Son Yılların En İyi Tarihi Dizileri
Geçmişten izler bulmayı, o anların gölgesine ayak basıp atmosferinde kaybolmayı kim istemez ki… Mazinin karakterler, kostümler ve tasarımlarla harmanlandığı tarihi diziler günden güne popülerliğini arttırıyor. Kimi tarihi diziler o dönemin ruhunun yansıtılmasına ağırlık verirken kimileri kan, savaş ve gözyaşıyla iç ürpertiyor. Son yıllarda beğeniyle takip edilen tarihi diziler, geçmişe ayna tutarak izleyicilerin gözdesi olmayı başarıyor.
The Crown (2016)
Şimdiye kadar yapılmış en iyi tarihi drama dizilerinden biri olan The Crown, II. Elizabeth’in hayatını anlatıyor. The Crown, kraliyet ailesi üyelerinin birbiriyle olan ilişkileri, skandalları ve entrikalarıyla dolu dönemin tüm gerçekliğine ayna tutan bir dizi. İlk iki sezonda kraliçe rolünü Claire Foy canlandırırken daha sonra yerini Oliva Colman’a bıraktı. Zaman geçtikçe yaşlanma süreçleri göz önünde tutularak yeni oyuncuların kadroya dahil olması, her detaya verilen önemiyle diziyi daha kıymetli yapan unsurlar arasında.
The Crown, bazı sahnelerin abartılı yansıtıldığına ilişkin eleştiriler alsa da dizi karakterlerinin yaşayan kraliyet üyeleri olduğu düşünüldüğünde cesur bir yapım. Yaşanmış hikâyeleri ve insanları canlandırmak her zaman daha zordur fakat bunun üstesinden fazlasıyla gelen The Crown, kazandığı ödüllerle adından sıkça söz ettirerek başarısını kanıtlıyor. “En İyi Televizyon Dizisi Drama” dalında 2 kez Altın Küre ödülü, Primetime Emmy Ödülü adaylığı ve oyuncu kadrosuyla çok sayıda ödül kazandı.
Vikings (2013)
Dönemlerin içinde kendimize yer bulduğumuz anlar olur. Zorluklar karşısındaki davranışlarımızın doğruluğunu tartmayız. “O zamanlarda yaşasaydım nasıl biri olurdum?”, “Hâkimiyet için nelerden vazgeçerdim?” sorularına cevap bulabileceğimiz diziler arasında yer alır Vikings. Günümüzde karşılaştığımız kişisel sorunlarımızın aslında tarihin her döneminde yaşandığını biliyoruz. Kardeşlerin birbirine ihaneti ve kişilerin çarpık ilişkileri dizide kendine yer buluyor. Vikings bizi, savaşlarla anlatılan dövüş yeteneğini ve kılıçlarını konuşturan karakterler arasında gezintiye çıkarıyor.
Dizi, “Viking” denince akla ilk gelen isimlerden Ragnar Lothbrok’un hayatından esinleniyor. Altı sezon süren Vikings’in ritminin düşmemesinin en büyük nedenlerinden biri de Ragnar’ın zekice planları ve hamleleri olduğunu düşünüyorum. Dizi, toplumun kültürünü, yaşam biçimini ve inanışlarını anlamamız açısından yeterince bilgiye sahip olabileceğimiz bir yerde duruyor.
İzleyici kitlesinin genişliğiyle adından söz ettiren dizinin yönetmenliğini ve senaristliğini Emmy Ödüllü The Tudors dizisinin de yönetmeni Michael Hirst üstleniyor. Başrollerinde Travis Fimmel, Alex Hogh Andersen, Clive Standen, Gabriel Byrne, Nathan O’Toole gibi oyuncuların yer aldığı dizinin kadrosu genişliğiyle dikkat çekiyor. Savaşı çağrıştıran balta, mızrak, kılıç gibi unsurları bünyesinde fazlaca barındıran Vikings, tarihi dizi listelerinde her zaman kendine yer bulabilecek yapımlar arasında.
Chernobyl (2019)
Son dönemin en çok konuşulan dizileri arasında yer alan Chernobyl’in yönetmenliğini Johan Renck, senaristliğini Craig Mazin üstleniyor. Dizi, 1986 yılında meydana gelen tarihin en büyük nükleer felaketinden biri olan Chernobyl faciasını anlatıyor. Gerçekçi bir anlatım iddiasında bulunan dizi, antikomünist propaganda aracı halini alıyor. Dizi, ilk gösterildiği dönemde nükleer patlamanın ötesinde Sovyetler Birliği ve sosyalizme yönelik olumsuz eleştirileriyle ideolojik bir tartışma başlattı. Bu tartışmalar esasında izleyici sayısının da artmasını sağlayarak dizinin en çok izlenen diziler arasına girmesine sebep oldu. Dizi, teknik becerisi açısından da dikkat çekerek seyirciyi etkileyen bir atmosfer yaratmayı başardı. Tadında bitirilmiş 5 bölümlük mini dizi, 71. Primetime Emmy Ödüllerinde 19 dalda aday gösterilmişti. Chernobyl, “En İyi Mini Dizi”, “En İyi Senaryo” ödüllerini kazanarak listede kendine yer buldu.
Outlander (2014)
Çoğu kişinin hayallerindeki geleceği görebilme fikrini hiç geçmişe döndürmeyi düşündünüz mü? “Geçmişteki topraklara ayak bastığımda neler yapabilirim?” düşüncesi sizi de heyecanlandırdı mı? Outlander, bir taşa dokunup geçmişe giden bir kadının her iki zamanda da iki farklı insanla olan aşk hikâyesini göz önüne seriyor. Dizi hem tarihi unsurları barındırması hem de unutulmaz bir aşkı ekrana yansıtması bakımından hafızalardan silinmeyecek yapımlar arasında. Outlander, geçmiş ve şimdiki zaman arasında gidip gelen zihin çatışmasını konu ediniyor. Oyunculuklardaki başarı da izleyiciyi büyülüyor.
Bölümler arasında kurulan bağlantı ve sosyal içerikli mesajlarıyla merak uyandıran dizi, 1748 yılında yaşanan İskoçya Özgürlük Savaşı’na ayna tutuyor. Geçmiş ve gelecek arasındaki köprünün zaman zaman durağan hale gelmesi, diyalogların ve olayların yinelenmesi izleyicileri sıksa da merak uyandıran sahneleri için diğer bölüme geçme isteği ağır basıyor.
Rome (2005)
Rome’un Roma İmparatorluğu’nu merak edenler için altın değerinde bir dizi olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Julius Sezar’ın Roma’daki mücadelesini anlatan dizi; tarihin entrika, savaş gibi unsurlarını kullanarak gerçekçi bir anlatım dili ortaya koyuyor. Rome, Sezar’ın ölümüyle Roma’nın imparatorluğa dönüşmesini ve tahta geçmek için yaşanan rekabeti bünyesinde barındırıyor. Kevin Mckidd, Ray Stevenson, Polly Walker, Kenneth Cranham, Max Pirkis gibi isimlerin üstlendiği dizinin oyuncu kadrosu da oldukça geniş. Rome’u izlerken merakla beklenen “Sen de mi Brütüs?” cümlesinin duyulmaması ve şaşırtıcı sonuyla klişelerden uzak bir yapım haline geliyor. Altın Küre ve Emmy Ödüllerinde aday gösterilen dizi, 2008 yılında BAFTA ödülünü almıştı.
The Last Kingdom (2015)
Gerçek olayların anlatıldığı bir diğer tarihi drama dizilerinden olan The Last Kingdom, Bernard Cornwell’in Savaş Lordu Yıllıkları kitabından uyarlanmış. Dizi, ismini İngiltere’de Viking istilasına uğramış Wessex krallığından alıyor. The Last Kingdom, İngiliz kralının oğlu Uhtred’in yaşamını konu ediniyor. Viking ve İngiltere tarihini merak edenler için doğru bir seçenek olan dizi, ağırlıklı olarak başrol Uhtred’in hikâyesi üzerinden ilerliyor. Bana göre bu durum alışılmış taht savaşlarıyla devam eden dizideki monotonluğu da kırıyor. Kimlik karmaşası yaşayan Uhtred’in yolculuğu, bir yere ve dine ait olamama durumu dizinin sürükleyiciliğini artıran unsurlar arasında. Vikings‘i seviyorsanız bu diziye de göz atmanızı öneririm. Karakterlerin gelişimiyle yaşanan kusursuz anlar, diziyi ilgi çekici kılıyor. Geniş izleyici kitlesiyle hafızalarda yer edinen The Last Kingdom’un başrollerini Alexander Dreymon, Tobias Santelmann, Emily Cox paylaşıyor.
Spartacus Blood and Sand (2010)
Amerikan yapımı dizide tarihsel gerçeklerden yararlanılarak Spartaküs’ün hikâyesi anlatılıyor. Spartaküs’ün Roma tarafından köle olarak çalıştırılmasıyla başlayan macerası, gladyatöre dönüşerek, kaçırılan karısı için gösterdiği mücadele üzerinden ilerliyor. Şiddet içerikli sahnelerin fazlalığıyla kimi zaman eleştirilerin hedefi olsa da Spartacus Blood and Sand, tarihi dizi severlerin gözdesi arasında yerini buluyor.
Başrol oyuncusu Andy Whitfield’in hastalığı nedeniyle yerine Liam Mclntry geçiyor. Dizinin yönetmen koltuğunda Rick Jacobson, Michael Hurst yer alırken senaristliğini The Flash‘tan da tanıdığımız Todd Helbing ve Aaron Helbing kardeşler üstleniyor.
The Tudors (2007)
Kanada ve İngiltere ortak yapımı olan bu tarihi dizi; İngiltere Kralı VIII. Henry’nin hayatı, çalkantılı geçen altı evliliği ve iktidarını konu alıyor. Oyuncularıyla devleşen dizinin kadrosunda Altın Küre Ödüllü Jonathan Rhys Meyers, Henry Cavill ve Game Of Thrones‘tan tanıyacağınız Natalie Dormer yer alıyor. Senaristliğini ise Elizabeth filmleriyle ünlenen Michael Hirst üstleniyor.
The Pacific (2010)
Ödüllü oyuncu Tom Hanks ve Steven Spielberg’in birlikteliği ile ortaya çıkan bu yapım II. Dünya Savaşı’nda Pasifik Okyanusu’nda karşılaşan Amerikan deniz piyade kolordusu ve Japon İmparatorluğu arasındaki çatışmayı konu ediniyor. Savaş sahnelerinin gerçekçiliği ve kurgusuyla akıllara kazınan The Pacific’in yönetmen koltuğunda Emmy Ödüllü Tim Van Patten oturuyor. Oyuncu kadrosuyla dikkat çeken The Pasific, geçmişe ışık tutan diziler arasında yerini alıyor.
Barbarians (2020)
Roma İmparatorluğu ile Germenler arasındaki rekabeti anlatan Alman yapımı dizinin ilk sezonu altı bölümden oluşuyor. Düşmanlık, ihanet, güç gibi konuları bünyesinde barındıran dizi, başroller Laurence Lupp, Jeanne Goursaud, David Schütter’in hayatlarının kesişmesiyle başlıyor. Germenlerin gözüyle aktarılan Barbarians, Roma İmparatorluğu’na farklı bir mercekle bakma imkânı sağlıyor. Dizide, tarihte Teutobourg Orman Savaşı olarak bilinen hazırlık süreci ve savaş anı anlatılıyor. Sık sık geriye dönüşlerle hikâyesi daha da zenginleşen Barbarians’ın ilk dört bölümü Barbara Eden tarafından yönetilirken son iki bölümünü Vikings dizisinde de yer alan Steve St. Leger yönetiyor.