Röportaj: Usta Oyuncu Taner Turan

 Röportaj: Usta Oyuncu Taner Turan

Uzun yıllardır Devlet Tiyatrosu’nda yer alan Taner Turan’ı televizyonda canlandırdığı birçok karakterle de tanıyoruz. Turan’ı Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Ölene Kadar, Paramparça, Şeref Meselesi, Muhteşem Yüzyıl, Ezel, Kurtlar Vadisi Pusu, Tatlı Hayat, Dadı gibi sevilen dizilerde izledik. Usta oyuncuyla yer aldığı TV yapımlarını, oyunculuğa bakışını ve tiyatroyu konuştuğumuz röportajı, okurlarımıza sunuyoruz.

Öncelikle tiyatroya nasıl başladığınızı öğrenmek istiyoruz. Sekiz yıl Sivas Devlet Tiyatrosu’nda ardından Bursa Devlet Tiyatrosu’nda çalıştınız. Birçok oyunda oyuncu ve yönetmen olarak yer aldınız. Nasıl başladı tiyatro yolculuğu? Sizin gibi sanatçı olan abilerinizin etkisi oldu mu bu süreçte? Çocukluğunuzda da hayaliniz hep oyuncu olmak mıydı?

Evet, çocukluğumda kurduğum hayalimdi diyebilirim. Hatırlayanlar olacaktır, bizim zamanımızda ilkokulda müsamereler olurdu. Köy ilkokulunda okurken çok değerli Nuray Öğretmen’im bana hep görev (sunuculuk, şiir okuma, skeçler vs.) verirdi. Kendi yazdığım kısa oyunları sergilerdik. Çok keyifli geçen o anlarda başarılı olduğumu da düşünerek bu mesleğin, ileride hayatımın ana parçası olacağını düşünmeye başlamıştım.

Ortaokulda tiyatro kolunda görev almam, lisede ise tiyatro kulübünde oyun çalışmalarının devam ettiği süreçte Liseler Arası Tiyatro Yarışması’nda En İyi Oyuncu Ödülü kazanmamla ilkokuldaki düşüncem iyiden iyiye pekişti. Daha sonra kendi serseriliğim yüzünden liseden ayrılmak zorunda kaldım. Tabii ki o yaşlarda ve o yıllarda hayat bana öğretiler ve sürprizler hazırlayacaktı ve benim de bu öğretileri ve sürprizleri en az hasarla atlatmam gerekiyordu.

Taner

İleride bu mesleği hakkıyla yapabilmek adına malzeme toplamak ve gözlem yapabilmek için, diğer taraftan da hayatta kalabilmek için çeşitli işlerde çalışmaya başladım. Sonradan yaşamın beni sürüklediği (belki bunu ben de istedim…) varoluş sorgusu içinde yaşamayı seçtiğim aylarda, sokakta yatıp kalkıp hayatın başka boyutlarına da tanık olma şansına eriştim. 3 yıl aradan sonra Ankara’da abimin yanında kalmaya başladım. Tiyatro, oyunculuk tutkum beni amatör tiyatroya yönlendirdi. 2 yıl sonra bir turne dönüşü sabahı gazetede bir ilanla karşılaştım: “Eskişehir Anadolu Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne sınavla öğrenci alınacak.”

Artık kaybedecek vaktimin olmadığını bildiğimden, (26 yaşındaydım) dışarıdan bitirme sınavlarına girip liseyi bitirdim. Akabinde genel kültür bilgimle üniversite sınavına girdim ve ilk aşamayı geçtim. Konservatuvara kayıt için yeterliydi aldığım puan. 6 aşamalı sahne sınavlarını geçtim ve benim için artık geri dönüşü olmayan bir hayal başladı. 93 yılında girip 97 yılında kayıpsız mezun olduktan sonra aynı yıl Devlet Tiyatroları’nın açtığı bölgelerden biri olan Sivas Devlet Tiyatrosu’nda göreve başladım. Sivas Devlet Tiyatrosu’nun kurucu sanatçısı olarak 8 yıl boyunca 50 küsur oyunun 40’ında başrol, diğerlerinde de ikinci roller oynayarak görevimi tamamladım. 2005 yılında, Bursa Devlet Tiyatrosu’na tayin oldum. 13 yıl boyunca Ahmet Vefik Paşa Sahnesi tozunu soluduktan sonra 2018’de, İstanbul Devlet Tiyatrosu’na geçiş yaptım. Nereden nereye… Şimdilik buradayım.

Taner

Aynı zamanda birçok dizide de yer aldınız. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Ölene Kadar, Kuruluş Osman, Paramparça, Muhteşem Yüzyıl, Ezel, Kurtlar Vadisi Pusu, Tatlı Hayat, Dadı gibi seyircinin çok sevdiği işlerdi bunlar. Bir röportajınızda “Oyunlarda aldığınız hazzı çoğu zaman dizilerde alamazsınız,” şeklinde bir açıklama yapmışsınız. Bu cümleyi seyirci açısından mı yoksa oyuncu açısından mı söylediniz? Yer aldığınız bu televizyon yapımlarında size oyuncu olarak en fazla haz veren karakter hangisiydi?
Evet, oyunlarda aldığım hazzı dizilerde alamıyorum. Sebebi gayet açık; tiyatroda sahneden seyircinin reaksiyonlarını birebir algılayabiliyorsunuz. Anında verilen tepkiler, oynadığınız anda size farklı duygular hissettirebiliyor. TV dizilerinde canlandırdığım karakterlerin hiçbirini ayıramıyorum, hepsini büyük keyifle canlandırdım.
Şimdiye kadar oynadığınız roller arasında canlandırmakta en zorlandığınız karakterlerden söz edebilir misiniz?

Zorlandığım bir karakter olmadı şimdiye kadar.

Taner

Daha önce yer aldığınız işlerden söz etmişken sormak istiyorum; yakında sizi televizyonda görme ihtimalimiz var mı? Okurlarımıza yakın zamanda oynayacağınız yapımlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Birkaç proje var gündemde fakat henüz netlik kazanmadığı için bilgi veremiyorum.

Dijital platformlar hakkında neler düşünüyorsunuz? Buralarda yapılan işlerin televizyondan farkı var mı?

Dijital platformların çoğalmasından yanayım. İzleyiciye daha çok seçenek sunulması, hem kaliteyi hem de rekabeti arttıracaktır. Şimdilik dijitalde iki proje de görev aldım. İlki Hay Sultan (tabii‘de), ikincisi ise Yeşilçam (BluTV‘de 2. Sezon).

Seyirci olarak televizyonda ya da dijital platformlarda takip ettiğiniz işler var mı? Episode okurlarına önermek istediğiniz yerli ve yabancı yapımlar var mı?

Okurlarımıza önerebileceğim yapımlar; BluTV’de Yeşilçam, tabii’de Hay Sultan ve Adalet. Yabancı olarak The Godfather serisi, Blade Runner 2049, Old Man, Narcos‘u önerebilirim.

Taner

Sizi sahnede son olarak Meraklısı İçin Öyle Bir Hikâye oyununda izledik. Tiyatroya dair başka planlarınız var mı?

2018’de İstanbul Devlet Tiyatrosu’na tayin olduğumda, Savaş Dinçel’in Sait Faik Abasıyanık hikâyelerinden uyarladığı Meraklısı için Öyle Bir Hikâye adlı tek kişilik oyunda yer almaya başladım. Kıymetli izleyicilerimiz, oyunu Beyoğlu’nda açılışını bu oyunla yaptığımız Garibaldi Sahnesi’nde izleyebilir. 2018’den beri kapalı gişe oynadığım bu oyunu yeni sezonda da izleme fırsatı bulabilirler.

Son olarak uzun yıllardır sektörün çeşitli alanlarında oyunculuk yapan bir isim olarak sektöre ilgi duyan gençlere ne söylemek istersiniz? “Oyunculukta en önemlisi şu” dediğiniz bir konu var mı?

Bu mesleği seçecek olan genç kardeşlerime önerim; Bol bol okuyup kendilerini donanımlı kılsınlar. İyi bir oyuncu olmak için öncelikle kendilerini iyi analiz edip tanısınlar. Ahlaklı olsunlar; kendilerine, mesleklerine, seyirciye saygılı olsunlar, yani özetle iyi ve vicdanlı insan olsunlar. Hepsine başarılar diliyorum. Sevgi ve saygılarımla…

Hümay Ongan

1996 yılında, İstanbul’da doğdu. Anadolu Üniversitesi’nde Sinema ve Televizyon okudu. İstanbul Üniversitesi’nde Radyo Televizyon ve Sinema yüksek lisansı yaptı. İyi bir sinema ve tiyatro izleyicisi. Özellikle toplumcu-gerçekçi Türkiye Edebiyatı okumayı seviyor. Yazmayı seviyor. Şu anda Episode'da sevdiği ve sevmediği dizi ve filmler hakkında yazabileceği için mutlu.

Related post