Yaz Dizileri ve Bir Yere Bağlanmayan “Love”lanmalar

Yazın ortasından herkese merhaba. Sıcak hava ve artan tatil fiyatları, serinlemenin yükselen maliyeti ile sosyal dünyanın dolar gibi yükselen modunda, yaz mevsimi “yazlık dizilerle” ayrı bir coşku havasında geçiyor demek isterdim. Ancak yaz herkesin hikâyesinde farklı. Ana akım ve dijital içeriklerde işler bir hayli renkli ve bir o kadar da muhtemel vazgeçişler barındırıyor.

Nedir bu vazgeçişler derseniz; hobi olarak gittiğiniz gitar ya da seramik kursuna hevesle başlayıp üçüncü dersten sonra bir daha o konuya dönmemek. İstikrarlı yaz diyebilir miyiz? Reytingler salt bir istikrar mıdır? Yazdan ana sezona giriş yapacak diziyi az çok tahmin edebiliyor musunuz? Öyle ki birkaç dizi önden pes etti bile.

Şöyle bir bakalım bu yazın dizileri, halleri, bize bıraktıkları ve kulağımıza çaldıkları şarkılara:

DÖNENCE

Bu yazın ciddi anlamda en iyi başlayan işi Dönence oldu. Meselesi olan, genç ve orta yaş cast unsurlarını iyi yerleştirdikleri ana ve yan hikâyeleri, mis gibi Foça renkleri, su sporları ve otizm ile ilgili ajitesiz, gerçek ve duyarlı çatışması beklediğimin de üstünde. Sümeyye Aydoğan ve Caner Topçu son zamanların en beğenilen ekran yüzleri. Hatta Magarsus’ta Sümeyye Aydoğan’ı görünce role bürünme tarzını daha iyi anlayacaksınız. Şarkı kısmında ise Pelin Orhuner’in “Hoşgeldin” şarkısı epey aranmış ve hakkında konuşulmuş.

YA ÇOK SEVERSEN

Yaz işlerinde aşklar ve mevzular hep güneş vurmuş gibi bir karışıklık yaratıyor. Nedir bu derseniz şöyle; hava sıcak, renkler canlı, aşk lazım ama öyle kolay yoldan da olmasın, şehirde kalmışız, başımıza işler gelmiş, birbirimize çok benziyoruz ama henüz orasında değiliz, inat zirve, karakterler güneş yanığı gibi iyi ama değil… Hafif bir acı, ılık bir rüzgâr, hooop iki insanın flörtlü çatışması derken “ya çok seversen” böyle bir dizi.

Dizinin oyuncuları Kerem Bürsin ve Hafsanur Sancaktutan’ın kimyası tutmuş. Hatta izlemek isterseniz Episode Dergi YouTube kanalımızda “Mevzu Aşk” programımın konukları oldular. Dizinin öne çıkan iki şarkısını da yazıyorum. Dinledikçe beni de hatırlarsınız.
Aylin Aslım & Mengene – Kaybederken İnsan / Eda Baba – Kimbilir

RUHUN DUYMAZ

Bu yazın sürpriz işlerinden biri de Ruhun Duymaz dizisi… Hatta ismini gördüğümde Sezen Aksu’nun yazdığı, Emel Müftüoğlu’nun yorumladığı “Ruhun Duymaz” şarkısını kullanırlar jenerikte diye düşündüm. Evet, böyle şeyler düşünüyorum. Mesleki deformasyon diyelim… Burcu Özberk ve Şükrü Özyıldız’ın başrolünde, şakası ve hareketi yüksek bir diziyle karşı karşıyayız. Hatta bakın ilk fragmanı gördüğümde, “Aa bu şey gibi… Will Smith ve Margot Robie filmi Focus gibi sanırım, waaooov o zaman!” demiştim. Çünkü bu da ayrı bir benzetme içerikli meslek hastalığı. Alakası yok ilk göz aşinalığımızın dışında, neden derseniz ikisi de çok baskınlar. Burcu Özberk’in durum komedisindeki halini hep sevmişimdir. Buradaki asıl sürpriz Şükrü Özyıldız. Acil bir sitcomda oynasın isteğim var. Evet, acilen…

Çünkü beklemekten yılmadınız mı? Gelelim dizide çalan şarkılara:
Gülşen “Bangır Bangır”, Nova Norda “Doya Doya”, İbrahim Tatlıses “Mavişim”, “Victory is yours ve a world on fire” da duydu bu kulaklar. Böyle farklı kategorilerle duruma yerleşmek ya da teaser’a, gerçekten bravo!

YAZ ŞARKISI

Bu yazın en şarkılı işlerinden. E, adından da anlaşılacağı üzere Yaz Şarkısı tatlış bir iş.

Aşkı da bol, hayali de… Nilsu Berfin Aktaş (Gülbeyaz-Yaz) , Mustafa Mert Koç (Kemal), Efekan Can (Murat), Oya Başar, Yeşim Ceren Bozoğlu gibi oyuncuların yer aldığı dizinin çekimleri Rize ve İstanbul’da yapılıyor.

İki yakın arkadaş Kenan ve Murat, müzik şirketi kurmaya karar verirler. Şirkete Gülbeyaz’ın gelmesiyle hem ikilinin işleri hem de arkadaşlık ilişkilerinde bambaşka boyutlar, çatışmalar gerçekleşir. Ve tüm bunlar olurken öyle güzel bir şarkı akışı ve performanslarıyla karşınıza çıkıyor ki, eskilerin dediği gibi müzik ziyafeti var. Aslında televizyonda reyting unsurlarında şarkı performansları ciddi anlamda kaçış sebebidir. Burada ise etkisi tam tersi yönde iyi anlamda ilerliyor. Peki, hangi şarkıları oyuncularımız söylediler derseniz; Çakal “Aşk Olsun”, Ege Balkız & Burry soprano “Affet Beni Sevgilim”, Emircan İğrek “Ali Cabbar”…

KISMET

Bu yazın eğlenceli işlerinden biri de Kısmet dizisi… Cem Gelinoğlu ve Özge Özacar ikilisi başrolde karşımızda. Bu ikiliyi Bursa Bülbülü filminde çift olarak görmedik. Ancak öyle ki, uyumları ve özellikle Özge’nin komedi hikâyesindeki unsuru ileride daha çok izleyeceğimiz kadın performansların başında geliyor.

Dizinin konusuna gelince mahallenin gözbebeği Avukat Doğan ile güzeller güzeli komşusu Melike’nin 5 yaşından beri nasıl olup da kavuşamadıklarının hikâyesi… Bazen kavuşmak için iki tarafın da çok sevmesi yeterli olmaz ama ayrılmak da “kısmet” değildir. Dizinin şarkılarına gelince; Emir Şamur yani Echo Masta “Kısmet” isimli şarkı aynı zamanda dizinin de jeneriği. Harika Avcı “Alışırım” da sürpriz şarkılarından biri…

MAVIYE SÜRGÜN

Olaylar zincirine hazır mısınız? Klimayı hemen açın çünkü zaten sıcak bir de üstüne ardı arkası kesilmeyen konularımız var. Caner Cindoruk (Ali), Damla Sönmez (Defne), Serkan Altunorak, Ayça Erturan ve Bülent Şakrak… Dizinin yurtdışı satışını önden gerçekleştiren yapım şirketi tüm bölümleri hazır hale getirerek bu yazın kazananı diyebilirim.

Eski bir SAT komandosu olan Ali, yaşadığı kazayla geçici hafıza kaybına uğrayan ve başına gelenleri hatırlamayan Defne’yi “Tanrı misafiri” olarak otele getirir. Parça parça hafızası yerine gelen Defne gerçek anlamda bir dolandırıcıdır. Sonrasını seri şekilde izlerseniz hiç ortamların durulmadığı, denize atlasanız serinlemenizin hemen mümkün olmadığı bir akışa sahip. Dizide çalan şarkılara gelince; KÖFN “Bir Tek Ben Anlarım”

KENDI DÜŞEN AĞLAMAZ

Yazın en çok izlenen dizileri arasında yer alan Kendi Düşen Ağlamaz, Ayşegül Çiçekoğlu’nun aynı adlı kitabından uyarlanmış. İçinde aşkın her yaş hali mevcut bir iş. Başrolümüz Eylül Tumbar yani Alize’nin babasının evleneceğini öğrendiğinde ona ders vermek için başlattığı oyun, kendi aşka düşüşü ve yan hikâyeleriyle izlemesi keyifli bir proje. Dizide çalan şarkılara gelince; Yılmaz Taner “Aşk Kazası” aynı zamanda dizinin jenerik müziği.

BONUS: KUZEY GÜNEY

Geldik bonus dizimize, efenim şimdi şöyle anlatayım, her yaz dönemi bir Aşk-ı Memnu fırtınası eser. Ana akım da hemen günlük dizi akışına girer. YouTube üzerinden izlenme başlar ve sosyal medyada paylaşımları coşar. Ancak bu sene gizliden ilerleyen, sosyal medyaya düşen bir dizimiz var; Kuzey Güney.

Evet, yanlış okumadınız. Şahsen bizzat kendim de dahil olmak üzere, birbirimize izlediğimizi söylemediğimiz arkadaşlarımızla eşzamanlı izlemeye başlamışız. Nasıl bir kolektif hafıza hareketiyse yayılması sadece bir sohbet arası, “Aa ben de!” ile devam ediyor. Kuzey Güney şu an televizyon için yavaş kalabilecek bir trafiğe sahip. Olaylar zinciri yüksek ancak bundan on yıl öncesine göre her şey çok daha hızlı ilerliyor.

Senaryosunu Ece Yörenç ve Melek Gençoğlu’nun yazdığı dizi, birinci sezon Mehmet Ada Öztekin’in yarattığı dünyayla şu an bile izlerken kurgusuyla çekim içeriğiyle yeni hissi veriyor. Ardından ikinci sezonu Hilal Saral yönetmenliğinde devam ediyor ki yine dünyasına farklı bir renk katıyor. Temposu dizi sonuna kadar hep yüksek ve duygusal ritmi hatta duygu durum bozukluğuyla zirvedir. Kıvanç Tatlıtuğ, Buğra Gülsoy, Öykü Karayel, Hazar Ergüçlü, Zerrin Tekindor… Her birinin canlandırdığı karakterler kült bir dizi. Kuzey karakteri Kıvanç Tatlıtuğ’un her hücresine kadar yerleştirdiği mimikler, tavırlar (cep telefonunu kullanma şekli viral bir akım gibi yayıldı) televizyon tarihinin unutulmazlarından.

Bu yazı, Episode’un 50. sayısında yayımlanmıştır.