“Aşk 101”: Aşkı Keşfetmek Adına Zamansız Bir Gençlik Dizisi I Sevtap Tuzcu

[highlight]Netflix’in üçüncü yerli orijinal yapımı Aşk 101 (Love 101) dizisinin setini merak edenler, toplanın! Dergimizin editörlerinden Sevtap Tuzcu anlatıyor…[/highlight]

Netflix, geçen ay üçüncü Türk dizisi için kollarını sıvadığını açıklamıştı. Dizinin oyuncu kadrosunda Kubilay Aka, Mert Yazıcıoğlu, Alina Boz, Selahattin Paşalı, İpek Filiz Yazıcı, Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu yer alıyor. Ayrıca Tuba Ünsal ve Bade İşçil de kadroda olacaklarını Instagram hikâyelerinde duyurdu.

Aşkı keşfetmek adına zamansız bir gençlik hikâyesini konu alan sekiz bölümlük dizinin önümüzdeki yıl yayına girmesi planlanıyor.

1998’de geçen ve günümüze uzanan Aşk 101, okula devam edebilmek için en sevdikleri öğretmenlerinin (Pınar Deniz) ayrılmasını önlemek üzere plan yapan bir grup asi gencin öyküsünü anlatıyor. Öğretmenlerini yeni basketbol koçlarına (Kaan Urgancıoğlu) âşık etmek üzere işe koyulduklarındaysa asıl kendileri aşkı keşfetmeye başlıyorlar.

Çıktıkları bu yolculukta birbirleri hakkında bildiklerinden çok daha fazla ortak noktaları olduğunu, beraberken ne kadar güçlü olduklarını ve sevginin zorla var edilemeyeceğini fark ediyorlar.

Dizi bizi flashback manyağı yapacak!

Senaryosu Meriç Acemi’nin elinden çıkan Ay Yapım imzalı dizinin yönetmeni Ahmet Katıksız’la Deniz Yorulmazer. Son olarak Ufak Tefek Cinayetler sayesinde evimizin salonunda kalemiyle misafir ettiğimiz Meriç Acemi, çapraz anlatımı ve ustaca işlenmiş karakterleriyle bizi flashback manyağı yapacaktır diye tahmin ediyorum.

Medya mensupları ve influencerlar için düzenlenen set ziyaretinde 5. bölümün çekimlerine bir göz atma ve dizinin başrol oyuncularıyla sohbet etme fırsatını yakaladık. Basında henüz çok fazla bilgi dolanmamasına rağmen özellikle Pınar Deniz ve Kaan Urgancıoğlu fanlarının örgütlenmişçesine sosyal medya hesaplarımızdan soru yağmuruna tutmaları, inanılmaz şaşırttı bizi.

Okulun asi gençlerini canlandıracak Alina Boz, İpek Filiz Yazıcı, Kubilay Aka, Mert Yazıcıoğlu ve Selahattin Paşalı’nın öğrenci kimlikleri içinde formalarıyla sınıflardan birinde oturup bize projeden bahsederken pek rahat hissettikleri görülüyordu. Yara bere içinde karşımızda oturuyorlardı; belli ki bir kavgadan çıkılmıştı. Söyleşi esnasında da birbirlerini tiye alıp şakalaşmadan duramamaları, güzel bir ekip ruhu yakalandığının göstergesiydi.

Yazmadan geçemeyeceğim…

Yurtdışına gittiğim röportajlarda Netflix ajanlarının hep dişi olması gözüme ilişmişti. Hareketli, dinamik ve renkli ortamlarda bulundum daima. Belki de Bu nedenle Netflix’i kafamda hep dişi bir marka olarak konumlandırdım. Netflix Türkiye’nin de PR işbirliği konusunda Golin Istanbul ile anlaşmış olması, bu sebeple bana pek yerinde geldi.

Kadınların ev sahipliğinde geçen dizinin konusuna uygun bir etkinlik gerçekleşti o gün. Dizinin konseptine uygun olarak “kantinden” tost, sosisli sandviç ve patates kızartmasıyla ağırlandık.

Bacaklarımızın zar zor sığdığı okul sıralarında dizilmiş bir şekilde oyuncuların ağzından projeye dair ayrıntıları dinlerken sıralara kazınmış resimleri incelemeden geçemedim.

Okulun bahçesinde otururken de ister istemez her birimiz nostalji rüzgârına kapıldık. Kimi lise aşkına kadar inerken, kimi hayatında önemli yer edinmiş hocalarından bahsetti. Etkinliğin sonunda keplerimizi başımıza geçirdik ve mezuniyet fotoğrafımız da çekildikten sonra günümüze geri döndük.

Projenin hem gençlerin hem de 90’larda ergenliğinin demini yaşayanların ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Hatta Aşk 101, sürekli şekil değiştiren aşka dair yeni pencereler ve bakış açıları keşfedeceğimize dair vaatlerde bulunuyor…