Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Tekrar Çekilse Tadından Yenmeyecek 10 Klasik Yabancı Dizi | Melike Nur Özçatalkaya
Kesinlikle Tekrar Çekilmesi Gereken 10 Klasik Yabancı Dizi
Her biri 60’lı yıllardan bu yana farklı zamanlarda yayınlanmış, artık birer nostalji haline gelse de hem eski hem yeni kuşaklarca izlenmekten vazgeçilmemiş birer TV klasiği. Ortak yanları ise bir veya iki karakteri değil, birçok karakteri öne çıkararak hepsini ayrı ayrı sevdirmeyi başarması.
Yabancı diziler tarihinde yerini alan fakat her dönemde izlenmeye devam edecek kadar iyi işler olan diziler arasında, kalabalık ve güçlü karakter kadrosuna sahip olan ve yeniden çekilse ne güzel olur diye düşündüren dizilerden bir derleme yaptık. Her biri birer TV fenomeni sayılacak olan bu yabancı diziler arasında yer alabilecek Fuller House veya Gilmore Girls gibi örneklerin yeniden çekildiği bu günlerde, diğer dizilerin hayranlarının da birer yeni çekimi talep etmesi haksız olmasa gerek.
Listede olmasını istediklerinizi yorum olarak ekleyebileceğinizi unutmayın!
Gilmore Girls’in linki giriş yazısında gilmore girls kısmını kullanacaksak oraya gömebiliriz diye düşündüm.
Dawson’s Creek
Orta yaşlı Dawson’ın melodramatik gözleriyle Joey’ye bakmasını izlemek istemediğinizi sanıyorsanız kendinizi kandırıyorsunuz. Dizinin ileri saran finalinin (2000’lerin başında zamanı ileri saran finaller çok modaydı) üzerinden yeterince vakit geçti. Acaba 30’larının sonlarında 40’larının başlarında olan grup şimdi nerelerdedir?
Dawson ünlü bir yönetmen olmuş mudur yoksa Mr. Books gibi insanlardan kaçar vaziyette yalnız ve mutsuz bir hayat mı sürüyordur? Peki Joey ve Pacey hâlâ beraber midir? Ayrıca, çok sığ bir bakış açısı olacak belki ama tüm cast olarak 1990’lardan bu yana güzelliğini korumuş ve hatta daha da güzelleşmiş nadir dizi kadrolarından. Yani diziyi izleyip oyunculardan birinin ne kadar kötü yaşlandığına üzülmeyeceğiz. Bu uzun bekleyişin ardından dizinin geri döneceği günü çaresiz bekliyoruz.
The Wonder Years
The Wonder Years hem çocukların hem de yetişkinlerin kendilerinden bir şeyler bulabileceği nadir dizilerdendi. Görünen o ki geçtiğimiz 10-15 yılda çocuk programları ve yetişkin programları arasındaki açı bir hayli arttı.
Bir yanda Disney ve Nickelodeon öbür tarafta AMC ve HBO var ama yabancı diziler arasında aile dizisi diyebileceğimiz program yok denecek kadar az. İşte The Wonder Years tam da bu tanıma uyuyordu, bazen ciddi konulara takılıp kalsa da…
Bu diziyle başka bir döneme yolculuk yapabilirsiniz, Kevin’i merkeze alan 80’lerin sonu 90’ların başından bir hikâye… Tabii ki 1960’ların sonları çalkantılı dönemi gibi olmaz bellki ama dünün çocukları The Wonder Years’ı izlerken kendi çocukluklarını yeniden yaşarar.
Buffy The Vampire Slayer
Evet Buffy The Vampire Slayer’ın sadece 7 sezonla kalmadığını uyarlamalarının olduğunu, çizgi romanının 8. sezonmuş gibi ilerlediğinin farkındayız. Ama bunlar yıllar önceydi ve birazcık daha Sunnydale aksiyonu için sol böbreğini verebilecek hayranlar var.
Dizinin son bölümünde (ve birkaç defa da Angel’da) dünyanın pek çok yerinde başka Avcı’ların da olduğunu öğrendik. Bizce yeni uyarlama dünya çapındaki bu Avcı topluluğu üzerine olabilir böylece eski kastın başrol oynaması sağlanabilirken özel olarak hiçbirisi 23 bölümlük yorucu bir işe zorlanmamış olur.
Tüm eski oyuncular ilk bir iki bölümde olur sonrasında yeni oyuncularla harmanlanarak arada sırada görülebilirler. Bunu çok dikkatli yapmak gerekir ve muhtemelen Joss Whedon’dan başkası da başaramaz.
Malcolm in The Middle
[DİKKAT: BREAKING BAD SPOILER’I]
Breaking Bad’in bitmesinin üzerinden neredeyse 3 yıl geçti ve eminiz hepiniz Walter White’n aslında Hal’in rüyasının olduğu o kısa filmi izlediniz. İzlemediyseniz açın izleyin, ben bekliyorum.
[DİKKAT: BREAKING BAD SPOILER’I]
Her neyse, bunu izledikten sonra Bryan Cranston ve Jane Kaczmerek arasında, onları televizyonun çok korkunç ve çok havalı ebeveynleri yapan enerjinin hâlâ olduğunu görebiliriz. Kısa filmi olabildiyse neden dizi haline gelmesin? Şu aşamada Bryan Cranston kariyerinde yapmak istediği herşeyi yapabilecek durumda ve Malcom in The Middle’a karşı da kalbinde özel bir yer var gibi.
Malcom’dan bahsetmişken Frankie Muniz neler yapıyor bu günlerde? Eminiz profesyonel yarış kariyerine bir süre ara verebilir. Ve küçük Stevie! Stevie olmazsa olmaz.
Will And Grace
Çekildikleri en son selfieyi suçlayabiliriz ama dizi yeniden çekilse yine de izlenmeyeceği anlamına gelmez elbet. Peki çekilebilir mi? Dizinin finali zamanı ileri atlatmış ve sonnuçlanmamış bütün hikâyeleri bir sona bağlamışlardı. Açıkçası dizinin ne kadar iyi yazıldığına bağlı diye düşünüyorum.
Ama dizinin kaldığı günle Will ve Grace’in çocuklarını beraber evlendirdikleri gün arasında bir yerden başlanabilir. Açıkçası ben Jack ve Karen’a daha çok yoğunaşılmasından yanayım.
3rd Rock From The Sun
3rd Rock from the Sun’ın sonunda Solomon ailesi kendi gezegenlerine dönmek için dünyayı terk ettiler ve bir daha dönmediler değil mi? Ya da şöyle olsa; belki de birkaç yıl sonra (mesela 2016’da) uzaylı kaşifler yeni bir rapor yazmak için dünyaya dönseler mesela?
Eğer mülayim 90’ların ortalarından sonuna kadar sosyal olayları komediye dönüştürmeyi başarırlarsa bugünün Amerika’sında neler yapabileceklerini siz düşünün. Dönecekleri dünya bıraktıkları gibi değil , o kadar çok malzeme var ki yeni bir sezon çekmemek müsriflik olur.
John Lithgow’un, Kristen Johnston’ın, French Stewart’ın ve Jane Curtin’in grubu bir araya getirmek fikrine itiraz edeceklerini sanmıyoruz. Tek problem Joseph Gordon-Lewitt çok meşhur olduğundan onun, haklı olarak, yoğun programı olabilir. Ama materyal iyiyse onun da Netflix’te en az 12 bölüm oynayacağını düşünüyoruz.
Dinosaurs
Dizinin karanlık ve kaderci bir notla bittiğini hatırlıyoruz ama bir kez daha “Not to mama!” için neler vermezdik. Evet özlediğimiz oyuncular, yeniden bir araya gelmelerini beklediğimiz bir cast yok. Evet, ailenin karşılaştığı son, son derece depresif, dinozorların ölümü kaçınılmaz.
Ama Dinosaurs, 1990’larda akıllıca ve ilginç bir aile dizisiydi. Dinosaurs’un televizyona birkaç değişiklikle, yeni komedi trendiyle gelmesini istemek yanlış olmaz.
Seinfeld
Bakın, Seinfeld’in yeniden bir araya gelmesi yüzünden Julia Louis-Dreyfus’ın artık Veep’i çekememesi ve dünyanın bu saf, temiz, göz alıcılıktan mahrum kalmasını ister miyiz? Hayır, tabii ki istemeyiz.
Ama kabul etmek gerekir ki dünya artık daha izole ve anti-sosyal, Seinfeld’in küçük soytarılıkları artık daha kendimize benzetilebilir durumda. Hem, George gibi insanlar “sosyal medya” belirsizliğinde ankisiyete ile nasıl yaşıyorlar? Dünyanın bunu bilmeye ihtiyacı var. Ayrıca final bölümü; gerçekten bu kadar muhteşem bir dizinin hak ettiği bir final miydi?
Uzun süreli olarak gelmesine gerek var mı emin değiliz ama popüler kültürde bir boşluk var ve bu boşluğu George Costanza sadece mesajlaşmaya çalışarak giderebilir. Sadece O ve mesajına karşılık aldığı “K” cevabına siniri, koca bir bölümün konusu olabilir. Ve Elaine’in anne olmuş Facebook arkadaşları yüzünden artan siniri: paha biçilemez!
Friends
Friends’i sevelim veya sevmeyelim, 1990’ların sonundaki en popüler ve önemli dizilerden biri olduğunu inkâr edemeyiz. Bu kadar önemli bir dizi gerçekten trajik biçimde komik olmayan Joey ile mi veda etmeyi hak ediyor?
Bir sürü açıdan Friends geri dönmeyi hak ediyor. Eğer bir dizinin tüm karakterleri dünyanın her tarafında seviliyorsa nasıl bir hikâye anlatırsanız anlatın insanlar tanıdıkları ve sevdikleri karakterleri yeniden izeyecekleri için heyecanlanırlar. Central Park çetesini en son gördüğümüzde yollarını ayırıyorlardı; Ross ve Rachel sonunda beraberlerdi, Joey Hollywood’a gidiyordu, Phoebe kocasıyla beraberdi ve Monica ile Chandler banliyöye taşınıyorlardı.
Ama bu çok eskide kaldı, üzerinden on seneden fazla geçti. Ve diziyi en popüler olduğu zamanda izleyenle,r karakterlerin şu anda nerede olduklarını, 40’lı yaşlarında neler yaptıklarını görmek için can atıyorlar. Belki de final bölümünden sonra ilk kez New York’ta bir araya gelmiş olabilirler. Elbette Jennifer Aniston’ı bir dizi için ikna etmek çok zor olabilir ama kısa bir bir araya geliş de hayranlar için yeter de artar bile.
The Adventures of Pete and Pete
Lafı dolandırmayalım; The Adventures of Pete and Pete, bir nesli var eden dizidir. Hiç, neden bu kadar çok hipster olduğunu ve biraz eksantrik ya da ironik olan herşeyi kucakladıklarını merak etmediniz mi?
Büyüdükçe ve böyle tuhaf diziler izledikçe her şey daha anlamlı olmaya başlıyor. İki erkek kardeşin isimlerinin aynı olmasının ailelerinin biraz acayip olması dışında mantıklı hiçbir açıklaması yok.
Muhtemelen yayınlanmış en acayip dizilerden biri bu, ve 90’larda Ren&Stimpy’yi yayınlamış Nickelodeon için bu çok fazla şey söylüyor zaten. Son derece eşsiz, iğneleyici bir espri anlayışına sahip olan bu dizi, 2016’nın modern izleyici kitlesine inanılmaz derecede uyuyor. Pete ve Pete’in artık yetişkin oldukları bir dünyadaki maceralarını görmek isteriz.
Kaynak: WhatCulture.com