Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Esrarengiz Olaylar İçinde Efsanevi Bir Dedektif: Jules Maigret
Polisiyeye ilgisi olan tüm izleyicilerin bildiği bir karakterle yeniden bir aradayız: Jules Maigret. Georges Simenon tarafından yaratılan bu ünlü dedektif karakterini GAİN kataloğunda yer alan BBC First dizilerinden Maigret’de izleyebiliriz. Dizinin başrolünde yer alan Rowan Atkinson’ı komedyen olarak tanınıyoruz. Mr. Bean, Blackadder, Johnny English serilerinin yıldızı Atkinson’ın suç/gizem türündeki dizide oyunculuğun hakkını verdiğini belirtmek gerek.
Jules Maigret’nin Yüzleri
Jules Maigret karakterini bugüne dek birçok başarılı oyuncudan izledik. Maigret’yi canlandıran ilk oyuncu Jean Renoir’nın yönettiği Night at the Crossroads (1932) filminde Pierre Renoir’ydu. Julien Duvivier’nin yönettiği A Man’s Neck’te (1933) Maigret’yi Harry Baur canlandırmıştı. Ünlü dedektife The Man on the Eiffel Tower’da (1949) Charles Laughton, Maigret’deyse (2022) Gérard Depardieu hayat verdi.
Jules Maigret’nin ana karakter olduğu romanlardan uyarlanan filmlerin yanı sıra diziler de bulunuyor. Les Enquêtes du Commissaire Maigret (1967) dizisinde dedektifimize Jean Richard hayat verdi. Dünyanın birçok yerinden Dedektif Maigret yorumları izledik. Sovyetler Birliği’nde Maigret’yi Bruno Cremer, Boris Tenin, Vladimir Samoilov, Armen Dzhigarkhanyan gibi oyuncular canlandırdı. Japonya’da Kinya Aikawa, İngiltere’de Rupert Davies, Hollanda’da Kees Brusse ve Jan Teulings, Jules Maigret rolüne büründü. Michael Gambon ve Richard Harris de Maigret’yi canlandıran oyuncular arasında. Rekabetin yüksek olduğunu söylememiz mümkün yani.
Dört bölümden oluşan BBC First yapımı Maigret, uzadıkça ritmi düşen yapımlardan kendini ayırmayı başarıyor. Dizinin ilk bölümünde bir seri katille karşılaşıyoruz. Kurbanlar Maigret’nin dediği gibi, “…ne yaş ne mesleki olarak benzer değil. Kilise veya geçmiş gibi ortak yanları da yok. Tek bağlantıları karanlık çöktükten sonra Montmartre’ta yürümek. Bir de kumral olmaları.” Bir seks işçisi, 43 yaşında bir ebe, 24 yaşında bir terzi, postane memuru… Elbiseleri yırtılarak sırtından bıçaklanan kurbanların öldürülme biçimi katilin yöntemini göz önüne seriyor. Katilin yakalanması sorunları çözmeye yeter mi, tartışılır. Çünkü suçluya kadınları neden öldürdüğü sorulduğunda yine başka bir kadını işaret ediyor.
Genellikle polisiye yapımlar katilin en beklenmedik karakter çıkmasına özen gösterir. Tanıdığımız, masum görünen karakterlerin ters köşe durumlarına aşina olduğumuzdan Maigret’yi izlerken etrafta katili aradığımı itiraf etmeliyim. Bu durum dizinin diğer bölümleri için de geçerli. Maigret’nin ikinci bölümünde yeraltı dünyasına inen dedektif, üçüncü bölümünde Yahudi kuyumcunun cesediyle karşılaşıyor. Dördüncü bölümdeyse Arlette (Olivia Vinall) adında dansçı bir kızın cinayeti araştırılıyor.
Klasik bir dedektif portresi çizmek isterseniz karakterin şapkasını, paltosunu ve piposunu eksik etmezsiniz. Dedektif Jules Maigret, bu portreyi gözünüzün önüne getiren bir karakter. Dizinin en dikkat çekici yanıysa başrolü Rowen Atkinson’ın canlandırması elbette. Diziyi izlemeden önce afişi görmem heyecanımı artırsa da beni en çok şaşırtan Atkinson’ın ciddi yüz ifadesiydi. Rowen Atkinson filmleriyle büyüyenler için Maigret’nin daha da şaşırtıcı olacağını belirteyim. Dolayısıyla Maigret’yi izledikten sonra Atkinson’ı farklı bir yerde konumlandıracağınızı şimdiden söyleyeyim.