Biran Damla Yılmaz: “Özlemle Aradığımız Gerçek Aşkı, Baraj Dizisinde Bulacağız”
Kırgın Çiçekler ve Canevim adlı dizilerin ana oyuncu kadrosunda yer alan Biran Damla Yılmaz, FOX TV’de yakında başlayacak olan Baraj dizisinin heyecanını yaşıyor. Oyuncuyla Fairmont Quasar İstanbul’da buluştuk, merakla beklenen Baraj’ı konuştuk.
Baraj dizisinde Aysel karakterini canlandıracaksınız. 42 yıl önce Türkan Şoray’ın canlandırdığı Aysel’le sizin canlandırdığınız Aysel’i karşılaştırabilir misiniz?
Daha güncel bir Aysel var, mektuplaşmadan mesajlaşmaya geçen ama her daim duyguları aynı kalan, aşkı için sadece internetten tanıdığı bir adamın yanına Baraj’a giden bir Aysel var.
Hikâyesini bildiğimiz halde defalarca izlediğimiz projeler oldu. Baraj‘ı tekrar bize izletecek olan nedir?
Herkesin kendi hayatından bir şeyler bulacağına inanıyorum. Yeri geldiğinde kahkaha atıp, yeri geldiğinde üzülüceğiniz ama kesinlikle seveceğiniz bir dünya kurduğumuza inanıyorum. Ayrıca koşulsuz bir aşk var. 40 yıl önce yaşanan aşkların tadını bulacaksınız. Hepimiz özlemle aradığımız nostaljik gerçek aşkı, Baraj dizisinde bulacağız bence.
Daha önce Türkan Şoray’ın hayat verdiği bir karaktere hayat veriyorsunuz. Kendisiyle tanışma şansınız oldu mu?
Benim için büyük bir onur, siz de tahmin edersiniz. Ama set çok yoğun dolayısıyla henüz kısmet olmadı.
Sizin oyunculuk serüveninizde önemli dönemeçler nelerdir? Bu mesleği istediğinizi ve artık bu işin mesleğiniz olduğunu ilk ne zaman anladınız?
13-14 yaşındayken artık harekete geçmem gerektiğini hissettim. Yaşıtlarım da ajansa kaydoluyordu, ben niye olmayayım ki diye düşündüm. Bir hedefim yoktu. Sadece orada olmak; o zamana kadar oyun olarak kendi kendime yaptıklarımı, artık bir meslek olarak yapmak istiyordum. İlk defa annemi ikna etmeye çalıştığım o an, bunu gerçekten istediğimi anladım.
Kırgın Çiçekler, Canevim gibi dizilerde başroller arasında yer aldınız. Gençsiniz ve şimdi yeni bir dizi projeniz başlıyor. Bir yandan da konservatuvardaki eğitiminiz devam ediyor galiba.. Bu yoğunlukta oyunculukla ilgili atölyelere katılma fırsatınız oluyor mu?
Evet, atölyelere gidiyorum. Kitaplar okuyorum. Gözlem yapmayı çok seviyorum.
Herkes kendinden bir parça buluyor.
Daha önceki röportajlarınızda dram oynamayı sevdiğinizi söylemişsiniz, bu türün sizi çeken tarafları neler?
Öncelikle ben bir yengeç burcu kadınıyım. Bilenler bilir, “drama queens”. Duyguların en yüksek, en yoğun hali. Ayrıca inanılmaz stres atıyorsun. Bilemiyorum, belki de yıllardır dram oynadığım için kendimi ona daha yakın hissediyorum. Göreceğiz. Farklı türdeki işlerde de yer almayı isterim tabii ki ama dram, yerini hâlâ koruyor.
Özellikle Canevim dizisinde çok gözyaşı vardı. Dizi izleyicisi de dramı, gözyaşını seviyor. İzleyicinin bu hüznü sevmesinin, tercih etmesinin nedenleri nedir sizce?
Bence biz duygularımızı gizlemeye alışmışız. “Aman şimdi ağlamayayım” diye düşünüyoruz… Hep içimize atıyoruz ve sonra dram izleyip deşarj oluyoruz. İzleyicilerin bazısı ağlıyor, bazısı anlıyor. Herkes kendinden bir parça buluyor.
Dizi izliyor musunuz? Yerli yabancı çok sevdiğiniz diziler hangileri?
Dynasty favorim, her zaman. Resmen bölümleri biriktirmek için izlemiyorum. En son Spinning Out diye yine çok güzel bir diziyi bitirdim.
Yabancı dizi/filmler arasında, izleyip “keşke bu dizi ülkemizde çekilseydi ve ben de oyuncu kadrosunda olsaydım” dedikleriniz var mı?
Mr&Mrs Smith, Angelina Jolie. Net…
Ne çekse izlerim dediğiniz bir yönetmen ya da tüm kitaplarını okurum dediğiniz yazarlar var mı?
Tim Burton. O ne çekse kesinlikle izlerim. Bir de Stefan Zweig’ın kitapları.
Başucu kitaplarınız nelerdir? Ya da son zamanlarda sizi çok etkileyen kitaplar…
Stefan Zweig, Kendinleri ile Savaşanlar. Tavsiye ederim.
Çoğunlukla dinlenmek, kafa dinlemek istediğim tatillere tek başıma çıkarım.
İstanbul’daki favori mekânlarınız, semtiniz, ilçeniz nelerdir?
Evim. Onun dışında deniz kenarı Yeniköy, Rumeli Hisarı.
En son nerelere seyahat ettiniz? Sizi en dinlendiren, yenileyen rotalar nelerdir?
Şehirden uzaklaştığım her yer tatil benim için. Tabii ki yurtdışını tercih ederim. Çoğunlukla dinlenmek, kafa dinlemek istediğim tatillere tek başıma çıkarım. Gezerim, görürüm ve kendimi dinlerim. Deniz kenarı bir yer ilk tercihim olur genelde.
Resim yapmaya devam ediyor musunuz? Kendinizi en yakın bulduğunuz ressamlar ya da resimler hangileri?
Evet devam ediyorum. Bu sıralar repo günlerimde ona vakit ayırmaya çalışıyorum. Meditasyon gibi. Picasso’ya bayılıyorum.
Youtube sayfanda da oldukça hareketlesiniz. Neler yapıyorsunuz, kanalınızla ilgili ne gibi planlarınız var?
Evet, aslında elimden geldiğince orada da aktif olmaya çalışıyorum. Tabii ki ben bir youtuber ya da influencer değilim. Dolayısıyla insanların hayatımla ilgili merak ettiklerini onlarla paylaşıyorum sadece. Lifestyle yani. Yoğun set temposundan geriye kalan zamanlarımda kendim ya da ekibim Creafilm ile güzel içerikler bulup, takipçilerimle hayatımın belirli kısımlarını paylaşmak hoşuma gitmiyor değil…
Röportaj: Engin İnan Fotoğraf: Ozan Balta
Biran Damla Yılmaz röportajı Episode’un 19. sayısında yayımlanmıştır.