Başrollerinde Ayça Ayşin Turan ve Furkan Andıç’ın Yer Aldığı ’39 Derecede Aşk’ın Fragmanı Yayınlandı
Richard Madden: “Bodyguard”ın Başarısının Altında, İzleyicinin Algısıyla Oynaması Yatıyor
[highlight]Üç sezonluk (2011-2013) Game of Thrones macerasından sonra gelen Bodyguard, hem onu özleyenlere hem de kendisine çok iyi geldi. 32 yaşındaki İskoç oyuncu Richard Madden, geçen yılın en çok konuşulan işlerinden BBC yapımı Bodyguard ile süper yıldız seviyesine çıktı diyebiliriz. Başarısını Altın Küre Ödülü ile taçlandıran Madden’ın adı, James Bond rolü için de geçiyor. O, bu konuda konuşmayı pek sevmiyor ama… Söylediği şu; “Teklif gelirse o zaman düşünürüz.”[/highlight]
Jed Mercurio’nun yazdığı (Line of Duty) Bodyguard‘ın yıldızı Richard Madden, 6 bölümlük mini dizide Afganistan’dan dönen David Budd rolünde. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan savaş gazisi Budd, şahin politikacılardan Britanya İçişleri Bakanı Julia Montague’nun (Keeley Hawes), yakın korumalığını üstleniyor.
Sıradan bir hikâye gibi değil mi? Gerçekten de öyle ama sadece 6 bölümde milyonları avucunun içine almayı başardı. Bunda Britanya’da gösterildikten hemen sonra, yurtdışı yayın haklarının Netflix tarafından satın alınmasının rolü de var tabii ama tek etken bu olamaz. Richard Madden ne diyor bu duruma peki?
Dizinin reytingi inanılmaz? Bunun sihirli bir formülü var mı?
Keşke bilsem de bundan sonraki işlerimde de bu formülü kullanabilsem (gülüyor). Dizinin başarısı, içinde yaşadığımız gri alanlarla ilgili bence. Bu, ahlaki belirsizlikle alakalı. İyilerle kötüler birbirine karışıyor. Dizi, izleyicinin algısıyla oynuyor…
Budd’ın güçlü patronuyla şehvetli bir ilişkisi var…
Aslında bu tip görevleri üstlenmiş diplomatlar, parlamento üyeleri, bunun gibi üst düzey kişilerle birlikte çalıştık. Ayrıntıya girmeden bu tip olayların yaşandığını, yaşanabileceğini söylediler. Sınırlar aşılmaya müsait. Çoğu zaman ailenden daha çok onu görüyorsun, her an onunla birliktesin, uç noktalarda, zor görevlerde bulunuyorsun. Böyle bir yakınlaşmanın yaşanması kaçınılmaz olabiliyor…
Çekimlerde sizi en çok yoran neydi?
Haftada 6 gün, günde 14 saat setteydik. Kamera her zaman benim üzerimdeydi. Çekimlerde kurşun geçirmez yelek giyiyordum ve bu çok rahatsız edici bir şey. Ama en zoru bu değildi. Hayatını bir arada tutmaya çalışırken ruhsal sorunlarıyla mücadele eden birinin zihnine girmekti asıl zor olan…
Kesinlikle 2. sezonu çekilmeli “Bodyguard”ın…
Henüz resmi bir açıklama yok ama ben de and Jed de yeniden çalışmayı çok istiyoruz. 2. sezona dair fikir alışverişi yapıyoruz.
“Game of Thrones”a geçelim… Oradaki arkadaşlarınız dizinin nasıl sonlanacağını söyledi mi size?
Finalin nasıl olacağını bilmiyorum, bana söylemelerini de istemezdim. Farklı birkaç son çekildiğini biliyorum, dolayısıyla dizidekiler bile finalin nasıl olacağını bilmiyor belki de. Sonunda neler yaşanacağını milyonlarca izleyiciyle birlikte görmek hoş olacak…
“Bond rolü için teklif gelirse o zaman düşünürüz”
Şimdi de muhtemelen kaçındığınız soruya gelelim: 007…
Pek çok aktörün ismi geçiyor James Bond rolü için. Benim ismimin de onların arasında sayılması gurur verici ama hayır, yapımcılarla aramda böyle bir görüşme geçmedi. Bunların hepsi dedikodu…
O zaman şöyle sorayım; Bond’u oynamak ister miydiniz?
Gelecek ne gösterir bilinmez, böyle bir teklif olursa o zaman değerlendiririz…
Yaşadığınız mahallede paparazzilere karşı bir alarm sistemi kurduğunuz doğru mu?
Komşularımla konuştuğum küçük bir WhatsApp grubum var. Eğer bir fotoğrafçı evimin yakınlarında gizleniyorsa, komşular beni önceden uyarıyor. Onlara müteşekkirim (gülüyor).
Sonunda zirveye çıktığınızı hissediyor musunuz?
Bodyguard‘da iki çocuğun babasıyım aynı zamanda. Bu sorumluluklar konusunda düşünmemi sağladı. Bugüne kadar hep genç erkekleri, prensleri canlandırdım kariyerimde. Bir oğulu oynamakla bir babayı canlandırmak farklı ve eğitici. Bir yetişkini tüm sorumluluklarıyla canlandırmak gerçekten heyecan vericiydi.
New York Times gazetesinden derlenmiştir.
Çeviri: Ufuk Kaan Altın