Ayçin İnci Episode Okurları İçin Öneriyor
Episode yazarları, editörleri, oyuncular, senaristler, yönetmenler, her gün sizin için kitap, film, dizi, program, aktivite, aplikasyon öneriyor.
2003 yılında “Kurşun Yarası” dizisiyle adından söz ettiren Ayçin İnci, TV dizilerinin yanı sıra sinema ve tiyatroda da yer aldı. Son olarak 2019’da “Arka Sokaklar” dizisinde rol alan Ayçin İnci, okurlarımız için önerdiği film ve dizileri sıraladı.
…
Hemen herkesin duyarlılık göstererek evde kalmaya özen gösterdiği bugünlerde ben de kendimi meşgul etmek için normalden daha fazla çaba sarf ediyorum. Çünkü evde kendimizle “kaliteli” ve “nitelikli” geçiremeyeceğimiz vakitler bizi depresyona sürükleyebilir.
Ben bu aralar daha çok film ve dizi seyrediyorum. Son günlerde izlediklerim içinden Parasite filmini önerirken dizi olarak da mini dizilerden Unorthodox, Alias Grace ve Self Made’i tavsiye ederim.
Bunların dışında yazar dostlarımla bizleri oyalayacak “ortaklaşa öykü yazmak” gibi aktivitelere katılıyor, evde bulunan ama daha önce elime hiç almadığım gitarla alıştırmalar yapıyor ve yeni yemek tarifleri deniyorum.
Sizler de size keyif veren ve yaratıcılığınızı ön plana çıkaracak hobilerinize yönelebilir, bir şeyler üretebilirsiniz. Yarından itibaren ablam ve meslektaşım Ayça İnci ile görüntülü olarak jimnastik ve pilates yapacağız ve onun spor bilgisi sayesinde ben de form tutacağım.
Sizlere de Youtube’ta kolaylıkla bulabileceğiniz pilates ve bölgesel incelme programlarını izleyip yapmanızı tavsiye ederim.
Diziler
The Handmaid’s Tale (2017- ): Emmy ve 2 dalda Altın Küre ödüllü bir dizi. Başladığından beri soluksuz izliyorum. Margaret Atwood’un ödüllü ve çok satan Damızlık Kızın Öyküsü isimli romanından uyarlanmış.
Gelecekteki bir zamanda totaliter ve baskıcı rejimde hayatta kalmaya çalışan, son kalan “doğurgan” kadınlar ve gerilim dolu bir hayata şahit olmak isterseniz mutlaka izleyin derim.
The OA (2016-2019): 7 yıl boyunca kayıp olan ve gözleri görmeyen Prairie Johnson sonunda ortaya çıkar ama nasıl olduysa gözleri açılmıştır ve geldiği yere geri dönmek istemektedir. Siz de benim gibi bilimkurgu seviyorsanız bu diziyi izlemelisiniz.
Top of the Lake (2013-2017): Aslında bu diziyi merak etmemin öncelikli nedeni, Handmaid’s Tale’in başrolünde yer alan ve benim de hayranı olduğum Elisabeth Moss’un burada da başrolde yer almasıydı. Gerilim dolu, sürükleyici bir polisiye hikâyesi.
Dizinin gri ve puslu renkleri ve karakterlerin tuhaf hayatları bir süre sonra size de içine çekerek o kasabadaymışsınız gibi hissettiriyor.
The Sinner (2017- ): Petra Hammesfahr’ın aynı isimli kitabından uyarlanan dizide başlangıçta mutlu bir ailesi ve bebeği olan genç bir annenin aniden ortaya çıkan şiddet ve öfkesinin nedenlerine inerken geçmişindeki giz de ortaya çıkıyor. Polisiye, gerilim ve dram iç içe bir dizi.
The Act (2019): Yaşanmış bir hikâyeyi konu alan bu dizi, fedakâr ve bütün hayatını kızına adamış gibi görünen anne Dee Dee Blanchard (Patricia Arquette) ve doğuştan birçok hastalığı olan kızı Gypsy Rose Blanchard (Joey King) ile sizi çok şaşırtacak.
Diziyi izledikten sonra gerçek hayatlarını da araştırıp okudum. Kötülüğün sınırlarını zorlayan bir yaşam öyküsü.
Filmler
Sizlere sevdiğim kült filmlerden bir derleme yaptım. Ölmeden önce mutlaka izlenmesi gerekenler listesi yapsam bunları kesinlikle listeme koyardım.
Ölü Ozanlar Derneği (1989): Hakikaten devrimci bir bakış açısına sahip olan filmlerden biri… Gerek anlatımı gerekse de başroldeki Robin Williams’tan genç oyunculara dek, herkesin üst düzey performans göstermesi filme lezzet katıyor.
Guguk Kuşu (1975): Filmin orijinal ismi “One Flew Over the Cuckoo’s Nest” ve aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlandı.
Akıl hastası numarası yaparak güvenlik önlemleri daha az olan bir akıl hastanesine sevk edilen bir mahkûmun (Jack Nicholson) geçirdiği zamanı konu alıyor.
Being There (1979): Başrolünde Peter Sellers’ın oynadığı ve baştan sona oyunculuk dersi verdiği bir film.
Chance isimli, saf ve hayata dair hiçbir şey bilmeyen bahçıvanın tesadüfler silsilesi ile hatırı sayılır ve ünlü biri olması anlatılıyor.
Şöhret ve mevki gibi kavramların aslında ne kadar da içi boş olduklarını gösterirken bir yandan da sizleri kahkahalara boğmayı başarıyor.
Bir Zamanlar Amerika (1984): Adından da anlaşıldığı üzere Amerika’nın 1920’lerden 1960’lara kadar olan bir dönemini anlatıyor film.
Fakir bir Yahudi mahallesindeki çocukların birbirleri arasındaki ilişkileri ve o dönemin sosyal hayatını bizlere gösterirken mafya, ihanet, dostluk, ihanet gibi detayları da şahane biçimde gözler önüne seren klasikleşmiş bir filmdir.
Full Metal Jacket (1987): Stanley Kubrick’in filmi Vietnam Savaşı’nın öncesini ve savaş sırasında askerlerin başından geçen olayları anlatıyor. Savaş karşıtlığının ön plana çıktığı film, savaşın siyasi ve askeri etkilerinin yanı sıra psikolojik etkilerine de değiniyor.
1 Yorum
Gerçekten hepsi çok değerli, şahane filmler