Tüm dünyada milyonlarca genci peşinden sürükleyen Culpables serisinin yazarı Mercedes Ron ile bir araya geldik. Başlangıçta tek bir kitap olarak tasarladığı bu serinin, Prime Video aracılığıyla uluslararası bir film üçlemesine dönüşme sürecini ve ilham olan kitapları konuştuk.
Sabah yapılan panelde fantastik edebiyata olan tutkunuzdan bahsettiniz.
Mercedes Ron: Kesinlikle! Fantastik edebiyata bayılıyorum, en iyisi. Aslında benim ilk yazdığım kitap da bir fantezi romanıydı ve oraya döneceğime eminim.
Peki, televizyon ve sinema dünyasında hayran olduğunuz biri var mı?
Mercedes Ron: Julie Plec’e çok hayranım, çünkü The Vampire Diaries hayranıydım. Hatta birkaç ay önce New York’ta onunla bir panelde bir araya geldim. Bu bir rüyaydı! O harika. Ayrıca Pretty Little Liars‘ı da çok seviyorum. Yani evet, sanırım vampirler hakkında bir şeyler yazmayı düşündüm.
Hangi kitaplar size ilham verdi?
Mercedes Ron: Çok fazla Genç Yetişkin (YA) kitabı okuyorum, bu türü seviyorum. Stephanie Meyer, Cassandra Clare gibi isimler beni çok etkiledi, hepsi fantastik yazarlar gördüğünüz gibi. İspanyol yazarlardan da Elisabet Benavent ve Lena Valenti’ye bayılıyorum. Her zaman okuyorum; benim için en iyi ilham kaynağı kitaplardır.

Prime Video ile olan ortaklığınız hakkında ne söyleyebilirsiniz? 10 film çekme hedefiyle ilerlediğiniz bu yaratıcı süreci nasıl tanımlarsınız?
Mercedes Ron: Bu çılgınca! İlişkimiz harika. Başlangıçta bu benim ilk adaptasyonum olduğu için onlara güvenmekte zorlandım. Ama şimdi onların çalışmalarından o kadar memnunum ki… Bana gerçekten güveniyorlar ve fikirlerimi paylaşabileceğim, projelerim hakkında konuşabileceğim bir alan veriyorlar. Bu harika. Şimdi bu kadar çok film yapıyor olmamızın bir anlamı var. Çok minnettarım ve umarım hepsi iyi olur. Gerçekten çok iyi bir ilişkimiz var.
Eserlerinizin ekranda canlandığını görmek size neler hissettiriyor?
Mercedes Ron: Bir rüyanın gerçekleşmesi gibi. Culpa Mía‘yı yazarken aslında bir film düşünüyordum; bu yüzden o kadar çok aksiyon sahnesi, araba sahnesi ve kavga var. Hayata geçtiğini görmek harika. Başlangıçta korkmuştum, nasıl olacağını bilmiyordum. Ama bence inanılmaz bir iş çıkardılar. Filmlerin kitaba çok sadık kaldığını düşünüyorum, bu yüzden hayranlar da ben de çok mutluyuz.
Ana rollerin (Nicole Wallace ve Gabriel Guevara) seçimi sürecine dahil oldunuz mu?
Mercedes Ron: Evet, dahil oldum! Hatta çok eğlenceliydi. Nicole ve Gabriel’in deneme kayıtlarını izlediğimi hatırlıyorum. O kadar gençlerdi ki… O kayıtlar hala telefonumda duruyor. Geçen gün izliyordum, ne kadar büyümüşler, ne kadar değişmişler. Nicole’ün o zamanlar çok koyu saçları vardı ve bir çocuk gibi görünüyordu, şimdi bir kadın.
Zaten daha önce başka bir TV şovundan birbirlerini tanıyorlardı, bu da çok yardımcı oldu. Aralarındaki kimya inanılmazdı. Filmlerde de bunu görüyorsunuz. Herkes mutluydu ve harika bir iş çıkardılar.
Culpables serisini yazmaya başlamanıza neden olan ilk kıvılcım neydi?
Mercedes Ron: Her şey, 19 yaşımdayken bir arkadaşımla LA’e yaptığım ilk yetişkin seyahatiyle başladı. O kadar ilham vericiydi ki… Kendi başıma istediğim her şeyi yapıyordum ve birdenbire bu karakterler kafamda belirdi. Ardından Taylor Swift’in “I Knew You Were Trouble” klibini izledim ve ondan çok ilham alarak yazmaya başladım. İşte böyle oldu.

Seriyi yayımlamaya başladığınızda, üçlemenin sonunu baştan net bir şekilde belirlemiş miydiniz?
Mercedes Ron: Hayır, hayır, hayır. Aslında başlangıçta tek bir kitap olacaktı. Bu yüzden ilk kitabı okursanız ya da ilk filmi izlerseniz, hikâye orada bitebilirdi. Ama Wattpad’de paylaştığımda hayranlar çok heyecanlandı ve daha fazlasını istediler. Ben de “Tamam, daha fazlasını yazalım” dedim.
Yani başta ne olacağına dair hiçbir fikrim yoktu. Ancak Culpa Tuya‘yı (Senin Suçun) yazmaya başladığımda sonunun nasıl olacağını biliyordum. Üçüncüsü ise… Tam olarak nasıl biteceğini bilmiyordum ama mutlu son olacağını biliyordum.