Netflix’te İzleyebileceğiniz En İyi 6 Kore Dizisi

 Netflix’te İzleyebileceğiniz En İyi 6 Kore Dizisi

Netflix Türkiye, dünyanın pek çok farklı ülkesinden çeşitli yapımları bizlerle buluşturmaya devam ediyor, bu ülkeler arasında Kore de var. Platform, Türkiye’de yayın hayatına başladığı günden beri Kore dizisi arşivini genişletiyor. Hem yeni hem eski pek çok farklı Kore dizisine yer veren platformda seçenek oldukça fazla.

Bu yazıda farklı türlerden ve farklı zamanlardan, izlenmeyi hak ettiğini düşündüğümüz  6 Kore dizisini yazdık.

Good Doctor

Good Doctor, Joo Won’un canlandırdığı otizmli ve savant sendromlu Park Shi On’un, bu sendromun getirdiği zorluklar ve karşılaştığı ayrımcılıkla mücadele ederek iyi bir doktor olmak için çabalayışının hikâyesini anlatıyor. 20 bölümlük, 2013 yapımı dizi özellikle karakter gelişimi, seçtiği ilgi çekici vakalar ve oyunculukla öne çıkıyor. Ve en nihayetinde insanın içini ısıtan samimiyete de sahip.

Dizinin 2017’de Amerikan ABC kanalında başrolünde Freddie Highmore’un yer aldığı oldukça beğenilen bir de uyarlaması çekildi. Ayrıca Good Doctor’ın bir de Türkçe uyarlaması var, Mucize Doktor. Başrolünü Taner Ölmez’in üstlendiği dizi, FOX TV’de yayınlanıyor. Orijinaline göz atmak isteyenler için Good Doctor çok başarılı bir medikal drama.

Sky Castle

Çocuğunuzun geleceğini garantiye almak, hayallerinizi gerçekleştirmek, saygınlığınızı korumak için neleri göze alabilirsiniz; ne kadar ileri gidebilirsiniz? Bu soruları merkezine alan bir hikâye anlatan Sky Castle, Kore dizilerinin çok da heyecan vermediği 2018 yılının en dikkat çeken işi olarak öne çıkmayı başarmıştı. Öyle ki dizinin final bölüm reytingi %20’nin üzerine çıkarak, bir kablolu kanal için (jTBC) beklenmedik başarı elde etti.

Han Seo Jin, Noh Seung Hye, Ji Jin Hee, Lee Myung Joo yalnızca varlıklı ve üst kesimden kişilerin yaşadığı lüks bir özel kent olan Sky Castle’da aileleriyle birlikte yaşamaktadırlar. Bu dört kadının da hayattaki en büyük gayesi, çocuklarının prestijli üniversitelere girmesini sağlamaktır ve bunun için aktif olarak çocuklarının eğitimiyle ilgilenmektedirler. Zaman ilerleyip karakterleri tanıdıkça bu mükemmel görünen ailelerin sakladığı sırlar birer birer ortaya çıkacaktır.

Kore, eğitim sisteminin oldukça yırtıcı olduğu bir ülke. Eğitime verilen büyük önem sebebiyle (Kore, dünyanın eğitim seviyesi en yüksek olan ülkesi*) iyi bir üniversiteye yerleşebilmek amacıyla Kore’de öğrenciler günde ortalama 16 saatlerini okul ve özel derslerde geçiriyor. Öne çıkmak için yaşanan bu büyük mücadele, bu dizide de anlatıldığı üzere büyük psikolojik sıkıntıları, hırstan doğan hataları ve elbette yozlaşmayı da beraberinde getiriyor.

Evet, Sky Castle dizisi Kore’nin önemli sosyal sorunlarından birine değinirken gizemli ve sürükleyici bir seyirlik sunuyor. Referans istiyorsanız Big Little Lies örneğini verebiliriz.

Coffee Prince

Bundan tam 13 yıl önce yayınlanmış olsa da hâlâ tazeliğini koruyan, Kore dizileri arasındaki klasiklerden biri Coffee Prince ve benim de en sevdiğim on diziden biri.

Eun Chan, zorlukla ailesini geçindirmeye çalışan bir genç kızdır ama fiziksel olarak insanlar onu hep bir erkeğe benzetir. Bir akşam bir kapkaça engel olmaya çalışırken hayatı boyunca hep istediğini yapmış, zengin ve çapkın Han Kyul ile tanışırlar. Eun Chan’ı erkek sanan Han Kyul, ailesinin evlenmesi için yaptığı baskılardan kurtulmak amacıyla Eun Chan’ı kendisinin “gay erkek arkadaşı” olması için işe alır. Paraya duyduğu ihtiyaç sebebiyle bu yanlış anlaşılmaya ses çıkarmayan Eun Chan daha sonra yine aynı sebeple Han Kyul’un açtığı kafede çalışmaya başlar.

Han Kyul ve Eun Chan arasındaki ilişki zamanla derinleşir ve Han Kyul kendisini, işvereni olduğu bu genç “adam”dan hoşlanırken bulur. Eğer yargılamayı sadece dizinin konusu üzerinden yaparsanız karşınızda sıradan romantik komedi türünde bir Kore dizisi olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak Coffe Prince hem yarattığı karakterleri hem aşka “cinsiyetler üstü” bakışı hem de bu sıradan gibi görünen hikâyeyi cesurca işleyişiyle çok ama çok özel bir dizi.

Dizinin başrollerinde Train to Busan filminden anımsanabilecek en başarılı Koreli oyunculardan biri olan Gong Yoo ile Yoon Eun-hye yer alıyor. Henüz izlemediyseniz, unutmayın ki hiçbir zaman Coffee Prince izlemek için yanlış zaman değil.

Kingdom

Netflix’in ilk orijinal Kore dizisi olan Kingdom, Kore’nin Joseon Hanedanlığı döneminde geçen tarihi bir korku gerilim, bir zombi dizisi. Kingdom’da hikâye, saltanatı kontrol etmek ve halkını güvende tutmak için mücadele eden veliaht prens etrafında şekilleniyor.

Kral hastalanır ve öldüğüne dair söylentiler yayılır. Tam bu sırada gizemli bir “veba” salgını ülkede baş gösterir. Babasına tam olarak ne olduğunu öğrenmek için veliaht prens Lee Chang, koruması Moo Young ile beraber babasını en son tedavi eden Doktor Lee Seung Hui’yi bulmak için Dongnae’ye yola çıkarlar. Ancak kendilerini hayal dahi edemeyecekleri olaylar içinde bulacaklardır.

Dev bütçesiyle prodüksiyonu gerçekten çok iyi bir dizi. İlk bölüm biraz yavaş ilerlese de kalan bölümlerde dizinin temposu düşmüyor ve o tedirgin atmosfer izleyiciye çok iyi yansıtılıyor. Kingdom, tarihi Kore dizilerindeki tüm o entrikaları, “korku” temasıyla yoğurmayı başarmış. Başrollerde Joo Ji Hoon, Ryu Seung Ryong ve Bae Doo Na (Sense8, Stranger) var. The Walking Dead’den bunalan bünyeler için birebir.

Six Flying Dragons

Six Flying Dragons, şu anda Netflix’te yer alan değil, tüm zamanların en iyi Kore dizilerinden biri ve bu kadar az bilinmesi de fazlasıyla can sıkıcı. 50 bölümlük dizi, tarihi gerçeklere dayanan bir kurmaca yapım. Dizi, merkezine Yi Bang Won’u alarak, Kore’nin temellerini oluşturan Joseon Hanedanlığı’nın kuruluş öyküsünü anlatıyor.

Yi BangWon, Kore Joseon Hanedanlığı’nın üçüncü kralı ve Büyük Kral Sejong’un babasıdır. Babası Kral Taejo’nun Joseon Hanedanlığı’nı kurmasına yardım etmiştir.

Dizinin başrolünde, Burning filmiyle adından söz ettiren, benim de favori oyuncularımdan biri olan Yoo Ah In yer alıyor. Dizinin pek çok karakteri içeren, hepsi birbirinden başarılı dev bir oyuncu kadrosu var. Dizi standart Kore dizilerinden çok daha fazla bölüme sahip olsa da tempo düşmüyor, dizi gerçekten soluksuz izleniyor. (Dürüstçe yazayım, dizinin çok beklenen bir dövüşü içeren malum bölümünü geçekten yerime oturamadan izledim.)

Six Flying Dragons tüm entrikaları, şahane oyunculukları, epik dövüş sahneleri, muazzam soundtrack’i ile Kore tarihine ışık tutan bir devrim dizisi. Diziyi izlerken özellikle “Sambong” Jung Do Jeon’un ileri görüşlülüğü sebebiyle şaşıracak, modern Kore ve Konfüçyanizme dair önemli bilgiler edineceksiniz.

Romance is a Bonus Book

Romance is a Bonus Book adında da anlaşılacağı gibi, romantizm ve kitaplar hakkında bir dizi diyebiliriz. tvN kanalında 16 bölüm yayınlanan dizi, bir Netflix Originals olarak Netflix Türkiye’de yer alıyor.

Başrollerde aralarında 10 yaş fark olan Lee Jong Suk ve Lee Na Young yer alıyor; yaş farkını özellikle belirttim zira bu dizi bir “noonaromance” yani Kore televizyonlarının son yıllarda çok sevdiği, kadın başrolün erkekten daha yaşlı olduğu yapımlardan.

Cha Eun Ho bir yayın şirketinin genç ve başarılı başeditörüdür. Uzun yıllardır arkadaşlık ettiği Kang Dan Yi, mutsuz evliliğinin sona ermesi üzerine çocuğuyla zor durumda kalmış, eski bir metin yazarıdır. Evlenip çocuk sahibi olduğu için iş hayatına verdiği 7 yıl aradan sonra tekrar iş aramaya başlar ancak genç ve bekâr kadınlar için bile iş bulmanın zor olduğu Kore şartlarında şansı bir türlü yaver gitmez. Kang Dan Yi en sonunda iş bulmak amacıyla özgeçmişiyle alakalı bir yalan söyler ve kendini yakın arkadaşı Cha Eun Ho ile aynı binada çalışırken bulur. Birbirlerinin hayatına daha çok girdikçe arkadaşlık ilişkileri aşka dönüşmeye başlar.

Dizi, hayatta tutunmak için büyük çaba harcayan bir kadının gerçek hayatta karşılaşabileceği sorunların hikâyesini anlatıyor yani çok içimizden bir dizi. Dizinin en güzel ayrıntılarından biri, kitapların (tüm basım sürecini de kapsayacak şekilde) hikâyenin bir parçasını oluşturması. Ve tabii içinizi ısıtacak romantizm de cabası…

Kaynak: https://wenr.wes.org/2018/10/education-in-south-korea

Burcu Babal

1984 yılında Bandırma’da başlayan hayat yolculuğuna 15 yıldır İstanbul’da devam ediyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun, bilişim sektöründe çalışıyor. Uzun yıllardır çeşitli alanlarda yazdıklarını, pek çok farklı ortamda paylaşıyor. dizi-mania.com web sitesinin kurucusu ve baş editörü. Whedonsever. Neil Gaiman sevdalısı. Dizi izler, dizi eleştirir. Kitap okur. Korean Wave takipçisi. widfara diye de bilinir.

Related post

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir