Mukadderat: Ataerkil Düzene Başkaldırarak Dönüşen Emekçi Bir Kadın Hikâyesi

Orçun Onat Demiröz
Orçun Onat Demiröz
Lisans öğrenimini 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Akabinde yüksek lisans için Viyana’ya gitti ve 4 yıl kadar Avusturya’da yaşadı. 2015 yılında Türkiye’ye döndü ve...
6 dakikalık okuma

Prömiyerini 61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nde yapan Mukadderat, “En İyi Film” ödülünü alarak dikkatleri üzerine çekti. Aynı zamanda Nur Sürer’e “En İyi Kadın Oyuncu”, Osman Sonant’a ise “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödülleri kazandıran yapım, benzer taşra anlatılarına sıkışıp kalan ulusal sinemamız içinde farklı bir yoldan ilerlemeyi de başardı.

Tabii usta oyuncu Nur Sürer’in Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin kapanış gecesinde aldığı ödülü Yılmaz Güney’e ithaf etmesi ve “Bu ödülü, çoğunlukla değersizleştirilmek istenilen, bundan 40 yıl önce yaşamını yitiren, biz sinemacıların en kıymetlisi, ustamız Yılmaz Güney için alıyorum,” ifadesi başka bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Zaten sözkonusu Yılmaz Güney olunca sosyal medyadaki linçten kaçmak da mümkün olmuyor.

Ancak Mukadderat‘a geçmeden önce bu konuyu biraz daha açmak gerektiğine inanıyorum. Neticede Yılmaz Güney, egemen ideolojiye ve kültüre hayatı boyunca kafa tutmuş, politik filmleriyle de burjuvazi karşıtı, antiemperyalist, toplumcu “üçüncü sinema” anlayışının ülkemizdeki dönüm noktası olmuş uluslararası bir isim. Kökeni ve devrimci perspektifi dolayısıyla da hâlâ kolayca hedefe konabilen, nefret öznesine dönüştürülebilen bir sinema emekçisi.

Doğrusu onun çelişkilerle ve pişmanlıklarla dolu varoluş pratiğini anlayabilmek de öyle kolay değil. Yenice’den çıkıp kendisini adadığı yol, kimliği, komünist olduğu için yaşadığı devlet terörü, hapishane yılları, ödediği bedeller ve her şeye rağmen gelişme çabası ondan bahsedilirken açılması gereken parantezler.

Bununla birlikte Kuru Otlar Üstüne filmine dair yazdığım incelemede Nuri Bilge Ceylan’ın Dostoyevski’yi işaret ederek yaptığı “ad hominem”den bahsetmiştim, insanı değiştiren zaman, mekân, üretim ilişkileri ve değişen ihtiyaçlara değinmiştim. Dolayısıyla insan olmanın belli bir sosyal ve tarihsel oluşum içinde belirlendiğini unutmamak lazım. Yılmaz Güney’e bakarken de onu yaratan sosyopolitik ve kültürel gerçekliği es geçmemek gerekiyor.

Buradan Mukadderat filmine geçebiliriz.

Mukadderat

Mukadderat: Kara Komedinin Gücü ve Meselesini İyi Anlatan Bir Film

Aslına bakılırsa Mukadderat‘ın yönetmeni Nadim Güç; Anne, Kadın, Camdaki Kız gibi dizilerden tanınan bir yönetmen. Bu yönüyle de uzun soluklu kadın hikâyeleri anlatmaya alışkın bir isim. Mukadderat ise ilk uzun metrajı. Çoğu yönetmen için “debut” film bir kâbusa dönüşebilir ama Nadim Güç bunun altından başarıyla kalkıyor.

Elbette bu başarı sadece Nadim Güç’e ait değil. Filmin yazarı Erdi Işık ile yakaladığı uyumu açmak lazım, çünkü Erdi Işık’ın Kastamonu Cide’de kurduğu bu kadın hikâyesi belli ki fazlasıyla tanıdık, fazlasıyla bildik. Bu nedenle de sindirilmiş bir senaryo ve iyi yazılmış karakterlerle karşı karşıyayız. Bu da yönetmen Nadim Güç’ün elini rahatlatıyor.

Filmin sahip olduğu doğal ve sahici damar da buradan geliyor. Ayrıca Cide’nin edebiyatımızın usta ve toplumcu yazarlarından Rıfat Ilgaz’ın memleketi olduğunu hatırlatayım. Filmde Rıfat Ilgaz’a verilen selam da o yüzden çok yerinde. Tabii sinema emekçisi Ahmet Uluçay’a verilen referansı da gözden kaçırmamak gerekiyor. O referans filmin simgelediklerine dair önemli bir işaret taşıyor.

Bununla birlikte maalesef “arthouse” sinemamız son yıllarda bir çıkmaza girmiş durumda ve özgün yapımlar çıkarmakta zorlanıyor. Bu durumun sebepleri arasında dijial platformların içerik kavramını değiştirmesi, niteliğin giderek önemini kaybetmesi ve yaşanılan ekonomik kriz bulunuyor. Fakat son olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) düzenlediği İstanbul Film Festivali’nden “Ulusal Yarışma”nın kaldırılması içinde bulunduğumuz duruma dair önemli bir gösteren sunuyor.

mukadderat

“Oedipus” kompleksine sahip mizojinist eril karakterler, taşranın uğursuzluğu, Anadolu idealizmi, yabancılaşma, benmerkezcilik, örtük politik göndermeler ve atalet temalı hikâyeler etrafında dönüp duruyoruz. Bu açıdan Mukadderat benzer toplumsal kodları kullanıyor belki ama yapısal olarak da ayrışıyor.

Bir yandan da filmi izlerken “Taylan Biraderler” sinemasında görmeye alışkın olduğumuz özellikler ve absürtlükler ile karşılaşıyoruz. Fakat Mukadderat‘ın Taylan Biraderler’in Azizler veya Andropoz gibi son dönem işlerinde yapamadığı türden şeyleri başardığının altını çizmek gerekiyor. Tabii bu örnekler arasına Berkun Oya’nın Türkiye’nin son 20 yılındaki hegemonik değişimi, sınıfsal kutuplaşmayı ve kültürel yozlaşmayı görmezden gelerek yaptığı orta sınıf eleştirisi Kuvvetli Bir Alkış‘ı da ekleyebiliriz.

Açıkçası Mukadderat‘ın hayattaki tek vazifesi bir eş olmak olan ve kocasının ölümünden sonra da artık bir köşeye çekilip etliye sütlüye karışmadan oturması beklenen yaşlı bir kadını merkezine alması çok kıymetli. Bu çok anlatılan bir öykü değil. Ancak bundan daha önemlisi ataerkil düzene ve “elâlem” tarafından baskılanan kadınlara dair toplumsal eleştirisini sunarken aldığı yol. Mukadderat bu eleştirisini didaktik ve sıkıcı olmadan kara komedi ögelerini kullanarak yapıyor, doğru bir sınıf perspektifi çiziyor. Kadınların kimseye muhtaç olmadan çalışmasının, üretime katılmasının, emeğin altını layıkıyla çiziyor.

O nedenle İkinci Bahar dizisinde Türkan Şoray’ın canlandırdığı “Hanım” karakterini hatırlatan “Sultan” karakteri damardan işliyor. Sultan’ın uyanışı, tabuları kırmaya başlaması, dedikodular ile ilgilenmemesi ve mahalle baskılarını yok sayarak girdiği yol da çok keyif veriyor. Ayrıca bu rolün Nur Sürer için yazıldığı da çok belli. Bereketli Topraklar Üzerinde, Yılanların Öcü, Uçurtmayı Vurmasınlar gibi Türk sinemasının en kült filmlerinde yer almış Nur Sürer’in karakteri yansıtma biçimi gerçekten harikulade. Zaten onun politik duruşunu ve kadın haklarıyla ilgili verdiği mücadeleleri düşününce bu rolü ondan daha iyi oynayabilecek kimse yok. Fakat tüm cast’ın çok doğru seçildiğini belirtmem lazım. Osman Sonant ve Aslıhan Gürbüz de performanslarıyla dikkat çekiyor.

Sonuç olarak Mukadderat, hem odağına aldığı kadın hikâyesiyle hem de oyuncu performanslarıyla meselesini çok iyi anlatıyor. Dünyaları sırtında taşıyan tüm emekçi kadınlara selam olsun…

Mukadderat dosyasına buradan ulaşabilirsiniz.

*Yazı, Episode derginin 59. sayısında yayımlanmıştır.

Bu içeriği paylaş
Lisans öğrenimini 2010 yılında İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesinde tamamladı. Akabinde yüksek lisans için Viyana’ya gitti ve 4 yıl kadar Avusturya’da yaşadı. 2015 yılında Türkiye’ye döndü ve çeşitli kültür/sanat dergilerinde, eklerde, bloglarda yazarlık yaptı. Aynı zamanda birçok ajansta da metin ve içerik yazarı olarak çalıştı. Hayatına yazar, yorumcu ve DJ olarak devam ediyor.

Episode Dergi

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Son Bölümlerimiz...

Podcast

Kritik Eşik – 58: Yabani

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Yabani dizisini konuşuyor.

LISTEN
58. Bölüm
Süre: 7:13

Kritik Eşik – 57: Kirli Sepeti

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Kirli Sepeti'ni konuşuyor.

LISTEN
57. Bölüm
Süre: 11:21

Kritik Eşik – 56: Dilek Taşı

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Dilek Taşı dizisini konuşuyor.

LISTEN
56. Bölüm
Süre: 15:36

Kritik Eşik – 55: Bambaşka Biri

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Bambaşka Biri dizisini konuşuyor.

LISTEN
55. Bölüm
Süre: 19:07

Kritik Eşik – 54: Aile ve Adım Farah Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Aile ve Adım Farah'ı konuşuyor.

LISTEN
54. Bölüm
Süre: 18:18

Kritik Eşik – 53: Ömer ve Yargı Yeni Sezon

Episode’un editörleri Özlem Özdemir, Yasemin Şefik ve Engin İnan, Kritik Eşik'in yeni bölümünde Ömer ve Yargı dizilerinin yeni sezonları.

LISTEN
53. Bölüm
Süre: 19:30

Son Bölümlerimiz...

Video

Episode TV’nin Sevilen Programı ‘Oben Budak’la Falan Filan’ Yeni Bölümüyle Yayında

Episode TV’nin sevilen programlarından Oben Budak'la Falan Filan heyecan verici yeni bölümüyle…

‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’nin Yeni Bölümünde Mutluluk Konuşuldu

Episode TV'nin sevilen programlarından Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi'nin 4. bölümü, 8…

Episode TV’nin ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Programının 3. Bölümü Yayınlandı

Bugün yayınlanan Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi 3. bölümünde "Nikahta Keramet Var…

Episode TV’den ‘Deniz Tezuysal ile Kesin Bilgi’ Kendine Has Üslubuyla Devam Ediyor

Episode Dergi YouTube kanalı Episode TV’nin yeni içeriklerinden Deniz Tezuysal ile Kesin…

Mehmet Kurtuluş Episode’a Konuştu

Kurz und schmerzlos (1998), Im Juli (2000), Gegen die Wand (2004) gibi…

Popüler İçerikler

‘Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli’, Türkiye’nin Yakın Siyasi Tarihine Işık Tutuyor

soL TV'nin ilk bölümü şubatta yayınlanan yeni belgesel serisi Medusa'nın Salı: Bir…

Editör
Tarafından Editör

E-Bülten'imize Abone Olun!

En yeni içeriklerimizden ilk siz haberdar olun! Bültenimize abone olun!

Çok Okunanlar

Furkan Andıç tabii’nin ‘Muhabir’ Dizisinden Çıkarıldı

TRT'nin Teşkilat dizisinde rol alan Aybüke Pusat'ın diziden çıkarılmasının ardından ona destek…

Editör
Tarafından Editör
Dizi dünyasının tek adresi: Episode Gelişmeleri takip etmek için yeni sayıyı okumayı unutmayın!