Doğanın ve İnsanlığın Sınırlarına Bir Yolculuk: ‘The North Water’
2021’in merakla beklenen yapımlarından biriydi. BBC dizisi The North Water beş bölümlük ilk sezonuyla temmuz ayında ekranlara geldi. Geçtiğimiz haftalarda GAİN ve BBC Studios, ünlü İngiliz kanalı BBC First dizilerinin GAİN’de yayınlanması için bir anlaşma yapmıştı. The North Water da bu kapsamda GAİN’de izleyebileceğiniz BBC yapımlarından biri.
Amerikalı yazar Ian McGuire’ın aynı isimli romanından uyarlanan dizide Bafta ödüllü aktör Jack O’Connell, Colin Farrell ile başrolde yer alıyor. İlk uyarlama haberini 2016 yılında almıştık. Üç senelik bir geliştirme sürecinin ardından 2019’da dizinin oyuncu kadrosu belli oldu ve çekimler başladı. Dizinin konusu ise özetle şöyle: Eski bir ordu doktoru olan Patrick Sumner, Kuzey Kutbu’na doğru balina avı seyahatine çıkacak olan gemide doktor olarak işe başlar. Gemide, Henry Drax ile tanışır. Drax bir zıpkıncı ve aynı zamanda da bir katildir. Geçmişindeki kabuslardan kaçmaya çalışan Sumner, kendisini psikopat bir katille mücadele ederken bulur. Dizinin senaryosu, atmosferi ve oyunculuklarıyla epey beğeni topladığını belirtelim.
Andrew Haigh’ın yazıp yönettiği The North Water, acımasız, şiddet dolu ve buzlarla çevrili bir dünya sunuyor bize. Birbirinden tamamen farklı iki adamı odağa alıyor. Zaman zaman, dizinin yoğun gerçekçiliği neredeyse bunaltıcı bir hal alabiliyor, ancak kesinlikle sıkılmayacağınızı söyleyebilirim. 45 Years ve Lean on Pete gibi yapımları da yöneten Haigh’ın da üst düzey bir iş çıkardığını söylemek mümkün.
The North Water temelde içgüdüleriyle hareket eden bir adamla tanışan bir bilim insanının hikayesini konu alıyor. Travmalarıyla uğraşan ama yine de zekaya değer veren bir doktor ile etik veya entelektüel düşüncelere tamamen kayıtsız olan bir adama odaklanıyor. Bu adam, sadece anda yaşayan, Henry Drax (Colin Farrell) adında bir zıpkıncı. Pişmanlık ya da suçluluk kavramları, onun hayatında yer tutmuyor. Yine de Farrell ve Haigh, Drax’ı bir tür ahlak dışı deha olarak tasvir etmekten başarılı bir şekilde kaçınıyor. Drax sadece bir oportünist ve hiçbir fırsatı kaçırmamak onun için çok önemli.
Drax, Brownlee (Stephen Graham) adlı bir adamın kaptanlığını yaptığı bir balina avcılığı gemisine biner. Brownlee, şirketin sahibi Baxter (Tom Courtenay) adlı bir adamla aslında başarısız olmaya mahkum bir entrika sarmalında bir araya gelir. Geminin sahibine ve kaptanına kazanç sağlayacak şekilde tasarlanmış bir keşif gezisi, Patrick Sumner (Jack O’Connell) adlı bir doktorla donmuş tundraya doğru yola çıkar. Sumner, sert gemi arkadaşlarından farklı bir profil çizer. Aslında çok narin biri değildir ancak gezegenin en zorlu iklimine balına avı için yolculuk yapmaya da tam olarak hazır değildir. Sadece geçmişinden kaçmak ister ancak bu gemide kötülüğün vücut bulmuş haliyle karşılaşacaktır, Drax ile.
Gemide meydana gelen bir cinayet, şüphe oklarını her tarafa saçar. Geminin sahibi ve kaptanın yaptığı planlar ise mürettebatı tehlikeli, lanetli ve gizli bir göreve doğru sürükler. Geminin kaptanı, sigortadan para alabilmek amacıyla gemiyi batırmak için sahibiyle birlik olur, ancak gemi battığında, mürettebatı kurtarması gereken başka bir gemi onlara ulaşamaz. Adamlar birer birer ölürken, Sumner sadece bu durumda değil, aynı zamanda cani Drax ile de mücadele etmek zorunda kalır.
Haigh’ın yönetmenlik tarzı, birçok şeyi yoruma açık bırakıyor. Başka bir yönetmenin elinde basit bir iyi kötüye karşı hikayesine dönüşebilecekken The North Water bize katmanlı bir hikaye sunuyor. İki çok farklı adamı sınırları belli bir mekâna yerleştiriyor ve bize sonrasında neler olabileceğini gösteriyor. Hikâyenin temaları organik olarak ortaya çıkıyor. Hiçbir şeyin altı özellikle çizilmiyor, seyirci özellikle bir tarafa doğru yönlendirilmiyor. Din, sınıf meselesi, ayrımcılık, hayvanlara yönelik şiddet, güç ve maskülinite gibi birçok tema çıkıyor karşımıza ancak The North Water bunları bariz diyaloglarla vermekten kaçınıyor. Oyuncuların başarılı performansı da bunu desteklemeyi başarıyor. İzleyicisini küçümsememeyi başaran nadir yapımlardan olan The North Water’ı mutlaka izleyin.