Röportaj Serisi: “Kim Bu Dizi Fanları? | Bölüm 1: Hannibal TR
Türkiye’deki dizi tutkunlarının hasretini çektiği bir dizi dergisi hazırlamak için Episode Dergi olarak kolları sıvamış, önce şu an bu satırları okumakta olduğunuz web sitesiyle karşınıza çıkmıştık. Geri sayımın bitmek üzere olduğu, Episode Dergi’nin ilk sayısıyla buluşma tarihi olan 8 Aralık’a sayılı günlerin kaldığı bu süreçte, “Madem dizi dergisi yapıyoruz, öyleyse ilk adresimiz dizilerin Türkiye’deki hayranları olmalı,” diye düşünerek böyle bir röportaj serisi hazırlamaya koyulduk. Konuğumuz, Hannibal TR sayfalarının yöneticileri…
Dünyada popüler olmuş, devam eden veya bitse de klasikler arasında yerini alan dizilerin Türkiye’deki popüler fan sayfalarıyla iletişime geçip, bazı genel geçer soruların yanı sıra fanları oldukları dizilere özel sorular da yöneltip onları yakından tanımak istedik. Bu serinin ilk bölümünü de Episode Dergi’yi lanse ettiğimiz ilk günden beri iletişimde olduğumuz Hannibal TR sayfasına ayırdık.
Sayfa yöneticilerinden sevgili Erdi Avcı’yla bir masada karşı karşıya oturur gibi zevkle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi aşağıda bulacaksınız. Hannibal artık bitmiş olsa da fanlarının Hannibal sevgisi ve tutkusunun devam ettiğini hem bu röportajda, hem de kendi hesaplarında görebilirsiniz. Soruların altına eklediğimiz “Dilerseniz fotoğraflarınızı da gönderebilirsiniz,” notuna “Derginin tirajını şimdiden düşürmek istemiyoruz,” gibi eğlenceli ve mütevazı bir cevap vermiş olduklarını da buraya not düşmek isterim.
“Kim Bu Dizi Fanları?” serisi Arrow, Sherlock, Daredevil, Mr.Robot başta olmak üzere başka dizilerin fan sayfalarının yöneticileriyle devam edecek. Bu seride yer almak isteyen sayfa yöneticileri bizlerle sosyal medya üzerinden iletişim kurabilir.
İyi okumalar!
Röportaj: Koray Sarıdoğan
[button url=”https://episodedergi.com/tag/kim-bu-dizi-fanlari” size=”normal”]”Kim Bu Dizi Fanları” Serisinin Diğer Röportajları İçin Tıklayın [/button]
“Hannibal’ın Bitmesi Bizi Derin Bir Boşluğa Sürükledi”
Sayfayı ne zaman açtınız, yönetici ve editör kadrosu kaç kişi, kimler var? Kısaca biraz yakından tanıyabilir miyiz?
Yanlış hatırlamıyorsam 2013’te bir Facebook sayfası olarak başladık. Ancak bizim bu sayfayla hikâyemiz biraz farklı. Hannibal TR Facebook sayfası Kübra isminde bir arkadaş tarafından biz devralmadan önce kurulmuş ve yönetiliyordu, ben de beğenmiştim. Ancak sayfa pek aktif değildi, bu yüzden sayfanın mesaj kutusunu “Bakın şöyle haberler var, şöyle fragmanlar var, paylaşın,” diye rahatsız ettiğimden, Kübra en sonunda pes etti ve işlerinden dolayı ilgilenemediğini, sayfayı devralmakla ilgilenip ilgilenmediğimi sordu. Ben de atladım tabii ki. Henüz 90 kişiyken devraldığım sayfayı 200’lere çıkardıktan sonra zaten tanıştığım arkadaşlarım Nazmi ve Eray’ı da sayfa yöneticisi yaptım ve Erdi, Eray, Nazmi olarak üçümüz beraber Hannibal TR’yi bugünlere getirdik.
Twitter’da sadece üçümüz varız, ancak Facebook’ta bizlere her zaman yardımcı olan Yağmur ve Mert arkadaşlarımız vardı. Ayrıca sitede ve yine Facebook sayfamızda tüm çeviri işlerimizi emanet ettiğimiz Melda ile birlikte; forum sitemizde bize yardımcı olan, Eray ve Nazmi ile birlikte ortak arkadaşımız Merve, Gülay ablalarımız da vardı. Kısacası tanıdıklarla yürüttük bu işi hep. Şimdi dizi bittiğinden dolayı yine ben, Nazmi ve Eray varız.
Kadroda yer alanlar özel hayatlarında neler yapıyorlar?
Ben lise son sınıf öğrencisiyim. Nazmi önlisans mezunu, bir yandan açıköğretim okuyup iş arıyor. Eray ise Uludağ Üniversitesi’nde Yerel Yönetimler okuyor.
Sizi, bu sayfayı açmaya iten nedir?
Dediğim gibi, aslında biz bu sayfayı devraldık ancak bu sayfayı geliştirme ve yönetme tutkumuzun başında kitlemiz geldi. Dizinin güzelliğinin yanısıra yabancı dizileri izleyen ve fandomlarının içinde bulunan insanlar olarak -ki biz de bir Supernatural forumundan tanışmaktayız- böylesi bir fandom görmemiştik. Kitlemiz eğlenceli, seviyeli ve bilgiliydi. Dizinin ve kitlenin kalitesiyle birlikte bu sayfayı severek devraldık ve yönettik.
Bu dizi sizin hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor? Tam olarak hangi özelliklerini seviyorsunuz?
Hannibal’sız hayat, hayat değil ya! Özellikle benim için yeri çok farklıdır Hannibal’ın zira Eray’ı, Nazmi’yi ve çevremdeki pek çok insanı diziye ben başlattım. Felsefenin, psikolojinin, karanlığın bu kadar kaliteli oyuncularla ve zengin bir içerikle izleyiciye aktarıldığı bir dizi, onu seven herkesin hayatında önemli bir yer tutacaktır kuşkusuz. Bitimi de bizi derin bir boşluğa sürükledi. Hem her zaman hevesimizin olduğu sayfamızla eskisi gibi ilgilenemeyecek olmamızdan hem de Doktor Lecter’ın ekranlarımızdan eksik olacak olmasından… Çok özlüyoruz yeminle… O kanı, o konuşmaları, o oyunculukları, o karanlık çekimleri, o yemekleri ve o kıyafetleri. Hannibal’ın sevilecek ve özlenecek pek çok özelliğinden yalnızca birkaçı bunlar.
Hannibal izleyenler olarak Hannibal’ın sinema filmleri ve asıl orijinal kaynak olan Thomas Harris’in kitaplarıyla aranız nasıl? Hem sizin, hem de takipçilerinizin yaklaşımını öğrenebilir miyiz?
Yönetim ekibi olarak kitap okumayı ve film izlemeyi seven insanlarız. Diziden önce haberdar olduğum Hannibal film serisini diziden sonra izleme fırsatına eriştim maalesef. Tüm kitapları da ayrı ayrı okuyup bitirdim. Nazmi ve Eray filmleri diziden daha önce izlemiş, kitaplar hakkında ise genel hatlarıyla bilgi sahipleri. Kitlemizin de yaptığımız film serisine yönelik paylaşımlara gelen etkileşimlere göre filmleri izlediğini söyleyebilirim. Kitaplardan ise haberdarlar ve okuyanların sayısının fazla olmasıyla birlikte okuyamayanlar, okumak için can atıyorlar. Özellikle forumumuzda ve Twitter hesabımızda bunu rahatlıkla gözlemliyoruz. Kitlemiz Hannibal külliyatına hakim ve konu hakkında bilgili.
Dizide En Çok Clarice’i Görmek İsterdik
Filmlere veya kitaplarına hakimseniz, orijinal hikâyelerde olup da dizide olmayan nelerin olmasını isterdiniz?
Kesinlikle söyleyebiliriz ki: Clarice. Yönetim olarak Will ağabeyimizi de çok seviyoruz yanlış anlaşılmasın, ancak filmlerde ve kitaplarda gördüğümüz Hannibal&Clarice ilişkisini dünya gözüyle dizide de görmek bizim en büyük dileğimizdi. Büyük ihtimalle diğer pek çok Fannibal’ın da…
Sizce en zekice düşünülmüş Hannibal Lecter cinayeti hangisiydi?
Erdi: Çoğu kişinin de aklına ilk o gelecektir muhtemelen. İkinci sezonda Hannibal’ın yeşillik alanın parklaştırılarak tahribinde rol oynayan bir kongre üyesinin derisini bir ağaca giydirerek o parkın ortasına dikip, içini zehirli çiçek demetleriyle doldurması hem anlamlı, hem etkileyici, hem de oldukça zekiceydi.
Nazmi: Aslında hangisini söylesem bilemedim. Kongre üyesi cinayeti çok zekice düşünülmüştü, insanlardan mantar serası fikri de çok zekiceydi ancak benim açımdan en vurucu cinayeti, verdiği mesaj nedeniyle Yargıç Davies cinayetiydi. (Adalet sadece kör değil, akılsız ve kalpsiz de.)
Eray: İlk sezondaki çello cinayeti. Hannibal işlemedi belki ama dizide aklımda en yer eden cinayet o oldu. Tek kelimeyle, ku-sur-suz.
Takipçilerinizle bire bir iletişiminiz nasıl? Mesela gerçek hayatta buluşmalar, etkinlikler oluyor mu?
Maalesef oluşumumuzun en büyük eksiği o oldu. Sayfayla hayatlarımızın en yoğun dönemlerinde baş başa kalmamız bu konuda belimizi büktü. Buluşma ve reel etkinlikler hep düşüncede kalmasına rağmen takipçilerimizle her platformda her zaman ilgilendik ve bizce özellikle Twitter’da oldukça iyi bir kimyamız var. Her sorularına cevap olmaya çalışıyor, diziyle ilgili her konuda onlarla sohbet etmekten kaçınmıyoruz. Kısacası onları seviyoruz, umarız onlar da bizi seviyordur!
Türkiye’deki ve yurt dışındaki diğer Hannibal fan hesaplarıyla iletişim halinde misiniz?
Türkiye’de haricimizde bulunan birkaç sayfayla pek iletişimde olmadık açıkçası ancak Twitter üzerinde yabancı Hannibal fan hesaplarıyla sürekli iletişim ve irtibat halindeydik. Fan hesaplarını yanı sıra yabancı tekil hesaplarla dahi iletişimdeydik. Pek çok etkinliği beraber organize ediyor, birbirimize destek oluyor ve dizi hakkında hep sohbet ediyorduk. Tabii ki dizi bitene kadar… İptal kararının ardından #SaveHannibal hareketinde de yine hep beraberdik ancak sonraları iletişimimiz tamamen koptu.
Bu diziyi ve karakterleri hiç izlememiş olanlara tanıtıp sevdirmek için neler yapıyorsunuz?
Replik, replik, replik. Dizide öyle güzel ve anlamlı replikler var ki, onları paylaştıkça diziyi izlemeyen insanların da dikkatini Hannibal’a çekebiliyoruz. Nazmi’nin diziden görsellerle replik paylaşımı konusunda hakkını yememem lazım. Ayrıca diziyi çekici kılmak ve iyi etkileşim almak adına bol bol caps yapıyor ve mizahi paylaşımlarda bulunuyoruz. Ancak bunların ötesinde diziyi anlattığımız insanlarda değindiğimiz en önemli konu, bu dizinin sıradan suç, seri katil dizilerine benzemediği. Çünkü Hannibal gerçekten kendisiyle aynı kategoriye giren dizilerden daha farklı. Daha karanlık, daha psikolojik, daha ağır. Zaten ilgi çekici olan konuyu bir de bu yönleriyle anlattığımızda insanların dikkatini çekiyor ve bu iştahla başlayanlar kolay kolay diziyi bırakamıyor.
Gelişmeleri, günceli nasıl takip ediyorsunuz? Gönderilerinizi, paylaşımlarınızı nasıl planlıyorsunuz?
Şu an artık Hannibal ile ilgili taze içerik olmadığından dizinin dönüşüyle ilgili haberler dışında kaynak bulamıyoruz. Ancak dizi devam ettiği sıralarda Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety vb. yabancı odaklı haber kaynaklarını yakın takibe alıyor, gördüğümüz haberleri genellikle bekletmeden tüm hesaplarımızdan paylaşıyorduk. Her sezondan önce mutlaka karakter resimlerine sayılar verip gün gün geri sayım paylaşımları yapardık. Capsler, replikler, fragmanlar, gag reel çevirileri… Yoğun ve istekli çalışıyorduk anlayacağınız. Şimdi ise daha çok mizahi paylaşımlara ağırlık veriyoruz. Aklımıza gelenleri paylaşıyoruz direkt.
Bu diziyi seven yerli izleyici, başka hangi dizilere kendilerini daha yakın buluyorlar?
Oo, bu düşündürücü bir soru… Hannibal psikolojik ve karanlık bir dizi. Elbette şimdi Hannibal’ı severek izleyen bir insan Akasya Durağı izleyemez diye bir kaide yok ancak, Hannibal sevenler Suskunlar veya İçerde tarzı dizileri de sevmeye yatkın olabilirler bence. Hani daha şey diziler… Anladınız ya siz! Yabancı dizi kapsamında da Hannibal izleyicisi Dexter, The Following, Breaking Bad ve Person of Interest tarzı dizilerden daha keyif alır gibi geliyor.
Yerli dizilerden izledikleriniz var mı?
Eh, ben az önceki soruda da söylediğim üzere İçerde’yi takip ediyorum. Nazmi, Leyla ile Mecnun izleyicisi (evet hâlâ izliyor), Eray ise bu aralar komple dizi izlemiyor…
Episode dizi dergisi Aralık ayında ilk sayısını çıkarıyor. Türkiye’de bir dizi dergisinin yayınlanacak olmasıyla ilgili neler düşünüyor, hissediyorsunuz?
Kesinlikle çok güzel bir adım olduğunu düşünüyoruz ekipçe. Zaten sizden haberdar olur olmaz iletişime geçmeye çalıştık. Türkiye’de her geçen gün büyüyen ve gelişen yabancı dizi kitlesinin elle tutulur kalitede, ortak bir işe kesinlikle ihtiyacı vardı ve siz bu ihtiyacı karşılama yolunda ilerliyorsunuz. Biz bunu karşılayacağınıza yürekten inanıyoruz. Sitenin takipçisi; derginin de meraklısı ve sizler kadar heyecanlısıyız. Merakla bekliyoruz efendim!
Bu dergide sizin izleyicisi olduğunuz diziyle ilgili ne tür içerikler görmek istersiniz?
Biz Fannibal’lar bol bol Hannibal görseli görmek istiyoruz ya! En azından ben… Bol bol yemek yapsın Hannibal, Will baksın şöyle masum masum. Ama hepsinin yanında bitmiş bir dizi ile ilgili ne kadar içerik üretebilirseniz üretin olur mu? Siz bulamazsanız bir şey, Fannibal’lara sorun bize Hannibal’ı anlatın diye, ufak bir köşede de yer verin ona, her sayıda dolup taşar vallahi orası. Şaka bir yana, Hannibal olsun da ister çamurdan olsun. Siz işin ehli insanlarsınız, bize ufak bir Hannibal Lecter bakışı bile yeter o dergide.
Eklemek istedikleriniz?
Bu röportaj imkânını bize sunduğunuz, zahmetimize katlandığınız ve böyle bir işe adım attığınız için teşekkür ederiz. Yayın hayatınızda şimdiden bol bol başarılar, var olun! Çok teşekkür ederiz. 🙂
**