izleyiciyle buluşuyor. Öne çıkan dizilerden örnekler vereceğim ama önce Tayland BL dizilerinin popüler olma sebeplerine biraz değinmek istiyorum.
Nedir Tayland BL Dizilerini Bu Kadar Çekici Kılan?
Öncelikle BL dizilerin genel geçer özelliklerinden biraz bahsetmeliyiz. BL diziler, seks ve öpüşme sahnelerinin oldukça kısıtlı olduğu, çoğunlukla lise ve üniversite yaşlarındaki genç erkeklerin hikâyesinin anlatıldığı, daha çok romantik komedi/drama türünde yapımlar. Hedef kitlesi ilk anda akla gelenin aksine LGBTİ bireyler değil, genç kadınlar. Son yıllarda batıda da (maalesef oldukça klişe ve karikatürize bir şekilde kurgulanan) eşcinsel bireylerin hikâyelerinin anlatıldığı pek çok dizi ve film mevcut. Ancak Tayland BL dizileri batıdaki benzerlerinden ayıran en önemli fark, hikâyeye yaklaşımının oldukça pozitif olması…
Batı henüz trajik eşcinsel hikâyeler anlatmaktan, eşcinsellerin hak ve özgürlük mücadelesine vurgu yapmaktan öteye gidebilmiş değil ve çoğu zaman bu yapımlar oldukça kasvetli oluyor. Evet, BL dizilerde de eşcinsel olduğunu kabullenme sürecinin zorlukları ve homofobi mevzubahis ediliyor ancak odak nokta her zaman romantizm ve AŞK. İki insan birbirini gerçekten severse cinsiyetlerin önemi yoktur, beraber tüm zorluklar aşılabilir, çiftler mutlu olabilir…
BL dizilerin kadın izleyicinin bu kadar ilgisini çekmesinin sebeplerinden biri, kadrosunun büyük kısmı erkeklerden oluşan bu dizilerde başrollerin oldukça yakışıklı ve çekici erkekler olması gösterilebilir, bu önerme kısmen doğru da sayılır.
Örneğin 2017’de yayınlanan Together with Me dizisinin başrolleri Max Nattapol ve Tul Pakorn, herkesin ilgisini çekebilecek, yakışıklı ve yapılı iki bey. Ancak istisnai durumlar hariç BL dizilerde yer alan oyuncular, ergenlik dönemini yeni atlatmış, zayıf, henüz diş tellerinden kurtulamamış sıradan birer lise öğrencisi gibi görünüyorlar çünkü öyleler. Dizi seçmeleri herkese açık yapılıyor ve dizide rol alan gençlerin çoğu zaman oyunculuk deneyimi bulunmuyor.
Bu dizileri asıl çekici kılan, oyunculardan ziyade canlandırdıkları karakterler. Tayland BL dizileri karakterler ve hikâye üzerinden yürüyor; dizideki çiftler arasındaki uyum iyiyse ve bunu izleyiciye yansıtmayı da başarırlarsa işte o yapımlar en çok izlenenler oluyor.
Aradığı Romantizmi Tayland Dizilerinde Bulanlar
Tayland dizilerinde prodüksiyonlar küçük çaplı, bütçenin oldukça kısıtlı olduğu belli. Az mekânda çekim yapılıyor, diyaloglara ve hikâyeye odaklanılıyor, çoğu zaman karakterleri okul üniformaları dışında kıyafetlerle bile görmüyorsunuz. Tüm bunlar oyuncuların deneyimsizliğiyle bir araya gelince karşınıza amatör ruhu ve heyecanını kaybetmemiş işler çıkıyor. İşte tam bu noktada bence Tayland BL dizilerin bu kadar çok sevilme sebeplerinden birine ulaşmış oluyoruz: İçtenlik.
Çoğu BL izleyicisine, “Neden bu kadar seviyorsun?” diye sorduğunuzda benzer bir cevap alacaksınızdır: Romantizmi çok iyi işliyor ve aktarıyorlar. Karakterleri çok gerçekçi buluyorum. Dizi beni mutlu ediyor. Oyuncular çok sempatik. Diziyi izlerken içim yumuşuyor, gözlerimden kalpler çıkıyor…
Kimse bu yapımları epik savaş sahneleri, müthiş komplo teorileri ya da devasa setler için izlemiyor; beklenti, iyi bir hikâye ve içten oyuncular.
BL yapımlarda yer alan çiftler, dizilerin belkemiğini oluşturuyor. 2016’da yayınlanan Kiss: the Series, bir sabah uyandığında kendini en yakın erkek arkadaşıyla aynı yatakta bulan üniversite öğrencisi genç bir kadının hikâyesini anlatıyordu.
New Thitipoom ve Tay Tawan ikilisinin canlandırdığı dizinin sürpriz yan çifti Kao ve Pete o kadar çok sevildi ki daha çok bu ikisinin hikâyesine değinen bir prequel olan Kiss Me Again dizisi 2018’de çekildi. Yetmedi, ikilinin hikâyesini Our Skyy isimli spin-off dizisinde izlemeye devam edeceğiz. Our Skyy, Tayland TV kanalı GMMTV ve Line TV’nin, çok sevilen 5 BL dizisinin, en sevilen 5 çiftini, 5 bölümlük bir yapımda bir araya getirdiği bir proje.
Hayranlar normal hayatlarında da sürekli bir arada olan Tay ve New’a doyamamış olacaklar ki GMMTV sadece Pete ve Kao çiftine odaklanacak bir devam dizisini daha duyurdu; Dark Blue Kiss.
Sosyal Medyanın Gücü Adına
Yukarıda bahsettiğimiz örnek, dizi yapımcılarının hayranların taleplerine ne kadar önem verdiğinin de bir kanıtı olarak yorumlanabilir. Hayranlar ve oyuncular arasındaki bu birebir iletişim, bahsettiğimiz o amatör ruhu da pekiştiriyor aslında.
Tayland eğlence sektörü sosyal medyayı kullanma konusunda oldukça başarılı, pek çok açıdan. Her oyuncunun birer Instagram ve Twitter hesabı var, bu hesaplarda günlük olarak ve sık sık paylaşım yapıyorlar. Oyuncular birbirleriyle arkadaşlar, sosyal medyada birbirleriyle iletişim halindeler, çeşitli platformlar üzerinden canlı yayın yaparak hem gündelik hayatlarını paylaşıyorlar hem de hayranların sorularını yanıtlıyorlar. Bu durum hayranların, karşısındaki ünlüyle kendini yakın hissetmesine sebep oluyor elbette.
Fan service yani fanların istekleri doğrultusunda, onları memnun etmek adına yapılan her şey Tayland BL sektörünün ayrılmaz bir parçası. Dizi çiftleri, dizi dışında da beraber bir şeyler yapmaya devam ediyor ve bunu sosyal medya aracılığıyla hayranlarla paylaşıyorlar.
Tayland dizilerinin bölüm sayıları çok da uzun değil, ortalama 16 bölüm oluyor sezonlar ve 2 sezondan fazla çekilmiyorlar. Ancak kanallar boşluğu ekstra programlarla dolduruyor: YouTube içerikleri, reality showlar, varyete programları ve batıda comic-con dışında pek bir karşılığı olmayan “fan meeting”ler.
Yazımızın başında Tayland BL dizileri Güneydoğu Asya’yı etkisi altına aldı derken abartmıyorduk; hayranlarla söyleşilerin yapıldığı, oyuncuların dizilerden sahneler canlandırdığı ya da sadece birbirleriyle şakalaştıkları bu buluşmalar sadece Tayland’da gerçekleşmiyor. Japonya, Kore, Çin, Endonezya, Tayvan, Myanmar, Singapur gibi ülkelerde gerçekleşen hayran buluşmalarının dakikalar içinde tükenen biletleri, 135 dolardan alıcı buluyor.
Tayland dizilerinin uluslararası hayranlara sahip olmasının bir diğer sebebi de dizilerin YouTube ve LINE TV gibi platformlar üzerinden ücretsiz ve yasal olarak yayınlanması. İlk olarak Tay dilinde yayınlanan dizilere kısa süre sonra (ya kanal ya da gönüllü çevirmenler tarafından) İngilizce altyazı ekleniyor. Daha sonra pek çok gönüllü yerel çevirmen, bölümü kendi diline çevirerek altyazıyı paylaşıyor.
2018’in en iddialı dizilerinden Love by Chance’in resmi YouTube kanalında bulunan ilk bölümünün Danca, Rusça, Türkçe ve İspanyolca da dahil olmak üzere tam 22 dilde altyazısı mevcut. Sadece buna bakarak bile hayranların diziler konusunda ne kadar tutkulu olduğunu anlamak mümkün.
Diğer taraftan, başrollerinde bir diğer popüler çift Off Jumpol ile Gun Atthaphan’ın yer aldığı, 2019’un en merakla beklenen yapımlarından Theory of Love dizisinin fragmanının 1 haftada 1.5 milyon izlenmiş olması, BL izleyicisinin sosyal medyada ne kadar güçlü olduğuna dair bir başka kanıt olabilir. (Referans olarak şunu verelim, Netflix’in Daredevil 3. sezon fragmanı, 1 ayda yalnızca 4 milyon izlenmeye ulaşabilmiş.)
Tayland BL Dizilerinin Geleceği
Kasımın ilk haftası Singapur’da düzenlenen “See What’s Next – Asya” konferansında Netflix İçerik Sorumlusu Ted Sarandos, 17 yeni Asya orijinal yapımının duyurusunu yaparken şunları söyledi:
“Asya, günümüzün en ilgi çekici filmlerini ve dizilerini üreten, dünyanın en büyük yaratıcı merkezlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Bu yıl Netflix’te izlenen Asya içeriklerinin yarısı, Asya dışındaki ülkelerden izlendi. Dolayısıyla yeni Asya orijinal içeriklerinin yerel ve global hayranlarını bulacağına güvenimiz tam.”
Bu kapsamda gelecek yıl Netflix’te 2 orijinal Tayland dizisi yayınlanacak, yapımların ismi Shimmers ve The Stranded olarak açıklandı. Bu dizilerin BL karakter ve olay örgülerine yer verip vermeyeceği şu anda belirsiz olsa da platformun GMM Grammy (GMMTV) ile yaptığı çoklu anlaşma, gelecek açısından umut verici.
Tayland BL dizilerine ilgi arttıkça prodüksiyonlar da büyümeye, çekim kalitesi biraz daha yükselmeye başladı. Maddi kazancın böylesine büyük olduğu bir sektörde, talep devam ettiği sürece kanallar hayranları mutlu etmek için ellerinden geleni yapmaya devam edecek gibi görünüyor. Kaldı ki bu büyük kabul görme ve talep, yaratıcıları daha kışkırtıcı işler yapma konusunda da teşvik ediyor.
Örneğin kendi adıma gelecek yılın en merak ettiğim yapımlarından biri olan 3 Will be Free dizisinde, biseksüel bir poliamori ilişki içerisinde olan iki erkek ve bir kadının, cinayeti de içeren hikâyesini bir suç draması olarak izleyeceğiz. Sizce de oldukça özgün ve cesur bir hikâye değil mi?
Yeni Başlayacaklar İçin 3 Tayland BL Dizi Tavsiyesi
Sotus ve Sotus S
SOTUS, çaylak üniversite öğrencilerinin üniversite ortamına tam olarak uyumunun sağlanması amacıyla kıdemli öğrenciler tarafından çeşitli eğitimlere tabi tutulduğu bir sistemdir.
Endüstri mühendisliği 3. sınıf öğrencisi olan Arthit, o yılın öğrenci birliği başkanıdır ve çaylak öğrencilere oldukça sert davranmaktadır. Okula yeni başlayan ve SOTUS’un parçası olarak buluşmalara katılan Kongpob, bu sistemde gördüğü hataları dile getirmekten çekinmeyerek Arthit’e karşı çıkmaya başlar. Oldukça yumuşak kalpli bir insan olan Arthit, dışarıya karşı sert görüntüsünü korumaya çalışır. Kongpob ile düşmanlıkla başlayan, daha sonra arkadaşlığa dönüşen ilişkileri zamanla daha fazla derinleşir.
Başrollerde Singto Prachaya (Kongpob) ve Krist Perawat’ın (Arthit) yer aldığı Sotus ve ikinci sezon Sotus S, hem hikâye hem de oyunculuklar açısından en başarılı ve en popüler Tayland BL dizilerinden biri. Arthit ve Kongpob’un hikâyesi, Our Skyy’da yayınlanacak bölümde devam edecek. Sektörün en iyi oyuncularından Krist ve Singto’nun halen Sotus hayran buluşmaları yaptıklarını da ekleyelim.
Love Sick The Series ve Love Sick The Series 2. Sezon
Lise öğrencisi Phun’un bir kız arkadaşı vardır ancak babası onun bir aile dostlarının kızıyla beraber olmasını istemektedir. Phun’un kız kardeşi Pang, tam bir BL hayranıdır, bu yüzden Phun en olmayacak planı yapar: Kız kardeşini bir erkek arkadaşı olduğuna inandıracaktır, böylece Pang da babasını, ağabeyini bir kızla çıkması için zorlamaktan vazgeçirecektir. Phun bu sebeple okuldan arkadaşı Noh’un yardımını ister, daha doğrusu ona bir anlaşma teklif eder.
Noh’un başı, başkanı olduğu müzik kulübünün bütçesiyle derttedir. Bu konuda kendisine yardım edeceğine söz verince Noh, Phun’un erkek arkadaşı gibi davranmayı kabul eder. Başlarda her şey rol olsa da zamanla ikilinin ilişkisi kendilerinin de anlam veremediği şekilde gerçek bir hale bürünecektir.
Başrollerde White Nawat (Phun) ve Kongyingyong Chonlathorn (Noh) var. Love Sick, BL klişeleriyle alttan alta dalga geçen bir BL dizisi. Phun ve Noh’un bolca arkadaşlık, kısmi flört içeren ilişkisi oldukça gerçekçi; ağdalı bir romantizm yok. Yeri geldiğinde birbirleriyle fazlasıyla dalga geçiyorlar ve sürekli biri ötekine sataşıyor. Lise çağındaki erkeklerin olması gerektiği gibi… İlk sezonu 2014’te yayınlanan dizi, hikâye olarak en başarılı BL dizilerden biri.
Love by Chance
Pete (Saint Suppapong), inanılmaz derecede ürkek, yakışıklı ve zengin bir üniversite öğrencisidir. Eşcinsel olduğu için zorbalığa uğrayan Pete, bunu saklamaya çalıştıkça iyice utangaç ve çekingen bir karaktere bürünmüştür. Bir gün Ae (Perth Tanapon) isimli bir başka üniversite öğrencisi kendisine bisikletle çarpar. Pete ve Ae bu şekilde kazara tanışır, oldukça iyi niyetli ve yardımsever olan Ae, düştüğü zor durumlar karşısında Pete’e yardımcı olmaya ve onu koruyup kollamaya başlar. Çok geçmeden Pete’e olan duygularının arkadaşlıktan öte olduğunu keşfedecektir.
Özellikle LINE TV üzerinden yayınlanan “Directors Cut” versiyonunda, BL dizilerde alışık olduğumuzdan çok daha iddialı seks sahneleri bulunan bu dizi, 2018’in en çok konuşulan yapımlarından biri oldu. 4 ayrı çifte odaklanan dizi, bir BL roman uyarlaması. Başta MCOT kanalında yayınlanması planlanan dizi, kanalın politikasının değişmesi sebebiyle ertelenmiş (kanal için fazla müstehcen bulunmuş), başka bir yayın aracı bulmak zorunda kalmıştı. New Siwaj tarafından yönetilen dizi, prodüksiyon ve oyunculuklar açısından en başarılı yapımlardan biri.
2 Yorum
Çok güzel bir yorum olmuş elimize sağlık ☺️
Çok güzel bir inceleme olmuş. Elinize sağlık