Hepinizi tebrik etmekle başlamak istiyorum. Tüm sezonu bir oturuşta izledim ve bir kitap uyarlaması olmanın ötesinde, gerçekten etkileyici bir diziydi. İlk sorum Carina ve Julie’ye: Kitabı ekrana uyarlama sürecinizden biraz bahseder misiniz? Uyarlama sürecine nasıl yaklaştınız ve kararlarınızı neler yönlendirdi?
Carina: Bazen televizyon yazarları olarak bir şeyi uyarlarken, bu genelde bize başkası tarafından getirilmiş olur. “Bu kitabı beğenir misiniz?” derler, siz de kitabı okuyup içinde neyi yapmak istediğinizi bulmaya çalışırsınız. Ama bu kitapta öyle olmadı. Biz kitabı okuduk ve Emily’e adeta yalvardık. Elimizden gelen her şeyi yaptık. Yıllardır istiyorduk zaten. İlk versiyonunun büyük hayranlarıyız. Yani uyarlama sürecinde aslında tek isteğimiz mahvetmemekti.
Julie: Emily bize büyük bir iyilik yaptı ve bir öncül roman (prequel) yazdı. Bu, Sinclair annelerinin yani ebeveynlerin iç dünyalarına da inmemizi sağladı. Sadece Cadence’in hikâyesiyle sınırlı kalmadan, tüm dünyayı genişletme fırsatımız oldu. Bence bu, diziyi uyarlamayı çok daha kolay hale getirdi çünkü artık tek bir karakterin bakış açısına sınırlanmış değildik. Çok kuşaklı bir aile dramasına ve destanına dönüştürebildik, ki bu da her zaman iyi bir dizi anlamına gelir.
Evet, bence de oldukça kapsamlı olmuş. Emily, dürüst olmak gerekirse kitabı daha önce okumamıştım ama şimdi çok merak ediyorum. Hikâye oldukça sürükleyiciydi. Romanı yazarken bir gün ekrana uyarlanacağını hayal etmiş miydin?
Emily: Roman tamamen tek bir karakterin bakış açısından yazıldı. Cadence, delicesine aşık olan bir genç kız. Korkunç bir kaza geçiriyor, hafıza kaybı yaşıyor. Ailesinin özel adasına geri dönmek ve başına ne geldiğini çözmek zorunda kalıyor. Ama bu hikâyenin tamamı onun gözünden anlatılıyor. Dizi ise bu hikâyeyi çok daha genişletiyor ve ailedeki diğer karakterlerin, kuzeninin, aşkının ve başkalarının hikâyelerine de derinlik katıyor. Asla hayal etmediğim o kadar çok şey var ki dizide… Büyük bir yazar odası, sinematografisi, kostüm tasarımcıları… Hepsi bu dünyayı görsel olarak zengin, şatafatlı, pembe dizi tarzında bir evrene dönüştürdü. Ben sadece bir roman yazmıştım. Dizi olacağını hiç düşünmemiştim. Yapım süreci başlayınca diziyi hayal etmeye başladım.
Sinematografi ve oyuncu kadrosundan da bahsetmek istiyorum ama ondan önce, hikâyenizi ekranda izlemek nasıl bir histi?
Emily: Asid tribi gibiydi. (Gerçi öyle bir şey yaşamadım ama.) Çok gerçeküstüydü. Daha önce sadece hayal gücümde var olan karakterlerin yürüyor, konuşuyor olması tuhaf bir deneyimdi.
Hikâyenin yanı sıra dizinin oyuncu kadrosu, sinematografisi ve manzaraları da harikaydı. Çekimlerin Nova Scotia’da yapıldığını öğrendim. Ben de bir süre orada yaşadım, o yüzden izlemek benim için ekstra keyifliydi. Dizinin yaratıcıları olarak, ortaya çıkan sonuçtan memnun musunuz?
Julie: Kendi adıma konuşayım, ekip olarak başardıklarımızla inanılmaz gurur duyuyorum. Nova Scotia gibi inanılmaz bir lokasyona sahiptik ve onun sunduğu her şeyi kullandık. Bence oyuncu kadrosu konusunda doğru kimyayı yakaladık ve ardından işi en iyi şekilde gösterebilecek çok yetenekli insanları işe aldık, kamera arkası, saç-makyaj, kostüm, yapım tasarımı, hepsi dahil. Gerçekten yüksek hedefler koyduk ve ekibimiz bu hedeflere ulaştı.
Gerçekten de belli oluyor. Gizem unsurları da çok iyi işlenmişti, dizi temposunu hiç kaybetmedi ve her bölümde yeni sorular doğurdu…
Carina: Teşekkür ederiz!
Uyarlama süreci nasıldı, özellikle hikâyeyi sadece sekiz bölüme indirgemek açısından?
Carina: Bu işin hem heyecanı hem de zorluğu oradaydı bence. Sekiz bölümde tam bir aşk hikâyesi anlatmak zor. Daha fazlasını istiyorsunuz ama aynı zamanda doldurmanız gereken uzun bir zaman da var. Birçok karakteri derinlemesine incelemeniz gerekiyor. 16 bölüm de yapabilirdik ama bence bu haliyle işe yarıyor.
Emily: Yalancılar dizisinde gerçekten çok hoşuma giden bir şey vardı. Sinclair ailesinin çok şatafatlı partileri oluyor. Kitapta bu partilere sadece küçük ipuçlarıyla yer verilmişti. Family of Liars isimli öncül kitabımdaki “limon avı” sahnesini alıp bir bölümün konusu yaptılar. Muhteşem bir 4 Temmuz partileri var, başka özel etkinlikler de var. Bölümleri bu tür güzel, lüks ve bu aileye özgü etkinlikler etrafında yapılandırmak harika bir fırsat oldu.

Julie: “Kitabı daha önce okumuş olanlara, Yalancılar’ı önceden izleyenlere ya da yayınlandığı gibi bitirenlere hep şunu söylüyoruz: Biri size sonunu sorarsa, yalan söyleyin.”
Family of Liars’tan da bahsetmişken, ikinci sezon için bir plan var mı?
Julie: Umarız olur! İnsanlara izlemelerini söyleyin. Bize izin verdikleri an işe geri döneriz.
Carina: İkinci kitabı çok ama çok seviyoruz.
Spoiler vermemek özellikle Yalancılar için çok önemli. Bu yüzden hiçbir şey açık etmeden soruyorum: Ne bekliyor bizi?
Carina: Bence gizemin gerçekten tatmin edici bir şekilde çözüldüğünü görecekler. Tüm sorular –umuyorum ki- oldukça şaşırtıcı bir şekilde yanıtlanıyor. Kitabı halihazırda okuyan hayranlar da gidişatı bilseler bile bazı sürprizlerle karşılaşacaklar.
Julie: Kesinlikle. Kitabı daha önce okumuş olanlara, Yalancılar’ı önceden izleyenlere ya da yayınlandığı gibi bitirenlere hep şunu söylüyoruz: Biri size sonunu sorarsa, yalan söyleyin.
Çok teşekkür ederim…
Julie, Carina, Emily: Biz teşekkür ederiz, tanıştığımıza memnun olduk.


