İçimizi Isıtacak Bir Film: Family Switch

Yılın bu zamanları, soğuk ve gri günlerde insan içini ısıtacak şeyler arıyor. Öyle ki güzel bir günde kafa yoracak filmler izlenirken böyle havalarda insana sıcaklık aşılayacak ve kendini samimi bir aile ortamında hissettirecek filmleri arıyor insan. 30 Kasım’da Netflix‘te yayına giren Family Switch filmiyse bu gri günleri renklendiren tatlı bir film olarak karşıma çıktı.

Filmde, Hangover‘dan tanıdığımız ve sevdiğimiz Ed Helmes (Bill Walker) ve Altın Küre ödüllü Jennifer Garner (Jess Walker) evli ve çocuklu bir çift rolündeler. Çocuklarını ise Wednesday ile yıldızı parlayan genç oyuncu Emma Myers (CC) ve yetenekli genç aktör Brady Noon (Wyatt Walker) oynuyor. Filmin bu kadar ilgi çekici bir kadroyu bir araya getirmesi bende izleme şevki uyandırdı ve hemen bu samimi filmi izledim.

İlginizi çekebilir: 2023 Altın Küre Ödülleri Kazananları Tam Listesi

Family Swith filmi genel olarak temposu yüksek ve heyecanlı ilerliyor. Özellikle

Aslında filmde geleneksel bir aile-çocuk çatışmasını izliyoruz. Futbol kariyerinde ilerlemek isteyen bir genç kız olan CC ve henüz lisedeyken Yale Üniversitesi mülakatına kabul alacak kadar dâhi olan Wyatt, anne ve babaları Jess ve Bill’in kendilerini anlamadıklarını düşündükleri için onlarla geçirdikleri zamanı azaltıyorlar. Jess ve Bill ise bu duruma çok üzülüyor ve tekrar bir araya gelmek için yeni planlar yapıyorlar.

Ailece geziye çıktıkları esnada büyüleyici bir olay gerçekleşiyor ve filmde birbirini takip eden heyecanlı olaylar yaşanmaya başlıyor. Bu olayların sonunda ise aile üyeleri, birbirleri için ne ifade ettiklerini, karşılıklı ne fedakârlıklar yaptıklarını çok daha iyi anlıyorlar. Bu bakımdan filmde aile ilişkilerine dair verilen mesajların çok tatlı olduğunu düşünüyorum. Bunu yaparken de film genel olarak temposu yüksek ve heyecanlı ilerliyor. Özellikle aktörlerin performansı oldukça başarılı. Öyle ki filmin ikinci yarısında verilmesi gereken duyguları oldukça başarılı bir şekilde veriyorlar.

Tekrar aile olmayı ve birbirini daha yakından anlamayı işleyen bu güzel filmin, yaklaşık 100 dakika boyunca sizi çocukluğunuzdaki o sıcak kış akşamlarına götüreceğini söyleyebilirim.

İyi seyirler dilerim.

*Yağmur Özdemir’in bu yazısı Episode derginin 52. sayısında yayımlanmıştır.