Yaz Akşamı Tadında Müzikaller
Öyle böyle derken kocaman bir yılı yarılamak üzereyiz! Yaz günleri kapımızda ve heyecanla bekliyoruz. Ama önümüzde ülke olarak geçirdiğimiz yorucu günler, dünyanın bin bir türlü hali asla bitmek bilmiyor, strese doyum olmuyor…
Biraz eğlenmeyi, şarkılar söyleyip gülmeyi hepimiz hak ediyoruz, epey de özledik. Bu yüzden bu ay sizlerle o sevdiğimiz, eski yaz akşamları tadındaki filmleri kaleme aldım. Birbirinden keyifli bu müzikaller şu zor günlerde size neşe ve umut olsun, şimdiden keyifli seyirler dilerim!
Grease (1978) – Klasiklerden Şaşmayanlara
80’lere damgasını vuran, hâlâ popülaritesini kaybetmemiş eğlenceli gençlik filmi Grease birçok insan tarafından overrated olmakla itham edilse de bütün şarkılarıyla hafızalarımızda yerini korumaya devam ediyor. Kimi zaman yenilenmiş sahne oyunları kimi zaman re-make yapımlarla aynı ilgiyi toplamaya çalışsa da ilk filmin yerini asla tutmadı. Yakın zamanda Paramount+ tarafından Rise of The Pink Ladies adlı diziyle yeniden ekranlara dönen yan hikâye beklendiği kadar tutulmadı.
Sandra ile yaz aşkı yaşan Danny, okullar açıldığında yurtdışına gideceği hakkında yalan söyler. Fakat Sandra, Danny’in okulundaki yeni kız olmasıyla ikili arasında bir gerginlik oluşur. Danny ne kadar Sandra’dan hoşlansa da okuldaki imajı zedelenmesin diye onu görmezden gelmeye çalışır. Klasik bir bırakın da aşkımızı yaşayalım temalı bu yapım, 70’lerin havasını çok iyi yansıttığı için de sevilmişti.
Grease’i izlediysen bunları da deneyebilirsin: Footloose, Dirty Dancing, High School Musical.
Encanto (2021) – Animasyon Sevenlere
Kim demiş animasyon sadece çocuklar içindir, diye! Animasyonun tarihe bakarsak ilk animasyonlar yetişkinler için sanat anlayışı ile tasarlanmaya başlanmıştı. Zamanla aile türü oldu ve bunun sebebi de Disney’in ta kendisi! Eee, tabii animasyon deyince akla gelen ilk isimlerden biri de bu yüzden Disney oluyor. 2021 yılında çıkan Disney’in en yeni harikası, şarkılarla listeleri altüst eden neşeli ve renkli animasyon film Encanto’dan bahsedelim.
Mirabel’in ailesinin sihirli güçleri vardır. Her aile üyesi belli bir yaşa geldikten sonra kendi gücüne kavuşur. Bu güç, aileyi ve kasabayı korumaları için önemli bir unsurdur. Lakin Mirabel’e herhangi bir güç verilmemiştir, o sıradan bir genç kızdır. Zamanla bu, onun için ciddi bir soruna dönüşür. Bu sırada da maalesef yaşanan tatsız olaylar sonucu ailenin güçleri zayıflamaya başlar.
Özellikle “We Dont Talk About Bruno” şarkısının haftalarca listeden inmemesi ve Lin-Manuel Miranda’nın ününe ün katmasıyla uzunca bir süre kendinden bahsettirmişti bu güzel film.
Encanto’yu izlediysen bunları da deneyebilirsin: Coco, Moana, Frozen.
West Side Story (2021) – İmkânsız Aşka Aşıklara
William Shakespeare’in önemli eseri Romeo ve Juliet defalarca uyarlandı. West Side Story’nin ilk versiyonu 1961 yılında çekilmişti, hatta geçtiğimiz haftalarda size önermiştik. Bu versiyonu ise ünlü yönetmen Steven Spielberg’ün ustalık eserlerinden biri. Görsel anlamda çok başarılı olan yapımda ilk filmde yer alan Rita Moreno da konuk olarak yer alıyor. İki farklı kültürün parçası olan Maria ve Tony’in trajik aşkı, birçok şahane müzikle birleşerek tekrar o hüzünlü hikâyenin bir parçası haline getiriyor seyirciyi. Film 2021 yılında vizyona girdiği için pandemi sonrası pek çok insanın gözden kaçırdığı bir yapım olduğundan listeye eklemek istedim.
West Side Story’yi izlediysen bunları da deneyebilirsin: La La Land, Beast and the Beauty, Moulin Rouge.
Cyrano (2021) – Dönem Eserlerine Hasret Kalanlara
Bir pandemi mağduru daha diyebiliriz herhalde Cyrano için de! Konu dönem filmleri olunca ustalığını konuşturan değerli yönetmen Joe Wright, bu sefer bir müzikal yapımla karşımıza çıkmıştı. Edmond Rostand’ın yazdığı bu sahne oyunu, yetenekli oyuncu Peter Dinklage ile hayat buluyor.
Destansı bir kahraman olan Cyrano, âşık olduğu kadına duygularını bir türlü itiraf edememektedir. Kendi emrinde olan bir askerin ona âşık olduğunu ve hatta karşılık aldığını öğrenince ikisinin arasını yapmak için yardım eder. Bu duygusal aşk hikâyesi, bir insanın gerçekten dış görüşünün yeterli olmadığını, sevmek için birini tanımanın değerini anlatıyor bize.
Cyrano’yu izlediysen bunları da deneyebilirsin: The Hunchback of Notre Dame, My Fair Lady, Hamilton.
Hairspray (2007) – Motivasyona İhtiyaç Duyanlara
Sanırım yıllar hatta asırlar geçmiş olmasına rağmen değişmeyen ve daha da kötüye giden yegâne şeylerden biri, fiziksel görüntünün önemi olsa gerek. Hairspray, başarılı Broadway uyarlaması olmasının yanı sıra imkânsızı ve pes etmeyi asla kabul etmiyor!
Yeniden uyarlanan bu yapımın başrolünde efsane oyuncu John Travolta’yı anne olarak izliyoruz. Tombul bir kız olan Tracy’in ekranlara çıkma hayalini anlatan bu eğlenceli film hayatınıza neşe katacaktır.
Hairspray’yi izlediysen bunları da deneyebilirsin: Mamma Mia!, The Greatest Showman, Dear Evan Hansen.
Les Demoıselles De Rochefort (1967) – Umutsuz Romantiklere
Les Demoiselles De Rochefort (Rochefort’un Genç Kızları) meşhur Fransız yönetmen Jacques Demy tarafından yazılıp yönetilen bir film. Romantik komedi sevenler için tam anlamıyla kusursuz bir müzikal. İkiz kardeş olan Solange ve Delphine, aynı zamanda iki sanatçıdır. Kardeşlerden birisi dansla ilgilenirken diğeri müzikle ilgilenmektedir. İkisinin de en çok istediği şey doğru kişiyle bir an önce tanışmaktır fakat kardeşler hayatlarının aşkını ararken biraz daha dikkatli olmak gerektiğini fark edemez. Bu arada, yine hayatının kadını arayan iki adamın karşılaştığı eğlenceli aksilikler de izleyiciye klişe gelen “Hiç beklemediğin bir anda seni bulacak” teorisini barındırır.
Bu eğlenceli romantik komedide, dönemin değerli oyuncusu Gene Kelly de yer alıyor. Eşsiz bir açılışa sahip olan yapım bir an bile temposunu kaybetmiyor. Film her ne kadar romantik komedi olsa da içinde diğer türleri de barındırıyor. Beklenmedik olaylar karşısında seyirciyi her seferinde heyecanlandırmayı başarıyor. Şarkıları kafanıza yer edecek, arada açıp dinleme ihtiyacı duyacağınıza eminim.
Les Demoiselles De Rochefort’u izlediysen bunları da deneyebilirsin: Les Parapluies de Cherbourg, An American in Paris, The Sound of Music.
Bu yazı, Episode’un 49. Sayısında yayımlanmıştır.