Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
RETRO: Zeki – Metin ATV Ekranlarında
Retro yazılarıyla ilgili yaptığım araştırmalarda en ilginç sonuçlara ulaştığım yerli dizi oldu Hastane. En azından benim için ilgi çekici… Google’a “hastane dizisi + atv” sözcüklerini yazdığımda karşıma Atilla Yayla çıktı! Şimdi, Atilla Yayla kimdir diyenler olacaktır. Kısaca açıklayayım:
Kendisi yakın Türkiye tarihinin gedikli liberallerinden. Serbest piyasa ekonomisinin savunucusu olmuş hep. Profesör unvanı olan bir akademisyen aynı zamanda. Genellikle sağ iktidarlara yakın durmuş. AKP iktidarıyla beraber açılan basın-medya sahasında başından beri aktif. Yeni Şafak, Zaman gazetelerinde köşeyazarlığı yapmış. 2016 yılından beri de Yeni Yüzyıl gazetesinde başyazarlık yapmaktaymış.
Kendisi aynı zamanda Liberal Düşünce Topluluğu kurucusu. Bu topluluğun yılda dört kere çıkardığı akademik ve bilimsel hakemli, Liberal Düşünce Dergisi adlı bir yayını var. Başrollerinde Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın oynadığı, 1993 yapımı Hastane dizisiyle ilgili ayrıntılara Atilla Yayla’nın bu dergide yayımlanmış bir yazısında denk geldim!
Yazının linkini görünce şaşırdım, “Atilla Yayla’nın bu diziyle ne derdi olabilir ki?” dedim. Ama yine de merakımdan açıp baktım. Küçük yaşta izlerken asla anlamadığım ama şimdiden bakınca yüzümde gülümseme yaratan, Atilla Yayla’yı da dizide rahatsız eden noktayı idrak ettim. Dizinin senaryosuna bakıldığında Atilla Bey ve benzer kulvarda olanların canını sıkan şeyler, şimdilerde hiçbir muhalif fikrin TV’deki hikâyelere sızamadığı bir çağdan bakınca epey ilgi çekici gelecek hepinize, eminim.
Senaryosunu Atay Sözer’in yazdığı dizi, 127 bölüm boyunca devam etmiş. 15 Kasım 1993’te başladığı yayın hayatı 30 Aralık 1996’da sona ermiş. O zamanlar hepimizin yabancısı olduğu, ülkede tek tük bulunan özel hastanelerden birinde geçen hikâyenin yönetmenlik koltuğuna Zeki Alasya oturmuş. Yine Zeki Alasya’nın canlandırdığı sosyal demokrat doktor Salih Marmara ve 12 Eylül sonrası ülkenin serbest piyasa ekonomisi düzenine geçmesiyle ortaya çıkan “yeni format iş bilir vatandaş”ı temsil eden, hasta bakıcı Hakkı Bağbahçe karakteriyle Metin Akpınar ekseninde ilerleyen bir dizi olmuş hep.
Dizinin yayınlandığı dönemlerde kurulan iki hükümet de SHP-DYP koalisyonu olmuş. Yani sosyal demokrat ve merkez sağ fikirleri iktidardaymış. Dizi bu siyasi denklemin temsilini ekranlara getirmiş aslında. Atilla Yayla, yazısında açıkça ifade ettiği üzere ekrandaki bu temsiliyetin şeklinden çok rahatsız olmuş. Yapıma epey içerlediğini saklamamış.
Hakkı karakterinin çıkarcılığı, sürekli dalavere çeviren hali, hırsızlıkları, kural tanımazlığı, ilkesizliği gibi kötü özellikleriyle liberalizmi ve liberalleri anlatmasının gerçeklerle bağdaşmadığını dile getirmiş. Salih karakterinin tüm iyi özellikleri bünyesinde toplayarak sosyal demokrasiyi ve sosyal demokratları anlatmasını taraf tutmak olarak yorumlamış.
Zaten Devekuşu Kabare, Yasaklar, Deliler, Reklamlar gibi politik tiyatronun en parlak örneklerini bize izleten Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın başka türlü bir dizi projesiyle o dönemin yeni medya düzeninde yerini alması beklenemezdi.
1993-1996 yılları arasındaki siyasi temsiliyetlerin hikâyeye ve karakterlere direkt yansıtıldığı bir diziyi o zamanlar izlemek mümkünken şimdi böyle bir şeyi hayal bile edemiyoruz. Gelecekte yeniden bu özgürlüğü elde etmek dileğiyle…