Bambaşka Kadınlar ve Hikayeleri
Dünyanın neresinde olursanız olun, değişmeyen bazı acı gerçekler vardır, kadın olmanın zorluğu gibi. Genel itibarıyla -sözümüz meclisten dışarı- sadece anne olmanın “kadın” olmak olarak algılandığı bir coğrafyada yaşamamız da malum.
Birçok açıdan bakıldığında bunu dile getirmek için değerli yöntem sanırım sinema. Bugün bambaşka kadınlar ve hikâyeleri üzerine bir liste hazırladım size. Umarım hepimiz için adil bir dünyaya kavuşuruz!
Toplum algılarını kıran KADIN: Poor Things
Bir biliminsanı olan Godwin, genç yaşında trajik şekilde ölen Bella’ya bir bebeğin beynini vererek hayata döndürür. Yorgos Lanthimos’un yeni filmi olan Poor Things bu seneye ciddi anlamda damgasını vuran yapımlardan.
Aynı isimli kitaptan uyarlanan yapımın başrollerinde Emma Stone, Mark Ruffalo ve Willem Dafoe gibi önemli isimler yer alıyor. (Bu arada Emma Stone, Bella rolüyle ilk Oscar’ını kazandı! Tebrik ederiz.) Genel itibarıyla izleyicileri tam olarak ikiye ayırıyor bu yapım. Kişisel görüşümse son zamanlarda izlediğim en iyi feminist zihniyetine sahip hikâye olduğu. Bella karakteri aslında kalıplaşmış ve topluma dayatılan kadın zihniyetine tabiri caizse tokat niteliğinde bir karakter.
Poor Things fragmanını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Filmi izlerken, “Keşke toplum algısındaki kadın zihniyetini kırmak bu kadar basit olsaydı,” diye düşünmeden geçemiyor insan.
Orçun Onat Demiröz’ün Poor Things incelemesini okudunuz mu?
Queer KADIN: Bottoms
İki lise öğrencisi olan PJ ve Josie kendi dövüş kulübünü kurmaya karar verir.
Yine geçen yıla damgasını vurmuş bir film Bottoms. Kadınların aşağılandığı lise filmlerini mizahi bir dille ele alıyor. Aslında film queer olarak bakılınca da çok anlamlı çünkü malesef GL tarzı diyebileceğimiz filmler BL’den çok daha az yapılıyor. Toplum algısında bile LGBT’yi paraya çevirmek olarak görmeye başlayan kapitalist stüdyolar sıradan ve benzer konuda filmler üretmeye devam ediyor.
LGBTİ+ dizileri listemizi okudunuz mu?
Hayallerin peşindeki KADIN: Bend It Like Beckham
Hint genç kız Jess’in en büyük hayali David Beckham kadar iyi futbol oynamaktır. Fakat Jess’in ailesi geleneklerine düşkün, tutucu bir ailedir.
Kadın olmak her yerde zor olsa da bazı kültürlerde daha da yozlaşmış bir zihniyet var. Bend It Like Beckham tam olarak bunu anlatıyor. Futbol oynamak isteyen Jess aslında ailesinin asi kızı olarak görünmekten korkan biridir. Tam karşısında da yakın arkadaşı olan Julliete’i tamamen farklı ve özgür zihniyetle yetiştirmiş aile var. Aslında tabiri caizse “coğrafya kaderdir” algısına uyan bir yapım.
En iyi futbol filmleri listemizi okudunuz mu?
Zekâsına hayran bırakan minik bir KADIN: Matilda
Özel yetenekleri olan üstün zekâlı Matilda’nın hikâyesi.
Matilda aslında çocuk kitabından uyarlanan bir aile filmi ama benim de zamanında keyifle izlediğim bir yapımdır. Filmin ana karakterleri kadın. İyi ve kötüyü ayırt etme, cehalete direnmenin önemini anlatan bu tatlı film, hayal dünyamızın çok derinlerinde bambaşka bir boyut sunuyor bize. Ailesi tarafından asla sevilmeyen bu küçük kızın durumu aslında farklı ve özel olmanın toplumdaki yerini de gözler önüne seriyor.
Lider bir KADIN: Elizabeth
İngiltere’nin annesi I. Elizabeth’in görkemli hayatı…
Gerçek hayattan ilham alınarak çekilen serinin ilk filmi muazzam görsel bir estetik sunuyor. Cate Blanchett’in eşsiz performansıyla adeta yeniden hayat bulan Elizabeth, güçlü bir kadın liderin neleri tek başına başarabileceğinin en esaslı örneği. Bir kadının ülkesi için verdiği tavizler, bir avuç cahil ve cinsiyetçi insanla kavgası izlenmeye değer.
İsyankâr ergen KADIN: Moxie
Vivian okulundaki cinsiyetçilikten sıkılmış genç bir kadındır. Bunu protesto etmek için feminist bir devrim başlatır.
Tacizin meşrulaştırmaya çalışıldığı bir dönemde parlayan Netflix yapımı, Moxie. Özellikle lisede genç kadınların yaşadığı zorlukları anlatırken feminizm algısının sadece kadınlar değil erkeklerin de desteğine ihtiyaç olduğunu öngörüyor. Zira ataerkil sistemle yetiştirilen bir erkeğin her kadına istediği gibi yaklaşabileceğini düşünmesi ve sadece kendini düşünen yetişkin öğretmen sıfatlı insanların sessizliğiyle olayların daha can alıcı bir noktaya ulaşması bize şunu da hatırlatıyor: Ne olursa olsun susmamak gerekir!
Kariyer dünyasında KADIN: Devil Wear Prada
New York’ta sıradan bir hayatı olan Andrea, moda sektöründe birçok genç kızın hayali olan bir mesleğe başlar. Patronu Miranda onun kariyer algısını tamamen değiştirecektir.
Devil Wear Prada, 2000’li yılların klasiklerinden sayılır aslında ama kadının gücü hakkında yazı yazarken onu es geçmek olmaz. Yayınlandığı döneme damgasını vuran ikonik replikleri hâlâ aklımızda kira vermeden yaşıyor. Meryl Streep’in de en iyi performanslarından birini izlemiştik. Film iş dünyasındaki başarılı kadınların hırslarıyla şeytani bir şekilde bizi cezbediyor.
Adam gibi KADIN: Je Ne Suis Pas Un Homme Facile
Bonus olarak paylaşmadan geçemedim çünkü bu filmi çok seviyorum! Je Ne Suis Pas Un Homme Facile bir Netflix yapımı.
Erkeklerin değil de kadınların hükmettiği bir dünya düşünün. Tamamen her şeyin tersine döndüğü bir dünya, evet, tamamen. Çektiğimiz sıkıntılar, gördüğümüz sözlü ve fiziksel tacizler, bakımlı olmak hatta tesettürlü olmak gibi birçok konuyu ele alıyor film. Kadınlar için hayatın çok kolay olduğunu düşünen bir erkeğin en büyük kâbusu adeta. İzlerken hem çok eğlenecek hem de çok düşüneceksiniz.
Bu yazı Episode’nun 55. sayısında yayımlanmıştır.