Episode Dergi’nin 62. sayısında kapak konumuz, 5. sezonuyla final yapacak Stranger Things. Macera sona ererken dizinin ikonik oyuncuları Charlie Heaton (Jonathan), Jamie Campbell Bower (Vecna/One) ve Natalia Dyer (Nancy) ile konuştuk.
Stranger Things‘in yaratıcıları Matt ve Ross Duffer ile yaptığımız özel röportaja buradan ulaşabilirsiniz.
Hawkins’te Bütün Sırlar Açığa Çıkmadan Hemen Önce…
O karanlık dehlizlerdeki son randevu. Stranger Things‘in ikonik oyuncu kadrosuyla yaptığımız özel roundtable röportajında, Vecna’nın zihnindeki bitmemiş işten efsanevi set hatıralarına kadar final sezonunun her ayrıntısını didikledik.
“Running Up That Hill” çalmaya başladığında kalbimizin ritmini değiştiren, Eleven’ın van’ı devirdiği anın verdiği hazzı unutabilir miyiz? Ya da Eddie Munson’ın o ikonik gitar solosuyla kahramanca veda edişini… Stranger Things, sekiz yıl boyunca bize sadece nostalji değil, aynı zamanda görsel ve işitsel bir miras bıraktı. Bu mirası taşıyan final sezonu yaklaşıyor ve biz, hikâyenin nereye varacağını bilmenin heyecanıyla yanıp tutuşuyoruz. Acaba final, o unutulmaz anların üzerine çıkabilecek, akıllara kazınacak yeni bir sahne yaratabilecek mi?
İşte bu sorular kafamızda dönerken, Zoom aracılığı ile dizinin yeni sezonu için düzenlenen basın gününe katılıp kendimizi, final sezonunun perde arkası mimarları olan Charlie Heaton (Jonathan), Jamie Campbell Bower (Vecna/One) ve Natalia Dyer (Nancy) ile yüz yüze bulduk. Karşımızda, Hawkins’in karanlık sırlarını taşıyan oyuncular ve yapım ekibi vardı. Roundtable formatının doğası gereği, her bir gazetecinin kendi sorularına odaklanması gerekiyordu. Biz de mikrofonu eline alıp, izleyicinin merak ettiği en can alıcı noktalara dokunmaya çalıştık.

Charlie Heaton, sohbetin hemen başında Duffer Kardeşlerin yarattığı dünyanın önemini vurguluyor: “Duffer Kardeşlerin her sezon yaptığı güçlü göndermeler, o harika hikâyelere yazılmış bir aşk mektubu gibi.” Gerçekten de öyle, temalar öyle derinlikli kullanılıyor ki, izleyici olarak, oturduğunuz yerden bir başka heyecanlanıyorsunuz.
Oyunculardan ilk olarak setteki ilk günlerinin anlatılması istendi. Her oyuncunun heyecan ve kaygı karışımı anıları bu şekilde ortaya çıkmaya başladı.
Jamie Campbell Bower (JCB): “İlk günüm bulanıktı, ateşli bir rüya gibiydi. Vecna için bir kamera testiydi. Dördüncü sezon okumalarında herkesin ne kadar nazik olduğunu fark ettiğimi hatırlıyorum. Tabii ki ilk günün kaygılı ruh hali içindeydim.” diyerek heyecanını paylaştı.
Natalia Dyer’ın setteki ilk günü ise Joe (Keery) ile yatak odası sahnesiymiş. “Çok gergindim ama karakterin için inşa edilmiş o inanılmaz seti görünce heyecanım katlanmıştı. Joe ile çalışmak sinir bozucuydu (gülüyor) ama çok eğlenceliydi.”
Charlie Heaton ise okuma provalarından itibaren çok heyecanlı olduğunu anlattı. Karakterinin sesini oturtmaya çalıştığını, hem okumaya hem de o karakter olmaya çalışmanın ne kadar gergin bir ruh hali yarattığını anlattı. İlk sahnesi ise okulda poster astığı o anmış.
Dizinin popüler kültürde bıraktığı izler tartışılmaz. Peki onlara göre bu ikonik izlerin en geçerlisi hangisi? Ekip bu konuda tek bir noktada birleşiyor: El feneri. Heaton ise buna Noel ışıkları ve alfabeyi ekliyor: Gerçekten de Joyce’un Noel ışıklarını asıp, Will ile iletişim kurduğu sahneyi kimse unutamaz. Ama bisikletlerine atlayıp el fenerleriyle ormana dalan çocuk figürü gerçekten de dizinin imzalarından biri.
Soru sora sırası bana geldiğinde, dördüncü sezonla birlikte Stranger Things‘in aldığı daha karanlık, hatta zaman zaman korku filmi estetiğine kayan ton hakkında konuşmak istiyorum. Bu atmosfer değişimi, performansları nasıl etkiledi ve final sezonunda daha da karanlık bir ton beklemeli miyiz?
Jamie Campbell Bower başlıyor söze “Sanırım öyle. Evet, hâlâ çok fazla karanlık sahne bekleyebilirsiniz. Dizinin ölçeği katlanarak arttı. Dördüncü sezonu çekerken ‘Vay canına, bu çılgınlık!’ dediğimi hatırlıyorum ve beşinci sezon bunu çok aştı. Korku referansları ve benzeri her şeyin daha da genişlemesini bekleyebilirsiniz.”
Natalia Dyer sözü devam ettiriyor: “Bu dizi sezondan sezona farklı bir tona sahip oldu. Birinci sezon daha gerçekçi ve ciddiydi; üçüncü sezon ise daha popüler ve eğlenceli. Ama evet, geçen sezon kesinlikle daha karanlık hissettirdi. Masada okuduğumuzda insanların kemiklerinin kırıldığı sahneler, ağırlığı ve riskleri etkiliyor. Ve bu sezon da risklerin daha yüksek olmaya devam ettiğini düşünüyorum.”
Ve son olarak Charlie Heaton: “Duffer’lar her zaman cilt olarak bahsettiler. Her cilt bağımsız bir bölüm gibiydi ve her cilt yeni bir tona sahipti. Dördüncü sezon, Elm Sokağında Kabus gibi konulara eğiliyor ve o popüler aşk mektubu havasını korumayı başarıyorlar. Bu sayede, yeni nesil izleyiciyi bu tür filmlerle tanıştırıyorlar, ki bu harika bir şey.”

Natalia Dyer‘a, Nancy gibi 80’lerde Ortabatı’da bir kasabada güçlü bir kadın karakteri canlandırmak için ne kadar araştırma yaptığı soruluyor. Genç oyuncu; “Bence bunun bir kısmı herhangi bir nesilde büyüyen bir kadın olmaktan kaynaklanıyor. Hâlâ size inanmayan insanlarda kadın düşmanlığını yaşıyorsunuz. Bu durumu deneyimleyebilmek ve gücünü geri aldığı anları yaşamak gerçekten eğlenceli ve rahatlatıcı oldu” 80’lerde gazetecilik yapan annesinin hikayeleri role hazırlanmasında büyük katkı sağlamış.
Dizi sadece senaryosu ile değil 80’leri hatırlama şekli ve ikonik aksesuarları ile de ünlü. Set ortamının aksesuar yönünden bir hazine gibi olduğu varsayılırsa, o hazineden kendilerine bir hatıra alıp almadıkları soruluyor.

Jamie Campbell Bower: “Bir Vecna eli sakladım. Sanırım içini doldurup bir bardağa koyacağım. Ayrıca iki tane yüz maskesi parçası ve bir çene de vardı ama ben eli tercih ettim,” diyor gülerek.
Natalia Dyer ise Nancy’nin dolabından bir kot pantolon ve bir ceket almış. Ve de tabii ki birkaç parça peruk! Bütün bunların ona hediye edildiğinin de altını çiziyor: “Çalmadım (gülerek)!”
Charlie Heaton’a ise Duffer Kardeşler, Jonathan’ın kamerasını hediye etmiş ki, bu onun için çok özel bir parça.
Maddiyat önemli tabii de peki, maneviyat? Diziden tek bir bölüm veya sahne seçmeleri gerekse hangisini yanlarına alırlardı? JCB minibüsün devrildiği ilk sezon sahnesini, Heaton ise Max’in o unutulmaz sekansını ve ilk sezondaki tuz banyosuna girdiği sahneyi seçiyor.
Bu seçimlerle birlikte röportajın sonuna yaklaşıyoruz. Soru sorma sırası tekrar bana geldiğinde Jamie Campbell Bower’a yöneliyorum:
Dördüncü sezonda Vecna ve Will arasında oluşan telepatik bağ, hikâyeyi daha karanlık ve kişisel hale getirmişti. Final sezonunda bu bağın daha da derinleştiğini, hatta belki daha tehlikeli bir şekilde ele alındığını görecek miydik?
Jamie Campbell Bower: “Vecna ile aramızda bitmemiş bir hikâye olduğunu hissediyorum. İnsanlar bana hep ‘Vecna tekrar geldiğinde ne umuyorsun?’ diye soruyor. Kesinlikle bitmemiş bir iş var ve evet, yani, Vecna’nın gücü Will’in zihnine girmesinde. İşte bu, bilirsiniz, çekmecelerinde karanlığı arayacak ve karanlığını bulacak.”
Genç oyuncu, daha fazla spoiler vermemek için cevabı kısa kesiyor. İşin heyecanı kaçmasın diye üstelemiyoruz. Sonuçta o büyük finali bizzat izleyerek deneyimlemek istiyoruz.
Stranger Things beşinci sezon Netflix’te üç parça halinde yayımlanacak. Dört bölümlük ilk kısım gösterimdeyken üç bölümlük ikinci kısım 26 Aralık’ta ve serinin final bölümü 1 Ocak’ta gösterime girecek.