“Class” Başlangıç | Gökhan Tosun

 “Class” Başlangıç | Gökhan Tosun

Doctor Who‘nun yeni spin-off’u “Class”, geçen haftalarda yayın hayatına başladı. Episode Dergi olarak diziyi inceleme görevini üstlendik ve ekran karşısındaki yerimizi aldık. Başlamanızda fayda var ancak 2. sezon onayını almama ihtimaline karşı çok da bağlanmayın…

Spin-off, bir dizinin/filmin karakterlerinden birinin ya da birçoğunun ilk göründükleri diziden/filmden bağımsız şekilde ana kahraman olarak başka bir projede yer almasıdır. Kısacası bu karakter tuttu, hadi bunun kendi dizisini yapalımcılıktır. Yurtdışında birçok örneği olan bu çalışmanın Türkiye’deki en bilinen temsilcileri; Kurtlar Vadisi Pusu-Muro (Lanet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine) ve Dikkat Şahan Çıkabilir-Recep İvedik filmleridir.

Spin-off’un tanımını verdikten sonra hemen bir açıklama yapmak gerekiyor; Class, karakter değil mekan spin-off’u olarak karşımıza çıkıyor. Daha önce Doctor Who‘da gördüğümüz bir karakterin dizisi değil, sürekli olarak hikâyelerin çakıştığı Coal Hill School‘un dizisi. 1963 yılından beri sürekli Doctor Who‘da kendine yer bulan bu okul, artık kendi kahramanlarını yaratıyor. Dizinin yaratıcısı, yazar Patrick Ness olsa da Steven Moffat’ın da parmağının olduğu bilinmekte, ki kendisi dizinin yürütücü yapımcısı. Yapımcı, Doctor Who‘nun da 9. sezonunun prodüktörü Derek Ritchie. Başrollerdeyse Greg Austin, Fady Elsayed, Sophie Hopkins, Vivian Oparah ve Katherine Kelly var.

WARNING: Embargoed for publication until 12:00:00 on 23/09/2016 - Programme Name: Class - TX: n/a - Episode: Class - early release (No. n/a) - Picture Shows: (L-R) Tanya (VIVIAN OPARAH), Charlie (GREG AUSTIN), Miss Quill (KATHERINE KELLY), April (SOPHIE HOPKINS), Ram (FADY ELSAYED) - (C) BBC - Photographer: Todd Antony

[button url=”https://episodedergi.com/tardisin-anahtari-el-degistiriyor-doctor-who-steven-moffat/” size=”normal”]TARDIS’in Anahtarı El Değiştiriyor[/button]

Biraz sıkıcı girse de…

Bu kadar ön bilgi yeterli diyerek, ilk bölümle ilgili notlara geçiyorum. Dizinin ilk dakikaları, başka bir İngiliz dizisi Misfits‘in tadını verdi. Her ne kadar bambaşka hikâyelerin işlendiği diziler olsa da karakterlerin temasında bu tadı almak çok olası. Tabii buna cevap olarak “Bizde tek tip ergen var, ne yapalım?” derlerse haklılar elbette. Birbirlerinden çok bağımsız, farklı tipteki karakterlerin (kezban, inek, serseri, yakışıklı, kötü) birlikte çalışmaya başlayacağını bilmek, can ciğer kuzu sarması olacaklarını tahmin etmek, bu kısımları biraz sıkıcı kılıyor. Klişelere karşı önyargıyla bakmadan bu faslı geçmek gerektiği önerisinde bulunayım.

Hamleler, ilerleyen bölümlerde

İlerleyen dakikalarda ortaya çıkan ilk düşmanımızda tam olarak Doctor Who‘nun modern serisinin ilk bölümlerine gidiyoruz. Başlarda çocuksu ve basit olarak görülmesine karşın ardından kült hale gelen karakterlere benzer karakterlerle tanışıyoruz. Bu noktada es geçilmemesi gereken yer, henüz kahramanlarımızın olduğu gibi düşmanlarımızın da derinliklerini bilmiyor oluşumuz. Biraz sabredildiği takdirde bizi etkileyecek hikâyelerle karşılaşacağımız kanaatindeyim.

Yeni başlayan bir dizinin en sıkıcı olan kısmı; gelişme bölümünde ise Class fark yaratacak bir hamle yapıyor ve 12. Doctor‘u (Peter Capaldi) karşımıza çıkartıyor. Daha önce sekiz spin-off’u yapılmış Doctor Who‘nun belki de en büyük desteği, bu anlamda Class‘a geliyor. Sarah Jane ya da K-9‘da olmasa bile Torchwood‘da mutlaka olması gereken bu hamle, Class‘ı ilk bölümden bir adım öne çıkartıyor diğer spin-off’lar karşısında. (Tabii, Torchwood’da Captain Jack Harkness varken Doctor‘a ihtiyaç mı vardı diye sorulması muhtemeldir.)

Doctor‘un Class‘a dahil olmasıyla bir anda işin rengi değişiyor. İlk başta birkaç saniye görünen TARDIS detayının ardından yavaş yavaş beklenti artıyor. TARDIS‘in sesiyle ilk tokadı atan “Class”, silkelemek için bize 9. Doctor‘u, 10. Doctor‘u ve Rose Tyler‘ı hatırlatan The Doctor Theme müziğini kullanıyor. İçten içe bir heyecan pompalamasıyla ekrana kilitlenmemizi sağlıyor.

Gözlerin O‘nu aramaya başladığı anlardaysa tam olarak beklenti karşılanıyor ve Doctor, tüm ihtişamıyla karşımıza çıkıyor. (Tam o anda televizyon karşısında ayağa kalkıp, birkaç dakika boyunca mutluluktan dolmuş gözlerle Doctor’u alkışladığımız için biraz geri sarmak zorunda kaldık diziyi. Doctor, tekrar çıktığında tekrar ayağa kalktık. Bu kısım böyle yaklaşık yarım saat sürdü. Ayağa kalkmaktan yorulduğumuz zaman diziye devam edebildik.)

[button url=”https://episodedergi.com/doctor-whonun-en-ilginc-27-uzaylisi/” size=”normal”]Doctor Who’nun En İlginç 27 Uzaylısı[/button]

Doctor Who‘ya Selam Çakıyor

O andan itibaren “Class”, Doctor‘un etinden, sütünden, yününden, tüyünden faydalanıyor. İyi ki de böyle bir hamle yapıyor. Doctor‘un çatık kaşları ve ne söylemeye çalıştığını anlamadığımız uzun cümleleri bir anda diziye karşı bakışımızı olumluya çeviriyor. “Class”, burada durmuyor ve “Vurun, daha ölmediler!” dercesine peş peşe Doctor Who selamlarına devam ediyor.

spoilers

[highlight]Bu kısım spoiler içermektedir[/highlight]

En son Clara Oswin Oswald‘u gördüğümüz bu okulun duvarında Clara‘nın ve Pink‘in adını görüyoruz. Doctor‘un Clara‘nın adına baktıktan sonra “Zaman asla unutmaz” demesiyle gelecek sezonlara dair bir umut kaplıyor içimizi. Kim bilir?

Başlayın ama çok da bağlanmayın

Son olarak da 12. Doctor‘un en çok eleştirildiği nokta; Sonic Tornavida‘yı bize sunuyor “Class”. Anlaşılan o ki; Doctor, sonik gözlükten vazgeçmiş ve özüne dönmüş durumda. Bunun kesin cevabını da Noel bölümünden önce öğrenemeyeceğiz ne yazık ki. Doctor geliyor, olayları çözüyor ve okulun genç öğrencilerine bir misyon yüklüyor bundan sonrası için. “Ben hep gelemem, bakın başınızın çaresine” dercesine gaz verip gidiyor. Dizinin ilk bölümüyle ilgili soru işaretlerini de TARDIS‘le birlikte götürüyor giderken.

bbc_to_publish_three_class_novels_to_tie_in_with_doctor_who_spin_off

[button url=”https://episodedergi.com/doctor-who-sozlugu/” size=”normal”]Doctor Who Sözlüğü[/button]

İyi olmak zorunda kalan kötü bir kadın, ne kadar dayanabileceğini bilmediğimiz gencecik çocuklar ve yarıktan oluk oluk gelen yaratıklar dizinin akibetini belirleyecek gibi duruyor şu an için. İşleri zor ancak imkânsız değil. Bilim-kurgu/fantastik türde bir yer edinmek istiyorlarsa, Doctor Who desteği olmadan da bunu başarabilecekleri hikâyelere ihtiyaçları olduğunun farkındalar. Şu ana kadar ilerleyiş, beklentilerin bir nebze altında olsa da kervan yolda düzelebilir.

“Baltayı aldın, bir sağdan bir soldan vuruyorsun. İyi mi kötü mü onu söyle?” diyenler için tek tavsiyem, başlamanızda fayda var ancak 2. sezon onayını almama ihtimaline karşı çok da bağlanmayın…

Gökhan Tosun

Mavi bir polis kulübesi bekleyengillerden…

Related post