‘Dilek Taşı’ İlk Bölümüyle Bu Akşam Kanal D’de: Dizinin Oyuncuları Düşüncelerini Paylaştı

Duygu yüklü hikâyesiyle Dilek Taşı, bu akşam Kanal D‘de başlıyor. Sezonun en iddialı dizilerinden biriyle tanışmaya hazır mısınız?

İlk Bölüm Ön İzleme:

Başrollerini Salih Bademci, Hazal Subaşı ve Ozan Dolunay paylaştığı; Perihan Savaş, Özge Özberk, Teoman Kumbaracıbaşı ve Elif Doğan’ın önemli karakterleri üstlendiği dizi, bu akşam ilk bölümüyle izleyici karşısına çıkacak.

Kanal D’nin, yapımını Pastel Film, yapımcılığını Yaşar İrvül ve Efe İrvül’ün üstlendiği merakla beklenen yeni dizisi Dilek Taşı‘nın senaristliğini Can Sinan üstlenirken yönetmen koltuğunda Altan Dönmez oturuyor.

Dizinin oyuncuları heyecanlarını şu sözlerle ifade etti:

Salih Bademci (Mustafa Yılmaz)

Kanal D’nin iddialı dizisi Dilek Taşı ile ekrana dönüş yapıyorsunuz. Bu denli iddialı, çok konuşulan ve merakla beklenen bir dizide olmak size neler hissettiriyor?

Çok güzel geçiyor, çok heyecanlı ve çok dinamik bir dizi. Ben çok heyecanlıyım çünkü yine bir dönem işi ve benim için dönem işi çok başka ve heyecanlı oluyor. Çok zevk aldığım bir şey, o yüzden çok mutluyum.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla Dilek Taşı bir aile dramının yanı sıra duygu yüklü bir baba kız hikâyesini de ekrana getirecek ve 1980 Eylül döneminde yaşananları da görüyoruz. “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Birincisi ekibimiz muazzam senaristimizden, yönetmenlerimize ve oyuncu arkadaşlarımıza kadar. Çok keyifli çalışıyoruz. İzleyici muhtemelen fark edecektir. “Nasıl çekti bunlar?” diyecektir. Gerçekten kalbi dayanırsa insanların çok keyifle izleyecekleri bir iş olacak. Sanırım insanlar uzun zamandır böyle bir şey seyretmedi, ağızlarında şahane bir tat kalacak ve çok zevk alacaklarını düşünüyorum.

Ozan Dolunay (Kenan)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Heyecanlandırıyor. Bir süredir yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Kamera önünde ve arkasında olan herkes büyük bir özveriyle çalıştı ve hepimizin heyecanla beklediği bir proje ortaya çıktı. Hem ortaya çıkan işten hem de bu ekibin bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyum. Umarım izleyenler de bizim kadar memnun kalırlar.

Dizinin tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirdi. Size gelen yorumlar nasıl?

Ben de çok güzel yorumlar alıyorum. Dönem işlerinin genelde masalsı bir havası oluyor. Yaşamış olanlarda geçmişe dair bir özlem, daha genç kuşakta da o döneme dair bir merak var. Dolayısıyla etkileyici oluyor dönem işleri. Bence bu bir avantaj. Ben bu beklentiyi karşılayacağımızı düşünüyorum.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Evet duygusal bir baba kız hikâyesi izleyeceğiz. Bunun yanı sıra o dönemde yaşayan insanların dertlerine, hikayelerine ortak olacağız. Hem sıcak hem soğuk, hem eğlenceli hem de hüzünlü bir hikaye bu. Her şeyi içinde barındıran, hayatın içinden bir hikaye. Eminim birkaç damla gözyaşına sebep olacaktır.

Hazal Subaşı (Figen)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Aylar önce senaryoyu ve genel hikâyeyi ilk okuduğum andan beri çok iyi bir proje olacağını düşündüm. Hikâye çok güçlü ve mutlulukla, heyecanla projeye dahil oldum. 1980’ler okumayı, izlemeyi çok sevdiğim bir dönemi Türkiye’nin. Her sahnesinden, hazırlık sürecinden, sette geçen vakitten, her anından çok keyif aldığım bir işin içinde olmak harika hissettiriyor.

Dizinin tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirdi. Size gelen yorumlar nasıl?

Şu an her şey çok güzel ilerliyor. Fragmanlardan sonra gelen tepkiler bizi çok mutlu etti. Uzun zamandır hepimizin izlemeyi beklediği, özlediği tatta bir iş geliyor. Süreçten ve geri dönüşlerden çok memnunuz.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Duygusu çok güçlü ve izleyenlerin hemen duygusuna girebileceği bir iş Dilek Taşı. Sadece ilk bölüm değil diğer bölümlerde de aynı şekilde. Çok emek verilmiş her ayrıntı üzerine çok düşünülmüş bir proje. Yönetmenlerimiz, ekip, oyuncu kadrosu herkes işini çok severek ve özenle yapıyor. Umuyoruz ki ilerleyen süreçte daha da güzel geri dönüşler alacağız.

Perihan Savaş (Macide Rona)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Seksenleri yaşamış biri olarak bu projenin içinde olmanın benim için ayrı bir özelliği var. Oynadığım karakter Macide’yi sevdim. Böyle bir dizinin içinde olmaktan müthiş bir keyif duyuyorum Heyecanlıyım.

Dizinin tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirdi. Size gelen yorumlar nasıl?

Bence dizimiz çok güzel oldu oyuncularımız, ekibimiz gerçekten hepsi birbirinden değerli ve onlarla birlikte çalışmak çok keyifli. Tanıtımları izleyenlerden çok olumlu yorumlar alıyorum ve heyecanla bu dizimizin başlamasını bekliyorlar.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Seksenler çok karanlık günlerdi. Gençlere tavsiyem seksenleri öğrenmek istiyorlarsa mutlaka bu diziyi izlesinler. O karanlık günler görmeleri ve bilmeleri gerekiyor. Tabii ki burada bir baba kız hikâyesi, dramı var bu da çok önemli. Bunu en içten en yakından izleyerek göreceğiz ve hissedeceğiz. Mutlaka seyircinin kendini bulabileceği seksenleri yaşamış ve tekrar hatırlamak isteyenler için de özel biri dizi bence.

Elif Doğan (Sevda Rona)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Uzun zamandır böyle güçlü bir dram, katmanlı bir hikâye okumamıştım. Bir parçası olmak, içinde yer almak oldukça heyecan verici. Sevda özelinde ayrıca mutluyum. Benim için çok yeni bir sayfa bu. Bana hiç benzemeyen, kendi içinde çok büyük değişimleri olan oldukça renkli bir kadın Sevda. Bir oyuncu olarak bana çok büyük bir yelpaze sunuyor.

Dizinin tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirdi. Size gelen yorumlar nasıl?

Böyle bir dönem işi uzun zamandır yoktu televizyonlarda. Anladığım kadarıyla seyircimiz çok özlemiş. İlk tanıtımımızla beraber müthiş bir dönüş aldık. Çok memnun ve mutluyuz tabii. Umarım bölümlerimizi izlediklerinde de bu beklentilerini karşılıyor oluruz, bizi hikayemizi benimserler.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Güçlü bir dram Dilek Taşı daha önce de söylediğim gibi. Gerek dönemin ağırlığı, gerek o dönemin şartlarının zorluğu. Pek çok şeyi yeniden akıllara getirecek. Hepimiz karakterlerimizle empati yapacağız. Bizi nostaljik olduğu kadar hüzünlü de bir hikâye bekliyor. Sanırım hiçbirimiz gözyaşlarımıza hakim olamayacağız desem abartmış olmam.

Teoman Kumbaracıbaşı (Aras Rona)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Dilek Taşı’nda 12 Eylül 1980’den başlayarak o döneme de damga vurmuş bazı olayları seyredeceğiz. Ben seksen ihtilalini hatırlıyorum. Dilek Taşı’nda oyuncularla çalışırken, yönetmenle ve senaristle konuşurken, kostüm dikilirken, senaryoyu okurken bir hazırlık yapıyorsunuz. Ama zaten benim çok uzak olduğum bir dönem değil. 9 yaşındaydım ama günleri net hatırlıyorum. İlkokula gittiğim o karışık dönemi. Onları tekrar canlandırmak heyecan verici benim için.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Hikâyemizin bir konak tarafı var ama başka tarafları da var. Büyük bir ailenin ekonomik olarak da çok güçlü ama bazı zaafları ortaya çıkacak. Bir ailenin bütün iç entrikalarını seyredeceğiz. Muazzam bir senaryo, çok güçlü bir yönetmen var. Muazzam bir kadro var. Muazzam bir konak var. Oyuncu kadrosu, yapım, set, çok iyi bir görüntü yönetmenimiz var. Bunlar başarıya götüren anahtarlar. Umarım biz de laiki ile işimizi yapıp seyircinin önüne çıkmak istiyoruz. Umarım seyircimiz de beğenir.

Özge Özberk (Rüçhan Rona)

Bu dizide olmak size neler hissettiriyor?

Uzun zamandır bu kadar dokunaklı bir senaryo okumamıştım. Can Sinan, 1980’lerde geçen ve benim de o dönemi daha önce başka bir projede tecrübe ettiğim bu işte; o dönemin en derininde, en hassas, en dokunaklı, en can alıcı yerinden muhteşem bir hikâye yakalamış. Bize de sadece kalbimizi koymak kaldı.  Kendi karakterim adına konuşursam; Rüçhan çok farklı. Uzun zamandır bu kadar zor bir karakterle karşılaşmamıştım. Bu yüzden de oyunculuk adına benim için bir şölen haline geldi ve oldukça heyecanlıyım.

Dizinin tanıtımları yayınlanır yayınlanmaz büyük ses getirdi. Size gelen yorumlar nasıl?

İzleyiciler geçmiş zamanlara da baktığımızda, dönem işlerine ayrı bir heyecanla yaklaşıyor. Dönem işi olduğu zaman sanki bir adım önde başlıyormuşsunuz hissi geliyor. Çünkü farklı bir beklenti doğuyor. Bunun sebebi o dönemin dokusunu hissini yaşayan insanlarda oluşturduğu geçmişe dönük özlem. Bu projede de olduğu gibi kritik bir dönemin bu kadar güzel bir hikaye ile harmanlanması insanlardan oldukça güzel ve olumlu eleştiriler almamıza sebep oldu. Bunda sevgili yönetmenimiz Altan Dönmez’in de o dönemi her yönüyle yansıtmadaki başarısı büyük rol oynamaktadır.

Tanıtımlarda gördüğümüz kadarıyla “İzleyiciler göz yaşlarına hakim olamayacak,” diyebilir miyiz?

Dizinin tamamını izlemedim. Ben de izleyiciler gibi ilk kez izleyeceğim. Ama senaryodan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki evet çok dokunaklı bir baba kız hikâyesi izleyiciler bekliyor.

Dilek Taşı, ilk bölümüyle bu akşam saat 20.00’de Kanal D’de.