[highlight]Bu inceleme yazısında, çok az spoiler vermeye özen göstereceğim çünkü Disenchantment‘ın potansiyelini mümkün olduğu kadar fazla kişinin görmesini istiyorum…[/highlight]
Disenchantment, dışarıdan baktığımız zaman çok ilgi çekici bir tema. Fantastik bir Ortaçağ fantezisi olan dizinin başında The Simpsons efsanesinin yaratıcısı Matt Groening var. Yayıncı da BoJack Horseman‘in doğduğu Netflix.
Dizi, üç karakter etrafında şekilleniyor: Dreamland adlı ülkenin prensesi Bean, şeytan Luci ve Elfo. Bean, alışılagelmiş Ortaçağ kalıplarından sıyrılmaya çalışan ve özgürlüğüne düşkün depresif bir karakter. Keza Elfo da ormanda dış dünyadan tecrit olmuş bir şekilde yaşayan aşırı mutlu elf ülkesinden sıkılan ve dünyayı keşfetmek üzere oradan ayrılan naif bir tip. Dizinin üzerine kurduğu tema da Bean ile Elfo’nun bu dünyadaki yeri ve gelişen dostluğu.
Luci ise bu iki naif karakterin arasından kötülüğüyle sıyrılmayı başarsa da dizinin çok üzerine düşmediği bir karakter olduğu için zaman zaman absürt noktalara parmak basan ufak bir ayrıntıdan öteye geçmiyor. Önümüzdeki sezon onun daha derin işleneceğini düşünüyorum.
Tek hatası var: Hangi kitleye hitap edeceği belirsiz
Renkli sanat yönetimi, hikayenin absürt noktalarıyla çok güzel bir uyum yakalıyor. Örneğin, ülkenin soyluları zenginlik içerisinde yaşarken halkın açlıktan kırılışı, renkli ayrıntılar ve trajikomik bir anlatımla gerçeğin dramatik taraflarını gözler önüne seriyor. Çizilen mekanlar da sizi Ortaçağ döneminin içerisine çekmeyi başarıyor.
Dizinin en büyük hatasına gelince; hangi kitleye hitap edeceğini tam olarak bilmiyor Disenchantment. Her türlü uzvun koptuğu ve bolca saldırgan mizah barındıran yapımın +13 yaş ile sınırlandırılışı, seviyenin ayağı yere takılan bir karaktere gülmemizi bekleyecek kadar düşmesine yol açabiliyor ama bu çok büyük bir sorun değil çünkü anlatımın temposu sizi dinç tutmaya yetecek kadar yüksek.
Yeni sezonda daha büyük potansiyel vaat ediyor
Bean’le Elfo’nun dünyadan beklentileri ve özgüven sorunları, üçlünün yaşadığı maceralar sırasında yerini yeşeren bir dostluğa bırakıyor. İlk görünüşte, sadece bu üçlünün macerasına hizmet etmek için yaratıldıkları izlenimine kapıldığım yan karakterlerse sezon sonuna doğru potansiyel barındıran bir alt metin ve önem kazanıyor.
Kısacası Disenchantment, zaman zaman ucuz kaçan diyaloglarıyla seviyenin düşmesine neden olsa da özenle kurgulanmış dünyası, ilgi çekici karakterleri ve çok iyi olma potansiyeliyle ayıracağınız zamanı hak ediyor.
Disenchantment, 2. sezonuyla 2020’de Netflix’te…
