‘The Penguin’: Gotham İçinde Açılan Farklı Kapılar ve ‘The Sopranos’a Göz Kırpan Bir Mafya Hikâyesi
Modern Bir Dokunuş: ‘Rosaline’
Son dönemlerde Hollywood camiasında ciddi bir senaryo kıtlığı var. Gerçek anlamda “iyi film” dediğimiz yapımlar gün geçtikçe azalmaya başlıyor. Filmlerin benzer türleri birbirinin aynısı gibi. Kopya tadı veren çoğu hikaye de görsel anlamda başarılı bir anlatım yakalarsa kendini izlettiriyor. Yeni fikirlerin azlığı da çoğu zaman devam filmi çekmeye teşvik ediyor stüdyoları. Bir bakıyorsunuz eskilerin sevilen yapımları seneler sonra yeniden aynı kadroyla dönüş yapmış. Bazen de kült romanlar yeniden uyarlanıyor ya da bir yan karakterin hayatı ön plana çıkarılıyor.
Rosaline, William Shakespeare’in en bilinen eserlerinden biri olan Romeo ve Juliet’i incelikli bir dille eleştiriyor. Z kuşağına özgü dokunuşlara sahip, Romeo’nun eski sevgilisi Rosaline’nin gözünden bizlere hikaye anlatan absürt bir romantik komedi. Romeo ve Juliet oyunu defalarca kurgulandı. Kimi zaman modern bir vampir hikayesi oldu kimi zamansa bir Bollywood masalı. Her seferinde daha farklı, daha trajik; bazen daha alaycı bir dil kullanıldı. Sıradan bir romantik komedi gibi görünmesine rağmen farklı hissettiren bir çok özelliği var. Bir dönem filmi olmasına rağmen karakterler eski çağdan da kopmayan modern kıyafetler giyiyor. O dönemdeki sevgiliden beklenen mektupların bize verdiği hissiyat adeta WhatsApp mesajları tadında. Yapılan esprilerin dönemdeki sorunları eşleştiriş tarzıysa epey havalı.
Rosaline, ataerkil sistemin dayatıldığı bir dönemde yazılmış aşk hikayelerini haklı olarak dalgaya alıyor. Babası kendisinin evlilik yaşı geldiği konusunda ne kadar baskıcı ve ısrarcı olsa da Rosaline ailesine karşı olan tavrını bozmadan tercihlerini savunabilen bir karakter. Güçlü bir kadın imajı çizilmiş fakat Romeo’yu takıntı haline getirmesiyle gösteriyor ki film kendi içinde bir tezatlık barındırıyor. Uzun zamandır görmediği kuzeni Juliet’in baloda Romeo’yla tanışmış ve birbirilerine aşık olmuş olmalarını pek hoş karşılamıyor doğal olarak. Yüzyıllar boyunca umutsuz bir romantik olarak tanıdığımız Romeo’yu arayış içinde bir ergen olarak görmek baya eğlenceli tabii. Rosaline’in bu ihanet karşılığında Juliet’i tamamen Romeo’dan soğutmak için yaptığı eğlenceli planlar, öğrettiği flört teknikleri o dönemdeki monotonluğa farklı bir bakış açısı katıyor.
Juliet tamamen aile yapısına göre yetişmiş olduğu için Rosaline onu çok küçümsüyor. Filmin bu kısmında Juliet karakterini de dalgaya alıyoruz yani. Bazı kısımlar aslında Romeo ve Juliet oeijinal metninden direkt alınmış. Özellikle finale doğru yaşanan zehirli ilaç sahnesi normalde ne kadar trajik olsa da filmde bir o kadar komikti. Burada Rosaline’nin hikayeyi adeta bizim gözümüzle yorumlaması da sağlam bir mizah unsuru olmuş.
Gelelim filmin en çekici yanına…Tabii ki Rosaline’e talip olan Dario’dan başkası değil. Bambaşka bir hikayeye yelken açarken başrol erkek karakterimiz olmazsa olmaz malum. Başlarda Dario’ya karşı nefret beslemiş olsa da romantik komedi klişelerinden olan nefretten dönüşen aşkı severek izletiyor kendini. Rosaline karakterine hayat veren Kaitlyn Dever da çok başarılı bir iş çıkartmış. Film, bu sene yayınlanan ve yine önemli bir eserden uyarlama olan Persuasion’ın aksine modern bir hikaye sunmayı başarmış.
Rosaline filmini Disney+’ta izleyebilirsiniz.
Fragman:
Biraz Daha William Shakespeare
Lion King – Hamlet (1994)
1994 yılında gösterime giren Disney’in en sevilen animasyonlarından biri olan Lion King, tam olarak Hamlet’den uyarlama olmasa da birçok benzerlik barından önemli bir yapım. Hamlet bildiğiniz üzere William Shakespeare’in en değerli eserlerinden biri. Bu bağlamda bakılınca uyarlama olmasa bile etkilenilmiş olması çok normal geliyor. Oyun ve film arasındaki en önemli ortak nokta bir taht kavgasını konu alıyor olması. Her ikisinde de kötü adam olarak bir amca karakteri var.
Mufasa’nın küçük kardeşi Scar, tahtı ele geçirebilmek için genç Simba ve Mufasa’yı öldürme planları yapar. Mufasa, sonunda Scar’ın entrikaları nedeniyle ölür. Hamlet‘teyse prensin amcası Claudius da kral olabilmek için kardeşini öldürüyordu.
Lion King filmini Disney+’ta izleyebilirsiniz.
West Side Story – Romeo and Juliet (1961)
Başrollerinde Richard Beymer ve Natalie Wood gibi önemli oyuncuların yer aldığı film için şimdiye kadar yapılmış en başarılı Romeo ve Juliet uyarlaması diyebiliriz. Gerçek bir müzikal devi olan bu yapımda Maria ve Tony’in yasak aşkı anlatılıyor. Sadece bir aşk hikayesi olmaktan çıkan film, aynı zamanda ırkçılık üzerine yapılan önemli bir uyarlama.
Aslında West Side Story’nin yaratıcılarının politik konuları ilk ele alışları değil. Şovun bestecisi Leonard Bernstein ile koreografı ve yönetmeni Jerome Robbins’in 1944 tarihinde The Town isimli şovda önemli bir adım atmış, korolarında beyaz kadınlarla el ele tutuşan siyahi erkekler yer alıyormuş.
West Side Story filmini Apple TV+’ta izleyebilirsiniz.
10 Things I Hate About You – Hırçın Kız (1999)
William Shakespeare’in diğer eserlerine kıyasla nispeten daha az bilinen Hırçın Kız oyunundan uyarlanan film, sevilen bir romantik komedi yapımı. Film; Julia Stiles, Heath Ledger, Gabrielle Union ve Joseph Gordon-Levitt’in kariyerlerini başlattı. 1999 yapımı filmin konusu Hırçın Kız‘la birebir aynı sayılabilir ama olay örgüsünde modern dokunuşlar var. Özellikle filmdeki karakterlere oyundakilerle aynı isimler verilmiş. Oyunda iki kız kardeşten birisi evlenmeden diğeri de evlenmiyor. Filmde ise bunu liseli popüler öğrenci ve asi kız kardeş zıtlığı ile izliyoruz. Sadece Shakespeare’in eserini değil, yayınlandığı dönemi de yüceltiyor. 2000’lerin başındaki moda ve okuldaki sosyal statü anlayışı filmde çok sağlam işleniyor.
10 Things I Hate About You filmini Apple TV+’ta izleyebilirsiniz.
The King – IV.Henry ve V.Henry (2019)
Filmin senaryosu, William Shakespeare tarafından kaleme alınmış olan IV. Henry, Bölüm 1, Bölüm 2 ve V. Henry oyunlarından esinlenilerek David Michôd ve Joel Edgerton tarafından yazıldı. Başrolde Timothée Chalamet yer alan film son zamanların en iyi uyarlamalarından. William Shakespeare’in İngiltere kralı V. Henry’nin hayatına dayanarak yazdığı bu tarihsel oyun, gerçek olaylardan uyarlama özelliğini de taşıyor.
The King filmini Netflix’te izleyebilirsiniz.
Ran – Kral Lear (1985)
Fransa ve Japonya ortak yapımı Ran’ın Japoncada kelime anlamı kaostur. Usta yönetmen Akira Kurosawa’nın yönettiği film en kalıcı ve en iyi bilinen Shakespeare uyarlaması. Orta Çağ Japonyası’nda geçen film, emekli olmaya ve imparatorluğunu üç oğluna devretmeye karar veren yaşlı bir babayı konu alıyor.
Ran filmini Apple TV+’ta izleyebilirsiniz.