Episode Dergi’nin 62. sayısında kapak konumuz, 5. sezonuyla final yapacak Stranger Things. Oben Budak, Netflix’te yayınlanan serinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer ile konuştu.
- Charlie Heaton (Jonathan), Jamie Campbell Bower (Vecna/One) ve Natalia Dyer (Nancy) röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
- Matt Duffer: Artık diziyi sonlandırmanın zamanı geldiği konusunda bence herkes hemfikir. Ama bu karakterlere ve oyunculara veda etme vakti geldiğinde ve o son sahneleri çektiğimizde bu bizim için kolay olmadı. Ayrılmak herkes için zor oldu.
- Ross Duffer: Bu çocukların büyümesini izlemek gerçeküstüydü. 1. sezonda ne kadar küçük olduklarını görünce gerçekten ne kadar uzun bir süre geçtiğini anlıyor insan. Dizi ilk çıktığında hepsi küçücüktü. Yani hayatlarının büyük bir bölümü bu dizide geçti.
Charlie Heaton (Jonathan), Jamie Campbell Bower (Vecna/One) ve Natalia Dyer (Nancy) röportajına buradan ulaşabilirsiniz.
Final sezonu başlarken Stranger Things‘in yaratıcıları Matt ve Ross Duffer, Hawkins’teki askeri karantinadan Vecna’nın “Hellraiser” esinli dönüşümüne kadar her şeyi anlatıyor. Ayrıca efsanevi oyuncu Linda Hamilton’ın kadroya dahil olma sürecini ve ekibin bu ikonik oyunculara veda ederken hissettiklerini açıklıyorlar.
Sekiz yıl boyunca bizi 80’lerin nostaljik derinliğinde, Noel ışıklarının altındaki gizemlerde ve Baş Aşağı Dünya’nın tüyler ürperten karanlığında tuttular. Şimdi, Stranger Things efsanesinin son cildi açılıyor. Dizinin yaratıcıları Matt ve Ross Duffer, final sezonunun (5. sezon) önceki maceralardan farkını, başlangıçtaki benzersiz kaos atmosferini ve Hawkins’in artık tamamen değişen yüzünü anlatıyor.
5. sezon, önceki sezonlara göre nasıl daha farklı başlıyor?
Ross Duffer: Kahramanlarımız 4 sezonun sonunda yenilgiye uğradığı için bu sezon, benzersiz bir şekilde biraz kaos içinde başlıyor. Genellikle onların normal hayatları ve okulun nasıl gittiği gibi güncel durumla başlayıp doğaüstü unsuru sonradan ortaya çıkarırız. Ama bu sezon daha en başından heyecan.
Matt Duffer: Evet, öyle. Hayatları normal akışında değil. Artık Hawkins’te hiçbir şey normal değil. Kasaba askeri karantina altında, herkesin hareketleri kısıtlanmış durumda ve her yerde gözetleme kameraları var. Yani ne onlar ne de hayatları aktif halde.
Matt Duffer: Artık diziyi sonlandırmanın zamanı geldiği konusunda bence herkes hemfikir. Ama bu karakterlere ve oyunculara veda etme vakti geldiğinde ve o son sahneleri çektiğimizde bu bizim için kolay olmadı. Ayrılmak herkes için zor oldu.
Linda Hamilton’ın oyuncu kadrosuna katılması nasıl oldu?
Ross Duffer: Linda bir efsane. Çok heyecanlandık. Onu bu role seçmeden önce Dr. Kay’in nasıl biri olacağından tam olarak emin değildik. Ordu mensubu olduğunu biliyorduk. Brenner’dan çok farklı biri olmasını istiyorduk. Linda kadroya katılınca bu karakteri ona göre şekillendirdik. Geleneksel bilim insanı kalıbından ayrıldık ve ona daha askeri bir kişilik kazandırdık. Dr. Kay dövüşebiliyor ve hiç tereddüt etmeden silah kullanabiliyor. Kızdırmak istemeyeceğiniz türden biri.
Matt Duffer: Casting direktörümüz Carmen Cuba, Linda Hamilton’ı önermeseydi herhalde bu karakterin böyle bir yönü olmazdı. Ama temel fikrimiz de zaten çocukluğumuzdan beri izlediğimiz efsanevi bir oyuncu bulmaktı. Önceki konuk oyuncular Sean Astin ve Paul Reiser gibi Linda da tam olarak bu kategoride. Çocukluğumuzdan beri sevdiğimiz bir oyuncuyla çalışma fikri bizleri çok heyecanlandırdı. Rolü kabul edip etmeyeceğini bilmiyorduk ama neyse ki Linda’nın da dizinin bir hayranı olduğunu ve dört sezonu da izlediğini öğrendik.
Hikâyeye yeni çocuklar, özellikle de Holly’yi dahil etmeye nasıl karar verdiniz?
Matt Duffer: 1. sezonun ruhunu yeniden yakalamak istedik. O sezonun büyük bir kısmı çocukların etrafında geçiyordu. Bu yüzden Mike’ın kardeşi Holly’yi önemli bir karakter yapmaya karar verdik. Bunu yapınca da onun etrafında bazı arkadaşları olmalıydı. Derek’i sıradan bir zorba karakter olarak dahil etmeyi planlamıştık ama sonra Jake Connelly adlı çocuğu bulduk ve onun çok özel biri olduğunu hissettik. Jake çok çekici ve komik bir çocuk. Bu yüzden onun rolünü sezon boyunca giderek artırmaya karar verdik. Steve Harrington’da yaptığımız gibi, Derek tipik bir zorba olarak başladı ama Jake sayesinde giderek çok daha etkileyici bir karaktere dönüştü.
Ross Duffer: Bu çocukların büyümesini izlemek gerçeküstüydü. 1. sezonda ne kadar küçük olduklarını görünce gerçekten ne kadar uzun bir süre geçtiğini anlıyor insan. Dizi ilk çıktığında hepsi küçücüktü. Yani hayatlarının büyük bir bölümü bu dizide geçti.
Bu sezonda Baş Aşağı Dünya ile ilgili neleri açığa çıkarmak istediniz?
Ross Duffer: Final sezonunda, Baş Aşağı Dünya’yı araştırmayı ve sonunda ne olduğunu açıklamayı planladık. 1. sezonda Netflix’in bizden bir mitoloji dokümanı istediğini hatırlıyorum. Dizide pek çok olay oluyordu ve bizden bunları açıklamamızı istemişlerdi. Dokümanda bunların hepsini açıkladık ama daha ilk sezonda her şeyi açığa çıkarmak istemedik.
Bu sezonda Vecna ne bakımdan farklı?
Matt Duffer: Hellraiser filmi ve özellikle de Pinhead karakteri, Vecna için önemli bir esin kaynağı oldu. İlk Hellraiser filminde, bir bedenin doğaüstü bir şekilde yeniden oluşturulması gibi son derece rahatsız edici sahneler var. 4. sezonun sonunda Nancy, tüfeğiyle Vecna’nın vücudunu tamamen tahrip ediyor. 4. ve 5. sezonlar arasında geçen yıllarda Vecna, vücudunu yeniden oluşturuyor ve Hawkins’i ebediyen ele geçirmek için plan yapıyor.
Diziye ve oyunculara veda ederken neler hissettiniz?
Matt Duffer: Bunu kelimelerle ifade etmek zor. Bence herkes bu durumu sindirmeye çalışıyor. Kafa karıştıran bir his. Artık diziyi sonlandırmanın zamanı geldiği konusunda bence herkes hemfikir. Ama bu karakterlere ve oyunculara veda etme vakti geldiğinde ve o son sahneleri çektiğimizde bu bizim için kolay olmadı. Ayrılmak herkes için zor oldu.
Ross Duffer: Sanat yönetmenimizin tasarladığı programa göre her bir oyuncunun son sahnesi aynı zamanda dizideki son günü oldu. Herkes son gününde duygusallaştı ve bu son derece gerçek ve güçlü duygular da oyuncuların dizideki son sahnelerine yansıdı. İzleyicilerin de bunu hissetmesini umuyoruz. Ben izlerken kesinlikle hissettim.
Dizi boyunca çocukların büyümesine şahit olmak nasıldı?
Ross Duffer: Bu çocukların büyümesini izlemek gerçeküstüydü. 1. sezonda ne kadar küçük olduklarını görünce gerçekten ne kadar uzun bir süre geçtiğini anlıyor insan. Dizi ilk çıktığında hepsi küçücüktü. Yani hayatlarının büyük bir bölümü bu dizide geçti. Onların böyle harika genç yetişkinlere dönüştüklerini görmek muhteşem bir duygu, insanın hayatında ancak bir kez yaşayabileceği bir deneyim. Bunun için minnettarız.
Matt Duffer: Küçük yaşta meşhur olan pek çok oyuncunun korkutucu öykülerini duyuyorsunuz. Şöhret onları mahvediyor ve hayatlarını karartıyor. Ama neyse ki böyle bir şey bizim oyuncularımızın başına gelmedi. Bunda kesinlikle şansın da payı var. İyi ebeveynleri olan, iyi çocuklardı hepsi de. Ayrıca bu süreci tek başlarına yaşamamalarının da faydası oldu. Hepsi aynı zorlukları yaşadı. Birbirlerine destek oldular ve bu süreci mantıklı ve makul bir şekilde geçirdiler. En azından ben öyle düşünüyorum. Sebebi ne olursa olsun böyle iyi insanlar olarak kaldıkları için onlarla gurur duyuyoruz.
