Balamir Emren: ”Nedense Fiziği Düzgün Olanlar Kendini Dram Oyunculuğu İçinde Buluyor”
Akasya Durağı’nda Mert karakteriyle tanıdığımız, bu sezonda Dolunay dizisinin Engin’i olarak karşımıza çıkan Balamir Emren’le projeleri, özel hayatı ve sektörün geleceği hakkında sıcak ve samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
Merhaba, öncelikle kendinizi biraz tanıtır mısınız?
1985 İstanbul doğumluyum ve aslen İzmirliyim. Geniş bir çevrem olmasına rağmen daha butik yaşayan, neşeli ve dinamik bir adamım. Tüm hayatımı kısa tatiller hariç İstanbul’da geçirdim.
Oyunculuk kariyerinize nasıl başladınız?
Ailemin ve çevremin yönlendirmeleri sonucu kısacık bir reklam filmiyle başladı her şey. Bir senede 7-8 reklam filmi çektim, sonrasında ise daha çok diziler başta olmak üzere birçok projede yer aldım.
Oyunculuk konusunda herhangi bir eğitim aldınız mı?
Evet, Ayla Algan Akademi ve birkaç yurtdışı eğitimli özel oyuncu koçundan drama dersleri eğitimi aldım.
2008-2010 yılları arasında Akasya Durağı dizisinde Mert karakterine hayat vererek büyük isimlerle birlikte rol aldınız. Gelişiminize herhangi bir katkıları oldu mu? Set boyunca aranızdaki ikili ilişkiler nasıldı?
Çok özlediğim bir kadroydu diyebilirim. Rahmetli Zeki babamın ustalığını, benim öğrenmelere doymayan yapımla birleştirdiğim yıllardı. Çok sıcak ilişkilerimiz vardı ve genelde zor bulunan “oynarken yaşama, yaşarken oynama” kavramını Akasya Durağı’nda yakalamıştık. Bu yüzden de halkımız tarafından da bizim açımızdan da unutulmaz bir proje oldu.
Son olarak Dolunay dizisinin Engin’i olarak hayranlarınızın karşısına çıktınız. Engin çok çapkın, deli dolu, gözü pek, aklından geçeni hemen söyleyiveren biri. İlerleyen bölümlerde Engin’de büyük değişimler görebilecek miyiz?
Hassas ve ince düşünceli bir adam Engin, bunları da unutmayalım. Senaryomuz bize bile sürpriz, hep birlikte göreceğiz.
Bu çapkınlığını törpüleyecek ve onu kendine aşık edecek biri çıkacak mı karşısına?
Engin şu an zaten karmaşık bir ilişkinin içine girmeye başladı. Fakat eski ilişkiler, doğabilecek yeni ilişkiler farklı yollara yönlendirebilir.
Engin’in aşk hayatı bir yana Balamir Emren’in aşk hayatı nasıl? Bize biraz bundan bahseder misiniz?
2017’nin ilk çeyreğinde en radikal ve özel kararımı vererek nişanlandım. 30’lu yaşların başında ne istediğini bilir duruma geliyor insan ya da ne istemediğini. Onunla birlikteyken geçen günlerim dolu dolu ve her an aşkı, huzuru, saygıyı yaşatıyor. Beraberken yanaklarımız ağrıyor gülmekten, her anımız bir o kadar eğlenceli geçiyor.
Nasıl tanıştınız?
Biraz Yeşilçam tadında bizim hikayemiz. 🙂 13 sene önceye dayanan ve bugünlere gelen… Bir kafenin merdivenlerinde karşılaşıp hiçbir şey konuşmadan 10 saniye baktık birbirimize, sonrasında bir seneye yakın çok güzel birlikteliğimiz oldu. Ve tekrar dondurduğumuz yerden ilişkimizi bu boyutlara taşıdık.
Reyhan hanımla aranızdaki ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?
Reyhan’la tutkulu, yüksek enerjili bir ilişkimiz var. Birbirini tamamlayan iki ruhuz. Yıllar sonra onunla tekrar karşılaştığımda ben bu kadını nasıl kaybetmişim dedim kendime. Ki aslında hiç kaybetmemiş, güzel günlere bekletmişiz birbirimizi. Bir kahve yapıp orta noktayı bulmadan ertesi sabaha uyanmak istemediğimiz bir ilişki bizimkisi.
Oynadığınız dizi veya filmlerdeki karaktere bürünürken ne gibi ön hazırlıklar yapıyorsunuz?
Projesine göre kısa vadeli çalışmalarım oluyor. Rolüme göre karakter analizini yapıp o normlarda olan kişilerin ya da hayatların aralarına girip gözlem yapıyorum.
Şeytanın Kalbi Semur adlı sinema filminde rol aldınız. Aldığımız duyumlara göre çekimler sırasında ev konusunda bir aksilik yaşanmış. Bu durum karşısında tepkiniz ne oldu?
Gerçeği yansıtmayan haberler.
Bir röportajınızda “Sektörde yakışıklı olmak komedinin önünü keser,” demişsiniz. Böyle düşünmenize sebep olan nedir?
Ülkemizde nedense fiziği daha düzgün olan kişiler kendini dram oyunculuğu içinde buluyor, bazı istisnalar hariç. Sizden beklenen de bu çünkü. Komedi yapamayacakmışız gibi bir izlenim hakim ama fırsat buldukça bu durumu da aşmaya çalışılmalı.
Dizi veya sinema oyunculuğu dışında başka bir iş yapmak istediğiniz oldu mu?
Yakın gelecek planlarımın arasında var ama sizlere sürpriz olsun.
Yönetmenliğe ilginiz olduğunu biliyoruz. Uzun vadede böyle bir planınız var mı?
Öncelikle iyi bir oyuncu olarak herkesin takdirini almak istiyorum, ondan sonra uzun vadede evet böyle bir planım var. Ancak bunun içinde usta ellerden eğitim almam gerekecek. İşin matematiği kısmında kendime güveniyorum. Her işi profesyonelce yapmak içimi rahatlatan bir durum.
Dizi ve filmlerin yanı sıra sosyal hayatınızda neler yaparsınız?
Evcimen bir adamım ben, evimde arkadaşlarımla ailemle zaman geçirmeyi tercih ederim genellikle. Yani uzun uzun dost sohbetlerini, birlikte yemek yemeyi, spor yapmayı, köpeğimiz Bal’la vakit geçirmeyi kısacası kaliteli saatler geçirmeyi severim.
Bir izleyici olarak Türk televizyonlarındaki dizilerin artışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gündem projeleri çok oluyor. Medyada günlük hayatta meydana gelen birkaç olay internette fenomen oldu diye dizilere dökülmeye çalışıyor. Kısa vadede iyi gibi görünen projeler jet hızıyla bitiyor ve çok fazla dizi var algısı uyanıyor. Aslında tutan, yürüyen belli başlı işler var tıpkı Dolunay gibi…
Reyting oranı bir dizinin iyi olup olmadığını belirleyen bir etken mi?
Kesinlikle belirli olmadığını düşünüyorum! Oldukça iyi projeler kaliteli kadro reytingler yüzünden yayından kalkabiliyor. Gerçekten üzücü.
Okumakla aranız nasıl? İyi bir okuyucu mu yoksa iyi bir izleyici misiniz?
Yoğun çalışma temposundan zor fırsat bulsam da başucu kitaplarımı ihmal etmem. İyi bir izleyiciyimdir. Fırsat buldukça kült ve dinlendirici filmleri izlemeyi tercih ederim.