“Avengers: Endgame”: Oyun, Kuralına Göre Son Buluyor I N. Levent Tanıl
[highlight]Şüphesiz ki Marvel Sinematik Evreni (MCU), izleyicisini hayal gücünün sınırsızlıklarıyla buluşturmayı layığıyla başarabilen ender oluşumlardan. 2008 yılındaki Iron Man (Demir Adam) filmiyle başlattığı beyazperde serüvenini önemli fazlar açarak şekillendiren bu dünya, ortaya çıkardığı 22 filmlik arşivini Avengers: Endgame (Yenilmezler: Oyunun Sonu) çatısı altında görkemli bir sona ulaştırıyor…[/highlight]
Geçen sene tam da bu dönemlerde vizyonla buluşan Avengers: Infinity War (Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı) hikâyesini üç farklı koldan ilerleterek her filmin kendi ambiyansını bir arada harmanlamayı başarabilen bir iş olmuştu. Özellikle de ilk iki Avengers (Yenilmezler) filminin yönetmeni Joss Whedon’dan koltuğu devralan Russo Kardeşler’in büyük final öncesi ortaya çıkarttığı bu farklı Avengers kompozisyonu ufak tefek sırıtmalara maruz kalsa da Thanos gibi etkisi hâlâ sıcak, başarılı bir “villain” betimi sayesinde mevcut evrende yepyeni bir duruşun açılacağının ilk sinyallerini verdi.
Thanos, bana göre sinema perdesinde son 20 sene içerisinde karşılaşabileceğimiz en dolgun kötülerden. Infinity War filmindeki misyonu üzerinden yola çıkacak olursak evrene dair ortaya attığı savlar ve ulaşmak istediği zafer yolunda sergilediği acımasızlık, Endgame öncesinde hem evrenin temelinde hem de bu dünyanın takipçisi bizlerin üzerinde önemli bir etki oluşturdu. Bu etkinin güncelliği hâlâ sabit konumdayken buluştuğumuz Avengers: Endgame ise, 3 saat 1 dakikalık zaman zarfında evrenin tutkunlarını birçok sekansla mutlu edecek bir final filmi olmuş.
Açıkçası Endgame‘in Infinity War‘da aktarılan ciddiyeti sürdürme gibi bir derdi de yok. Bunun aksine Thanos’un oluşturduğu ve beklenilenin de ötesinde sempatik tepkilere yol açan cazibesinin önüne geçme çabasında yumuşatılmış bir hikâye örgüsü var bu filmde. Ancak bu durum, farklı mantık hataları ve kolaya kaçmalara rağmen kesinlikle göze çarpmıyor. Keza geride kalan 11 senede bu evrenin her filmine günden güne hazırlanan çizgi romanlarla içli dışlı fan kesimi açısından Endgame ne olursa olsun ömürlük bir hazine. Bu hazinenin olağanüstü bir değer kazanmasının baş etkenleriyse yönetmen kardeşler Joseph ve Anthony Russo.
Russo Biraderler, MCU açısından büyük şans
Marvel Evreni’ne ilk olarak Captain America: Winter Soldier‘la (Kaptan Amerika: Kış Askeri) dahil olan Russo Kardeşler, Steve Rogers’ı (Captain America) evrenin bütününü etkileyen bir süper kahraman etkileşimine kavuşturdular. Captain America serisinin son filmi Civil War ise (Kahramanların Savaşı) ortada bir kötü karakter olmadan, mevcut süper kahramanların karanlık yönlerini deşerek Marvel’ın siyasi konjoktürünü ortaya çıkartan yapımlarından biri olmayı başarmıştı. İki Captain America filminde sergiledikleri tutum ve evrenin diğer kahramanlarına da hâkim oluşları sayesinde Avengers etabına geçiş yapan Russo Kardeşler, Infinity War‘da kesinlikle sırıtmadılar. Aksine MCU açısından büyük şans olduklarını düşünenlerdenim. Bünyesinde neredeyse 10 bine yakın karakteri barındıran Marvel çizgi roman evreninin uçsuz bucaksızlığını göz önüne aldığımızda en ufak bir firede ipin ucunun kaçma tehlikesinin ağırlığı altında ilerleyen sinematik evrende Infinity War gibi bol keseden süper kahramanı olan bir filmin üstesinden gelmek gerçekten zordur. Bu zorluğun bilinciyle senaryonun tamamen Thanos üzerinden şekillenmesini sağlayan Russo Kardeşler, sondan bir önceki evreyi başarıyla atlattılar. Endgame ise, Thanos’un somut varlığıyla değil, onun bırakmış olduğu kötülüğün etkilerini yok etmeye çalışan Orijinal Altılı (Iron Man, Hulk, Hawyeke, Black Widow, Captain America, Thor) etrafında dönen ve evrendeki diğer kahramanlara da yerinde görevler yükleyen bir anlatı.
Bu çocuğu ufak tefek kusurlarına rağmen seviyoruz
Az önce de belirttiğim gibi; Endgame‘in belli başlı kusurları var: Bazı karakterlerin edindiği konumlar ve öyküsünün kırılmayla sonuca ulaşma anlarının basite indirgenmesi, çoğu sinema izleyicinin gözüne batabilir. Lakin bu stüdyonun seneden seneye izleyicisinin tepkilerini de göz önüne alarak büyütmüş olduğu bir çocuk var ortada ve izleyicilerin neredeyse yüzde 90’lık kısmı bu çocuğu ufak kusurlarıyla da sevmekten keyif alıyor. Bu sebepten beyazperde üzerinden seyircisiyle doğrudan temas kurabilen, karakterlerini benimseten ve birçok sahnesinde koca bir sinema salonunu epik-görsel şölen orgazmlarına katan bu dünyanın 11 sene önce başlatıp ilk etaptaki son durağına ulaştırdığı fantastik seyahatine katılmış olmaktan dolayı çok mutluyum.
Stüdyonun çektiği ilk film Iron Man‘den bu yana karşımıza çıkan her süper kahramanı onurlandıran dengeli senaryosu ve uzun süre üzerine çıkılması imkânsız görünen muhteşem savaş sahneleriyle Avengers: Endgame, bu alandaki liderliğini uzun yıllar boyunca herhangi bir yapıma kaptırmayacaktır…