Elizabeth Olsen ve Paul Bettany’nin başrollerini paylaştığı WandaVision, yayınlandığı 2021 yılında Marvel’ın şimdiye kadar yaptığı en kaliteli işler arasına ismini yazdırmıştı. Her bölüm farklı bir on yılın dizi temasını işleyen WandaVision, Scarlet Witch’in sevgilisi Vision’ın kaybıyla başa çıkmak için inşa ettiği, Westview kasaba sakinlerinin zihinlerini ele geçirmiş sahte bir gerçeklikte geçiyordu. Fakat Westview’un gerçek yıldızı, karizmatik kişiliğiyle iki ana karakterden daha çok öne çıkan Agatha Harkness (Kathryn Hahn) olmuştu.

WandaVision’ın yapımcısı Jac Schaeffer, Agatha’nın popülerliğine kayıtsız kalamamış ve Hahn’ın başrolünde olacağı bir dizi üzerinde çalışacaklarını açıklamıştı. Böylece çizgi romanlarda Scarlet Witch’in akıl hocası olarak tanıdığımız yaşlı ve bilge cadı Agatha, Hahn’ın karanlık cazibesiyle geçtiğimiz sene tekrardan hayat buldu. Jac Schaeffer’ın ve Marvel Television’ın yapımcılığını üstlendiği Agatha All Along, 9 bölümüyle Disney+ kataloğuna katılan fantastik bir kara komedi dizisi.
Cadı Katili Agatha Harkness, Benzersiz bir Meclis Kuruyor
Bilinen tarihi Salem cadı mahkemelerine kadar uzanan Agatha, kendi türünü öldürdüğü için cadılar tarafından dışlanan ve hain ilan edilen bir antikahraman olarak karşımıza çıkıyor. Fakat Agatha’nın ünü bununla sınırlı kalmıyor, sonuna kadar giden kişilere arzu ettikleri gücü bahşeden Cadılar Yolu’ndan canlı çıkan tek kişi de o. Hayatındaki bir eksiklikten muzdarip, büyü gücünü kaybetmiş veya daha da güçlenmek isteyen cadılar arasında popüler olan bu efsanevi yol, her biri farklı uzmanlığa sahip beş cadıdan oluşan bir meclisle yürünüyor.

İşte bu noktada Agatha, Billy (Joe Locke), Lilia (Patti LuPone), Jennifer (Sasheer Zamata) ve Alice’ten (Ali Ahn) oluşan unutulmaz bir cadı meclisi hayatımıza giriyor. Meclise Yeşil Cadı olarak katılan Rio (Aubrey Plaza) ise hem kimliği hem de Agatha ile olan geçmişi hakkında gizemlerle dolu bir karakter olarak tanıtılıyor. Cadılar Yolu’nda ilerledikçe WandaVision’daki gibi farklı zaman dilimlerini deneyimliyor, karakterleri ve geçmişlerini daha iyi anlama fırsatı buluyoruz.
Disney+’ın yeni Marvel dizisinin en güçlü ve en zayıf yönü de aslında burada yatıyor. Agatha All Along kadrosunun kamera arkasında bile devam eden kimyasını izlemek ne kadar keyifli olsa da dizinin senaryosu, karakterlere hak ettikleri ilgiyi verme konusunda sınıfta kalıyor. Örnek olarak Alice, nesiller boyu ailesine musallat olmuş laneti yenmeyi başarsa da ona atfedilen 80’ler ev partisi teması ve annesinin ölümü maalesef yeterince işlenmiyor. Başka bir örnekte beraber çalıştığı bir doktor tarafından saldırıya uğradığını gördüğümüz Jennifer, Agatha’yı güçlerini çalmakla suçluyor ve doğru düzgün konuşamadan sahneden çıkıyor. Gelecek yapımlarda işleneceğini tahmin ettiğimiz bu konu, diziyi izlerken sadece kafa karışıklığına ve hikâyede kopukluğa neden oluyor.
Cadı Olmak: En Güzel Lütuf, En Korkunç Lanet
Agatha All Along’da öne çıkan başka bir unsur ise Z jenerasyonuna yönelik birçok hamle yapılmış olmasıydı. Bir genç yetişkin olan Billy, kullandığı popüler kültür referansları, yaşadığı kimlik çatışmaları ve güçlü kadın figürlerden oluşan cadılara duyduğu hayranlıkla adeta içimizden biri olarak yazılmış. Sancılı gençlik yıllarını geride bırakmış ve güçlerinden yoksun kalmış bu cadılar meclisi, Billy ve biz izleyicilere güvenli bir ortam yaratırken gücümüzün aynı anda nasıl bir zayıflık olabileceğini de ortaya koyuyor.

Dizi boyunca bunun çeşitli örneklerini izliyoruz. Zamanı bizden farklı algılayan ve öngörü yeteneğine sahip Lilia, yaşadığı her gün geçmişin yükünü çekerken geleceğin acımasız kararlarına karşı çaresizdir. Alice’in annesinden aldığı büyü mirası ona bir şeytanı musallat etmiş, Jennifer zekası yüzünden öldürülmeye çalışılmıştır. Aynı şekilde Agatha, güçlerini tam anlamıyla kullanmak için başka cadıların ona saldırmasına muhtaçtır. Yalnızlığa ve kendi türüne yabancılaşmaya mahkum olan Agatha’nın, nereye ait olduğunu ve hayatıyla ne yapacağını bilmeyen Billy’ye ilham olduğunu da görebiliyoruz.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen cadıların bilgelikleri ve yetenekleriyle ilerlediğimiz Cadılar Yolu, potansiyelimizin bir yük olmaktansa yüzümüzü güldürebileceğini de hatırlatıyor. Farkında olmadan dört cadının da yolu tamamlayarak içlerindeki boşlukları doldurmasını, belki bize de bir yol göstermelerini bekliyoruz. Meclise ait olduğumuzu ve “gerçek” gücümüze kavuşabileceğimizi hissediyoruz.
Peki Ölümde Keramet Var mıdır?
Marvel ve Disney+ iş birliğinden bekleyeceğimiz üzere esprili yanını elden bırakmayan dizi, hikâyesini ölüm teması etrafında kurmaktan da çekinemiş. Aubrey Plaza’nın canlandırdığı Rio yani Death, diğer cadılar gibi iki zıtlığı bir arada tutuyor: yaşam ve ölüm. Çoğu sahnede elinde bir çiçek tuttuğunu gördüğümüz Rio, her an daha fazla solan ama diri ve güzel görüntüsünden ödün vermeyen çiçeği, insan hayatı için bir metafor olarak kullanıyor.

Schaffer, bu dokunaklı sembolün yanında Death’in diğer eline narin bir hançer tutuşturarak, Agatha’nın mezarında rengarenk çiçekler açtırarak ve onun bir hayalet olarak geri dönmesine izin vererek kara komedi türünün hakkını vermiş diyebiliriz. Bu konuda Parks and Recreation dizisinde April Ludgate rolüyle hafızalara kazınan Aubrey Plaza’nın, alaycı ama korkutucu tavrı da da önem taşıyor. Bir sahnede cesetlerin gittikçe çoğalmasından ne kadar zevk aldığını gerçekçi bir dille ifade eden Plaza, başka bir sahnede şefkatli ve mahçup bir sevgili rolüne de girebiliyor.
Plaza’nın muazzam ve dengeli performansındaki geçişler, ölüm temasına farklı bir bakış açısı sunuyor. Karanlığın ışığı gölgesiyle her zaman takip etmesi gibi; Alice’in, Lilia’nın ve Agatha’nın fedakar ölümleri yeni nesil cadılar Jennifer ve Billy’nin önünü açıyor. Schaffer’ın ortaya koyduğu bu döngü, bir karakter çok sevildiğinde ondan sonuna kadar yararlanmayı ihmal etmeyen Marvel stüdyolarının da işine geliyor.
Sonuç olarak Agatha All Along, senaryoda eksik kaldığı yerleri oyuncuların sergilediği son derece keyifli performanslarla kapatıyor. Dokuz bölümün ardından Scarlet Witch geri dönecek mi sorusu hâlâ kafamızı meşgul etse de dizinin final bölümünde Tommy’yi bulmak için el ele veren hayalet Agatha ve yeni nesil cadı Billie’nin maceralarını, gelecek Marvel yapımlarında izlemeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.