Türkiye’de Siyah Kalp olarak izlediğimiz, uluslararası bir fenomene dönüşen hikâye, Beni Sev adıyla Yunanistan’da yeniden doğuyor. Atina’daki setlerine konuk olduğumuz dizinin oyuncularıyla, kökleri İstanbul’a uzanan aile bağlarını, karakterlerinin derinlikli dünyasını ve Ege’nin iki yakasını birleştiren bu dokunaklı projeyi konuştuk.
Türkiye’nin güçlü yapım şirketi Tims&B Productions‘ın, usta yapımcılar Timur Savcı ve Burak Sağyaşar önderliğinde hazırladığı ve dünya çapında izleyicileri büyüleyen Siyah Kalp dizisi, heyecan verici yeni bir sayfa açıyor. Çok katmanlı senaryosu ve çarpıcı görselliğiyle tanınan bu sevilen hikaye, merakla beklenen Yunan uyarlamasıyla 6 Ekim’de Alpha TV’de ekranlara geliyor.


Fotoğraflar: George Panigyropoulos
2024 yılı Eylül ayı ortasında Türkiye’de Show TV’de yayın hayatına başlayan dizinin kısa sürede sezonun en çok izlenen dramalarından biri haline gelmesi, hikâyesinin gücünün önemli bir kanıtı oldu. Global dağıtımını Inter Medya‘nın üstlendiği Siyah Kalp dizisi, dünya lansmanını ise her Ekim ayında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen dünya televizyon endüstrisinin en büyük içerik fuarı MIPCOM’da yaptı.


Mayıs ayı sonunda La Notte nel Cuore adıyla, İtalya’da Canale 5’te yayınına başlayan Siyah Kalp, reyting rekorları kırarak ülkenin prime time’da en çok izlenen programlarından biri hâline geldi ve tüm İtalyan halkının kalbini fethetti. Latin Amerika yolculuğu da büyük ses getirerek Panama ile başlayan ve Corazón Negro adıyla yayınlanan dizi, ardından Ekvador ve Honduras’a satıldı. Temmuz 2025’te ise Şili’de ilk kez yayınlandığında, dakikada ortalama 701.238 gibi etkileyici bir izleyici sayısıyla anında kendi zaman diliminin en çok izlenen programı haline geldi.


Siyah Kalp, evrensel çekiciliği ve güçlü hikâye anlatımı sayesinde Doğu ve Güney Avrupa, MENA, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu, Güney Afrika ve Latin Amerika’yı kapsayan geniş bir bölgede 40’dan fazla ülkeye başarıyla satılarak ekranları fethetmeye devam ediyor.


Biz de hem televizyon dünyasının sınırları aşan gücüne bir kez daha tanıklık etmek hem de dizinin Yunan versiyonu Beni Sev‘in setini görüntülemek üzere Atina’nın yeşil ve huzurlu semti Kifisia’nın yolunu tuttuk. Beni Sev setine adım attığımız andan itibaren bizi saran sıcaklık, sadece Yunan güneşinin değil, aynı zamanda ekibin içten misafirperverliğinin de bir yansımasıydı. Yönetmeninden oyuncusuna, teknik ekibinden yapımcısına kadar herkesin yüzünde, büyük bir işe imza atmanın getirdiği profesyonel ciddiyetle, bir aile olmanın getirdiği samimi bir tebessüm vardı. Bizi öylesine içten karşıladılar ki, bir an için kendimizi yabancı bir ülkede değil, sanki yıllardır tanıdığımız dostlarımızın evinde hissettik.


Yunan Alpha TV’de gösterime girecek Na M’Agapas, terk edilmiş ikizlerin, yıllar sonra annelerini bulma ve geçmişin sırlarıyla yüzleşme hikâyesini anlatıyor. Ancak bizim için bu set ziyareti, bir dizinin çekimlerinden çok daha fazlasıydı. Aramızdaki bağların hala ne kadar güçlü olduğunu, farklı diller konuşsak da aynı duygularda buluşabileceğimizi ve en önemlisi, iki yakanın hikâyesinin aslında ne kadar ortak bir “kalp çarpıntısı” ile attığını gösteren unutulmaz bir deneyimdi. Şimdi söz, bu dokunaklı hikayeye ruh veren o yetenekli ve sıcak kalpli oyuncularda…
Elisavet Moutafi– Sofia (Hikmet) özel röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Alexandros Piechowiak-Haris (Esat) özel röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Marilia Mitrousi-Evita (Harika) özel röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Mania Papadimitriou– Nikaiti (Nihayet) özel röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Yönetmen Giorgos Papavassiliou özel röportajına buradan ulaşabilirsiniz.